Yapay zeka mizahta insanları geride bıraktı

Profesyonel yazarlarla yarışıyor

Yapay zekanın yaratıcılık gerektiren meslekleri layığıyla yerine getirip getiremeyeceği son dönemlerin önemli bir tartışma konusu (Reuters)
Yapay zekanın yaratıcılık gerektiren meslekleri layığıyla yerine getirip getiremeyeceği son dönemlerin önemli bir tartışma konusu (Reuters)
TT

Yapay zeka mizahta insanları geride bıraktı

Yapay zekanın yaratıcılık gerektiren meslekleri layığıyla yerine getirip getiremeyeceği son dönemlerin önemli bir tartışma konusu (Reuters)
Yapay zekanın yaratıcılık gerektiren meslekleri layığıyla yerine getirip getiremeyeceği son dönemlerin önemli bir tartışma konusu (Reuters)

Bilim insanları yapay zekanın esprilerinin, insanlarınkinden daha komik olabileceğini öne sürdü. 

Özellikle son birkaç yılda hızla gelişen yapay zeka, çeşitli meslekleri insanların elinde alma korkusu da yayıyor. Sanat ve eğlence sektörü çalışanları da bu listede yer alırken, geçen yılın ses getiren Hollywood grevlerinde bu meseleye ağırlık verilmişti. 

Kısmen bu endişelerin ne kadar gerçekçi olduğunu test etmek isteyen araştırmacılar ChatGPT ve insanların yaptığı esprileri karşılaştırdı. Çalışmada, haberlere getirdiği hicivli yorumlarıyla bilinen ABD merkezli medya kuruluşu Onion'ın başlıkları da yer aldı. 

Hakemli dergi PLOS One'da çarşamba günü yayımlanan araştırmada 105 katılımcıdan üç yönergeye göre espri yazması istendi. Katılımcıların akronimlerden esprili ifadeler çıkarması, cümleleri komik bir şekilde tamamlaması ve

Aynı yönergeler ChatGPT 3.5'e verildikten sonra iki taraftan gelen espriler karıştırılarak 200 kişinin beğenisine sunuldu. 

Hangi şakayı kimin yaptığını bilmeyen katılımcıların yüzde 70'i yapay zeka sohbet botunu daha komik buldu. Katılımcıların yüzde 25'i insanların yaptığı esprileri tercih ederken, yüzde 5'i iki tarafın eşit derecede komik olduğu görüşündeydi. 

Araştırmacılar daha sonra Onion'ın başlıklarını tanıttıkları ChatGPT'den benzer başlıklar atmasını istedi. Ardından 217 kişilik ayrı bir grup, Onion'ın gerçek başlıklarıyla yapay zekanın attıklarını, kimin yazdığını bilmeden değerlendirdi. 

Bu çalışmanın sonucunda iki tarafın komiklik derecesi arasında kayda değer bir fark görülmedi. İlk 4'te Onion ve  ChatGPT'nin ikişer başlığı yer alırken, "Bölge halkından bir adam yeni bir duygu keşfetti fakat yine de bunu düzgün bir şekilde tanımlayamıyor" başlığıyla birinci sıra yapay zekanın oldu. 

Çalışmayı yürüten Drew Gorenz bulguları şöyle değerlendiriyor: 

ChatGPT duyguları hissetmese de yenilikçi şakaları ortalama bir insandan daha iyi yaptığından bu çalışma, gerçekten iyi bir şaka yapmak için iyi bir espriyi takdir etme hissine gerek olmadığına dair kanıtlar sunuyor.

Bulguların, eğlence sektörü çalışanları açısından endişe verici olduğunu düşünen araştırmacılar makalede "Günlük iletişimlerini bir doz mizahla geliştirmek isteyen kişiler için sonuçlar daha olumlu" diye yazıyor:

Ancak sonuçlarımız, geniş dil modellerinin profesyonel komedi yazarları açısından ciddi bir istihdam tehdidi oluşturabileceğini gösteriyor.

Öte yandan çalışmada yazılı esprilere yer verildi. Mizahın tonlama ve duraklama gibi öğeleri göz önüne alınırsa, yapay zekanın komedyen veya stand up sanatçılarının yerini alması daha zor görünüyor.

Independent Türkçe, PsyPost, TechXplore, PLOS One



Muzun nesli tükenmesin diye uğraşan bilim insanlarından müjde

Bugün satılan muzlarla, 1950'lerdekiler aynı değil (Pexels)
Bugün satılan muzlarla, 1950'lerdekiler aynı değil (Pexels)
TT

Muzun nesli tükenmesin diye uğraşan bilim insanlarından müjde

Bugün satılan muzlarla, 1950'lerdekiler aynı değil (Pexels)
Bugün satılan muzlarla, 1950'lerdekiler aynı değil (Pexels)

Dünya genelindeki muzlar halihazırda iki hastalıktan dolayı yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. 

Fakat sevilen meyvenin soyunun tükenmesini önlemeye çalışan bilim insanları son dönemde önemli adımlar atıyor. Uzmanlar başarıya ulaşmaları halinde halkın hiçbir şeyi fark etmeyeceğini söylüyor. 

1950'lerde üretilen Gros Michels muzları, bir mantar türünün yol açtığı Panama hastalığı yüzünden yok olmuştu.

Bu yüzden şirketler, hastalığa dirençli Cavendish muzlarını yetiştirmeye başlamış ve krizin üstesinden gelinmişti. Bu muz çeşidi halihazırda küresel muz ihracat pazarının yüzde 99'unu oluşturuyor.

Ancak aynı hastalığın farklı bir versiyonu 1990'lardan beri Cavendish cinsini de tehdit ediyor. Marketlerde satılan muzlar birbirinin kopyası olduğu için bir bitkinin hastalığa yakalanması diğerlerini de tehlikeye atıyor. 

Başka bir mantar türünün yol açtığı siyah sigatoka hastalığı da muzları tükenme riskiyle karşı karşıya bırakıyor. 

Bu hastalık halihazırda fungisitler sayesinde tedavi edilse de bazı bölgelerdeki mantarlar kimyasallara direnç göstermeye başladı. 

Bilim dünyası bir yandan hastalıkların çözümünü ararken diğer yandan da yeni muz türleri yetiştirmeye çalışıyor. 

Ağustosta yapılan bir çalışmada bugünkü Panama hastalığına yol açan varyantın, 20. yüzyıldakinden evrimleşmediği bulunmuştu. 

Bilim insanları, hastalığın arkasındaki mekanizmayı artık daha iyi anladıkları için tedavi umudu doğduğunu düşünüyor.

ABD merkezli muz üreticisi Chiquita Brands International ise araştırma şirketi KeyGene, Musaradix adlı girişim ve Hollanda'daki Wageningen Üniversitesi'yle işbirliği içinde yürütülen projede, Yelloway 1 adlı yeni bir muz türü geliştirdiğini geçen ay duyurmuştu. 

İki hastalığa da dirençli bu bitkinin serada yetiştirildiği ancak henüz mevye vermediği aktarılmıştı. 

Bu yılın sonunda Filipinler'e ekilmesi planlanan Yelloway 1 bitkileri, daha sonra Cavendish muzlarıyla çiftleştirilecek. Bu sayede hem tadı ve görüntüsü halihazırda satılan muzlara benzeyen hem de hastalığa dirençli meyveler üretilmesi amaçlanıyor. 

Chiquita Sürdürülebilirlik Direktörü Peter Stedman şöye diyor:

Birkaç yıl içinde muzunuzda herhangi bir değişiklik görmezseniz, harika bir iş çıkardık demektir. 

Avustralya'daki Queensland Üniversitesi'nden araştırmacılar ise yabani bir muz bitkisinden bir geni Cavendish'e yerleştirerek Panama hastalığına dirençli, genetiği değiştirilmiş bir muz geliştirdi.

Meyvenin tadı ve görüntüsünün aynı kalması beklense de genetiğinin değiştirilmiş olması endişe yaratıyor. 

Halk, genetiği değiştirilmiş gıdalara karşı temkinli davranırken, Avrupa gibi bölgelerde bu ürünlerle ilgili katı düzenlemeler olması engel teşkil ediyor.

Queensland Üniversitesi'nden Andre Drenth "Orada öylece duruyor. Belki yurtdışından birileri almak isteyebilir" diyerek ekliyor:

Bir pazarlama sorunu var, yasal bir sorun var ama teknik bir sorun yok.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Popular Science, Nature Microbiology