Küresel teknik arızaya ilişkin en önemli 4 soru

Ne oldu, neden oldu, bu bir siber saldırı mı ve kimler etkilendi?

Yolcular Washington DC'deki Ronald Reagan Havalimanı'nda müşteri hizmetleri ve biletleme kuyruklarında, 19 Temmuz 2024 (AFP)
Yolcular Washington DC'deki Ronald Reagan Havalimanı'nda müşteri hizmetleri ve biletleme kuyruklarında, 19 Temmuz 2024 (AFP)
TT

Küresel teknik arızaya ilişkin en önemli 4 soru

Yolcular Washington DC'deki Ronald Reagan Havalimanı'nda müşteri hizmetleri ve biletleme kuyruklarında, 19 Temmuz 2024 (AFP)
Yolcular Washington DC'deki Ronald Reagan Havalimanı'nda müşteri hizmetleri ve biletleme kuyruklarında, 19 Temmuz 2024 (AFP)

Küresel bir teknik arıza dün (Cuma) pek çok sektörün faaliyetlerini sekteye uğratarak, uçuşların ve hava trafiğinin aksamasına, bazı TV kanallarının yayın yapamamasına ve bankalardan sağlık sistemlerine kadar her şeyin kesintiye uğramasına neden oldu. Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığına göre işte en önemli dört soru...

Ne oldu?

CrowdStrike, piyasa değeri yaklaşık 83 milyar dolar olan bir Amerikan siber güvenlik şirketidir. Web sitesine göre, dünya çapında 20.000'den fazla abonesi vardır.

CrowdStrike tarafından dün müşterilerine gönderilen bir bildirime göre, yaygın olarak kullanılan Falcon Sensor yazılımı Microsoft Windows işletim sisteminin çökmesine ve gayri resmi olarak “Ölümün Mavi Ekranı” olarak bilinen mavi ekran görüntülenmesine neden oldu.

Bu bir siber saldırı mı?

CrowdStrike CEO'su George Kurtz, sosyal medya sitesi X'te yaptığı paylaşımda, şirketin sorunu çözdüğünü belirterek “bu bir güvenlik olayı ya da siber saldırı değildir” açıklamasında bulundu.

Bununla birlikte, “mavi ölüm ekranı” bilgisayarların güncellenmeden önce yeniden başlatıldığında çökmesine neden olduğundan, etkilenen sistemleri uzaktan düzeltmenin ne kadar kolay olacağı belirsizdir.

İngiltere merkezli siber güvenlik danışmanlık şirketi BonDefend'den Daniel Card, “Bu durumda cihazlar otomatik olarak güncellenemez, bu da insan müdahalesi gerektiği anlamına gelir” dedi.

Birleşik Krallık istihbarat teşkilatının Ulusal Siber Güvenlik Merkezi'nin eski başkanı Ciaran Martin, sorunun boyutunun çok büyük olduğunu söyledi.

Arıza neden meydana geldi?

Geçtiğimiz yirmi yıl boyunca, hükümetler ve işletmeler birbirine bağlı bir dizi teknoloji şirketine giderek daha fazla bağımlı hale geldi. Bu durum, COVID-19 salgınıyla birlikte hız kazandı.

Uzmanlar, yaşanan aksaklıkların dünya genelinde internete olan bağımlılığın artmasının tehlikelerine dikkat çektiğini belirtiyor.

Bilgisayar ağlarını bilgisayar korsanlığına karşı korumak için bazı şirketler, bilgisayar ağına bağlanan ve bilgisayar ağıyla bilgi alışverişinde bulunan fiziksel cihazlar olan ağ “uç noktaları” üzerinde çalışan bir sistem olan Endpoint Detection and Response (EDR) olarak bilinen bir siber güvenlik ürünü kullanmakta.

CrowdStrike gibi şirketler EDR ürünlerini potansiyel dijital saldırılara karşı erken uyarı sistemleri olarak kullanmakta, virüs taraması yapmakta ve bilgisayar korsanlarının kurumsal ağlara yetkisiz erişim sağlamasını engellemektedir.

Ancak mevcut çökmede, CrowdStrike'daki bir özellik, Windows işletim sistemindeki bir şeyle çakışıyor gibi görünüyor ve bu, sistemlerin yeniden başlatıldıktan sonra bile çökmesine neden oluyor.

Card’ın açıklaması: "Bulut bilişime geçiş ve CrowdStrike gibi şirketlerin büyük pazar paylarına hakim olmasıyla birlikte, yazılımları dünya çapında milyonlarca bilgisayarda çalışıyor"

Aksamadan kimler etkilendi?

Küresel teknik aksama, İspanyol havalimanları, ABD havayolları, medya kuruluşları ve Avustralya bankaları da dahil olmak üzere dünya çapında çeşitli sektörlerdeki operasyonları etkiledi.

Avustralya, Yeni Zelanda ve bazı ABD eyaletlerinin hükümetleri sorunlarla karşı karşıya kalırken, American Airlines, Delta Air Lines, United Airlines ve Allegiant Air teknik arızaları gerekçe göstererek uçuşlarını askıya aldı.

Birleşik Krallık'ta ülkenin ana haber kanallarından Sky News, hizmet yeniden sağlanana kadar saatlerce yayın yapamadı.



Dinozorlar Çağı'ndaki kuşların Arktika'da yuva yaptığı ortaya çıktı

Araştırmacılar 73 milyon yıl önceki Prince Creek ekosisteminin, yaz mevsiminde yaklaşık 6 ay boyunca kesintisiz gün ışığına maruz kaldığını düşünüyor (Gabriel Ugueto)
Araştırmacılar 73 milyon yıl önceki Prince Creek ekosisteminin, yaz mevsiminde yaklaşık 6 ay boyunca kesintisiz gün ışığına maruz kaldığını düşünüyor (Gabriel Ugueto)
TT

Dinozorlar Çağı'ndaki kuşların Arktika'da yuva yaptığı ortaya çıktı

Araştırmacılar 73 milyon yıl önceki Prince Creek ekosisteminin, yaz mevsiminde yaklaşık 6 ay boyunca kesintisiz gün ışığına maruz kaldığını düşünüyor (Gabriel Ugueto)
Araştırmacılar 73 milyon yıl önceki Prince Creek ekosisteminin, yaz mevsiminde yaklaşık 6 ay boyunca kesintisiz gün ışığına maruz kaldığını düşünüyor (Gabriel Ugueto)

Bilim insanları, kuşların kutup bölgelerine en azından 73 milyon yıldır yuva yaptığını keşfetti. 

Günümüzde Arktika'da yuva yapan 200'den fazla kuş türü var. Bilim insanları bu hayvanların ekosistemin önemli üyeleri olduğunu, polenleşme ve tohum dağılımı gibi temel görevlere katkı sağladığını söylüyor.

Daha önce yapılan araştırmalarda bu davranışın yeni olmadığı görülmüştü. Princeton Üniversitesi'nden Lauren Wilson "Kutup bölgelerinde yuva yapmaya dair en eski kanıt, Antarktika'nın Eosen dönemine ait yaklaşık 46,5 milyon yıl önce yaşamış bir penguen kolonisiydi" diyor.

Wilson liderliğindeki ekibin yeni araştırmasıysa bu tarihi yaklaşık 25 milyon yıl daha geriye çekti. 

Bilim insanları Alaska'nın kuzeyindeki Prince Creek formasyonunda yaptıkları kazılarda aralarında embriyo ve yavru kalıntıları da olan 50'den fazla kuş fosili ortaya çıkardı. Çoğunun boyu 2 milimetreden daha kısa olan bu fosiller, kuşların kutup bölgelerinde yuva yaptığına dair en eski kanıtı sunuyor. 

Bulguları hakemli dergi Science'ta yayımlanan çalışmanın ortak yazarı Patrick Druckenmiller, "Bu yeni fosiller, kuşların evrimi hakkındaki bilgilerimizde önemli bir boşluğu dolduruyor" diyerek ekliyor:

Bu çalışmadan önce, birkaç ayak izi dışında Alaska'da kuş fosilleri bulunmamıştı.

Araştırmacılar yaklaşık 73 milyon yıl önce Arktika'da yuva yapan bu kuşların en azından üç ayrı gruptan geldiğini saptadı. Fosillerin bir kısmı martıya benzeyen Ichthyornithes ve dalgıç kuşuna benzeyen Hesperornithes gruplarına aitti. Artık soyu tükenen bu gruplar dişli kuşları içeriyordu.

Ancak kalıntıların çoğu ördeklere benzeyen dişsiz kuşlara aitti. Araştırmacılar dişsizliğin, bugün yaşayan bütün kuşları içeren grubun belirleyici özelliği olduğunu ifade ediyor. Bu nedenle bulgular, milyonlarca yıl önce Arktika'da yuva yapan kuşların, modern kuşların yakın akrabaları olduğuna işaret ediyor.

Ekip, bölgenin o dönemde bugüne kıyasla daha sıcak olduğunu ve muhtemelen 6 ay boyunca kesintisiz gün ışığı aldığını söylüyor. Ancak bu durum kuşların dondurucu soğuklara maruz kalmadıkları anlamına gelmiyor.

Druckenmiller "Kışlar bugünkü kadar sert olmasa da yıl boyunca burada yaşayan hayvanlar dondurucu soğuklara, ara sıra yağan kara ve yaklaşık 4 ay süren kış karanlığına katlanmak zorundaydı" diye açıklıyor.

Ancak bölgede o zaman yuva yapan kuşların tek sorunu sıcaklıklar değildi. Araştırmacılar bazılarının uzunluğu 5 metreye ve ağırlığı 2 tona çıkan yaklaşık 12-13 dinozor türüyle beraber yaşadıklarını söylüyor. 

Druckenmiller, Troodon gibi etçil dinozorların, "bu sevimli küçük kuşları akşam yemeğinde seve seve yiyeceğini" söylüyor. 

Edinburgh Üniversitesi'nden paleontolog Steve Brusatte, yer almadığı çalışmanın bulgularını şöyle değerlendiriyor:

Bu fosiller, kuşların onlarca milyon yıl önce bu yüksek enlemlerdeki toplulukların ayrılmaz bir parçası olduğunu ve bu toplulukların modern zamanlardaki ekolojik bir yenilik değil, Dünya tarihinin uzun vadeli bir normu olduğunu gösteriyor.

Independent Türkçe, Guardian, Live Science, Science