NASA teleskobu, Uranüs'ün uydusundaki gizli okyanusa işaret etti

Bulgular bilim insanlarını da şaşırttı

Ariel'in yüzeyindeki kraterler, Uranüs'ün diğer uydularından daha genç olduğunu gösteriyor (NASA)
Ariel'in yüzeyindeki kraterler, Uranüs'ün diğer uydularından daha genç olduğunu gösteriyor (NASA)
TT

NASA teleskobu, Uranüs'ün uydusundaki gizli okyanusa işaret etti

Ariel'in yüzeyindeki kraterler, Uranüs'ün diğer uydularından daha genç olduğunu gösteriyor (NASA)
Ariel'in yüzeyindeki kraterler, Uranüs'ün diğer uydularından daha genç olduğunu gösteriyor (NASA)

Bilim insanları Uranüs'un uydusu Ariel'de okyanus olabileceğine dair bulgular elde etti. Sudan meydana gelen okyanus, uyduya dair uzun zamandır merak edilen bir soruyu yanıtlayabilir. 

Büyük ölçüde buz ve kayadan meydana gelen Ariel'in yüzeyi yüksek miktarda karbondioksit içeriyor. Fakat gökbilimciler, buz biçimindeki bu karbondioksitin oraya nasıl geldiğini bilmiyor. 

Güneş'e Dünya'dan en az 20 kat daha uzaktaki Uranüs ve uydularında karbondioksit gaza dönüşerek uzaya kaçıyor. Bu nedenle Ariel'in yüzeyindeki karbondioksiti sürekli yenileyen bir süreç olması gerekiyor. 

Daha önceki çalışmalarda Uranüs'ün manyetosferindeki elektrik yüklü parçacıklarla Ariel'in yüzeyi arasındaki etkileşim sonucu karbondioksitin yenilendiği öne sürülmüştü. 

Yeni bir çalışmadaysa bilim insanları bu sürecin uydunun dışında değil içinde gerçekleşebileceği sonucuna vardı. NASA'nın James Webb Uzay Teleskobu'nu (JWST) kullanarak beklenmedik keşifler yapan ekip, uydunun bir su okyanusu barındırabileceğini söylüyor.

The Astrophysical Journal Letters adlı hakemli dergide çarşamba günü yayımlanan araştırmada JWST'nin, Ariel'den yayılan ışığın spektrumuna dair gözlemleri incelendi. 

Kimyasal elementler ve moleküller ışığı kendilerine özgü bir biçimde emip yaydığı için spekturumda bazı işaretler bırakıyorlar.

Bilim insanları JWST gözlemlerini, laboratuvarda simüle edilmiş kimyasal karışımların spektrumlarıyla karşılaştırdı. Ariel'in, Güneş Sistemi'nde karbondioksit bakımından en zengin birikintilerden birine ev sahipliği yaptığı ortaya çıktı. 

Ariel'in kendi ekseninde dönüş süresi, Uranüs'ün etrafında dönüş süresiyle aynı olduğu için uydunun bir yüzü hiçbir zaman gezegene bakmıyor. Son çalışmada uydunun bu tarafındaki buz tabakasının, karbondioksit miktarı nedeniyle 10 milimetre kalınlaştığı saptandı. 

Araştırmacılar ayrıca uyduda karbonmonoksit birikintisine dair ilk kez net işaretler elde etti. Bilim insanları karbonmonoksitin bu şekilde varlığını sürdürmesi için ortam sıcaklığının -245 derecede kalması gerektiğini söylüyor. Ariel'in ortalama yüzey sıcaklığıysa 18 derece. Çalışmaya liderlik eden Richard Cartwright "Orada olmaması gerekirdi" diyerek ekliyor:

Hiç şüphesiz karbonmonoksitin aktif bir şekilde yenilenmesi gerekiyor.

Bilim insanları bu yenilenmenin kısmen Uranüs'ün manyetosferindeki parçacıklarla girilen etkileşimle açıklanabileceğini fakat böyle bir miktarın arkasında başka bir süreç olması gerektiğini ifade ediyor.

Ariel'in yüzeyindeki karbondioksit ve karbonmonoksitin büyük bir bölümü, uydunun yüzeyinin altında saklanan bir okyanustan geliyor olabilir.

Araştırmacılar bu bileşiklerin, yüzeydeki buz tabakasındaki çatlaklardan veya buzlu su püskürten patlamalar yoluyla yukarı çıkabileceğini öne sürüyor. 

Kayaların sıvı suyla etkileşimi sonucu ortaya çıkan karbonat minerallerine dair belirtiler de gözlemlenmesi, okyanus teorisini güçlendiriyor. Fakat bu gözlemin doğrulanmasına ihtiyaç duyulduğunu belirten Cartwright ekliyor:

Eğer bu karbonat özelliğine ilişkin yorumumuz doğruysa, bu epey büyük bir sonuç çünkü iç kısımda oluşması gerektiği anlamına geliyor.

Yeni araştırma, yeterince incelenmeyen Uranüs ve uydularına daha yakından bakılması gerektiğini gösteriyor.

Independent Türkçe, Space.com, Phys.org, The Astrophysical Journal Letters



WhatsApp'tan grup konuşmalarına güncelleme

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

WhatsApp'tan grup konuşmalarına güncelleme

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Kullanıcıların çok fazla mesajın gözden kaçtığından yakınmasının ardından WhatsApp, grup sohbetlerinde yeni bir özellik deniyor.

Meta'ya ait mesajlaşma uygulaması, sohbet konularının ana sohbetten ayrı gruplandırılmasına olanak tanıyan yeni bir özellik geliştiriyor.

Bu özellik, karışıklığı önlemek için kullanıcıların sohbette belirli bir mesaja verilen yanıtları görmesini kolaylaştıracak.

Beta testine göre, kullanıcılar muhtemelen bir ileti dizisine dokunarak tüm yanıtları tek bir zincir halinde görebilecek.

WABetaInfo adlı internet sitesi bu yeni gelişmeyi, uygulamanın yeni değişiklikleri denemek için kullanılan beta sürümünü araştırırken buldu.

WABetaInfo blog yazısında, "WhatsApp'ın bireysel konuşmalarda ve grup sohbetlerinde mesaj yönetimini, organizasyonunu ve etkileşimini daha da iyileştirmek için ek araçlar geliştirdiği görülüyor" dedi.

Android için en son WhatsApp beta 2.25.7.7 güncellemesi, WhatsApp'ın mesaj yanıtlarını konulara göre gruplandırılmış konuşmalar halinde düzenlemek için bir özellik üzerinde çalıştığını gösteriyor.

İnternet sitesi, "WhatsApp, kullanıcıların belirli bir mesaja verilen yanıtları daha düzenli ve uyumlu bir dizide takip etmesini sağlayacak özelliğin uygulanmasını araştırıyor" diye ekledi.

Bu özelliğin bireysel konuşmalar, grup sohbetleri, topluluklar ve kanallar için gelecekteki bir güncellemede yayımlanması bekleniyor. Bu yeni özellik, ilgili tüm yanıtları doğrudan ilk mesajın altında gruplandırarak, sohbetlerdeki karışıklığı azaltacak böylece konuşma ve tartışmaların takibini önemli ölçüde kolaylaştıracak.

WABetaInfo, kullanıcı alıntılanan mesajı yanıtladığında, ileti dizisinin ilk mesaja bağlı kalacağını ve bu nedenle tüm mesajların organize edileceğini söyledi.

Kullanıcılar tek tek yanıtlardan oluşan uzun bir listede gezinmek yerine, ilgili tüm yanıtları özel bir başlıkta takip edebilecek ve görüntüleyebilecek, böylece sohbet düzenli ve takip edilmesi kolay olacak.

Apple iMessage ve Facebook Messenger'da halihazırda konulara göre ayrılmış sohbetler bulunuyor.

Bu özelliğin ne zaman kullanıma sunulacağına dair henüz belirlenmiş bir tarih yok.

Independent Türkçe