Türkiye'deki antik kentte bir küp altın bulundu

"Çok büyük öneme sahip" bulgu, felakete mi işaret ediyor?

Altın sikkenin ön yüzünde (solda) bir elinde yay, diğerinde mızrak veya oka benzer bir silahla diz çökmüş birinin tasviri yer alıyor (Notion Arkeoloji Projesi/Michigan Üniversitesi)
Altın sikkenin ön yüzünde (solda) bir elinde yay, diğerinde mızrak veya oka benzer bir silahla diz çökmüş birinin tasviri yer alıyor (Notion Arkeoloji Projesi/Michigan Üniversitesi)
TT

Türkiye'deki antik kentte bir küp altın bulundu

Altın sikkenin ön yüzünde (solda) bir elinde yay, diğerinde mızrak veya oka benzer bir silahla diz çökmüş birinin tasviri yer alıyor (Notion Arkeoloji Projesi/Michigan Üniversitesi)
Altın sikkenin ön yüzünde (solda) bir elinde yay, diğerinde mızrak veya oka benzer bir silahla diz çökmüş birinin tasviri yer alıyor (Notion Arkeoloji Projesi/Michigan Üniversitesi)

İzmir'deki Notion Antik Kenti'nde altın sikke dolu bir çömlek keşfedildi. Arkeologlar bu "çok büyük önem taşıyan" bulgunun, yaklaşık 2 bin 400 yıldır keşfedilmeyi beklediğini söylüyor. 

ABD'deki Michigan Üniversitesi'ne bağlı bilim insanlarının liderliğini yürüttüğü araştırma ekibi, Sinop Üniversitesi'yle işbirliği yaptı ve antik kentteki kazı çalışmalarını Notion Arkeoloji Projesi adıyla yürütüyor.

Kültür Bakanlığı izniyle 2022'de başlayan çalışmalar kapsamında daha önce antik dönemlere ait çömlek parçaları gibi eserler çıkarılmıştı. 

Michigan Üniversitesi dün (2 Ağustos) yaptığı açıklamada, Ahameniş veya Pers İmparatorluğu döneminden kalma altınlarla dolu bir çömlek bulunduğunu duyurdu. İzmir'in Menderes ilçesi sınırlarındaki Notion'daki çömleğin, Temmuz 2023'te çıkarıldığı belirtildi.

Antik kentte yer alan bir evdeki odanın köşesinde bulunan altın sikkelerin, MÖ 5. yüzyılın sonlarına ait olduğu düşünülüyor. Arkeologlar edindikleri diğer bulgulara dayanarak bu tarihe işaret ediyor.

Persler, dareikos denen altın sikkeleri 6. yüzyılın sonundan, Büyük İskender tarafından fethedildikleri MÖ 334'e kadar basıyordu. 

Bu tarihten sonra İskender ve onu takip eden hükümdarlar, altın paraları eritip kendi yüzlerini taşıyan sikkeler üretmeye başladı. Bu nedenle dareikos örneklerine çok nadir rastlanıyor. 

Arkeologlar bulunan sikkelerin, Manisa'nın Salihli ilçesi sınırlarında yer alan Sardis Antik Kenti'nde basıldığını tahmin ediyor.
 

Görsel kaldırıldı.MÖ 3. yüzyıldan kalma bir evin altından, altın dolu çömlek çıktı (Notion Arkeoloji Projesi/Michigan Üniversitesi)


Dareikosun temel kullanım alanlarından birinin paralı askerlere ödeme yapmak olduğunu düşünen araştırmacılar, Notion'da bulunan gömünün de böyle bir amacı olabileceğini söylüyor. 

Araştırmacılar tek bir dareikosun, bir askerin bir aylık maaşı olduğunu ifade ediyor.

Notion Arkeoloji Projesi Direktörü Dr. Christopher Ratté altın dolu çömleğin yerinden alınmamasının bir felakete işaret ettiği görüşünde. 

Arkeolog, "Hiç kimse bir sikke yığınını, özellikle de değerli metal sikkeleri, geri alma niyeti olmadan gömmez" diyerek ekliyor: 

Dolayısıyla böyle bir hazinenin korunmasını ancak çok vahim bir talihsizlik açıklayabilir.

Dr. Ratté, çalışmalarda bir küp altın bulmayı beklemediklerini de ekliyor. 

Oxford Ünivesitesi'nden arkeolog Andrew Meadows, bildiği kadarıyla Anadolu'da bu türden başka bir definenin bulunmadığını söylüyor. Meadows yer almadığı araştırma hakkında "Bu çok büyük önem taşıyan bir bulgu" diyor: 

Definenin arkeolojik bağlamı, Ahameniş altın sikkelerinin kronolojisini hassas bir şekilde belirlememizi sağlayacak.

Notion, MÖ 6. yüzyılda Ahameniş İmparatorluğu'nun yönetimindeydi. MÖ 5. yüzyılın başlarında bir süreliğine Perslerden ayrılan bölge, MÖ 4. yüzyılda tekrar Ahameniş topraklarına katılmıştı. 

Paches adlı Atinalı bir general, MÖ 427'de Pers yanlısı paralı askerlerden oluşan bir birliğe saldırarak onları öldürmüştü. Atina Uygarlığı'nın eline geçen Notion'daki Pers yanlıları sürülmüştü. 

Dr. Ratte bu olayın veya Atina ve Sparta arasında yapılan Peloponez Savaşı'nın (MÖ 431 - MÖ 404) Notion'da bulunan gömüyle alakalı olabileceğini söylüyor. 

Ancak altınların bu olaylarla hiçbir ilgisi olmayabileceğini de ekliyor. 

Arkeologlar bölgedeki çalışmalarına devam ederken, altın sikkeler İzmir'deki Efes Müzesi'nde tutuluyor. 

Independent Türkçe, New York Times, Live Science, Michigan Üniversitesi



Nadir balina dişi fosili, İberlerin sırlarını açığa çıkarıyor

Bakır Çağı İberyası'nda bulunan ispermeçet balinası dişi, türünün ilk örneği (PLOS One)
Bakır Çağı İberyası'nda bulunan ispermeçet balinası dişi, türünün ilk örneği (PLOS One)
TT

Nadir balina dişi fosili, İberlerin sırlarını açığa çıkarıyor

Bakır Çağı İberyası'nda bulunan ispermeçet balinası dişi, türünün ilk örneği (PLOS One)
Bakır Çağı İberyası'nda bulunan ispermeçet balinası dişi, türünün ilk örneği (PLOS One)

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

İspanya'da Bakır Çağı'na ait bir "mega köy"de ortaya çıkarılan nadir bir balina dişi, 4 bin yıl önce Akdeniz bölgesinde yaşayan İber halkının sanatsal yeteneklerine ışık tuttu.

2018'de İspanya'nın güneybatısındaki Valencina arkeolojik kazı alanında bulunan diş, kendi türü içinde geçmişi o döneme dayanıp İberya'da rastlanan ilk fosil oldu.

PLOS One'da yayımlanan araştırmaya göre diş muhtemelen antik bir kıyı şeridinden toplanarak Bakır Çağı zanaatkarları tarafından özenle işlendi.

4 bin 150 ila 5 bin 300 yıl önce bir sahil köyünde yaşayan zanaatkarlar, dişi muhtemelen kişisel süs eşyaları veya sembolik anlam taşıyan eserler yaparken kullanmıştı.

Çalışmanın belirttiğine göre fosil işlendikten sonra, üzerindeki aşınma ve yıpranma izleri ve yüzeyini kaplayan sert kabuktan anlaşıldığı üzere kasten gömüldü.

Bulgular, yaklaşık 40 bin yıl önce başlayan Eski Taş Çağı'ndan beri fildişinin süs eşyaları, müzik aletleri ve heykellerin yapımında kullanımı hakkındaki anlayışımızı derinleştiriyor.

Fildişi çarpıcı görünümü, dayanıklılığı ve sağlamlığıyla antik toplumların ticaret ve sosyokültürel faaliyetlerinin ayrılmaz bir parçası haline gelmişti.

Ancak tarih öncesi çağlarda fildişinin kullanımı hakkında bildiklerimizin çoğu, fil, suaygırı, geyik ve ayılar gibi kara hayvanlarından elde edilen fildişinin incelenmesiyle elde edildi.

Daha önceki araştırmalar, İspanya'nın güneyindeki Eski Taş Çağı ve Bakır Çağı toplumlarında fillerden gelen fildişinin kullanıldığını vurgulasa da deniz memelilerinden elde edilen bu malzemenin önemi hakkında pek bir şey bilinmiyor.

Valencina'da bulunan 17 santimetre uzunluğuna, 7 santimetre genişliğine ve 0,5 kilogram ağırlığa sahip balina dişi, geçmişe eşsiz bir bakış sunuyor.

Fosilin analizi, yetişkin bir ispermeçet balinasından geldiğini ortaya çıkarırken, solucanlar ve sülükayaklılardan kaynaklanan aşınma belirtilerinin yanı sıra köpekbalığı ısırığı şüphesi doğuran izler bulundu. Bu izler, fosilin deniz tabanında bir süre kaldığını gösteriyor.

Araştırmacılar ayrıca dişte doğal yollarla oluşamayacak delikler ve belirgin kesik izleri gibi insan faaliyetine dair belirtiler tespit etti.

Araştırmacılar bu gözlemlere dayanarak balinanın muhtemelen doğal nedenlerle öldüğü, ardından cesedinin deniz tabanına battığı ve dişlerinden birinin kıyıya vurmasıyla antik İberler tarafından bulunup kullanıldığı sonucuna vardı.

Makalede şu ifadelere yer veriliyor:

Henüz bir ispermeçet balinası dişinden geldiği tespit edilen fildişi eser bulunmamasına rağmen son zamanlarda Avrupa'daki arkeolojik bağlamlarda deniz kaynaklı fildişi bulgularının ortaya çıkması, tarih öncesi toplumların deniz kaynaklarını kullanımına yönelik araştırmalara yeni bir odak noktası kazandırıyor.

 Independent Türkçe, independent.co.uk/news