Batarya geri dönüşümünde mikrodalga atılımı

Lityumun yüzde 87'si 15 dakikada geri alındı

Lityum iyon batarya sektörünün gelecek 8 yılda yüzde 23 büyümesi bekleniyor (Reuters)
Lityum iyon batarya sektörünün gelecek 8 yılda yüzde 23 büyümesi bekleniyor (Reuters)
TT

Batarya geri dönüşümünde mikrodalga atılımı

Lityum iyon batarya sektörünün gelecek 8 yılda yüzde 23 büyümesi bekleniyor (Reuters)
Lityum iyon batarya sektörünün gelecek 8 yılda yüzde 23 büyümesi bekleniyor (Reuters)

Bilim insanları batarya atıklarındaki lityumu daha hızlı ve etkili bir şekilde geri kazandıran yeni bir yöntem geliştirdi. 

Lityum hem hafifliği hem de yüksek enerji depolama kapasitesiyle elektrikli araçlar gibi pek çok alandaki bataryalarda kullanılıyor. 

Fakat lityum kaynağı azalırken, bu maddeyi geri dönüştürme yöntemleri yeterince başarı gösteremiyor. 

ABD'deki Rice Üniversitesi'nden araştırmacılar mikrodalga radyasyonu ve doğada ayrışabilen bir çözelti kullanarak lityum geri dönüşümünde önemli bir adım attı. 

Batarya geri dönüşümünde lityumun ayrıştırılması için ısıtılması gerekiyor. Ancak genellikle kullanılan yağ banyosu yöntemi hem uzun sürüyor hem de lityum zarar gördüğü için çok az bir kısmı geri alınıyor.

Advanced Functional Materials adlı hakemli dergide yayımlanan çalışmanın başyazarlarından Salma Alhashim "Lityum genellikle diğer tüm metallerden sonra çökeldiği için geri kazanım oranı çok düşük, bu nedenle amacımız lityumu özellikle nasıl hedefleyebileceğimizi bulmaktı" diyor.

Alhashim ve ekip arkadaşları batarya atığını, kolin klorür ve etilen glikolden oluşan bir çözeltiye batırdı. 

Araştırmacılar çözeltideki iki maddenin, bataryadaki lityumu diğer metallerden ayrıştırma becerisi ve kolin klorürün mikrodalga radyasyonunu emmesinden yola çıkarak bu yöntemi geliştirdi. 

Daha sonra bataryayı mikrodalga radyasyonuna maruz bırakan araştırmacılar, lityumu yağ banyosundan çok daha hızlı ve etkili bir şekilde ayrıştırmayı başardı. 

Bilim insanları sadece 15 dakikada bataryadaki lityumun yüzde 87'sini geri aldı. Yağ banyosunda bu işlem 12 saati buluyor. 

Makalenin diğer başyazarı Sohini Bhattacharyya "Bu sayede lityumu diğer metaller arasından seçerek süzebildik" diyerek ekliyor: 

Bu işlem için mikrodalga radyasyonu kullanmak, mutfaktaki bir mikrodalganın yiyecekleri hızla ısıtmasına benziyor. Enerji doğrudan moleküllere aktarılıyor ve bu da reaksiyonun geleneksel ısıtma yöntemlerinden çok daha hızlı gerçekleşmesini sağlıyor.

Araştırmacılar çözelti içeriğini değiştirerek bataryalardaki kobalt ve nikel gibi metallerin de geri dönüştürülebileceğini söylüyor.

Yeni çalışma artan lityum ihtiyacını daha çevre dostu bir şekilde karşılama açısından önemli bir adıma işaret ediyor. 

Çalışmanın sorumlu yazarı Pulickel Ajayan "Bu yöntem yalnızca geri kazanım oranını artırmakla kalmıyor, aynı zamanda çevresel etkiyi de en aza indiriyor" diyor.

Independent Türkçe, New Atlas, Science Daily, Advanced Functional Materials 



Kedi ve köpekler rüyasında ne görüyor?

Kedi ve köpeklerin iyi bir uyku çekmesi, sağlıklı yaşamaları ve öğrenme becerilerinin gelişmesi açısından kritik önem taşıyor (Unsplash)
Kedi ve köpeklerin iyi bir uyku çekmesi, sağlıklı yaşamaları ve öğrenme becerilerinin gelişmesi açısından kritik önem taşıyor (Unsplash)
TT

Kedi ve köpekler rüyasında ne görüyor?

Kedi ve köpeklerin iyi bir uyku çekmesi, sağlıklı yaşamaları ve öğrenme becerilerinin gelişmesi açısından kritik önem taşıyor (Unsplash)
Kedi ve köpeklerin iyi bir uyku çekmesi, sağlıklı yaşamaları ve öğrenme becerilerinin gelişmesi açısından kritik önem taşıyor (Unsplash)

Sokakta bir köşeye veya evdeki koltuğa kıvrılıp yatan kedi ve köpekler, tıpkı insanlar gibi rüya görüyor. 

Hayvanların uyurken ne gördüğünü anlatma imkanı olmasa da bilim insanlarının elinde bazı yöntemler var. 

Rüya görürken insanların gözleri hareket ediyor ve uykunun bu evresi hızlı göz hareketi (rapid eye movement / REM) diye biliniyor. Bugüne kadar yapılan araştırmalarda kedi ve köpekler de REM belirtileri sergiliyor.

Ancak araştırmacılar, hayvanların tam olarak insanlar gibi rüya görmediğini düşünüyor. 

San Francisco Eyalet Üniversitesi'nden David Peña-Guzmán, "Diğer hayvanların insan olmayan zihinleri ve bedenleriyle, bizimle aynı şekilde rüya gördüğünü varsaymak hata olur" diyor. 

Yine de uzmanlara göre bu hayvanların rüyaları, günlük hayattaki deneyimlerinin bir yansıması. 

Pek çok araştırmacı, insanların bu şekilde rüya gördüğünü düşünürken bazıları, kişinin yaşantısında eksik olan şeylerin rüyasını gördüğünü öne sürüyor.

Harvard Üniversitesi'nde rüyalar üzerine çalışan Deirdre Barrett, hayvanların rüyalarının içeriğine dair yeterince araştırma yapılmadığını söyleyerek ekliyor:

Muhtemelen köpekler gün içinde neyle ilgileniyorsa, rüyalarında da onlar ortaya çıkıyor.

Barrett'a göre evcil köpekler muhtemelen yemek, oyun ve sahipleri hakkında rüya görüyor. 

1970'lerde yapılan bir araştırmada kedilerin REM uykusu sırasında hareket ettiği görülmüştü. Bilim insanları hayvanın bu sırada rüyasında avlandığını gördüğünü düşünüyor. 

Barrett, "Kedilerin avlarını takip etmek veya onlara saldırmakla ilgili rüya gördüğü çok güçlü bir varsayım" diyor. 

Ayrıca bazı kedilerin, güneşte uzandıklarını veya esnediklerini görmesi de muhtemel. 

Madrid'deki Montepríncipe Kliniği'nde veteriner olan Juan Antonio Aguado da "Köpekler; sahipleri, yürüyüşleri ya da oynadıkları oyunlar hakkında rüya görebilir" diyerek ekliyor: 

Kedilerse kanepede kucaklaşma, avlanma ve hatta diğer hayvanlarla kavga etme anlarını yeniden yaşayabilir. Bu rüyalar uyku sırasında ağız seğirmesi, bacak hareketleri, hırlama ve havlama gibi fiziksel davranışlarla kendini gösterir.

Barrett kedilerin de sahiplerini rüyasında görebileceğini ancak bunun köpeklerde daha sık yaşandığını tahmin ediyor.

Aguado ayrıca köpek büyüklüğünün de rüyaları etkilediğini öne sürüyor:

Büyük köpekler her 60 ila 90 dakikada bir rüya görürken, küçük köpekler uyurken daha fazla beyin aktivitesine sahip olduğu için bunu yaklaşık 10 dakikada bir yapar.

Hayvanlar rüya görebildikleri gibi bunlar kabusa da dönüşebiliyor. Genellikle kabus görünce uykularında hırlamaya veya havlamaya başlayabiliyorlar.

Aguado, derin uykudaki hayvanların gerçekliğe dair farkındalığı azaldığı için onları uyandırmamayı tavsiye ediyor.

Veteriner "Köpek veya kedi olumsuz tepki verebilir ve saldırgan davranabilir" diyerek ekliyor: 

Dikkatini çekmek için ismiyle seslenmek ya da yatağını hafifçe hareket ettirmek tercih edilmeli.

Independent Türkçe, El País, Scientific American