700 bin yıllık "hobbit" fosilleri keşfedildi: Sanılandan daha küçüklermiş

Bilim insanları arasındaki tartışma yeniden alevlendi

Homo floresiensis pazu kemiğinin gelişiminin durduğunu tespit eden araştırmacılar, kemiğin bir yetişkine ait olduğunu anladı (Yousuke Kaifu)
Homo floresiensis pazu kemiğinin gelişiminin durduğunu tespit eden araştırmacılar, kemiğin bir yetişkine ait olduğunu anladı (Yousuke Kaifu)
TT

700 bin yıllık "hobbit" fosilleri keşfedildi: Sanılandan daha küçüklermiş

Homo floresiensis pazu kemiğinin gelişiminin durduğunu tespit eden araştırmacılar, kemiğin bir yetişkine ait olduğunu anladı (Yousuke Kaifu)
Homo floresiensis pazu kemiğinin gelişiminin durduğunu tespit eden araştırmacılar, kemiğin bir yetişkine ait olduğunu anladı (Yousuke Kaifu)

Endonezya'nın bir adasında son 10 yılda keşfedilen yaklaşık 700 bin yıllık fosiller, "hobbit" denen eski insanların sanılandan daha küçük olduğunu gösterdi. Bulgular, 20 yıldır devam eden bir tartışmayı yeniden alevlendirdi. 

Arkeologların Endonezya'ya bağlı Flores Adası'ndaki Liang Bua Mağarası'nda 2003'te keşfettiği küçük insan kemikleri bilim dünyasını şoke etmişti.

Yaklaşık 60 bin ila 100 bin yıl önceye tarihlenen bu kemiklerin modern insanlar, şempanze ve gorillerin de içinde yer aldığı hominin grubuna ait olduğu saptanmıştı. 

Boyu 106 santimetre civarındaki bu türe Homo floresiensis adı verilirken, J. R. R. Tolkien'in fantastik roman serisine ithafen sıklıkla "hobbit" diye de anılıyorlar. 

Öte yandan bilim insanları bu küçük homininlerin gerçekten ayrı bir tür olup olmadığı üzerinde hemfikir değil. Bazıları aslında soyu tükenmiş insan türü Homo erectus'tan evrimleştiğini, diğerleri de hep küçük olan maymun benzeri bir tür olduğunu öne sürüyor.

Nature Communications adlı hakemli dergide dün (6 Ağustos) yayımlanan bir çalışmada, daha önce Flores Adası'nın başka bir yerinde keşfedilen Homo floresiensis kalıntıları incelendi. 

Araştırmacılar Mata Menge bölgesinde bulunan yaklaşık 700 bin yıllık fosillerin, Liang Bua'dakilerden daha küçük olduğunu söylüyor. Hatta bunlardan biri, bugüne kadar yetişkin bir homininde görülen en küçük pazu kemiği. 

Görsel kaldırıldı.Mata Menge'deki pazu kemiği (solda) Liang Bua'da bulunandan çok daha küçük (Yousuke Kaifu)

Araştırmacılar bu kol kemiğinin sahibinin en fazla 100 santimetre boyunda olduğu sonucuna vardı. 

Makalenin ortak yazarı Prof. Adam Brumm "Bu çok nadir örnek, Homo floresiensis'in atalarının vücut boyutunun son derece küçük olduğu hipotezimizi doğruluyor" diyerek ekliyor: 

Bununla birlikte bu uzuv kemiğinin küçük oranlarından, 'hobbit'in ilk atalarının önceden düşündüğümüzden daha da küçük olduğu anlaşılıyor.

Mata Menge'den çıkarılan diş örneklerini de inceleyen ekip, bunların Homo erectus'takilere benzediğini fakat daha küçük olduklarını tespit etti. Bölgede bugüne kadar keşfedilen fosillerin 8 ayrı kişiden geldiği tahmin ediliyor. 

Yeni araştırmayı yürüten ekibe göre bulgular, Homo floresiensis'in Homo erectus'tan evrimleştiği teorisini güçlendiriyor. Wollongong Üniversitesi'nden ve çalışmanı ortak yazarı Dr. Gert van den Bergh şöyle diyor:

Hayvanlar sözkonusu olduğunda kimsenin ada cüceleşmesiyle bir sorunu yok ama homininlere gelince bunu kabul etmek bir şekilde daha zor görünüyor.

Ada cüceleşmesi, bir adada yaşayan hayvan türlerinin doğal bir süreçle küçülmesini ifade ediyor. 

Afrika'da ortaya çıkan Homo erectus, yaklaşık 1,3 milyon yıl önce Cava Adası'na giderek orada 1 milyon yıl kadar yaşadı. 

Araştırmacılar Homo erectus'un 1 milyon yıl önce Cava'dan Flores'e vardığını ve orada çevresel koşullardan dolayı küçüldüğünü öne sürüyor. Bölgede 1 milyon yıllık taş aletler bulunması, yerleşimin en azından bu dönemlerde başladığına işaret ediyor. 

Bilim insanları bu küçülmenin neden gerçekleştiğinden tam olarak emin değil. Fakat bölgedeki gıda azlığının buna yol açtığı düşünülüyor. Daha küçük vücutlar daha az yemeğe ihtiyaç duyduğundan, bu homininlerin ada cüceleşmesi yaşadığı tahmin ediliyor.

Teoriye göre Homo floresiensis'in beyni de küçülmüş olmalı ancak taş aletler zihinsel becerilerinin kuvvetli olduğunu gösteriyor. 

Tokyo Üniversitesi'nden Dr. Yousuke Kaifu, yazarları arasında yer aldığı çalışma hakkında "Buna epey şaşırdım" diyor:

Zeki ve daha büyük beyinlere sahip olmanın insanların kaderi olduğunu düşünüyorduk. Ancak floresiensis bize bunun böyle olmadığını söylüyor.

Öte yandan çalışmada yer almayan bazı bilim insanları Homo erectus teorisine katılmıyor. 

Avustralya Ulusal Üniversitesi'nden paleoantropolog Dr. Deborah Argue, Homo erectus'un adaya vardığını gösteren yeterince kanıt olmadığını ifade ediyor:

Bu türün Flores'e gittiğini varsayamayız.

Birleşik Krallık'taki Doğa Tarihi Müzesi İnsan Kökenleri Bölümü Başkanı Prof. Chris Stringer ise cüceleşme sürecinin başka bir yerde başlamış olabileceği görüşünde:

Birçok araştırmacı Flores'te cüceleşme süreci yaşandığını varsayıyor ancak şu anda bunu bilmenin bir yolu yok. Çünkü süreç Flores'e varmadan önce Sumbawa veya Sulawesi gibi diğer adalarda çoktan başlamış olabilir.

Hobbitlerin ayrı bir tür olup olmadığı ve ilk başta bu boyutlarda değillerse nasıl küçüldüklerini anlamak için daha fosil örneğine ihtiyaç var. 


Independent Türkçe, Guardian, New York Times, Cosmos Magazine, Nature Communications



Gazze, İsrail'in yapay zeka teknolojilerini test ettiği bir alana dönüştü

İsrail ordusunun Matzpen teknoloji birimi (Reuters)
İsrail ordusunun Matzpen teknoloji birimi (Reuters)
TT

Gazze, İsrail'in yapay zeka teknolojilerini test ettiği bir alana dönüştü

İsrail ordusunun Matzpen teknoloji birimi (Reuters)
İsrail ordusunun Matzpen teknoloji birimi (Reuters)

İnci Mecdi

İsrail tarafından geliştirilen ve 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana Gazze’deki savaş sırasında Hamas liderlerinin yerini tespit etmek için kullanılan yapay zeka (AI) teknolojileri, özellikle de İsrail'e askeri bir avantaj sağlayan bu teknolojilerin kullanılmasının feci sonuçları göz önüne alındığında, giderek artan etik kaygılara yol açıyor.

İsrailli ve ABD’li yetkililerin ABD merkezli New York Times (NYT) gazetesine verdiği bilgilere göre İsrailli subaylar yapay zeka tabanlı askeri teknolojiyi ilk kez 2023 yılının sonlarında, 7 Ekim 2023 saldırılarının planlanmasına yardımcı olan Hamas’ın üst düzey liderlerinden İbrahim el-Bayari'ye suikast düzenlemek için kullandı. İsrail istihbaratı, Gazze Şeridi'nin altındaki tünellerde saklandığına inanılan Bayari’nin yerini başlangıçta tespit edemedi. Bu da on yıl önce savaşta kullanılmadan geliştirilmiş olan aracı geliştirmek için yeni bir teşvik sağladı. İçeridekilere göre Birim 8200 mühendisleri yapay zekayı bu araca dahil etmekte gecikmedi. İsrail kısa süre içinde Bayari'nin aramalarını dinleyebildi ve aramaların yapıldığı yerin yaklaşık konumunu veren sesli yapay zeka aracını test etti. İsrail bu bilgiyi kullanarak 31 Ekim 2023'te bölgeyi hedef alan hava saldırıları düzenledi ve Bayari'yi öldürdü.

“The Studio”

Ancak İsrail'in savaş sırasında kullandığı yapay zeka teknolojileri önemli sivil kayıplara yol açtı. Şarku’l Avsat’ın Londra merkezli çatışma izleme kuruluşu Airwars'tan aktardığı verilere göre Bayari'ye yapılan saldırıda 125'ten fazla sivil öldü. Kimliklerinin gizli kalması şartıyla NYT’ye konuşan ABD ve İsrailli dokuz yetkilinin açıklamalarına göre Bayari suikastı için düzenlenen hava saldırısında 125'ten fazla sivil öldürüldü. Bunun için kullanılan sonik araç, İsrail'in Gazze'deki savaşı yapay zeka destekli askeri teknolojileri dünyanın daha önce hiç görmediği bir hızda test etmek ve uygulamak için nasıl kullandığının sadece bir örneğiydi.

İsrail, geçtiğimiz 18 ay boyunca kısmen gizlenmiş ya da yaralanmış olan yüzleri gerçek kimliklerle eşleştirmek için yapay zekayı yüz tanıma yazılımına da entegre etti. Potansiyel hava saldırısı hedeflerini gruplandırmak için yapay zekayı kullandı. İki kaynağa göre, mesajları, sosyal medya gönderilerini ve Arapça diğer verileri toplayıp analiz edebilen bir sohbet robotunu güçlendirmek için Arapça bir yapay zeka modeli oluşturdu.

NYT'ye konuşan ve söz konusu teknolojiler hakkında bilgi sahibi olan kişilere göre bu çabaların çoğu Birim 8200'de görevlendirilen askerler ile Google, Microsoft ve Meta gibi teknoloji şirketlerinde çalışan yedek askerler arasında bir ortaklığın da önünü açtı. Kaynaklar, Birim 8200'ün bir inovasyon merkezi ve uzmanların yapay zeka projeleriyle eşleştirildiği bir yer olan The Studio'yu oluşturduğunu söyledi.

Yedek askerler

İsrailli yetkililer, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail'e sınır ötesi saldırılar düzenleyerek bin 200'den fazla kişiyi öldürmesi ve 250’den fazla kişiyi rehin almasının ardından, Birim 8200 ile The Studio’daki yedek askerler arasındaki iş birliğinin hızla yeni yapay zeka teknolojileri geliştirmesine izin verildiğini açıkladı. Yatırımcıları şirketlerle buluşturan ve kâr amacı gütmeyen İsrailli bir kuruluş olan Startup Nation Central'ın CEO'su Avi Hasson, META, Google ve Microsoft'ta çalışan İsrailli yedek askerlerin insansız hava araçları (İHA) ve veri füzyonu (bilgi bütünleştirme) alanlarında inovasyonu teşvik eden kilit unsurlar haline geldiğini söyledi. Yedek subaylar teknik bilgi birikimi ve orduda bulunmayan kilit teknolojilere erişim sağladılar.

İsrail ordusu İHA filosunu güçlendirmek için de hızla yapay zekayı kullandı. İsrail ordusuyla birlikte çalışan bir yazılım ve yürüyüş şirketi olan XTEND’ın kurucusu ve CEO'su Aviv Shapira, hedefleri uzaktan tanımlayan ve takip eden İHA’lar geliştirmek için yapay zeka algoritmalarının kullanıldığını söyledi.

İsrailli ve ABD'li yetkililere göre İsrail yapay zeka tabanlı cephaneliğini geliştirmek için yarışırken bile, bu teknolojilerin kullanılması bazen yanlış kimliklere, tutuklamalara ve sivil ölümlerine yol açtı. Bazıları, gözetimin artmasına ve sivillerin öldürülmesine yol açabilecek yapay zekanın etik sonuçları hakkında tartışırken Avrupalı ve ABD'li savunma yetkilileri, başka hiçbir ülkenin mevcut savaşlar sırasında yapay zeka araçlarını denemede İsrail kadar aktif olmadığını ve bu teknolojilerin gelecekteki savaşlarda nasıl kullanılabileceğine ve nasıl başarısız olabileceklerine dair bir fikir verdiğini söyledi.

Geniş dil modeli

The Studio tarafından geliştirilen araçlardan biri de geniş dil modeli olarak bilinen Arapça yapay zeka modeliydi. Konuyla ilgili bilgi sahibi İsrailli subaylara göre ülkede onlarca yıldır Arapça konuşulan lehçelerde ele geçirilmiş kısa mesajlar (SMS), telefon görüşmeleri ve sosyal medya paylaşımları bulunuyor. Bu yüzden İsrailli subaylar savaşın ilk birkaç ayında geniş bir dil modeli oluşturdular ve Arapça sorgular yapmak için bir chatbot geliştirdiler. ABD’li ve İsrailli yetkililerin dördü, aracın multimedya veri tabanlarıyla entegre edilerek analistlerin görüntü ve videolar üzerinde karmaşık aramalar yapabilmelerinin sağlandığını söyledi.

İsrailli üç subaya göre İsrail geçtiğimiz eylül ayında Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'a suikast düzenlediğinde, bahsi geçen chatbot Arap dünyasındaki tepkileri analiz etti. Teknoloji, halkın tepkilerini ölçmek için Lübnan'daki farklı lehçeleri ayırt ederek İsrail'in karşı saldırı başlatmak için kamuoyu baskısı olup olmadığını değerlendirmesine yardımcı oldu. Ancak iki subaydan biri, chatbotun bazen İngilizceden Arapçaya çevrilen bazı modern argo terimleri ve kelimeleri tanımlayamadığını, bunun da farklı lehçelerde uzman İsrailli istihbarat subaylarının çalışmasını gözden geçirip düzeltmesini gerektirdiğini belirtti.

İsrailli iki istihbarat yetkilisine göre chatbot bazen yanlış cevaplar verdi. Aynı yetkililer, chatbotun örneğin tüfekleri boru olarak gösterdiğini, ancak yapay zeka aracının araştırma ve analizi büyük ölçüde hızlandırdığını söylediler.

İsrail ayrıca 7 Ekim 2023 saldırılarından sonra Gazze Şeridi'nin kuzeyi ve güneyi arasında kurulan geçici kontrol noktalarına, Filistinlilerin yüksek çözünürlüklü görüntülerini tarayıp yapay zeka destekli yüz tanıma yazılımına gönderme özelliğine sahip kameralar yerleştirmeye başladı. Ancak sistem, zaman zaman yüzleri gizlenmiş kişileri tanımlamakta zorlandı. Bu durum, yüz tanıma sistemi tarafından yanlışlıkla teşhis edilen Filistinlilerin tutuklanmasına ve sorgulanmasına yol açtı.