Oxford Üniversitesi, çanta ve telefonları güneş paneline çeviren bir kaplama üretti

"Mucize malzeme"nin yüzde 45 verim sağlaması bekleniyor

Perovskitten yapılan yeni kaplama, tek katmanlı rakiplerinin verimliliğine yaklaştı (Martin Small)
Perovskitten yapılan yeni kaplama, tek katmanlı rakiplerinin verimliliğine yaklaştı (Martin Small)
TT

Oxford Üniversitesi, çanta ve telefonları güneş paneline çeviren bir kaplama üretti

Perovskitten yapılan yeni kaplama, tek katmanlı rakiplerinin verimliliğine yaklaştı (Martin Small)
Perovskitten yapılan yeni kaplama, tek katmanlı rakiplerinin verimliliğine yaklaştı (Martin Small)

Oxford Üniversitesi'nden bilim insanları, sırt çantasından telefona çeşitli eşyaların üzerine takılarak güneş enerjisi üreten ince bir kaplama geliştirdi. 

Fosil yakıtların kritik bir rol oynadığı iklim krizi nedeniyle temiz ve yenilenebilir enerjilere geçiş gittikçe hız kazanıyor. 

Bu doğrultuda güneş panelleri sektörü büyürken, bilim dünyası sürekli olarak yıldızın enerjisinden daha fazla yararlanma yolları arıyor. 

Perovskit denen bir malzeme de silikon temelli geleneksel güneş panellerinden daha verimli olmasıyla son yıllarda öne çıkıyor. Bu malzeme güneş ışığını enerjiye dönüştürmedeki başarısından dolayı "mucize malzeme" diye de adlandırılıyor. 

Oxford Üniveristesi Fizik Bölümü'nden araştırmacılar perovskit katmanlarından oluşan bir kaplama geliştirdi. Geleneksel güneş panellerindeki silikon katmandan 150 kat daha ince bu kaplama, silikonun aksine pek çok ürüne yerleştirilebiliyor. 

Araştırma ekibi kaplamadan yüzde 27 verim sağlamayı başardı. Silikon hücreden yapılan panellerse güneş ışığının yüzde 22'sini enerjiye dönüştürebiliyor. 

Çalışma halihazırda hakemli bir dergide yayımlanmadı fakat Oxford Üniversitesi'nden yapılan açıklamada, yeni kaplamanın yüzde 27 verim sağladığının bağımsız bir kuruluş tarafından doğrulandığı ifade ediliyor. 

Araştırma ekibinden Dr. Shuaifeng Hu şu ifadeleri kullanıyor: 

İstifleme veya çoklu bağlantı yaklaşımını denediğimiz sadece 5 yıl içinde, güç dönüştürme verimliliğini yaklaşık yüzde 6'dan yüzde 27'nin üzerine çıkardık; bu da tek katmanlı fotovoltaiklerin bugün ulaşabileceği sınırlara yakın.

Bilim insanları mucize malzemenin zamanla yüzde 45'in üstünde verim sağlayacağını düşünüyor. 

Güneş enerjisinden yararlanmada karşılaşılan sorunlardan biri, panellerden oluşan büyük güneş tarlalarını kuracak yerler bulmak. Yeni kaplamanın çeşitli yüzeylere takılabilmesi bu sorunun ortadan kalkmasına katkı sağlayabilir. 

Araştırmacılar perovskit kaplamanın sırt çantası, telefon ve arabalar gibi ürünlere yerleştirilerek güneş ışığını enerjiye dönüştürebildiğini söylüyor. 

Öte yandan esnek ve ince yeni kaplamanın, güneş tarlalarının yerini alması gibi bir amaçları yok. 

Oxford ekibinden Junke Wang, CNN'e yaptığı açıklamada "Güneş tarlalarını ortadan kaldırmak istediğimizi söyleyemem çünkü yeterli miktarda güneş enerjisi üretmek için çok sayıda alana veya yüzeye ihtiyacımız olduğu açık" diyor. 

Mucize malzemeyle ilgili en temel sıkıntılardan biri dayanıksız olması. Daha önceki çalışmalarda perovskitin laboratuvar ortamında kısa süre içinde parçalandığı görülmüştü. 

Bilim insanları bunun üstesinden gelmeye uğraşırken Oxford araştırmacıları yeni kaplamanın inşaat ve araba sektörlerinde kullanılabileceğini öne sürüyor. 

Ekibe liderlik eden Henry Snaith şu ifadeleri kullanıyor:

Laboratuvarlarımızda güneş enerjisi malzemeleri ve tekniklerinde görülen en son yenilikler; mevcut binaları, araçları ve nesneleri kullanarak daha sürdürülebilir ve ucuz bir şekilde güneş enerjisi elde etmeye yönelik malzemeler üreten yeni bir endüstriye zemin hazırlayabilir.

Independent Türkçe, CNN, Interesting Engineering, Oxford Üniversitesi



Yıldızın yuttuğu gezegene yapılan otopsiden şoke edici bir sonuç çıktı

Bir gezegenin yavaş yavaş ev sahibi yıldızın içine doğru spiral çizdiğini gösteren sanatçı tasviri. Bilim insanları Jüpiter büyüklüğündeki bu gezegenin yıldızın atmosferini sıyırmaya başladıktan sonra "içine düştüğünü" söylüyor (R. Hurt & K. Miller [Caltech/IPAC])
Bir gezegenin yavaş yavaş ev sahibi yıldızın içine doğru spiral çizdiğini gösteren sanatçı tasviri. Bilim insanları Jüpiter büyüklüğündeki bu gezegenin yıldızın atmosferini sıyırmaya başladıktan sonra "içine düştüğünü" söylüyor (R. Hurt & K. Miller [Caltech/IPAC])
TT

Yıldızın yuttuğu gezegene yapılan otopsiden şoke edici bir sonuç çıktı

Bir gezegenin yavaş yavaş ev sahibi yıldızın içine doğru spiral çizdiğini gösteren sanatçı tasviri. Bilim insanları Jüpiter büyüklüğündeki bu gezegenin yıldızın atmosferini sıyırmaya başladıktan sonra "içine düştüğünü" söylüyor (R. Hurt & K. Miller [Caltech/IPAC])
Bir gezegenin yavaş yavaş ev sahibi yıldızın içine doğru spiral çizdiğini gösteren sanatçı tasviri. Bilim insanları Jüpiter büyüklüğündeki bu gezegenin yıldızın atmosferini sıyırmaya başladıktan sonra "içine düştüğünü" söylüyor (R. Hurt & K. Miller [Caltech/IPAC])

Birçok yıldız milyarlarca yıl yaşayıp yakıtlarını tüketince kırmızı devler diye bilinen ölmekte olan yıldızlara dönüşür. Yıldızlar genişler ve yakındaki gezegenleri yutarak onları yakıp yok edebilir.

Yaklaşık 5 milyar yıl içinde, Dünya'nın kendi Güneş'i de kırmızı deve dönüşecek ve mavi bilyemiz de dahil gezegenleri yutacak.

Gökbilimciler bu kırmızı dev yıldızların birçoğunu tanımlasa da bir gezegeni yeme süreci, ancak kısa bir süre önce doğrudan gözlemlenebildi.

Gökbilimciler birçok kırmızı dev yıldız tanımladı ve bazı durumlarda yakındaki gezegenleri tükettiklerinden şüphelendi ancak bu fenomen daha önce hiç doğrudan gözlemlenmemişti. Bilim insanları 2023'te, ömrünün sonuna yaklaşan bir yıldızın şiştiğini ve muhtemelen Jüpiter büyüklüğünde bir gezegeni yuttuğunu keşfetti.

NASA'nın James Webb Uzay Teleskobu, kayıtlara geçen ilk gezegen yutulması olayı olduğu düşünülen bir olayı gözlemledi. Gözlemler şaşırtıcı sonuçlar verdi (NASA, ESA, CSA, R. Crawford [STScI])NASA'nın James Webb Uzay Teleskobu, kayıtlara geçen ilk gezegen yutulması olayı olduğu düşünülen bir olayı gözlemledi. Gözlemler şaşırtıcı sonuçlar verdi (NASA, ESA, CSA, R. Crawford [STScI])

Araştırmacılar James Webb Uzay Teleskobu'ndan gelen ek gözlemlerin ardından, "şaşırtıcı bir ters köşe" yaşandığını söylüyor. Webb'in gözlemleri yıldızın gezegeni yemediğini, gezegenin yörüngesinin milyonlarca yıl boyunca daralarak gökcismini ölümüne yaklaştırdığını ve sonra tamamen yutulduğunu gösteriyor.

Arizona'nın Tucson kentindeki ABD Ulusal Bilim Vakfı Ulusal Optik-Kızılötesi Astronomi Araştırma Laboratuvarı'ndan gökbilimci Ryan Lau yaptığı açıklamada, "Bu yepyeni bir olay olduğu için teleskobu ona çevirmeye karar verdiğimizde ne bekleyeceğimizi tam olarak bilmiyorduk" diyor.

Kızılötesindeki yüksek çözünürlüklü görüntüsü sayesinde muhtemelen bizimki de dahil gezegen sistemlerinin nihai kaderi hakkında değerli bilgiler öğreniyoruz.

Lau, perşembe günü The Astrophysical Journal'da yayımlanan yeni makalenin başyazarı.

Araştırmacılar teleskobun Orta Kızılötesi Enstrümanı ve Yakın Kızılötesi Spektrografı'nı kullanarak Samanyolu Galaksisi'nde yer alan, Dünya'dan yaklaşık 12 bin ışık yılı uzaklıktaki sahneyi inceledi.

Yıldızın daha çok bizim Güneş'imize benzediği kabul ediliyordu fakat Orta Kızılötesi Enstrüman'la yapılan bir ölçüm, yıldızın kırmızı bir deve dönüşmesi durumunda olması gerektiği kadar parlak olmadığını ortaya koydu. Bu bulgu araştırmacılara, bir zamanlar inanıldığı gibi gezegeni yutacak bir şişme yaşanmadığını gösterdi.

Harvard-Smithsonian Astrofizik Merkezi ve Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nden, araştırma ekibi üyesi Morgan MacLeod "Gezegen nihayetinde yıldızın atmosferini sıyırmaya başladı. O andan itibaren de kontrolden çıkarak daha hızlı bir şekilde içine düşmeye başladı" diye açıklıyor.

Gezegen düşerken bir nevi yıldızın etrafında yayılmaya başladı.

Gezegen, yıldızın dış katmanlarından gaz püskürtmüş olabilir.

Yakın Kızılötesi Spektrograf, yıldızı çevreleyen sıcak bir moleküler gaz diskini ortaya çıkardı ve burada karbonmonoksit tespit edildi.

Vassar College'dan ötegezegen araştırmacısı Colette Salyk, ortak yazarı olduğu yeni makale hakkında, "Webb gibi dönüştürücü bir teleskopla yıldızın yakın çevresinde ne bulacağımıza dair herhangi bir beklentiye sahip olmak benim için zordu" diyor. 

Burada gezegenler oluşmasa bile, bir yutulma sonrasında gezegen oluşum bölgesinin özelliklerine sahip bir şey görmeyi bekleyemediğimi söyleyebilirim.

Independent Türkçe, independent.co.uk/space