Google: İranlı bilgisayar korsanları Harris ve Trump kampanyalarını hedef alıyor

New York'taki Google genel merkezi (AP)
New York'taki Google genel merkezi (AP)
TT

Google: İranlı bilgisayar korsanları Harris ve Trump kampanyalarını hedef alıyor

New York'taki Google genel merkezi (AP)
New York'taki Google genel merkezi (AP)

Google, İran destekli bilgisayar korsanlarının Demokrat başkan adayı Kamala Harris ve Cumhuriyetçi rakibi Donald Trump'ın kampanyalarını hedef aldığını açıkladı.

Google Siber Tehdit Raporu'na göre, APT42 olarak bilinen ve İran Devrim Muhafızları Ordusu (IRGC) ile bağlantılı bir hack grubu, İsrail ve ABD'de hükümet yetkilileri ve seçim kampanyaları da dahil olmak üzere yüksek profilli kişi ve kuruluşları hackleme girişimlerinde bulundu.

Donald Trump'ın kampanyasının İran tarafından hacklendiğini iddia etmesinden günler sonra Harris'in kampanyası salı günü, yabancı hackerlar tarafından hedef alındığını duyurdu. AFP'ye konuşan Harris'in kampanyasından bir yetkili, “Temmuz ayında kampanyanın hukuk ve güvenlik ekipleri, FBI'ya yabancı aktörler tarafından gerçekleştirilen bir etki operasyonunun hedefi olduğumuzu bildirdi” dedi.

Raporda, Google'ın tehdit analizi bölümünün APT42'nin Başkan Joe Biden ve Başkan Yardımcısı Harris'in yanı sıra Trump'la ilişkili kişilerin bireysel hesaplarını ele geçirmeye yönelik başarısız girişimlerini izlemeye devam ettiği ifade edildi.

Hack grubu, hedefler hakkında bilgi toplayarak ve kurbanları Gmail gibi hesaplarının şifrelerini vermeleri için kandırmak üzere “oltalama” planları oluşturarak çalışıyor. Örnekler arasında, hackerların bir araştırma kuruluşu ya da güvenilir bir kişi gibi davranarak kurbanları sahte video toplantılarına çekmesi ve bu toplantılarda oturum açmak için parolalara ihtiyaç duyulması da yer alıyor.

Bilgisayar korsanlığı teknikleri konusunda bir sıkıntı olmasa da bazı bilgisayar korsanları kurbanı bubi tuzaklı bir bağlantıyı tıklamaya ya da gerçek bir web sayfasının kopyasına giriş yapmaya yönlendiren “sosyal mühendislik” yöntemlerini tercih ediyor. Google, APT42'nin 2020'de Biden ve Trump kampanyalarını hackleme girişimlerini engellediğini de kaydetti.

Rapora göre, İranlı hack grubunun bu yılın Mayıs ve Haziran aylarındaki hedef listesinde Biden ya da Trump'a yakın yaklaşık bir düzine kişinin bireysel e-posta hesaplarını ele geçirme girişimleri de vardı, ancak bu Google tarafından engellendi. Google ayrıca grubun etkili bir siyasi danışmanın kişisel Gmail hesabını da hacklediğini bildirdi. Raporda, “APT42, kullanıcıları hedef alma ve yeni taktikler uygulama girişimlerini durdurma belirtisi göstermeyen sofistike ve kalıcı bir tehdit aktörüdür” ifadeleri yer aldı.

“İlkbahar ve yaz aylarında, özellikle İsrail ve ABD'ye odaklanarak birden fazla eşzamanlı kimlik avı kampanyası yürütme becerisini gösterdiler” denilen raporda Google, yaklaşan seçimlerle ilgili risk altındaki bireyleri dikkatli olmaya ve şirketin kapsamlı savunmalarından yararlanmaya çağırdı.

ABD Dışişleri Bakanlığı, Trump kampanyasının hacklendiğini açıklamasının ardından, pazartesi günü İran'ı seçimlere herhangi bir müdahalenin sonuçları konusunda uyardı. Trump kampanyası cumartesi günü İran'ı, belgelerin hacklenmesinin ve Cumhuriyetçi başkan yardımcısı adayı JD Vance ile ilgili olarak medya kuruluşlarına dağıtılmasının arkasında olmakla suçladı. Kampanya, bu tür eylemlerin “Amerika'nın düşmanlarına” hizmet ettiğini söyleyerek, medya kuruluşlarını bu belgeleri kullanmamaları konusunda uyardı.



Meta, yapay zekâ ihtiyaçları için nükleer enerjiye yöneliyor

Meta'nın Kaliforniya'daki şirket merkezinin yakınındaki logosu (DPA)
Meta'nın Kaliforniya'daki şirket merkezinin yakınındaki logosu (DPA)
TT

Meta, yapay zekâ ihtiyaçları için nükleer enerjiye yöneliyor

Meta'nın Kaliforniya'daki şirket merkezinin yakınındaki logosu (DPA)
Meta'nın Kaliforniya'daki şirket merkezinin yakınındaki logosu (DPA)

Meta, Constellation Energy'den nükleer enerji satın almak için 20 yıllık bir anlaşma imzalayarak, teknoloji devlerinin veri merkezlerinin artan enerji ihtiyaçlarını karşılamak için sektörle iş birliği yapma eğilimini sürdürdü.

Meta, Haziran 2027'den itibaren Constellation'ın Illinois'deki Clinton Temiz Enerji Merkezi'nden yaklaşık 1,1 gigavat güç satın alacak. Bu, tesisin tek nükleer reaktörünün toplam çıktısını temsil ediyor.

İki şirket, uzun vadeli anlaşmanın santralin devam eden işletimini ve yeniden lisanslanmasını destekleyeceğini doğruladı.

Şarku’l Avsat’ın CNBC'den aktardığına göre Meta'nın taahhüdü olmadan santral, 2017'den bu yana kullandığı emisyonsuz kredinin süresi dolduğunda kapanma riskiyle karşı karşıyaydı.

Constellation Başkanı ve CEO'su Joe Dominguez, “Meta ile ortaklık yapmaktan gurur duyuyoruz... Meta, mevcut santrallerin yeniden lisanslanmasını ve genişletilmesini desteklemenin yeni enerji kaynakları bulmak kadar etkili olduğunu fark etti” ifadelerini kullandı.

Clinton Centre'ın üretimini de 30 megawatt artıracak olan anlaşmanın şartları açıklanmadı. Santral doğrudan Meta'nın veri merkezlerini beslemeyecek; teknoloji devinin yüzde 100 temiz enerji üretme hedefine katkıda bulunurken bölgesel şebekeye güç sağlamaya devam edecek.

Bu duyuru, büyük teknoloji şirketleri ile nükleer endüstri arasında yapılan bir dizi anlaşmanın sonuncusu. Eylül ayında Constellation, Three Mile Island'ı yeniden çalıştıracağını ve 20 yıllık bir anlaşma kapsamında Microsoft'a enerji satacağını duyurmuştu.

Google geçtiğimiz yıl küçük modüler nükleer reaktörler (SMRs) geliştiren Kairos Power ile yaptığı iş birliğinin ardından üç yeni nükleer tesisin geliştirilmesini finanse etme sözü verdi. Amazon ise ekim ayında bu reaktörlerin geliştirilmesi için 500 milyon dolardan fazla yatırım yaptı ve Mart 2024'te Susquehanna Nükleer Santrali’nde faaliyet gösterecek bir veri merkezi kompleksi satın aldı. Amazon, Google ve Meta gibi teknoloji devleri mart ayında Dünya Nükleer Birliği öncülüğünde 2050 yılına kadar nükleer enerjinin küresel olarak üç katına çıkarılması çağrısında bulunan bir taahhüdü imzaladılar.

Ancak Constellation ile yapılan anlaşma, Meta'nın nükleer enerji sektörüne ilk resmi girişi anlamına geliyor. Şirket aralık ayında, ABD'de bir ila dört gigawatt arasında yeni nükleer kapasite ekleme arzusunu belirterek, ortak olacak nükleer enerji geliştiricileri bulmak için bir teklif talebinde bulundu. Gelişmiş nükleer enerjiye odaklanan bu teklif halen değerlendirme aşamasında ve şirketin Clinton tesisine verdiği destekten farklı.

Meta Küresel Enerji Başkanı Urvi Parekh şunları söyledi: “Yapay zekâ hedeflerimizi ilerletmeye devam etmek için temiz ve güvenilir enerjiyi güvence altına almak şart. Clinton tesisinin önümüzdeki yıllarda da faaliyet göstermesine katkıda bulunmaktan ve bu tesisin ABD'nin enerji liderliğini ilerletmenin önemli bir parçası olduğunu göstermekten gurur duyuyoruz.”

Başkan Donald Trump kısa bir süre önce, 2050 yılına kadar ABD'nin nükleer kapasitesini dört katına çıkarma hedefiyle nükleer enerjinin yaygınlaştırılmasını hızlandırmayı amaçlayan dört kararname imzaladı. Bu kararnameler, diğer hususların yanı sıra, Nükleer Düzenleme Komisyonu'nun elden geçirilmesini ve yerli bir nükleer yakıt tedarik zinciri kurulmasını öngörüyor.

Beyaz Saray ayrıca, küçük modüler reaktörler de dahil olmak üzere reaktörlerin düzenleyici onayının hızlandırılması çağrısında bulundu. Geçmişte nükleer projeler yüksek ön maliyetlerden ve uzun inşaat programlarından mustaripti. Sektör, küçük nükleer reaktörlerin nükleer enerjiyi genişletmek için daha uygun maliyetli bir yol olacağını umuyor. Şu anda ABD'de faaliyette olan küçük nükleer reaktör bulunmuyor.

Diğer yandan Constellation dün yaptığı açıklamada, Clinton sahasında küçük bir nükleer reaktör inşa etme olasılığı için Nükleer Düzenleme Komisyonu'ndan yeni bir lisans almayı değerlendirdiğini duyurdu.