Bir videodan diğerine atlamanın can sıkıntısını artırdığı ortaya kondu

Uzmanlar bazı tavsiyeler paylaştı

 Uzmanlar, sosyal medya kullanıcılarının, keyifli bir deneyimin negatif duygular yaratmasına karşı gözünü açık tutmasını öneriyor (Unsplash)
Uzmanlar, sosyal medya kullanıcılarının, keyifli bir deneyimin negatif duygular yaratmasına karşı gözünü açık tutmasını öneriyor (Unsplash)
TT

Bir videodan diğerine atlamanın can sıkıntısını artırdığı ortaya kondu

 Uzmanlar, sosyal medya kullanıcılarının, keyifli bir deneyimin negatif duygular yaratmasına karşı gözünü açık tutmasını öneriyor (Unsplash)
Uzmanlar, sosyal medya kullanıcılarının, keyifli bir deneyimin negatif duygular yaratmasına karşı gözünü açık tutmasını öneriyor (Unsplash)

İnternette dolaşırken bir videodan diğerine atlamanın, can sıkıntısını daha da artırdığı ortaya kondu. 

Dijital çağda can sıkıntısından kurtulmak için video izlemek sıkça başvurulan bir yöntem. 

Pek çok kişi Instagram, TikTok ve YouTube gibi platformlarda gezinirken bir içerikten diğerine hızla atlıyor veya aynı videoyu ileri sararak izliyor. 

Ancak yeni bir araştırmaya göre bu hareket, durumu sadece daha kötü hale getiriyor. 

Journal of Experimental Psychology: General adlı hakemli dergide yakın zamanda yayımlanan çalışmayı yürüten ekip, 1200'den fazla katılımcıyla 7 ayrı deney yürüttü.

Bu deneylerde çoğu üniversite öğrencisi olan katılımcılar çeşitli videolar izledi ve sıkılma, dikkat ve keyif alma dereceleri ölçüldü. 

Deneylerden birinde ileri sarma veya atlama seçeneği olmadan 10 dakikalık bir video izlediler. Ardından 10 dakika boyunca, istedikleri şekilde atlayabildikleri 5 dakikalık 7 videoyla baş başa bırakıldılar. 

Başka bir deneyde 10 dakikalık bir videonun ardından, ileri-geri sarabilecekleri şekilde 50 dakikalık bir video izlediler.

Araştırmada 231 kişiyle yapılan bir ankette katılımcıların, bir videodan diğerine atlama veya ileri sarma seçeneği olduğunda daha az sıkılmayı beklediği ortaya çıktı.

Ancak ekip, video izleme deneyleri sonucunda farklı bir sonuçla karşılaştı.

Katılımcılar bir videoyu ileri sarmadan ve başka bir şeye geçmeden baştan sona izlemenin, daha fazla tatmin duygusu verdiğini aktardı. 

Özellikle üniversite öğrencileriyle yapılan deneylerde, 5 dakikalık videolar arasında atlamanın 10 dakikalık tek bir videoya kıyasla daha fazla can sıkıntısına yol açtığı görüldü.

Ancak farklı yaş gruplarında, bu iki izleme deneyimi arasında sıkılma açısından kayda değer bir fark saptanmadı. 

Toronto Üniversitesi'nden makalenin başyazarı Dr. Katy Tam, "Can sıkıntısı dikkatle yakından bağlantılı" diyerek ekliyor: 

Bir şeye kendimizi ne kadar verdiğimiz ve ne kadar vermek istediğimiz arasında bir boşluk olduğunda sıkıldığımızı hissederiz. İnsanlar videolar arasında geçiş yapmaya devam edince herhangi bir videoya tam olarak kendini vermiyor ve bunun yerine daha ilginç bir şey arıyor.

Bağımsız araştırma kuruluşu Medya Psikolojisi Araştırma Merkezi Direktörü Dr. Pamela Rutledge, yeni çalışmanın dijital medyanın kötü olduğu anlamına gelmediğini söylüyor.

Çalışmada yer almayan Dr. Rutledge, can sıkıntısının motive edici bir araç olarak görülebileceğini düşünüyor: 

Can sıkıntısı, tüm olumsuz duygular gibi, yaptığımız şeyi değiştirmemiz yönünde bizi motive eden bir sinyaldir. Bu anlamda farklı durumlara uyarlanabilen sağlıklı bir duygudur.

Dr. Tam de "İleri sarma ya da atlama düğmesine basmadan önce bir an durun ve video izlerken odaklanmanın yollarını arayın" diye öneriyor. 

Araştırmacılar bulguların farklı yaş gruplarında değişkenlik gösterebileceğini belirtiyor. Dijital medyayı tüketme biçiminin de can sıkıntısını etkileyebileceğini söyleyen Dr. Tam, daha fazla araştırma yapılması gerektiğini belirtiyor. 

"Araştırmamız, can sıkıntısından kaçınmak için videoları ileri sarma veya atlamanın, aslında daha fazla sıkılmaya neden olabileceğini gösteriyor" diyen araştırmacı ekliyor: 

Tıpkı bir sinema salonunda bizi içine çeken bir deneyim için para ödediğimiz gibi, keyif de genellikle videolarda gezinmek yerine kendimizi onlara bırakmaktan geliyor.

Independent Türkçe, CNN, Guardian, Study Finds, Journal of Experimental Psychology: General



Meta, yapay zekâ ihtiyaçları için nükleer enerjiye yöneliyor

Meta'nın Kaliforniya'daki şirket merkezinin yakınındaki logosu (DPA)
Meta'nın Kaliforniya'daki şirket merkezinin yakınındaki logosu (DPA)
TT

Meta, yapay zekâ ihtiyaçları için nükleer enerjiye yöneliyor

Meta'nın Kaliforniya'daki şirket merkezinin yakınındaki logosu (DPA)
Meta'nın Kaliforniya'daki şirket merkezinin yakınındaki logosu (DPA)

Meta, Constellation Energy'den nükleer enerji satın almak için 20 yıllık bir anlaşma imzalayarak, teknoloji devlerinin veri merkezlerinin artan enerji ihtiyaçlarını karşılamak için sektörle iş birliği yapma eğilimini sürdürdü.

Meta, Haziran 2027'den itibaren Constellation'ın Illinois'deki Clinton Temiz Enerji Merkezi'nden yaklaşık 1,1 gigavat güç satın alacak. Bu, tesisin tek nükleer reaktörünün toplam çıktısını temsil ediyor.

İki şirket, uzun vadeli anlaşmanın santralin devam eden işletimini ve yeniden lisanslanmasını destekleyeceğini doğruladı.

Şarku’l Avsat’ın CNBC'den aktardığına göre Meta'nın taahhüdü olmadan santral, 2017'den bu yana kullandığı emisyonsuz kredinin süresi dolduğunda kapanma riskiyle karşı karşıyaydı.

Constellation Başkanı ve CEO'su Joe Dominguez, “Meta ile ortaklık yapmaktan gurur duyuyoruz... Meta, mevcut santrallerin yeniden lisanslanmasını ve genişletilmesini desteklemenin yeni enerji kaynakları bulmak kadar etkili olduğunu fark etti” ifadelerini kullandı.

Clinton Centre'ın üretimini de 30 megawatt artıracak olan anlaşmanın şartları açıklanmadı. Santral doğrudan Meta'nın veri merkezlerini beslemeyecek; teknoloji devinin yüzde 100 temiz enerji üretme hedefine katkıda bulunurken bölgesel şebekeye güç sağlamaya devam edecek.

Bu duyuru, büyük teknoloji şirketleri ile nükleer endüstri arasında yapılan bir dizi anlaşmanın sonuncusu. Eylül ayında Constellation, Three Mile Island'ı yeniden çalıştıracağını ve 20 yıllık bir anlaşma kapsamında Microsoft'a enerji satacağını duyurmuştu.

Google geçtiğimiz yıl küçük modüler nükleer reaktörler (SMRs) geliştiren Kairos Power ile yaptığı iş birliğinin ardından üç yeni nükleer tesisin geliştirilmesini finanse etme sözü verdi. Amazon ise ekim ayında bu reaktörlerin geliştirilmesi için 500 milyon dolardan fazla yatırım yaptı ve Mart 2024'te Susquehanna Nükleer Santrali’nde faaliyet gösterecek bir veri merkezi kompleksi satın aldı. Amazon, Google ve Meta gibi teknoloji devleri mart ayında Dünya Nükleer Birliği öncülüğünde 2050 yılına kadar nükleer enerjinin küresel olarak üç katına çıkarılması çağrısında bulunan bir taahhüdü imzaladılar.

Ancak Constellation ile yapılan anlaşma, Meta'nın nükleer enerji sektörüne ilk resmi girişi anlamına geliyor. Şirket aralık ayında, ABD'de bir ila dört gigawatt arasında yeni nükleer kapasite ekleme arzusunu belirterek, ortak olacak nükleer enerji geliştiricileri bulmak için bir teklif talebinde bulundu. Gelişmiş nükleer enerjiye odaklanan bu teklif halen değerlendirme aşamasında ve şirketin Clinton tesisine verdiği destekten farklı.

Meta Küresel Enerji Başkanı Urvi Parekh şunları söyledi: “Yapay zekâ hedeflerimizi ilerletmeye devam etmek için temiz ve güvenilir enerjiyi güvence altına almak şart. Clinton tesisinin önümüzdeki yıllarda da faaliyet göstermesine katkıda bulunmaktan ve bu tesisin ABD'nin enerji liderliğini ilerletmenin önemli bir parçası olduğunu göstermekten gurur duyuyoruz.”

Başkan Donald Trump kısa bir süre önce, 2050 yılına kadar ABD'nin nükleer kapasitesini dört katına çıkarma hedefiyle nükleer enerjinin yaygınlaştırılmasını hızlandırmayı amaçlayan dört kararname imzaladı. Bu kararnameler, diğer hususların yanı sıra, Nükleer Düzenleme Komisyonu'nun elden geçirilmesini ve yerli bir nükleer yakıt tedarik zinciri kurulmasını öngörüyor.

Beyaz Saray ayrıca, küçük modüler reaktörler de dahil olmak üzere reaktörlerin düzenleyici onayının hızlandırılması çağrısında bulundu. Geçmişte nükleer projeler yüksek ön maliyetlerden ve uzun inşaat programlarından mustaripti. Sektör, küçük nükleer reaktörlerin nükleer enerjiyi genişletmek için daha uygun maliyetli bir yol olacağını umuyor. Şu anda ABD'de faaliyette olan küçük nükleer reaktör bulunmuyor.

Diğer yandan Constellation dün yaptığı açıklamada, Clinton sahasında küçük bir nükleer reaktör inşa etme olasılığı için Nükleer Düzenleme Komisyonu'ndan yeni bir lisans almayı değerlendirdiğini duyurdu.