Psikologlar yanıtladı: Birini ghost'lamak ne zaman sorun olmaz?

Uzmanlar, bu davranışın ardındaki sebepleri de inceledi

Psikologlar, tehdit içeren durumlarda ghost'lama davranışının kabul edilebilir olduğunu belirtiyor (Unsplash)
Psikologlar, tehdit içeren durumlarda ghost'lama davranışının kabul edilebilir olduğunu belirtiyor (Unsplash)
TT

Psikologlar yanıtladı: Birini ghost'lamak ne zaman sorun olmaz?

Psikologlar, tehdit içeren durumlarda ghost'lama davranışının kabul edilebilir olduğunu belirtiyor (Unsplash)
Psikologlar, tehdit içeren durumlarda ghost'lama davranışının kabul edilebilir olduğunu belirtiyor (Unsplash)

Psikologlar, birini ghost'lamanın sorun yaratmayacağı durumları paylaştı. 

Ghost'lamak deyimi, bir kişinin herhangi bir görünür uyarı veya gerekçe olmaksızın partneri ya da arkadaşıyla tüm iletişimi aniden kestiği durumları tarif etmek için kullanılıyor.

ABD'nin önde gelen medya kuruluşlarından CNN'e konuşan psikolog Jennice Vilhauer, bu durumlarda kişi açıkça reddedilmediğinden olayın daha rahatsız edici bir hal aldığını belirterek şunları söylüyor: 

Bu durumlarda yaşadığımız acı, fiziksel bir rahatsızlıktan kaynaklanan acıya benziyor.

İstismar, taciz ve tehlike içeren durumlarda ghost'lamanın kabul edilebilir bir davranış olduğunu belirten uzman, karşıdaki kişinin kendisinden istenmediği halde müstehcen fotoğraflar göndermesi ya da özel hayata saygı duymaması gibi durumlarda da bu yönteme başvurulabileceğini ifade ediyor.

Bu tür davranışların sergilenmediği durumlarda ghost'lamanın iyi bir seçenek olmadığına dikkat çeken Vilhauer, yaşanan sorunları çözmek için iletişimden vazgeçilmemesi gerektiğini vurguluyor. 

ABD'deki St. Mary's College of Maryland'den Gili Freedman da ghost'lamanın farklı ilişki deneyimleriyle şekillenmiş olabileceğini belirtiyor ve ekliyor: 

Bazen insanlar daha önceden birini reddetmeye çalışmış ve o kişiden gerçekten öfkeli ve saldırgan bir karşılık görmüş olabilir. Bu yüzden kendilerini korumak için ghost'lamaya başvurabilirler.

Diğer yandan Georgia Üniversitesi'nden Rich Slatcher, ghost'lanan taraf sizseniz bunun üzerinde çok fazla kafa yormamanızı tavsiye ediyor. 

Psikolog, ghost'lanmanın üzüntü yaratabileceğini fakat bunun egzersiz yapmak, müzik dinlemek ve başka hobiler edinmek gibi alternatiflerle sağlıklı biçimde atlatılabileceğini belirtiyor.

Independent Türkçe, CNN



Bilim insanları düzenli tüketimle ömrü uzatan besinleri açıkladı

TT

Bilim insanları düzenli tüketimle ömrü uzatan besinleri açıkladı

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Her gün çay, kırmızı orman meyveleri, elma, portakal veya üzümlere yer veren bir beslenme biçimi, erken ölüm riskini azaltabilir ve uzun yaşamı destekleyebilir.

Hakemli dergi Nature Food'da yayımlanan yeni bir araştırmada, flavonoid moleküller açısından zengin olan çeşitli gıdalar tüketen kişilerde kronik sağlık sorunları görülme riskinin daha düşük, uzun yaşama potansiyelininse daha yüksek olabileceği sonucuna varıldı.

Queen's Belfast Üniversitesi'nden isimlerin de aralarında olduğu bilim insanları çay, kırmızı orman meyveleri, bitter çikolata ve elma gibi flavonoid içeren gıdaları tüketmenin tip 2 diyabet, kanser, kalp ve nörolojik hastalıklar gibi rahatsızlıkların ortaya çıkmasını önleyebileceğini söylüyor.

Çalışmanın ortak yazarı Aedín Cassidy, "Birçok yiyecek ve içecekte doğal şekilde yer alan güçlü biyoaktif maddeler olan flavonoidlerin beslenme yoluyla alınmasının kalp hastalığı, tip 2 diyabet ve Parkinson gibi nörolojik hastalıkların görülme riskini azaltabileceğini uzun zamandır biliyoruz" diye açıklıyor.

Ayrıca laboratuvar verileri ve klinik çalışmalardan farklı flavonoidlerin farklı şekillerde etki ettiğini, bazılarının tansiyonu iyileştirdiğini, diğerlerinin kolesterol seviyelerini düşürdüğünü ve iltihaplanmayı azalttığını da biliyoruz.

Flavonoid molekülleri yaban mersini, çilek, portakal, elma, üzümün yanı sıra çay, kırmızı şarap ve bitter çikolatada dahi bol miktarda bulunuyor.

Çalışmanın bir diğer yazarı Benjamin Parmenter, "Günde yaklaşık 500 mg flavonoid alımı, herhangi bir nedenden ölüm riskinde yüzde 16, kardiyovasküler hastalık, tip 2 diyabet ve solunum yolu hastalıkları riskinde yüzde 10 azalmayla ilişkilendirildi" diyor.

Bu, aşağı yukarı iki fincan çay içerek tüketilen flavonoid miktarına eşit.

40 ila 70 yaşındaki en az 120 bin kişiyi 10 yıldan uzun süre boyunca izleyen bu çalışma, sadece yüksek miktarda flavonoid tüketmenin ötesinde, flavonoidlerin çeşitli kaynaklardan alınmasının faydalarını vurgulayan ilk çalışma.

Bulgular, daha fazla flavonoid içeren gıdaları bunları daha da çeşitlendirerek tüketmenin, tek bir kaynaktan tüketmeye kıyasla sağlık sorunlarını azaltmakta daha iyi olabileceğini gösteriyor.

Araştırma, renk çeşitliliğine sahip gıdalar tüketmenin sağlığı korumada paha biçilmez olduğu yönündeki yaygın inanışla da örtüşüyor.

Çalışmanın yazarı Tilman Kuhn, "Flavonoid açısından zengin olanlar da dahil çeşitli renklerde meyve ve sebze tüketmek, sağlıklı bir yaşam tarzını sürdürmek için ihtiyaç duyulan vitamin ve besinleri alma ihtimalini artırıyor" diyor.

Dr. Cassidy, "Sonuçlar, net bir halk sağlığı mesajı veriyor" ifadelerini kullanıyor. 

Örneğin daha fazla çay içmek ve daha fazla çilek ve elma yemek gibi basit ve uygulanabilir beslenme değişikliklerinin, flavonoid açısından zengin gıdaların çeşitliliğini ve tüketimini artırmaya katkı sağlayarak uzun vadede sağlığı iyileştirme potansiyeli taşıdığını gösteriyor.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news