Samanyolu-Andromeda çarpışması çoktan başladı mı?

Galaksi halesi ilk kez bu kadar detaylı incelendi

Andromeda (solda), Samanyolu'ndan yaklaşık 2,5 milyon ışık yılı uzakta (NASA)
Andromeda (solda), Samanyolu'ndan yaklaşık 2,5 milyon ışık yılı uzakta (NASA)
TT

Samanyolu-Andromeda çarpışması çoktan başladı mı?

Andromeda (solda), Samanyolu'ndan yaklaşık 2,5 milyon ışık yılı uzakta (NASA)
Andromeda (solda), Samanyolu'ndan yaklaşık 2,5 milyon ışık yılı uzakta (NASA)

Bir galaksinin etrafındaki hale, bugüne kadarki en net şekilde görüntülendi. Bulgular, Samanyolu ve Andromeda galaksilerinin kesin görülen çarpışması hakkında da fikir veriyor. 

Galaksilerin etrafının geniş bir gaz bulutuyla çevrili olduğu uzun zamandır biliniyor. 

Bilim insanları büyük ölçüde hidrojen, helyum, karbon, nitrojen ve oksijenden meydana gelen bu bölgelerin, evrende görünen maddenin yüzde 70 ila 90'ını içerdiğini tahmin ediyor.

Bu nedenle galaksi haleleri hakkında bilgi sahibi olmak evrenin yapısını daha iyi anlama açısından büyük önem arz ediyor.

Bugüne kadar yapılan çalışmalarda, yıldızları yutan kara deliklerin etrafındaki ışık sayesinde bu bölgeler kısmen gözlemlenmişti.

Ancak soluk bir ışık yayan bu halelerin detaylarını görmek mümkün olmamıştı. 

Nature Astronomy adlı hakemli dergide bugün (6 Eylül) yayımlanan çalışmayı yürüten ekip, Hawaii'deki Mauna Kea Gözlemevi'nin Keck Teleskobu'nu kullanarak yaklaşık 270 milyon ışık yılı uzaktaki bir galaksiyi inceledi. 

Araştırmacılar Samanyolu gibi sarmal gökada olan galaksinin sınırlarından yaklaşık 100 bin ışık yılı boyunca uzanan haleyi ayrıntılı bir şekilde gözlemledi. 

Bilim insanlarının yaptığı en ilginç keşif, elektronlarından ayrılmış hidrojenin, çok daha ağır bir element olan oksijenle karışmasıydı. 

Avustralya'daki Swinburne Teknoloji Üniversitesi'nden astrofizikçi ve çalışmanın başyazarı Dr. Nikole Nielsen, "Baktığımız her yerde bunu bulduk" diyerek ekliyor:

Gerçekten heyecan verici ve biraz da şaşırtıcıydı.

Araştırmacılar ayrıca galaksi sınırından haleye keskin bir şekilde geçildiğini de kaydetti. Makalenin bir diğer yazarı Deanne Fisher, Conversation için kaleme aldığı yazıda şu ifadeleri kullanıyor:

Geçmişte bu geçişin doğası üzerine pek çok tartışma dönmüştü. Verilerimizde, yıldızların büyük çoğunluğunun bulunduğu sınırın yakınında ani bir değişim kolayca görülüyor.

Fisher ayrıca görünen maddenin büyük kısmının bu halelerde olduğunu doğruladıklarını da söylüyor.

Peki galaksilerin nerede bitip uzayla karıştığını gösteren yeni çalışma, Dünya'ya ev sahipliği yapan Samanyolu açısından ne anlama geliyor?

Samanyolu'nun, en büyük komşusu Andromeda'yla çarpışması kesin olarak görülüyor. Bu olayın yaklaşık 4 milyar yıl sonra gerçekleşmesi beklense de yakın zamanda yapılan bir çalışmada çarpışmanın kesin olmadığı öne sürülmüştü.

Bilim insanları eğer Samanyolu'yla Andromeda'nın da devasa gaz haleleri varsa ikisinin çarpışmasının çoktan başlamış olabileceğini düşünüyor. 

Dr. Nielsen, "Samanyolu ve Andromeda'nın halelerinin halihazırda üst üste binmiş ve etkileşime girmiş olması kuvvetle muhtemel" diyor.

Independent Türkçe, Science Alert, Conversation, Nature Astronomy



İlk insanların beslenme sırları, 300 bin yıllık ahşap aletlerle birlikte gün yüzüne çıktı

(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
TT

İlk insanların beslenme sırları, 300 bin yıllık ahşap aletlerle birlikte gün yüzüne çıktı

(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
(Liu ve ekip arkadaşları/Science)

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Çin'in güneybatısında keşfedilen 300 bin yıllık nadir ahşap aletler, bölgedeki ilk insanların büyük ölçüde kök ve yumrular gibi yeraltı bitkileriyle beslendiğini gösteriyor.

Hakemli dergi Science'da perşembe günü yayımlanan bulgular, Doğu Asya'daki erken insan atalarının gelişmiş bilişsel becerilerine, yaşantılarına, beslenme biçimlerine ve çevrelerine ışık tutuyor.

Yunnan eyaletinin Jiangchuan bölgesinde yer alan göl kıyısındaki Gantangqing arkeolojik kazı alanında, oksijenden yoksun kil tortularda ahşap aletlerin korunması sayesinde bu nadir buluntu elde edildi.

Araştırmacılar tortularda yaklaşık bin organik kalıntı da buldu.

Ortaya çıkarılan kalıntıları gelişmiş teknikler kullanarak tarihlendiren bilim insanları, aletlerin 250 bin ila 350 bin yıllık olduğunu tespit etti.

Bilim insanları, çeşitli biçim ve işlevlere sahip "son derece nadir" ahşap aletlerin yaklaşık 300 bin yıllık katmanlardan çıkarıldığını söylüyor.

Bugüne kadar bu döneme ait, biri Avrupa'da diğeri Afrika'da olmak üzere ahşap alet içeren sadece iki keşif yapılmıştı.
 

Görsel kaldırıldı.

Gantangqing'deki ahşap aletler (Liu ve ekip arkadaşları/Science)


Yeni keşfedilen çubuklardan ikisi, İtalya'nın Poggetti Vecchi bölgesinde bulunan 171 bin yıllık aletlere benzerlik gösteriyor.

Kanca biçimli benzersiz 4 aletin daha ortaya çıkarıldığını belirten bilim insanları, bunların muhtemelen kökleri kesmek için kullanıldığını söylüyor.

Ayrıca araştırmacıların ahşap aletlerin üzerinde kasıtlı cilalama ve kazıma izleri, kenarlarındaysa toprak kalıntıları saptaması, bunların kök ve yumrular gibi yeraltı bitkilerini kazmak için kullanıldığına işaret ediyor.

Bilim insanları, "Ahşap aletler arasında kazma çubukları ve küçük, eksiksiz, elle tutulan sivri uçlu aletler var" diye yazıyor.

Bilim insanları bu bulgulara dayanarak insanların Doğu Asya'daki atalarının muhtemelen bitki temelli bir beslenme biçimi izlediğinden şüphelenirken, bölgede çam fıstığı, fındık, kivi meyvesi ve su yumrularına dair kanıtlar tespit edildi.

Buna karşılık Avrupa ve Afrika'da saptanan ahşap aletler av aletleri, mızraklar ve mızrak uçlarıydı.

Çalışmanın ortak yazarı arkeolog Bo Li şöyle diyor:

Bu keşif, erken insan adaptasyonuna ilişkin önceki varsayımlara meydan okuyor. Çağdaş Avrupa yerleşimleri (Almanya'daki Schöningen gibi) büyük memelileri avlamaya odaklanırken, Gantangqing subtropik bölgelerde bitki temelli, eşsiz bir hayatta kalma stratejisini ortaya koyuyor.

Dr. Li, "Ahşap aletlerin çeşitliliği ve karmaşıklığı da arkeolojik kayıtlardaki önemli bir boşluğu dolduruyor, çünkü 100 bin yıldan daha eski ahşap aletler Afrika ve Batı Avrasya dışında son derece nadir görülüyor" ifadelerini kullanıyor.

Keşif, ahşap aletleri kullanan erken insanların dünya genelinde çok daha geniş bir alana yayıldığını gösteriyor.

Ayrıca farklı ortamlarda yaşayan tarih öncesi kültürlerin yerel olarak işlerine yarayacak aletler geliştirdiğine de işaret ediyor.


Independent Türkçe, independent.co.uk/news