Betelgeuse'in uzun "kalp atışlarının" gizemi çözülüyor mu?

Gökyüzünün en parlak yıldızlarından biri yalnız olmayabilir

Betelgeuse, süpernova patlaması yaşadığında muhtemelen gündüz vakti bile görülebilecek ancak bunun binlerce yıl daha yaşanması beklenmiyor (ALMA/ESO)
Betelgeuse, süpernova patlaması yaşadığında muhtemelen gündüz vakti bile görülebilecek ancak bunun binlerce yıl daha yaşanması beklenmiyor (ALMA/ESO)
TT

Betelgeuse'in uzun "kalp atışlarının" gizemi çözülüyor mu?

Betelgeuse, süpernova patlaması yaşadığında muhtemelen gündüz vakti bile görülebilecek ancak bunun binlerce yıl daha yaşanması beklenmiyor (ALMA/ESO)
Betelgeuse, süpernova patlaması yaşadığında muhtemelen gündüz vakti bile görülebilecek ancak bunun binlerce yıl daha yaşanması beklenmiyor (ALMA/ESO)

Bilim insanları, gökyüzündeki en parlak yıldızlardan biri olan Betelgeuse'in yalnız olmayabileceğini öne sürdü. 

Orion Takımyıldızı'nda Dünya'dan 427 ışık yılı uzaktaki Betelgeuse, yeryüzüne en yakın kırmızı üstdev. 

Evrendeki en büyük hacme sahip bu yıldızların kütlesi, boyutuna oranla daha az oluyor. Betelgeuse de Güneş'in 700 katı büyüklüğe ve 15 katı kütleye sahip.

Dünya'dan görülebilen en parlak yıldızlar arasındaki Betelgeuse, gökbilimciler tarafından da epey detaylı bir şekilde inceleniyor. Ancak yeni bir araştırmaya göre çok önemli bir şey gözden kaçmış olabilir. 

Betelgeuse gibi yıldızlar, belirli periyotlar halinde şişip iniyor. Yıldızın çekirdeğindeki gazın ısınıp yüzeye çıkması ve ardından soğuyarak geri inmesi sonucu bu döngü yaşanıyor. 

Yapılan gözlemlerde Betelgeuse'in bu türden 400 günlük döngülere girdiği ve bu nedenle parlaklığının artıp azaldığı kaydediliyor. 

Ancak gökbilimciler Betelgeuse'in 2 bin 170 gün süren daha yavaş bir döngüde de parlaklığının artıp azaldığını gözlemliyor. 

Bilim insanları, uzun ikincil periyot (long secondary period / LSP) dedikleri bu ikinci döngünün sebebini saptayamıyor. 

Henüz hakem denetiminden geçmeyen ve ön baskı sunucusu arXiv'de yayımlanan araştırmaya göre, Güneş'in yaklaşık 1,7 katı kütleye sahip bir yıldız bu uzun periyoda yol açıyor olabilir. 

2019 sonu ila 2020 başında Betelgeuse'in parlaklığında ciddi bir düşüş yaşanmıştı. Bu olayı yıldızın ömrünün sonuna geldiği ve süpernova patlaması geçireceği şeklinde yorumlayanlar olmuştu. 

Fakat daha sonra araştırmacılar, çok yüksek ihtimalle Dünya'yla Betelgeuse arasına büyük bir toz bulutu girmesinin parlaklıktaki muazzam düşüşe yol açtığı sonucuna varmıştı.

Yeni çalışmayı yürüten ekip LSP'yi açıklayabilecek farklı senaryolar üzerinden çeşitli hesaplamalar yaptı. 

Hesaplamalar, başka bir yıldızın Betelgeuse'i çevreleyen toz bulutunun içinden geçmesinin 2 bin 170 günlük döngüyü açıklayabileceğine işaret ediyor.

Ekip, yoldaş yıldızın bu döngü içinde toz bulutunu kısa süreliğine dağıtarak Betelgeuse'in parlaklığını artırdığını öne sürüyor. 

Betelgeuse'in bir yoldaşı olabileceği ihtimali daha önce de ortaya atılmıştı. Ancak yeni araştırmayı yürüten ekip 2020'deki parlaklık düşüşünden sonraki gözlemlerin bu teoriyi güçlendirdiğini savunuyor. 

Bilim insanları ayrıca yıldızın çok uzun bir süre boyunca daha süpernova patlaması geçirmeyeceğini düşünüyor.

Araştırmacılar yoldaş yıldızın Güneş'in 1,7 katı kütleye sahip olduğunu tahmin ediyor ancak bir nötron yıldızı da olabilir. 

Bazı yıldızların süpernova patlamasından sonra kendi içine çökmesiyle oluşan nötron yıldızları çok daha yoğun oluyor. 

Yeni çalışmada öne sürülen teori Betelgeuse'le ilgili önemli bir soru işaretini giderme potansiyeli taşısa da doğrulanması için gözlem verilerine ihtiyaç var. 

Independent Türkçe, Live Science, EarthSky, Evrim Ağacı, arXiv



Kara kedi tesadüfen yeni bir virüs türü "keşfetti"

Pepper'ın sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi (John Lednicky)
Pepper'ın sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi (John Lednicky)
TT

Kara kedi tesadüfen yeni bir virüs türü "keşfetti"

Pepper'ın sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi (John Lednicky)
Pepper'ın sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi (John Lednicky)

ABD'de bir kedi, bir virüsün ülkedeki ilk örneğini ve dünya çapında tanımlanmamış bir türünü "keşfetti". 

Paramiksovirüsler sınıfında yer alan jeilongvirus grubundaki virüsler henüz tam olarak anlaşılmasa da solunum hastalıklarıyla ilişkilendiriliyor. 

Genellikle kemirgenlerde, bazen de yarasa ve kedigillerde rastlanan bu virüs, bugüne kadar ABD'de görülmemişti. 

Kedisi Pepper, ABD'li araştırmacı John Lednicky'nin ayağına ölü bir fare bırakınca işler değişti. 

Florida Üniversitesi'nde virüsler üzerine çalışan Lednicky, geyiklerde görülen başka bir virüsün kemirgenlere sıçrayıp sıçramadığını anlamak için fareyi incelemeye karar verdi.

Fakat analiz sonucunda farede jeilongvirus olduğu saptandı. Pathogens adlı hakemli dergide bulgularını aktaran ekip, ABD'de bu virüsün ilk defa tespit edildiğini söylüyor. 

Ayrıca bu vakadaki virüs, daha önce dünyanın farklı yerlerinde kaydedilenlerden farklı bir genetik yapıya sahip. 

GRJV1 adlı verilen yeni virüs varyantının çeşitli türdeki hayvanlara bulaşabildiği de ortaya kondu. Bu nedenle bilim insanları yakından takip edilmesini öneriyor.

Lednicky, "Kemirgenler, insanlar ve insan olmayan primat (maymun) hücrelerinde eşit derecede iyi büyüyor; bu da onu bir salgın için harika bir aday haline getiriyor" diyor.

Makalenin başyazarı Emily DeRuyter ise "Bu tür bir virüsü beklemiyorduk ve bu keşif, bilmediğimiz birçok virüsün insanlara yakın yaşayan hayvanlarda dolaştığının farkına varmamızı sağladı" diyerek ekliyor: 

Ve gerçekten de eğer araştırsak çok daha fazlası ortaya çıkar. 

Diğer yandan insanlar, yabanda yaşayan fare ve diğer kemirgenlerle pek temas halinde olmadığı için virüsün sıçraması çok yüksek bir ihtimal değil. 

Lednicky, virüsün farelerde hastalığa yol açıp açmadığının ve Florida'daki insanlara bulaşıp bulaşmadığının araştırılması gerektiğini söylüyor.

Independent Türkçe, IFL Science, Newsweek, Pathogens