SpaceX'in mahsur kalan astronotları kurtarma görevinde "beklenmedik" sorun

28 Eylül 2024'te, Florida'daki Cape Canaveral Uzay Kuvvetleri Üssü'nde bir Crew-9 kapsülü, Falcon 9 roketinin üzerinde duruyor (SpaceX)
28 Eylül 2024'te, Florida'daki Cape Canaveral Uzay Kuvvetleri Üssü'nde bir Crew-9 kapsülü, Falcon 9 roketinin üzerinde duruyor (SpaceX)
TT

SpaceX'in mahsur kalan astronotları kurtarma görevinde "beklenmedik" sorun

28 Eylül 2024'te, Florida'daki Cape Canaveral Uzay Kuvvetleri Üssü'nde bir Crew-9 kapsülü, Falcon 9 roketinin üzerinde duruyor (SpaceX)
28 Eylül 2024'te, Florida'daki Cape Canaveral Uzay Kuvvetleri Üssü'nde bir Crew-9 kapsülü, Falcon 9 roketinin üzerinde duruyor (SpaceX)

SpaceX, Uluslararası Uzay İstasyonu'nda (UUİ) mahsur kalan iki astronotun kurtarma görevinin kalkışındaki bir arızanın ardından Falcon 9 roketlerini geçici olarak durdurdu.

Cape Canaveral Uzay Üssü'nden gerçekleştirilen fırlatma, Crew Dragon isimli uzay aracını UUİ'ye ulaştırdı. NASA astronotları Butch Wilmore ve Sunita Williams, Boeing Starliner araçları arıza yaparak Dünya'ya mürettebatsız dönmek zorunda kaldığından beri UUİ'de mahsur kalmış durumda.

SpaceX, Falcon 9'un, Crew Dragon'ı yörüngeye yolladıktan sonra Dünya'ya dönerken ikinci aşamada bir sorunla karşılaştığını söyledi.

Şirket, fırlatmanın ardından X'te (Twitter) "Crew-9'un bugünkü başarılı fırlatılışının ardından Falcon 9'un ikinci aşaması planlandığı şekilde okyanusa atıldı ancak yörüngeden çıkmada normal olmayan bir yanma yaşandı" diye paylaştı.

Sonuçta, ikinci aşama güvenli bir biçimde okyanusa indi fakat planlanan alanın dışına çıktı. Temel sebebi daha iyi anladıktan sonra fırlatmalara devam edeceğiz.

Dragon kapsülü başarıyla UUİ'ye kenetlendi ve şubatta astronotları Dünya'ya geri getirmesi bekleniyor.

Görsel kaldırıldı.

Son Falcon 9 fırlatması, bu seneki 90. fırlatmaydı ve SpaceX, 2024'te halihazırda 96 yörünge fırlatması gerçekleştirerek 2023'teki rekoruna ulaştı.

Bir sonraki Falcon 9 fırlatmasının, uzaya Starlink uyduları ulaştırmak için pazar günü gerçekleşmesi planlanıyordu fakat görev, sorun çözülene kadar askıya alındı.

SpaceX'in an itibarıyla inşa ettiği en büyük roket olan yeni nesil Starship'in fırlatması da denetimciler güvenlik ve çevre kontrollerini tamamlayana kadar askıya alındı.

ABD Federal Havacılık İdaresi (FAA) SpaceX'in görev profilini değiştirmesi sebebiyle, bir sonraki Starship fırlatmasını kasımın sonlarına dek ertelediğini söylemişti.

Bir FAA sözcüsü, The Independent'a "SpaceX'in Starship'in 4. uçuş fırlatmasına yetki veren mevcut lisansı, aynı araç özelliklerine ve görev profillerine sahip bir dizi uçuşa da izin veriyor. SpaceX, Starship'in 5. uçuş fırlatma teklifinde ikisini de değiştirmeyi seçerek daha detaylı bir değerlendirmeyi tetikledi" diye açıklamıştı.

Bununla birlikte SpaceX, ağustosun ortasında 5. uçuşun çevreye etkisinin geçmişte değerlendirildiğinden daha geniş bir alanı kapsayacağını açıklayan yeni bilgiler iletti. Bu durum, FAA'nin diğer ajanslarla iletişime geçmesini gerektiriyor. FAA fırlatma yetkisi vermeden önce SpaceX'in tüm güvenlik, çevre ve diğer lisans gerekliliklerini yerine getirmesi gerekiyor.

Geçen sene FAA, güvenlik ihlali iddiasıyla SpaceX'in iki fırlatmasına 633 bin dolarlık para cezası kesmişti.

SpaceX'in patronu Elon Musk, FAA'yi "denetleme yetkisinin ötesine geçmekle" suçlayarak denetim kurumuna dava açacağını iddia etmişti.

Independent Türkçe



NASA teleskobu, tuhaf cisme ışık tuttu: "Hiçbir şeye benzemiyor"

Satürn ve Uranüs arasındaki Chiron, Güneş etrafındaki bir turunu yaklaşık 50 yılda tamamlıyor (William Gonzalez Sierra)
Satürn ve Uranüs arasındaki Chiron, Güneş etrafındaki bir turunu yaklaşık 50 yılda tamamlıyor (William Gonzalez Sierra)
TT

NASA teleskobu, tuhaf cisme ışık tuttu: "Hiçbir şeye benzemiyor"

Satürn ve Uranüs arasındaki Chiron, Güneş etrafındaki bir turunu yaklaşık 50 yılda tamamlıyor (William Gonzalez Sierra)
Satürn ve Uranüs arasındaki Chiron, Güneş etrafındaki bir turunu yaklaşık 50 yılda tamamlıyor (William Gonzalez Sierra)

James Webb Uzay Teleskobu, hem asteroit hem de kuyrukluyıldız özellikleri taşıyan bir gökcisminin tuhaflıklarını gözler önüne serdi. Yüzeyinde alışılmadık biçimde buz bileşimi olan cismin, Güneş Sistemi'nin oluşum sürecine dair gizemleri aydınlatması bekleniyor. 

1977'de keşfedilen 2060 Chiron, centaur denen küçük gökcisimlerinin bilinen ilk örneği. Asteroitlere benzemelerine karşın kuyrukluyıldız özellikleri de taşıyan bu buz cisimlerin ismi, mitolojideki yarı at, yarı insan yaratıklardan geliyor.

Halihazırda yüzlercesi saptanan centaurların, Neptün'ün ötesindeki soğuk bölgelerde oluştuğu tahmin ediliyor. 

Daha sonra Güneş Sistemi'nin iç kısmına gelmeleriyle buzun süblimleşmesi sonucu etraflarında, tıpkı kuyrukluyıldızlardaki gibi gazdan bir hale veya koma oluştuğu düşünülüyor. 

Merkez Florida Üniversitesi'nden Charles Schambeau, Chiron'un bu tuhaf cisimler arasında da öne çıktığını söyleyerek "Bir kuyrukluyıldız gibi davrandığı dönemleri var, etrafında madde halkaları ve muhtemelen küçük toz veya taşlardan oluşan bir enkaz alanı var" diyor. 

NASA'nın James Webb Uzay Teleskobu'nun verilerinden yararlanan Schambeau ve ekip arkadaşları, Chiron'un bileşimini inceledi.

Bulgularını hakemli dergi Astronomy & Astrophysics'te yayımlayan ekip, Chiron'un yüzeyindeki buzlarının bileşiminin, bugüne kadar gözlemlenen diğer centaurlardan epey farklı olduğunu kaydetti.

Yüzeyinde karbonmonoksit ve karbondioksit buz halinde yer alırken, komasında da karbondioksit ve metan gazı vardı. 

Daha uçucu olan karbonmonoksitin, süblimleşerek gaz halesinde yer alması daha muhtemel bir senaryo olsa da sadece buz formunda yüzeyde bulunması şaşırtıcı bir bulgu.

Araştırmacılar gazın, Chiron'daki farklı rezervlerden karmaşık bir süreçle salındığını düşünüyor.

Schambeau "Bu sonuçlar daha önce gördüğümüz hiçbir şeye benzemiyor" ifadelerini kullanıyor. 

Bilim insanları ayrıca ilk kez bir centaurda su buzu, etan ve propan tespit etti. 

Ekip karbon içeren etan ve propanın, güneş ışığının yüzeydeki metan ve suyla teması sonucu oluştuğunu düşünüyor. 

Su ve karbondioksit gibi daha basit moleküllerinse, 4,5 milyar yıl önce Güneş Sistemi oluşurken Chiron'un bileşimine girdiği tahmin ediliyor. 

Makalenin yazarlarından Noemi Pinilla-Alonso, Chiron gibi gökcisimleri zaman içinde pek değişmediğinden bunları inceleyerek Güneş Sistemi'nin ilk dönemi hakkında fikir edinebileceklerini söylüyor. 

Pinilla-Alonso ayrıca mevcut verilere göre standart bir centaurdan söz edilemediğini belirtiyor:

James Webb Uzay Teleskobu'yla gözlemlediğimiz her aktif centaurun kendine has bazı özellikleri var. Neden farklı davrandıklarını açıklayan bir şey olmalı ya da henüz göremediğimiz, hepsi arasında ortak olan bir şey olmalı.

Gelecek 20 yıl boyunca Güneş'e gittikçe yaklaşacak Chiron daha parlak bir hal alacağı için daha net gözlemler yapmak mümkün olacak.

Bilim insanları bu sayede hem centaurlar hem de Güneş Sistemi'nin geçmişi hakkında merak ettikleri soruları yanıtlamayı umuyor.

Independent Türkçe, Live Science, Space.com, Astronomy & Astrophysics