OpenAI'ın kurucu ortağı, rakip firma Anthropic'e geçti

ChatGPT'nin yaratıcısında 11 kurucu ortaktan yalnızca ikisi kaldı

Yapay zeka girişimi Anthropic, 2021'de yapay zekayı güvenli bir şekilde geliştirme amacıyla kurulmuştu (Reuters)
Yapay zeka girişimi Anthropic, 2021'de yapay zekayı güvenli bir şekilde geliştirme amacıyla kurulmuştu (Reuters)
TT

OpenAI'ın kurucu ortağı, rakip firma Anthropic'e geçti

Yapay zeka girişimi Anthropic, 2021'de yapay zekayı güvenli bir şekilde geliştirme amacıyla kurulmuştu (Reuters)
Yapay zeka girişimi Anthropic, 2021'de yapay zekayı güvenli bir şekilde geliştirme amacıyla kurulmuştu (Reuters)

OpenAI'dan büyük bir toplu ayrılma yaşanırken yapay zeka şirketinin bir kurucu ortağı, ChatGPT'nin büyük rakiplerinden birine geçti.

2015'te Elon Musk ve mevcut CEO Sam Altman'la birlikte OpenAI'ın kurulmasına destek veren Durk Kingma, "güçlü yapay zeka sistemlerini sorumlu bir şekilde" geliştirmek üzere Anthropic'e katıldığını söyledi.

Kingma'nın hamlesi, OpenAI'ın kâr güden bir şirkete dönüşmek üzere iş yapısını tamamen yeniden inşa ederek kuruluş ilkelerinden vazgeçmesinden yalnızca bir hafta sonra gerçekleşti.

Kingma, X'te (Twitter) "Anthropic'in yapay zeka geliştirmeye yaklaşımı, benim inançlarımla önemli ölçüde örtüşüyor; Anthropic'in güçlü yapay zeka sistemlerini sorumlu bir şekilde geliştirme misyonuna katkı sağlamayı dört gözle bekliyorum" yazdı.  

OpenAI ve Google'dan bir dizi harika eski meslektaşımın da parçası olduğu, yetenekli Anthropic ekibiyle çalışmak ve önümüzdeki mücadelelere atılmak için sabırsızlanıyorum!

Araştırmacı bilim insanı Kingma'nın üretici yapay zeka modelleri üzerine çalışmaları, OpenAI'ın görsel üreticisi Dall-E ve popüler sohbet botu ChatGPT'nin geliştirilmesinde önemli bir rol oynamıştı fakat Anthropic'te hangi görevi üstleneceği belli değil.  

Kingma bu adımı, OpenAI'ın bir diğer kurucu ortağı John Schulman'ın da güvenli ve etik yapay zeka geliştirmeye odaklanmak üzere Anthropic'e katıldığını duyurmasının üzerinden bir ay geçmeden atıyor.

Kingma, X'teki uzun paylaşımında "Zor bir kararla OpenAI'dan ayrılıyorum. Bu karar, odağımı yapay zeka hizalamaya çevirme ve kariyerimde uygulamalı teknik işlere dönebileceğim yeni bir sayfa açma arzumdan kaynaklanıyor" yazdı.

Bu hedefimi, yeni bakış açıları kazanabileceğime ve en çok ilgi duyduğum konularla derin bağları olan insanlarla birlikte araştırma yapabileceğime inandığım Anthropic'te hayata geçirmeye karar verdim.

OpenAI'dan bu yıl ayrılan kurucu ortakları arasında eski başkan Greg Brockman ve şirketin baş bilimcisi Ilya Sutskever da yer alıyor.

Bu ayrılık, OpenAI'ın kurucu ortaklarından yalnızca mevcut CEO Sam Altman ve bilgisayar bilimci Wojciech Zarembe'nin hâlâ şirkette çalıştığı anlamına geliyor.

OpenAI'ın kâr güden bir şirket modeline geçmesi, bu hamlenin "yasadışı" olduğunu iddia eden Musk da dahil bazı eski kurucular tarafından eleştirilmişti.

Independent Türkçe



"Esrarengiz" kehribarda 116 milyon yıllık tsunaminin izleri keşfedildi

Japonya'nın Minamisoma kıyılarına 2011'de tsunami dalgaları vurmuştu (AFP)
Japonya'nın Minamisoma kıyılarına 2011'de tsunami dalgaları vurmuştu (AFP)
TT

"Esrarengiz" kehribarda 116 milyon yıllık tsunaminin izleri keşfedildi

Japonya'nın Minamisoma kıyılarına 2011'de tsunami dalgaları vurmuştu (AFP)
Japonya'nın Minamisoma kıyılarına 2011'de tsunami dalgaları vurmuştu (AFP)

Rachel Clun 

Bilim insanları 116 milyon yıllık bir tsunaminin kanıtını bir kehribar içinde bulduklarını ve bunun muhtemelen bu doğa olayına dair en eski kayıt olduğunu düşünüyor.

Japonya'nın kuzeyindeki Hokkaido Adası'nda derin deniz tortularını inceleyen araştırmacılar Aya Kubota, Yusuke Takeda, Keewook Yi, Shin-ichi Sano ve Yasuhiro Iba, erken Kretase dönemine ait tortularda 114 ila 116 milyon yıl öncesine tarihlenen "olağanüstü zengin kehribar konsantrasyonları" keşfetti.

Nature'ın Scientific Reports'unda yayımlanan bulgulara ilişkin raporda araştırmacılar, kehribarın bir veya daha fazla tsunami tarafından okyanusa sürüklenerek havayla çok az temas etmiş olabileceğini öne sürüyor.

Fosilleşmiş ağaç reçinesi olan kehribar, nispeten hızlı kuruyan bir madde. Araştırmacılar, kehribarın havaya maruz kaldığında genellikle bir hafta gibi kısa bir sürede katılaştığını söylüyor.

Ancak araştırmacıların incelediği tortularda, "belirgin şekilde deforme olmuş" kehribar birikintileri bulundu. Bazıları reçinenin akan su tarafından değiştirildiğini gösteren, alev yapıları denen bir şekilde deforme olmuşken, diğerleri yumuşak reçinenin "akarak deniz tabanına kıvamlı bir şekilde yayıldığına" işaret eden düz kehribar şeritlere sahipti.
 

Araştırmacılar, eski okyanus tortularını inceleyerek tsunamiye dair olası kanıtlar buldu (Aya Kubota/Yusuke Takeda/Keewook Yi/Shin-ichi Sano/Yasuhiro Iba)Araştırmacılar, eski okyanus tortularını inceleyerek tsunamiye dair olası kanıtlar buldu (Aya Kubota/Yusuke Takeda/Keewook Yi/Shin-ichi Sano/Yasuhiro Iba)

Araştırmacılar, "Bu esrarengiz kehribarın derin deniz ortamında bulunmasının en muhtemel nedeni, büyük çaplı tsunamiler" diyor.

Bu reçine deformasyonlarının su altında meydana gelmesi, ormandan pelajik deniz tabanına doğrudan taşındıklarını ima ediyor. Karadan okyanusa bu kadar hızlı ve doğrudan bir taşıma, bir tsunamiyle tetiklenmiş olabilir.

Araştırmacılar, antik tortulardaki diğer kanıtların da bu teoriyi desteklediğini belirtiyor. Bunlar arasında, karadan gelen büyük miktarda bitki kalıntıları ve büyük dalgaların sürüklediği odun parçaları da vardı ve bunların çok az çürüme izi taşıması, açık okyanusa "hızla taşındıklarına" işaret ediyor.

Makalede, "Kiltaşındaki kütüklerin varlığı, çok sayıda odunun bulanık akıntılarla taşınmak yerine kopup sürüklenerek pelajik deniz tabanına battığını gösteriyor" ifadeleri kullanılıyor.

Bilim insanları açık okyanuslardaki diğer tortuların, büyük ölçekli eski tsunamiler veya benzer olaylar hakkında daha fazla kanıt sağlayabileceğini öne sürüyor.

Araştırmacılar, Holosen döneminden, yani yaklaşık 4 bin 200 yıl öncesinden daha eski bir tarihten kalma tsunami tortularının normalde tespit edilmediğini ve bunun da kısmen, yol açtıkları geniş çaplı yıkımdan geriye net belirtilerin kalmamasından kaynaklandığını söylüyor.

Independent Türkçe,independent.co.uk/news