Renkli televizyonlar rüyaları nasıl değiştirdi?

Doğduğunuz yıl, rüyalarınızın rengini belirliyor olabilir

Günümüzde çoğu kişinin renkli rüya gördüğü tahmin ediliyor (Unsplash)
Günümüzde çoğu kişinin renkli rüya gördüğü tahmin ediliyor (Unsplash)
TT

Renkli televizyonlar rüyaları nasıl değiştirdi?

Günümüzde çoğu kişinin renkli rüya gördüğü tahmin ediliyor (Unsplash)
Günümüzde çoğu kişinin renkli rüya gördüğü tahmin ediliyor (Unsplash)

İnsanların rüyalarını renkli veya siyah beyaz görmesi, doğdukları yılla yakından bağlantılı. 

1950'lerde çoğu kişinin siyah beyaz rüya gördüğü düşünülürken, toplumun büyük bir kesimi nadiren renkli rüya gördüğünü aktarıyordu. 

Ancak yapılan araştırmalar, renkli televizyonların yaygınlaşmasıyla siyah beyaz rüya görenlerin oranında ciddi bir azalma yaşandığını gösteriyor. 

2017'de Almanya'da yapılan bir çalışmada 2 bin civarındaki katılımcının yarısı rüyalarını renkli gördüğünü söylemişti. Yüzde 10'u siyah beyaz rüya gördüğünü belirtirken, yüzde 40'ı da renkleri hatırlamadığını ifade etmişti. 

Bilim insanları şirketlerin rüyalara reklam yerleştirme girişimlerini değerlendirdi: "Farkında bile olmayabiliriz"

Uzmanlar, gelişim çağında renkli veya siyah beyaz televizyon yayınları izlemenin bu veriler üzerinde etkisi olduğunu düşünüyor. 

2008'de yayımlanan bir araştırmada, 55 yaşından büyük kişilerin sadece yüzde 34 oranında renkli rüya gördüğü kaydedilmişti. 

Renkli sinema filmleri ve televizyon yayınlarının 1950 ve 1960'larda yaygınlaştığı düşünülürse, bu kişiler çocukluk dönemlerinde daha çok siyah beyaz içerikler tüketmiş olmalı. 

Aynı çalışmada 25 yaşından genç kişilerinse yüzde 68 oranında renkli rüya gördüğü tespit edilmişti. 

İki grubun rüyalarındaki renkleri hatırlamama oranlarıysa birbirine yakın çıkmıştı. 

Dundee Üniversitesi'nde yaptığı doktora çalışması kapsamında bu araştırmayı yürüten Eva Murzyn, çocukken izlenen filmlerin rüyaları şekillendirebileceğini düşünüyor. Özellikle 11 yaşından önce renkli içeriklere maruz kalan kişilerin renkli rüya görme ihtimalinin arttığını ekliyor:

Filmler duygusal yoğunluğa sahiptir ve kişiyi içine çeker; bu da renk şemalarının rüya üretimine dahil edilmesine yol açabilir.

Diğer yandan insanlar rüyayı renkli görse de daha sonradan siyah beyaz gördüğünü hatırlıyor olabilir. 

Harvard Tıp Fakültesi'nde rüyalar üzerine çalışan psikolog Deirdre Barrett, renkleri hatırlamanın dikkat ve hafızayla ilişkili olduğunu ifade ediyor. 

Örneğin bir restoranda yemek yiyen bir kişinin daha sonra garsonun ne renk gömlek giydiğini hatırlamayabileceğini söyleyen psikolog, rüyalar için de benzer bir durumun geçerli olduğunu ekliyor.

Barrett ayrıca rüyanın detaylarını anımsama becerisinin genellikle yaşla birlikte gerilediğini söylüyor. 

Uzmanlar rüyadaki renklerin öneminin kişiden kişiye değişebildiği görüşünde. Berkeley'deki Kaliforniya Üniversitesi İnsan Uyku Bilimi Merkezi'nden Eti Ben Simon "Rüyalar son derece özneldir ve genellikle rüya gören kişinin hayatını ve günlük etkileşimlerini yansıtır" diyerek ekliyor: 

Örneğin bir ressamın rüyalarındaki renkler, genel olarak renklere karşı daha kayıtsız birine göre daha büyük anlamlar taşıyabilir.

Independent Türkçe, Washington Post, Huffington Post, International Journal of Dream Research, Consciousness and Cognition



Uydu görüntüleri, Antarktika'daki "çarpıcı" renk değişimini gözler önüne serdi

Antarktika Yarımadası'nda yer alan Robert Adası'ndaki bitki örtüsü, parlak yeşil renkle gösteriliyor (WorldView-2/DigitalGlobe)
Antarktika Yarımadası'nda yer alan Robert Adası'ndaki bitki örtüsü, parlak yeşil renkle gösteriliyor (WorldView-2/DigitalGlobe)
TT

Uydu görüntüleri, Antarktika'daki "çarpıcı" renk değişimini gözler önüne serdi

Antarktika Yarımadası'nda yer alan Robert Adası'ndaki bitki örtüsü, parlak yeşil renkle gösteriliyor (WorldView-2/DigitalGlobe)
Antarktika Yarımadası'nda yer alan Robert Adası'ndaki bitki örtüsü, parlak yeşil renkle gösteriliyor (WorldView-2/DigitalGlobe)

Yükselen sıcaklıkların etkisindeki Antarktika Yarımadası'nın "çarpıcı bir hızda" yeşil bir örtüyle kaplandığı ortaya kondu. 

Yeryüzünün en soğuk bölgesi olan Antarktika da iklim krizinden nasibini alıyor. Büyük ölçüde kar, buz ve kayadan oluşan kıta, dünyanın geri kalanı gibi son yıllarda rekor sıcaklıklara sahne oluyor. 

Bu türden değişimler Antarktika'nın beyaz görünümüne yeşil rengini eklerken, yeni bir çalışmada sözkonusu etkinin boyutları gözler önüne serildi.

Bilim insanları, NASA ve ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu'nun Landsat programının uydu görüntülerinden yararlanarak Antarktika Yarımadası'ndaki bitki örtüsünün 1986-2021 döneminde geçirdiği değişimleri analiz etti. 

Güney Kutbu'ndaki kıtanın en kuzeyindeki Antarktika Yarımadası, küresel ortalamadan 5 kat daha hızlı ısınıyor. 

Nature Geoscience adlı hakemli dergide dün (4 Ekim) yayımlanan araştırmada, çoğunluğu yosunlardan oluşan bitki habitatının son 40 yılda 10 kattan fazla arttığı saptandı. 

Uydu verileri, 1986'da 1 kilometrekareden daha az alanı kaplayan bitki örtüsünün 2021'de 12 kilometrekareye yayıldığını gösterdi. 

Antarktika Yarımadası, dünya ortalamasından çok daha hızlı ısınıyor (Matt Amesbury)

Antarktika Yarımadası, dünya ortalamasından çok daha hızlı ısınıyor (Matt Amesbury)

Araştırmacılar ayrıca bölgenin yeşile dönme hızının 2016-2021 döneminde yüzde 30 arttığını da kaydetti. 

Yaklaşık 522 bin kilometrekarelik Antarktika Yarımadası'nın 12 kilometrekaresinin yeşile dönmesi ciddi bir sorun gibi görünmeyebilir. Fakat yeni çalışmanın ortak yürütücüsü çevre uzmanı Dr. Thomas Roland, "bu küçük alanın çarpıcı bi̇r hızda genişlediğini" belirtiyor.

Exeter Üniversitesi'nden Dr. Roland, "Bulgularımız, insan kaynaklı iklim değişikliğinin etkisinin sınırı olmadığını doğruluyor" ifadelerini kullanıyor: 

Antarktika Yarımadası'nda; bu en sert, ücra ve izole 'vahşi doğa'da bile manzara değişirken, bu etkiler uzaydan görülebiliyor.

Bilim insanları iklim krizine bağladıkları bu renk değişiminin gittikçe artacağını öngörüyor. Bitki örtüsünün daha geniş alanlar kaplamasının, toprak oluşumunu artırarak istilacı türlerin bölgeye girmesine yol açması ve doğal yaşamı tehlikeye sokması bekleniyor.

Çalışmaya liderlik eden bilim insanlarından Dr. Olly Bartlett "Antarktika'da toprak çoğunlukla ya azdır ya da hiç yoktur ancak bitki yaşamındaki bu artış bölgeye organik madde ekleyerek toprak oluşumunu kolaylaştırıyor" diyerek ekliyor: 

Bu da muhtemelen ekoturistler, bilim insanları ya da kıtaya giden diğer ziyaretçilerin bölgeye yabancı ve istilacı türler taşıma riskini artırıyor.

Koyu renkli yüzeyler ısıyı daha çok hapsettiği için Antarktika Yarımadası'ndaki renk değişimi, bölgenin güneş ışınlarını uzaya gönderme becerisinde de gerilemeye yol açabilir. Bu durum her ne kadar yerel bir etki yaratsa da bitki örtüsünün daha geniş alanlara yayılmasına katkı sağlayabilir. 

Bilim insanları bundan sonra Antarktika'daki buzulların erimesiyle gün yüzüne çıkan alanlarda bitkilerin nasıl yaygınlaştığını araştırmayı planlıyor. 

Independent Türkçe, Guardian, CNN, Nature Geoscience