Yasadışı yaban hayatı ticaretine yeni çözüm: Dev sıçanlar

Uzmanlar kaçakçılarla mücadeledeki maliyet sorununu çözeceğini umuyor

Afrika dev keseli sıçanları, havalandırma gibi köpeklerin erişemediği yerlere girebiliyor (APOPO)
Afrika dev keseli sıçanları, havalandırma gibi köpeklerin erişemediği yerlere girebiliyor (APOPO)
TT

Yasadışı yaban hayatı ticaretine yeni çözüm: Dev sıçanlar

Afrika dev keseli sıçanları, havalandırma gibi köpeklerin erişemediği yerlere girebiliyor (APOPO)
Afrika dev keseli sıçanları, havalandırma gibi köpeklerin erişemediği yerlere girebiliyor (APOPO)

Dev sıçanlar, yasadışı yaban hayatı ticaretiyle mücadele için eğitiliyor. Uzmanlar Afrika'dan kaçırılmaya çalışılan fildişi gibi malların bu sayede çok daha ucuza tespit edileceğini söylüyor. 

Tanzanya merkezli sivil toplum kuruluşu APOPO, Afrika dev keseli sıçanlarını çeşitli işler için yıllardır eğitiyor. 

Ortalama 1,5 ila 2 kilogram ağırlığındaki bu kemirgenler, mayınları, veremi, hatta doğal afetlerde enkaz altında kalan kişilerin kokusunu başarıyla alabiliyor. 

APOPO, "kahraman sıçanlar" dediği hayvanları, yasadışı yaban hayatı ticaretinde kaçırılan parçaları saptamak üzere eğitti.

Hakemli dergi Frontiers in Conservation Science'ta dün (30 Ekim) yayımlanan çalışmaya göre Afrika dev keseli sıçanları; fildişi, gergedan boynuzu, pangolin pulları ve Afrika sert ağaçlarını tespit edebiliyor. 

Dünya Doğayı Koruma Vakfı'dan (WWF) çalışmada yer almayan Crawford Allan, bunların Afrika'dan en çok kaçırılan mallar arasında yer aldığını belirtiyor.

Dünya çapında en büyük 4. yasadışı ticaret sektörü olan yasadışı yaban hayatı kaçakçılığının, yıllık 23 milyar dolar değerinde olduğu tahmin ediliyor. Kaçakçılar fildişi ve boynuzları boyayarak veya çikolatayla kaplayarak X ışını kontrollerini atlatmaya çalışıyor.

Ancak yeni araştırmaya göre dev sıçanlar, başka malzemelerle karıştırılmış malların da kokusunu alabiliyor. 

Halihazırda bu ürünlerin tespitinde gelişmiş teknolojiye sahip cihazlar ve köpekler kullanılsa da uzmanlar sıçanların hem daha ekonomik hem de daha etkili olabileceğini savunuyor. 

Çalışmanın ortak yazarı Dr. Isabelle Szott, sıçanları eğitmenin daha ucuza mal olduğunu ve boyutlarından dolayı köpeklerin giremediği yerlere girebileceklerini söylüyor. 

Ayrıca farelerin farklı insanlarla çalışmaya daha müsait olması da avantajlar arasında sayılıyor. 

Allan, kaçırılan yaban hayatı ürünlerinin tespit edilmesinde en önemli sorunun maliyet olduğunu belirterek "Afrika'da tespit için daha ucuz, daha sürdürülebilir çözümler bulmamız gerekiyor" diyor:

Sıçan kullanmanın düşük maliyetli, etkili, az yer kaplayan bir operasyon olacağını umuyorum.

Araştırmacılar, ortalama 8 yıl ömrü olan Afrika dev keseli sıçanlarını eğitmenin yaklaşık bir yıl sürdüğünü ve bunun iyi bir yatırım olacağını savunuyor. 

Hayvanların zeki ve meraklı olduğuna değinen Dr. Szott şöyle ekliyor:

Onlara yeni bir şey yaptırmak için bir antrenman kafesine bırakıp çözmelerini bekliyoruz.

Proje henüz ilk aşamalarında olmasına karşın APOPO, sıçanların ileride kullanılabileceğini düşünüyor. Araştırmacılar Afrika dev keseli sıçanlarının Singapur ve Fransa'dan ilgi gördüğünü ifade ediyor. 

Independent Türkçe, CNN, BBC Wildlife, Frontiers in Conservation Science



Yapay zekayla yazılan haberler daha zor anlaşılıyor

Araştırmacılar, yapay zekayla oluşturulan metinler üzerinde redaksiyon yapılması gerektiğini belirtiyor (Unsplash)
Araştırmacılar, yapay zekayla oluşturulan metinler üzerinde redaksiyon yapılması gerektiğini belirtiyor (Unsplash)
TT

Yapay zekayla yazılan haberler daha zor anlaşılıyor

Araştırmacılar, yapay zekayla oluşturulan metinler üzerinde redaksiyon yapılması gerektiğini belirtiyor (Unsplash)
Araştırmacılar, yapay zekayla oluşturulan metinler üzerinde redaksiyon yapılması gerektiğini belirtiyor (Unsplash)

Araştırmacılar, yapay zekayla yazılan haberlerin daha zor anlaşıldığını belirledi. 

Almanya'daki Ludwig Maximilian Üniversitesi'nden bilim insanlarının yürüttüğü çalışma, gazetecilerin yazdığı metinlerle yapay zeka tarafından üretilenlerin anlaşılabilirliğini kıyaslamalı olarak inceleyen ilk araştırma niteliğinde.

Bilimsel dergi Journalism: Theory, Practice, and Criticism'de 22 Ekim'de yayımlanan araştırmaya, Birleşik Krallık'ta internet sitelerinden düzenli haber okuyan en az 3 bin kişi katıldı.

Katılımcılar, yarısı yapay zekayla yarısı da gazeteciler tarafından yazılmış 24 metinden birini değerlendirdi.

Araştırmanın başyazarı Sina Thäsler-Kordonouri, okurların yapay zekayla yazılmış haber metinlerini daha az anlaşılır bulduğunu belirtiyor. 

Thäsler-Kordonouri, bazı yapay zeka metinleri gazeteciler tarafından düzeltilse de sonucun değişmediğini söylüyor.

Yapay zekayla üretilen metinlerin daha zor anlaşılmasının sebeplerinden birinin kelime seçimi olduğu aktarılıyor. Okurların bu metinlerde, anlaşılması zor sözcük ve ifadelerle karşılaşmasının olumsuz sonuç doğurduğu belirtiliyor. 

Ayrıca katılımcıların, yapay zekayla hazırlanan metinlerde sayı ve verilerin ele alınış biçimini iyi bulmadığı da ifade ediliyor. 

Diğer yandan okurların, akışı, yapısı ve üslubu açısından metinlerden memnun kaldığı belirtiliyor.  

Araştırma projesini yürüten Profesör Neil Thurman, gazetecilerin ve teknoloji uzmanlarının yapay zeka destekli metinler oluştururken, verilerin sunuluş biçimine ve anlaşılmayacak kelimeleri kullanmamaya özen göstermesi gerektiğini söylüyor.

Independent Türkçe, Phys.org, Journalism: Theory, Practice, and Criticism