DNA analizi, Pompeii kurbanları hakkında bilinenleri baştan yazdı

Ege ya da Doğu Akdeniz'den gelmiş olabilirler

"Altın Bilezik Evi" denen yerdeki 4 kişinin aile olmadığı tespit edildi (Pompeii Arkeoloji Parkı)
"Altın Bilezik Evi" denen yerdeki 4 kişinin aile olmadığı tespit edildi (Pompeii Arkeoloji Parkı)
TT

DNA analizi, Pompeii kurbanları hakkında bilinenleri baştan yazdı

"Altın Bilezik Evi" denen yerdeki 4 kişinin aile olmadığı tespit edildi (Pompeii Arkeoloji Parkı)
"Altın Bilezik Evi" denen yerdeki 4 kişinin aile olmadığı tespit edildi (Pompeii Arkeoloji Parkı)

Pompeii felaketinde ölen kişilerin DNA analizi, kimlikleri hakkında bilinenlerin yanlış olduğunu ortaya koydu. Bulgular, Roma İmparatorluğu'nun kozmopolit yapısını da gözler önüne seriyor.

MS 79'da Vezüv Yanardağı'nın patlamasıyla Antik Roma kenti Pompeii yerle bir olmuş ve binlerce kişi hayatını kaybetmişti. Facianın getirdiği kalın bir kül tabakası, pek çok kişinin öldüğü sıradaki halinin yüzlerce yıl boyunca korunmasını sağlamıştı. 

Yumuşak dokuları zaman içinde çürümüş ancak kül tabakasının altında vücut şeklinde oyuklar kalmıştı. Bilim insanları 1863'ten beri bu oyuklara alçı dökerek 104 Pompeii kurbanının kalıbını yaptı. 

Current Biology adlı hakemli hakemli dergide dün (7 Kasım) yayımlanan bir çalışmada araştırmacılar, bu kalıplardaki iskelet parçalarını inceledi.

14 kişinin DNA analizini yapmayı başaran ekip, bazı Pompeii kurbanlarıyla ilgili varsayımların hatalı olduğunu ortaya çıkardı. 

Örneğin bir evde altın bir bilezik takan bir kişinin kucağında bir çocuk olması, ikilinin anne-çocuk olduğu iddiasına yol açmıştı. Toplam 4 kişinin kalıntılarını içeren evin iki çocuklu bir aileye mezar olduğu öne sürülüyordu.

Ancak yeni çalışma 4 kişinin birbiriyle akrabalık bağı bulunmayan erkekler olduğunu gösterdi. 

Kentin başka bir yerinde sarılarak ölen iki kişinin de kız kardeşler veya anne-kız olduğu düşüncesi kabul görüyordu fakat bunlardan en az birinin erkek olduğu ortaya kondu. Ayrıca bu kişilerin anne tarafından da akraba olmadığı tespit edildi.

Bulgular, geleneksel varsayımlardan yola çıkarak geçmiş hakkında yargılarda bulunmanın yanlış sonuçlar verebileceğini gösteriyor.
Görsel kaldırıldı.Araştırmacılar sarılarak ölen iki kişinin sevgili veya üvey kardeş olabileceğini düşünüyor (Pompeii Arkeoloji Parkı)


Daha önce Pompeii kurbanları üzerine yapılan bir çalışmada yaşlı bir dilencinin aslında ergen bir çocuk olduğu, hamile olduğu düşünülen bir kadının da şişkinliğinin kıyafetlerden kaynaklandığı saptanmış ve bu kişinin cinsiyeti tespit edilememişti.

Bu çalışmada yer alan arkeolog Estelle Lazer, Washington Post'a yaptığı açıklamada "Önceki çalışmalar, ikinci derece kanıtlara ve yüzeysel incelemelere dayanarak kurbanlar hakkında gerçek yaşamları ve ölümleriyle çok az benzerlik taşıyan hikayeler geliştirmişti" diyerek ekliyor:

Bilim, kurbanların gerçek yaşamlarını ortaya çıkarmamıza olanak tanıyor; bu da onları hikaye anlatmak için sahne malzemesi olarak kullanmaktan çok daha saygılı bir yaklaşım.

Yeni çalışmanın ortak yazarı David Caramelli ise IFL Science'a "Geçmişte yaşamış kişileri analiz ettiğimizde sık sık 'utanç verici' durumlar keşfediyoruz" diyor. 

Caramelli yine de evdeki 4 kişinin aile olmamasına şaşırdığını ekliyor. 

Makalenin bir diğer yazarı Alissa Mittnik de en çok şaşırdığı bulgulardan birinin Pompeii halkının genetik çeşitliliği olduğunu ifade ediyor.

Mittnik, "Genom düzeyinde veri elde edebildiğimiz bazı kişiler, örneğin Ege veya Levant'tan gelen popülasyonlarla eşleşebilecek, Doğu Akdeniz benzeri bir genetik soya sahip" diyerek ekliyor: 

Dolayısıyla ya yeni göçmenler ya da bu bölgelerden gelen göçmenlerin torunları olabilirler.

Araştırmacı bu göçleri, kölelik ve ticaret ağlarına bağlıyor. İspanya'daki Valensiya Üniversitesi'nden, çalışmada yer almayan Gianni Gallello da incelenen kişiler arasında akrabalık bağı bulunmamasının, köle olmalarından kaynaklanabileceğini düşünüyor.


Independent Türkçe, IFL Science, New York Times, Washington Post, Current Biology



Bağımsız üretici, dünyanın en ince saati yarışında devleri solladı

Konstantin Сhaykin'in tasarımı gülümseyen bir yüzü andırıyor (Konstantin Сhaykin)
Konstantin Сhaykin'in tasarımı gülümseyen bir yüzü andırıyor (Konstantin Сhaykin)
TT

Bağımsız üretici, dünyanın en ince saati yarışında devleri solladı

Konstantin Сhaykin'in tasarımı gülümseyen bir yüzü andırıyor (Konstantin Сhaykin)
Konstantin Сhaykin'in tasarımı gülümseyen bir yüzü andırıyor (Konstantin Сhaykin)

Bağımsız bir Rus saat üreticisi, 1,65 milimetre kalınlığındaki tasarımıyla dünyanın en ince mekanik saatinin yaratıcısı olmaya aday. 

İnce saat üretmeye duyduğu ilgisi yaklaşık 20 yıl önceye dayanan Konstantin Chaykin, 19. yüzyıldan kalma ultra ince bir Bagnolet cep saatini görünce büyülenmiş.

Kendi adını verdiği şirketini 2003'te kuran Rus saatçi, 29 Ağustos ila 2 Eylül'de İsviçre'de düzenlenen Cenevre Saat Günleri Fuarı'nda ThinKing saatinin prototipini tanıttı.

Dünyanın en ince mekanik saatini üretme yarışı son yıllarda hız kazanırken, İtalya merkezli Bulgari, 1,7 milimetre kalınlığındaki Octo Finissimo Ultra Mark II tasarımıyla nisandan beri birinci sırada yer alıyor.

1,65 milimetre kalınlığa sahip ThinKing'in onun yerine geçmesi için bağımsız bir şekilde değerlendirilmesi gerekiyor.

Chaykin'in tasarımı inceliğinin yanı sıra hafifliğiyle de dikkat çekiyor. Rus saatçinin dünyadaki en hafif saatlerden biri olduğunu düşündüğü cihaz, kayışı olmadan sadece 13,3 gram geliyor.

Ultra ince saatlerin karşılaştığı en büyük zorluklardan biri dayanıklılık. Chaykin bunun üstesinden gelmek için özel bir tür paslanmaz çelik kullanmış. Saatte ayrıca hafif ancak sert bir bileşik olan tungsten karbür var.

Saati kurma ve kadranlarını ayarlama mekanizmaları 5,4 milimetre kalınlığındaki ayrı bir taşıyıcı kutuya konarak da asıl cihazda yer kazanılmış.

Fakat ThinKing anahtarla da kurulabiliyor. CNN'e konuşan Chaykin, "işlevselliğinden ödün vermeden" tasarımı daha ince hale getirmek için saatin içindeki silindire bir kurma mekanizması entegre ettiğini söylüyor. 

Rus saat üreticisi saatin daha sonraki versiyonlarında safir veya elmas kullanmayı da düşündüğünü ifade ediyor.
Konstantin Chaykin, saatlerin iç yapısını çözmeyi, bir bulmacayı çözmeye benzetiyor (Konstantin Сhaykin)Konstantin Chaykin, saatlerin iç yapısını çözmeyi, bir bulmacayı çözmeye benzetiyor (Konstantin Сhaykin)

Yeni tasarımda saat ve dakikanın ayrı ayrı yer alması, alttaki marka ismiyle birlikte gülümseyen bir surat izlenimi yaratıyor.

ThinKing bu özelliğiyle Wristmons koleksiyonundaki diğer saatlere benziyor.

Saatin düzgün çalışıp çalışmadığının değerlendirmeye alınması gerekiyor ancak Chaykin, prototipinin zaman ölçme hassasiyeti ve 32 saatlik güç rezervinin onu yeni rekor sahibi yaptığına inanıyor.

Bağımsız denetimlere açık olduğunu ve fuarda "yüzlerce kişinin" tasarımı incelediğini de ekliyor.

Chaykin "Ziyaretçiler saati ellerinde tutup zamanı kontrol ettiler ve işlevselliğini test ettiler" ifadelerini kullanıyor: 

Prototipi bu şekilde göstermek bizim açımızdan epey cesur bir adım. Ancak saat, bizi sevindirecek şekilde mükemmel çalışıyor.

Saat üreticisi, tasarımın son versiyonunu Nisan 2025'te yine Cenevre'de düzenlenecek Watches & Wonders fuarında sunacağını söylüyor. ThinKing'in satış fiyatının da henüz belli olmadığını belirtiyor.

Independent Türkçe, CNN, Interesting Engineering