Bağımsız üretici, dünyanın en ince saati yarışında devleri solladı

Yeni tasarımı sadece 1,65 milimetre kalınlığa sahip

Konstantin Сhaykin'in tasarımı gülümseyen bir yüzü andırıyor (Konstantin Сhaykin)
Konstantin Сhaykin'in tasarımı gülümseyen bir yüzü andırıyor (Konstantin Сhaykin)
TT

Bağımsız üretici, dünyanın en ince saati yarışında devleri solladı

Konstantin Сhaykin'in tasarımı gülümseyen bir yüzü andırıyor (Konstantin Сhaykin)
Konstantin Сhaykin'in tasarımı gülümseyen bir yüzü andırıyor (Konstantin Сhaykin)

Bağımsız bir Rus saat üreticisi, 1,65 milimetre kalınlığındaki tasarımıyla dünyanın en ince mekanik saatinin yaratıcısı olmaya aday. 

İnce saat üretmeye duyduğu ilgisi yaklaşık 20 yıl önceye dayanan Konstantin Chaykin, 19. yüzyıldan kalma ultra ince bir Bagnolet cep saatini görünce büyülenmiş.

Kendi adını verdiği şirketini 2003'te kuran Rus saatçi, 29 Ağustos ila 2 Eylül'de İsviçre'de düzenlenen Cenevre Saat Günleri Fuarı'nda ThinKing saatinin prototipini tanıttı.

Dünyanın en ince mekanik saatini üretme yarışı son yıllarda hız kazanırken, İtalya merkezli Bulgari, 1,7 milimetre kalınlığındaki Octo Finissimo Ultra Mark II tasarımıyla nisandan beri birinci sırada yer alıyor.

1,65 milimetre kalınlığa sahip ThinKing'in onun yerine geçmesi için bağımsız bir şekilde değerlendirilmesi gerekiyor.

Chaykin'in tasarımı inceliğinin yanı sıra hafifliğiyle de dikkat çekiyor. Rus saatçinin dünyadaki en hafif saatlerden biri olduğunu düşündüğü cihaz, kayışı olmadan sadece 13,3 gram geliyor.

Ultra ince saatlerin karşılaştığı en büyük zorluklardan biri dayanıklılık. Chaykin bunun üstesinden gelmek için özel bir tür paslanmaz çelik kullanmış. Saatte ayrıca hafif ancak sert bir bileşik olan tungsten karbür var.

Saati kurma ve kadranlarını ayarlama mekanizmaları 5,4 milimetre kalınlığındaki ayrı bir taşıyıcı kutuya konarak da asıl cihazda yer kazanılmış.

Fakat ThinKing anahtarla da kurulabiliyor. CNN'e konuşan Chaykin, "işlevselliğinden ödün vermeden" tasarımı daha ince hale getirmek için saatin içindeki silindire bir kurma mekanizması entegre ettiğini söylüyor. 

Rus saat üreticisi saatin daha sonraki versiyonlarında safir veya elmas kullanmayı da düşündüğünü ifade ediyor.
Konstantin Chaykin, saatlerin iç yapısını çözmeyi, bir bulmacayı çözmeye benzetiyor (Konstantin Сhaykin)Konstantin Chaykin, saatlerin iç yapısını çözmeyi, bir bulmacayı çözmeye benzetiyor (Konstantin Сhaykin)

Yeni tasarımda saat ve dakikanın ayrı ayrı yer alması, alttaki marka ismiyle birlikte gülümseyen bir surat izlenimi yaratıyor.

ThinKing bu özelliğiyle Wristmons koleksiyonundaki diğer saatlere benziyor.

Saatin düzgün çalışıp çalışmadığının değerlendirmeye alınması gerekiyor ancak Chaykin, prototipinin zaman ölçme hassasiyeti ve 32 saatlik güç rezervinin onu yeni rekor sahibi yaptığına inanıyor.

Bağımsız denetimlere açık olduğunu ve fuarda "yüzlerce kişinin" tasarımı incelediğini de ekliyor.

Chaykin "Ziyaretçiler saati ellerinde tutup zamanı kontrol ettiler ve işlevselliğini test ettiler" ifadelerini kullanıyor: 

Prototipi bu şekilde göstermek bizim açımızdan epey cesur bir adım. Ancak saat, bizi sevindirecek şekilde mükemmel çalışıyor.

Saat üreticisi, tasarımın son versiyonunu Nisan 2025'te yine Cenevre'de düzenlenecek Watches & Wonders fuarında sunacağını söylüyor. ThinKing'in satış fiyatının da henüz belli olmadığını belirtiyor.

Independent Türkçe, CNN, Interesting Engineering



Dinozorlar Çağı'ndaki kuşların Arktika'da yuva yaptığı ortaya çıktı

Araştırmacılar 73 milyon yıl önceki Prince Creek ekosisteminin, yaz mevsiminde yaklaşık 6 ay boyunca kesintisiz gün ışığına maruz kaldığını düşünüyor (Gabriel Ugueto)
Araştırmacılar 73 milyon yıl önceki Prince Creek ekosisteminin, yaz mevsiminde yaklaşık 6 ay boyunca kesintisiz gün ışığına maruz kaldığını düşünüyor (Gabriel Ugueto)
TT

Dinozorlar Çağı'ndaki kuşların Arktika'da yuva yaptığı ortaya çıktı

Araştırmacılar 73 milyon yıl önceki Prince Creek ekosisteminin, yaz mevsiminde yaklaşık 6 ay boyunca kesintisiz gün ışığına maruz kaldığını düşünüyor (Gabriel Ugueto)
Araştırmacılar 73 milyon yıl önceki Prince Creek ekosisteminin, yaz mevsiminde yaklaşık 6 ay boyunca kesintisiz gün ışığına maruz kaldığını düşünüyor (Gabriel Ugueto)

Bilim insanları, kuşların kutup bölgelerine en azından 73 milyon yıldır yuva yaptığını keşfetti. 

Günümüzde Arktika'da yuva yapan 200'den fazla kuş türü var. Bilim insanları bu hayvanların ekosistemin önemli üyeleri olduğunu, polenleşme ve tohum dağılımı gibi temel görevlere katkı sağladığını söylüyor.

Daha önce yapılan araştırmalarda bu davranışın yeni olmadığı görülmüştü. Princeton Üniversitesi'nden Lauren Wilson "Kutup bölgelerinde yuva yapmaya dair en eski kanıt, Antarktika'nın Eosen dönemine ait yaklaşık 46,5 milyon yıl önce yaşamış bir penguen kolonisiydi" diyor.

Wilson liderliğindeki ekibin yeni araştırmasıysa bu tarihi yaklaşık 25 milyon yıl daha geriye çekti. 

Bilim insanları Alaska'nın kuzeyindeki Prince Creek formasyonunda yaptıkları kazılarda aralarında embriyo ve yavru kalıntıları da olan 50'den fazla kuş fosili ortaya çıkardı. Çoğunun boyu 2 milimetreden daha kısa olan bu fosiller, kuşların kutup bölgelerinde yuva yaptığına dair en eski kanıtı sunuyor. 

Bulguları hakemli dergi Science'ta yayımlanan çalışmanın ortak yazarı Patrick Druckenmiller, "Bu yeni fosiller, kuşların evrimi hakkındaki bilgilerimizde önemli bir boşluğu dolduruyor" diyerek ekliyor:

Bu çalışmadan önce, birkaç ayak izi dışında Alaska'da kuş fosilleri bulunmamıştı.

Araştırmacılar yaklaşık 73 milyon yıl önce Arktika'da yuva yapan bu kuşların en azından üç ayrı gruptan geldiğini saptadı. Fosillerin bir kısmı martıya benzeyen Ichthyornithes ve dalgıç kuşuna benzeyen Hesperornithes gruplarına aitti. Artık soyu tükenen bu gruplar dişli kuşları içeriyordu.

Ancak kalıntıların çoğu ördeklere benzeyen dişsiz kuşlara aitti. Araştırmacılar dişsizliğin, bugün yaşayan bütün kuşları içeren grubun belirleyici özelliği olduğunu ifade ediyor. Bu nedenle bulgular, milyonlarca yıl önce Arktika'da yuva yapan kuşların, modern kuşların yakın akrabaları olduğuna işaret ediyor.

Ekip, bölgenin o dönemde bugüne kıyasla daha sıcak olduğunu ve muhtemelen 6 ay boyunca kesintisiz gün ışığı aldığını söylüyor. Ancak bu durum kuşların dondurucu soğuklara maruz kalmadıkları anlamına gelmiyor.

Druckenmiller "Kışlar bugünkü kadar sert olmasa da yıl boyunca burada yaşayan hayvanlar dondurucu soğuklara, ara sıra yağan kara ve yaklaşık 4 ay süren kış karanlığına katlanmak zorundaydı" diye açıklıyor.

Ancak bölgede o zaman yuva yapan kuşların tek sorunu sıcaklıklar değildi. Araştırmacılar bazılarının uzunluğu 5 metreye ve ağırlığı 2 tona çıkan yaklaşık 12-13 dinozor türüyle beraber yaşadıklarını söylüyor. 

Druckenmiller, Troodon gibi etçil dinozorların, "bu sevimli küçük kuşları akşam yemeğinde seve seve yiyeceğini" söylüyor. 

Edinburgh Üniversitesi'nden paleontolog Steve Brusatte, yer almadığı çalışmanın bulgularını şöyle değerlendiriyor:

Bu fosiller, kuşların onlarca milyon yıl önce bu yüksek enlemlerdeki toplulukların ayrılmaz bir parçası olduğunu ve bu toplulukların modern zamanlardaki ekolojik bir yenilik değil, Dünya tarihinin uzun vadeli bir normu olduğunu gösteriyor.

Independent Türkçe, Guardian, Live Science, Science