NASA, tehlikeli güneş fırtınalarını araştıracak uzay aracının inşasını tamamladı

Bir sanatçının resmettiği, uzayda NASA'nın İkili Yeniden Bağlantı ve Kutup Elektrodinamik Keşif Uyduları (Tandem Reconnection and Cusp Electrodynamics Reconnaissance Satellites, TRACERS). Görevde, Güneş'teki aktivitenin Dünya'nın etrafında, gezegenin manyetik alanının hakim olduğu bölgeyle etkileşime girdiği manyetik yeniden bağlanma araştırılacak (NASA aracılığıyla Millennium Space Systems)
Bir sanatçının resmettiği, uzayda NASA'nın İkili Yeniden Bağlantı ve Kutup Elektrodinamik Keşif Uyduları (Tandem Reconnection and Cusp Electrodynamics Reconnaissance Satellites, TRACERS). Görevde, Güneş'teki aktivitenin Dünya'nın etrafında, gezegenin manyetik alanının hakim olduğu bölgeyle etkileşime girdiği manyetik yeniden bağlanma araştırılacak (NASA aracılığıyla Millennium Space Systems)
TT

NASA, tehlikeli güneş fırtınalarını araştıracak uzay aracının inşasını tamamladı

Bir sanatçının resmettiği, uzayda NASA'nın İkili Yeniden Bağlantı ve Kutup Elektrodinamik Keşif Uyduları (Tandem Reconnection and Cusp Electrodynamics Reconnaissance Satellites, TRACERS). Görevde, Güneş'teki aktivitenin Dünya'nın etrafında, gezegenin manyetik alanının hakim olduğu bölgeyle etkileşime girdiği manyetik yeniden bağlanma araştırılacak (NASA aracılığıyla Millennium Space Systems)
Bir sanatçının resmettiği, uzayda NASA'nın İkili Yeniden Bağlantı ve Kutup Elektrodinamik Keşif Uyduları (Tandem Reconnection and Cusp Electrodynamics Reconnaissance Satellites, TRACERS). Görevde, Güneş'teki aktivitenin Dünya'nın etrafında, gezegenin manyetik alanının hakim olduğu bölgeyle etkileşime girdiği manyetik yeniden bağlanma araştırılacak (NASA aracılığıyla Millennium Space Systems)

NASA, seneye Güneş rüzgarlarını ve bunların Dünya üzerindeki etkilerini araştırmak için fırlatacağı ikiz uyduların inşasını tamamladı.

İkili Yeniden Bağlantı ve Kutup Elektrodinamik Keşif Uyduları (Tandem Reconnection and Cusp Electrodynamics Reconnaissance Satellites) veya "TRACERS", bilim insanlarının uzay hava koşullarını ve Güneş'ten gelen partiküllerin gezegenimizin etrafında, Dünya'nın manyetik alanının hakim olduğu bölgeyle nasıl etkileşime geçtiğini daha iyi anlamasını sağlayacak.

Partikül patlamaları, jeomanyetik fırtınalara yol açabilir. Fırtınalar, Dünya'nın atmosferinde iletişim için kullanılan radyo dalgalarını yansıtan bir bölgeyi etkileyerek gezegende radyo ve elektrik kesintilerine, astronotlar için tehlikeli koşullara neden olabiliyor.

Bilim insanları, Güneş halihazırda döngüsünün solar maksimum dönemindeyken gelecek sene boyunca Güneş aktivitesinde bir artış yaşanacağını öngörüyor. Yaklaşık 11 yılda bir, Güneş'in manyetik kutupları yer değiştiriyor ve 4,5 milyar yıllık sarı cüce yıldız daha fırtınalı ve daha aktif hale geliyor.

TRACERS görevi özellikle Güneş'teki aktivitenin, Dünya'nın koruyucu manyetosferiyle, yani gezegenin etrafındaki manyetik alanın hakim olduğu bölgeyle etkileşime girişindeki manyetik yeniden bağlanmaya odaklanacak. Bu etkileşim, manyetik alan çizgilerinin bağlantısının kesilip yeniden bağlanmasına yol açıyor ve Dünya'nın atmosferine parçacıklar yağıyor.

Bu görev için uydular, Dünya'nın manyetik alanlarının kuzey ve güney kutuplarının üzerinde açılan huni şeklindeki bölgeler boyunca tek sıra halinde uçacak. Bilim insanları, uçuşlardan elde edilen verilerle manyetik yeniden bağlanmanın ne kadar hızlı değiştiğini gözlemleyecek.

Güneş, 6 Kasım 2024'te, sabah 8.40'ta zirveye ulaşan güçlü bir Güneş patlaması yaydı. NASA'nın Güneş Dinamikleri Gözlemevi, X2.3 diye sınıflandırılan olayın bir görüntüsünü yakaladı.
Uydular, Boeing şirketine bağlı Millennium Space Systems tarafından inşa edildi. Ekip, TRACERS araçlarının uyduyla entegrasyonunu tamamlıyor. NASA, uyduların Kaliforniya'daki Vandenberg Uzay Kuvvetleri Merkezi'ne nakliye edilip fırlatma aracıyla birleştirilmeden önce test edileceğini bildirdi.

juk78
TRACERS uyduları, Dünya'yla Güneş rüzgarı arasındaki manyetik etkileşimleri incelemek üzere Dünya'nın manyetik kutupları boyunca uçacak. Araştırma, bilim insanlarına radyo ve elektrik kesintilerine yol açabilen Güneş fırtınaları hakkında yeni bilgiler verecek (NASA)

TRACERS görevinin baş araştırmacısı David Miles, yaptığı açıklamada "TRACERS araçlarının ve iki uzay aracının bir araya geldiğini görmek heyecan verici. Ekip fırlatmaya doğru mükemmel bir ilerleme kaydediyor" dedi.

scd
TRACERS görevi için tamamlanmış bir uydu, bir destek yapısının üzerinde duruyor. Uydu, gelecek sene nisandan önce fırlatılmayacak (NASA aracılığıyla Millennium Space Systems)

Uydular, Nisan 2025'ten önce fırlatılmayacak. Görev, 2019'da açıklanmıştı.
Independent Türkçe



Dinozorlar Çağı'ndaki kuşların Arktika'da yuva yaptığı ortaya çıktı

Araştırmacılar 73 milyon yıl önceki Prince Creek ekosisteminin, yaz mevsiminde yaklaşık 6 ay boyunca kesintisiz gün ışığına maruz kaldığını düşünüyor (Gabriel Ugueto)
Araştırmacılar 73 milyon yıl önceki Prince Creek ekosisteminin, yaz mevsiminde yaklaşık 6 ay boyunca kesintisiz gün ışığına maruz kaldığını düşünüyor (Gabriel Ugueto)
TT

Dinozorlar Çağı'ndaki kuşların Arktika'da yuva yaptığı ortaya çıktı

Araştırmacılar 73 milyon yıl önceki Prince Creek ekosisteminin, yaz mevsiminde yaklaşık 6 ay boyunca kesintisiz gün ışığına maruz kaldığını düşünüyor (Gabriel Ugueto)
Araştırmacılar 73 milyon yıl önceki Prince Creek ekosisteminin, yaz mevsiminde yaklaşık 6 ay boyunca kesintisiz gün ışığına maruz kaldığını düşünüyor (Gabriel Ugueto)

Bilim insanları, kuşların kutup bölgelerine en azından 73 milyon yıldır yuva yaptığını keşfetti. 

Günümüzde Arktika'da yuva yapan 200'den fazla kuş türü var. Bilim insanları bu hayvanların ekosistemin önemli üyeleri olduğunu, polenleşme ve tohum dağılımı gibi temel görevlere katkı sağladığını söylüyor.

Daha önce yapılan araştırmalarda bu davranışın yeni olmadığı görülmüştü. Princeton Üniversitesi'nden Lauren Wilson "Kutup bölgelerinde yuva yapmaya dair en eski kanıt, Antarktika'nın Eosen dönemine ait yaklaşık 46,5 milyon yıl önce yaşamış bir penguen kolonisiydi" diyor.

Wilson liderliğindeki ekibin yeni araştırmasıysa bu tarihi yaklaşık 25 milyon yıl daha geriye çekti. 

Bilim insanları Alaska'nın kuzeyindeki Prince Creek formasyonunda yaptıkları kazılarda aralarında embriyo ve yavru kalıntıları da olan 50'den fazla kuş fosili ortaya çıkardı. Çoğunun boyu 2 milimetreden daha kısa olan bu fosiller, kuşların kutup bölgelerinde yuva yaptığına dair en eski kanıtı sunuyor. 

Bulguları hakemli dergi Science'ta yayımlanan çalışmanın ortak yazarı Patrick Druckenmiller, "Bu yeni fosiller, kuşların evrimi hakkındaki bilgilerimizde önemli bir boşluğu dolduruyor" diyerek ekliyor:

Bu çalışmadan önce, birkaç ayak izi dışında Alaska'da kuş fosilleri bulunmamıştı.

Araştırmacılar yaklaşık 73 milyon yıl önce Arktika'da yuva yapan bu kuşların en azından üç ayrı gruptan geldiğini saptadı. Fosillerin bir kısmı martıya benzeyen Ichthyornithes ve dalgıç kuşuna benzeyen Hesperornithes gruplarına aitti. Artık soyu tükenen bu gruplar dişli kuşları içeriyordu.

Ancak kalıntıların çoğu ördeklere benzeyen dişsiz kuşlara aitti. Araştırmacılar dişsizliğin, bugün yaşayan bütün kuşları içeren grubun belirleyici özelliği olduğunu ifade ediyor. Bu nedenle bulgular, milyonlarca yıl önce Arktika'da yuva yapan kuşların, modern kuşların yakın akrabaları olduğuna işaret ediyor.

Ekip, bölgenin o dönemde bugüne kıyasla daha sıcak olduğunu ve muhtemelen 6 ay boyunca kesintisiz gün ışığı aldığını söylüyor. Ancak bu durum kuşların dondurucu soğuklara maruz kalmadıkları anlamına gelmiyor.

Druckenmiller "Kışlar bugünkü kadar sert olmasa da yıl boyunca burada yaşayan hayvanlar dondurucu soğuklara, ara sıra yağan kara ve yaklaşık 4 ay süren kış karanlığına katlanmak zorundaydı" diye açıklıyor.

Ancak bölgede o zaman yuva yapan kuşların tek sorunu sıcaklıklar değildi. Araştırmacılar bazılarının uzunluğu 5 metreye ve ağırlığı 2 tona çıkan yaklaşık 12-13 dinozor türüyle beraber yaşadıklarını söylüyor. 

Druckenmiller, Troodon gibi etçil dinozorların, "bu sevimli küçük kuşları akşam yemeğinde seve seve yiyeceğini" söylüyor. 

Edinburgh Üniversitesi'nden paleontolog Steve Brusatte, yer almadığı çalışmanın bulgularını şöyle değerlendiriyor:

Bu fosiller, kuşların onlarca milyon yıl önce bu yüksek enlemlerdeki toplulukların ayrılmaz bir parçası olduğunu ve bu toplulukların modern zamanlardaki ekolojik bir yenilik değil, Dünya tarihinin uzun vadeli bir normu olduğunu gösteriyor.

Independent Türkçe, Guardian, Live Science, Science