Birlikte ziyafet çeken iki devasa kara delik, NASA'ya yakalandı

"Çok tuhaf bir olay"

Bir gaz bulutu içinde dönüp duran kara deliklerin 70 bin yıl içinde birleşmesi bekleniyor (NASA/Aurore Simonnet/Sonoma Eyalet Üniversitesi)
Bir gaz bulutu içinde dönüp duran kara deliklerin 70 bin yıl içinde birleşmesi bekleniyor (NASA/Aurore Simonnet/Sonoma Eyalet Üniversitesi)
TT

Birlikte ziyafet çeken iki devasa kara delik, NASA'ya yakalandı

Bir gaz bulutu içinde dönüp duran kara deliklerin 70 bin yıl içinde birleşmesi bekleniyor (NASA/Aurore Simonnet/Sonoma Eyalet Üniversitesi)
Bir gaz bulutu içinde dönüp duran kara deliklerin 70 bin yıl içinde birleşmesi bekleniyor (NASA/Aurore Simonnet/Sonoma Eyalet Üniversitesi)

NASA, 1 milyar ışık yılı uzaktaki bir galaksinin merkezindeki iki devasa kara deliğin ortak bir ziyafet çektiğini tespit etti. Bilim insanları kara deliklerin kendilerinden daha büyük bir gaz bulutunu parçalayıp tükettiğini buldu. 

Kuğu Takımyıldızı'ndaki 2MASX J21240027+3409114 adlı galaksinin merkezinde iki tane süper kütleli kara delik var. İki cismin toplam kütlesi, Güneş'in 40 milyon katı. 

Aralarında 26 milyar ışık yılı olan kara delikler kozmik ölçütlere göre epey yakın bir mesafeden birbirinin yörüngesinde dönüyor. 

Bir dönüşü 130 günde tamamlayan cisimler gittikçe yakınlaşırken, gökbilimciler 70 bin yıl içinde birleşeceklerini öngörüyor. 

Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü'ne bağlı Zwicky Geçici Tesisi (ZTF), galaksinin merkezindeki patlama belirtilerini ilk olarak Mart 2021'de gözlemledi.  

Araştırmacılar başlangıçta bunu yıldızların yaşam döngüsünün sonunda gerçekleşen süpernova patlamasına yordu.

Ancak daha sonra benzer işaretler gelmeye devam edince farklı ihtimallere yönelerek NASA'nın Swift gözlemevinden yararlandılar. Bu sayede olayı morötesi ve X-ışınında da gözlemlediler.

Bilim insanları her 60 ila 90 günde bir gerçekleşen gizemli olaya AT 2021hdr adını verdi. 

Neler yaşandığını anlamak için farklı modelleri test eden araştırmacılar, bunun galaksinin merkezindeki olağan bir durum olabileceğini düşündü. Ayrıca gelgit bozulması olayı ihtimalini de hesaba kattılar. Gelgit bozulması olayı, yıldızların kara deliğe çok yaklaşması sonucu parçalanmasını ifade ediyor.

Bulgularını hakemli dergi Astronomy and Astrophysics'te yayımlayan ekip, devasa bir gaz bulutunun parçalanmasının durumu en iyi açıklayan senaryo olduğuna karar verdi.

Kara deliklerin toplamından daha büyük bu gaz bulutu, ikiliye yaklaşınca kütleçekim kuvvetiyle parçalanıp etraflarında iplikler oluşturuyor ve sürtünme sonucu ısınıyor gibi görünüyor. 

Çiftin birbirinin etrafında dönmesiyle, bulut daha yoğun ve sıcak bir hal alıyor ve kara delikler buradan gaz çekip tüketiyor. 

Şili'deki Valparaíso Üniversitesi'nden astrofizikçi Lorena Hernández-García, başyazarı olduğu çalışma hakkında "AT 2021hdr adı verilen ve birkaç ayda bir tekrarlanan bu olay çok tuhaf" diyerek ekliyor:

Bir gaz bulutunun kara delikleri kapladığını düşünüyoruz. Birbirlerinin yörüngesinde dönerken kara delikler bulutla etkileşime girerek gazı bozup tüketiyor. Bu da sistemden gelen ışıkta salınımlı bir desen oluşturuyor.

Sadece kara deliklerin değil, ev sahibi galaksinin de başka bir galaksiyle birleşme sürecinde olduğunu söyleyen bilim insanları, çalışmalarını sürdürerek olay hakkında daha detaylı bilgi edinmeyi umuyor.

Independent Türkçe, IFL Science, BBC Sky at Night Magazine, NASA, Astronomy and Astrophysics



Dinozorlar Çağı'ndaki kuşların Arktika'da yuva yaptığı ortaya çıktı

Araştırmacılar 73 milyon yıl önceki Prince Creek ekosisteminin, yaz mevsiminde yaklaşık 6 ay boyunca kesintisiz gün ışığına maruz kaldığını düşünüyor (Gabriel Ugueto)
Araştırmacılar 73 milyon yıl önceki Prince Creek ekosisteminin, yaz mevsiminde yaklaşık 6 ay boyunca kesintisiz gün ışığına maruz kaldığını düşünüyor (Gabriel Ugueto)
TT

Dinozorlar Çağı'ndaki kuşların Arktika'da yuva yaptığı ortaya çıktı

Araştırmacılar 73 milyon yıl önceki Prince Creek ekosisteminin, yaz mevsiminde yaklaşık 6 ay boyunca kesintisiz gün ışığına maruz kaldığını düşünüyor (Gabriel Ugueto)
Araştırmacılar 73 milyon yıl önceki Prince Creek ekosisteminin, yaz mevsiminde yaklaşık 6 ay boyunca kesintisiz gün ışığına maruz kaldığını düşünüyor (Gabriel Ugueto)

Bilim insanları, kuşların kutup bölgelerine en azından 73 milyon yıldır yuva yaptığını keşfetti. 

Günümüzde Arktika'da yuva yapan 200'den fazla kuş türü var. Bilim insanları bu hayvanların ekosistemin önemli üyeleri olduğunu, polenleşme ve tohum dağılımı gibi temel görevlere katkı sağladığını söylüyor.

Daha önce yapılan araştırmalarda bu davranışın yeni olmadığı görülmüştü. Princeton Üniversitesi'nden Lauren Wilson "Kutup bölgelerinde yuva yapmaya dair en eski kanıt, Antarktika'nın Eosen dönemine ait yaklaşık 46,5 milyon yıl önce yaşamış bir penguen kolonisiydi" diyor.

Wilson liderliğindeki ekibin yeni araştırmasıysa bu tarihi yaklaşık 25 milyon yıl daha geriye çekti. 

Bilim insanları Alaska'nın kuzeyindeki Prince Creek formasyonunda yaptıkları kazılarda aralarında embriyo ve yavru kalıntıları da olan 50'den fazla kuş fosili ortaya çıkardı. Çoğunun boyu 2 milimetreden daha kısa olan bu fosiller, kuşların kutup bölgelerinde yuva yaptığına dair en eski kanıtı sunuyor. 

Bulguları hakemli dergi Science'ta yayımlanan çalışmanın ortak yazarı Patrick Druckenmiller, "Bu yeni fosiller, kuşların evrimi hakkındaki bilgilerimizde önemli bir boşluğu dolduruyor" diyerek ekliyor:

Bu çalışmadan önce, birkaç ayak izi dışında Alaska'da kuş fosilleri bulunmamıştı.

Araştırmacılar yaklaşık 73 milyon yıl önce Arktika'da yuva yapan bu kuşların en azından üç ayrı gruptan geldiğini saptadı. Fosillerin bir kısmı martıya benzeyen Ichthyornithes ve dalgıç kuşuna benzeyen Hesperornithes gruplarına aitti. Artık soyu tükenen bu gruplar dişli kuşları içeriyordu.

Ancak kalıntıların çoğu ördeklere benzeyen dişsiz kuşlara aitti. Araştırmacılar dişsizliğin, bugün yaşayan bütün kuşları içeren grubun belirleyici özelliği olduğunu ifade ediyor. Bu nedenle bulgular, milyonlarca yıl önce Arktika'da yuva yapan kuşların, modern kuşların yakın akrabaları olduğuna işaret ediyor.

Ekip, bölgenin o dönemde bugüne kıyasla daha sıcak olduğunu ve muhtemelen 6 ay boyunca kesintisiz gün ışığı aldığını söylüyor. Ancak bu durum kuşların dondurucu soğuklara maruz kalmadıkları anlamına gelmiyor.

Druckenmiller "Kışlar bugünkü kadar sert olmasa da yıl boyunca burada yaşayan hayvanlar dondurucu soğuklara, ara sıra yağan kara ve yaklaşık 4 ay süren kış karanlığına katlanmak zorundaydı" diye açıklıyor.

Ancak bölgede o zaman yuva yapan kuşların tek sorunu sıcaklıklar değildi. Araştırmacılar bazılarının uzunluğu 5 metreye ve ağırlığı 2 tona çıkan yaklaşık 12-13 dinozor türüyle beraber yaşadıklarını söylüyor. 

Druckenmiller, Troodon gibi etçil dinozorların, "bu sevimli küçük kuşları akşam yemeğinde seve seve yiyeceğini" söylüyor. 

Edinburgh Üniversitesi'nden paleontolog Steve Brusatte, yer almadığı çalışmanın bulgularını şöyle değerlendiriyor:

Bu fosiller, kuşların onlarca milyon yıl önce bu yüksek enlemlerdeki toplulukların ayrılmaz bir parçası olduğunu ve bu toplulukların modern zamanlardaki ekolojik bir yenilik değil, Dünya tarihinin uzun vadeli bir normu olduğunu gösteriyor.

Independent Türkçe, Guardian, Live Science, Science