"Kurtların lolipopu" ortaya çıktı

Bilim insanları bunun bir ilk olduğunu söylüyor

Habeş kurtları, fener çiçeklerinin tatlı nektarını epey seviyor gibi görünüyor (Adrien Lesaffre))
Habeş kurtları, fener çiçeklerinin tatlı nektarını epey seviyor gibi görünüyor (Adrien Lesaffre))
TT

"Kurtların lolipopu" ortaya çıktı

Habeş kurtları, fener çiçeklerinin tatlı nektarını epey seviyor gibi görünüyor (Adrien Lesaffre))
Habeş kurtları, fener çiçeklerinin tatlı nektarını epey seviyor gibi görünüyor (Adrien Lesaffre))

Etiyopya'daki kurtların epey tatlı bir nektarı adeta lolipop gibi yaladığı kaydedildi. Araştırmacılar nektar yeme alışkanlığına sahip bir büyük etçil hayvanın ilk kez tespit edilmiş olabileceğini düşünüyor.

Habeş kurdu diye bilinen Canis simensis, dünyadaki en nadir yabani köpek türü. Etiyopya Yükseltileri'ne endemik olan bu etçil türün 500'den az üyesi kaldı. 

Oxford Üniversitesi'nden Sandra Lai ve ekip arkadaşları, Habeş kurtlarını incelerken beklenmedik bir şey keşfetti. 

Bulgularını Ecology adlı hakemli dergide 19 Kasım'da aktaran araştırmacılar, takip ettikleri 6 kurdun sık sık fener çiçeklerinin (Kniphofia foliosa) nektarını yaladığını gözlemledi.

4 gün boyunca izlenen hayvanlar tek bir yolculukta bazen 30 ayrı bitkiyi ziyaret ediyordu.

Bölge halkı bu çiçeğin nektarını tatlandırıcı olarak kullanırken, makalenin ortak yazarı Claudio Sillero da ağza hoş gelen bir tatlılığı olduğunu söylüyor:

Daha sonra kurtların da aynı şeyi yaptığını gördüğümde, bu alışılmadık enerji kaynağının tadını çıkardıklarını anladım.

Habeş kurtları, nektarla beslendiği kaydedilen ilk büyük etçil tür olabilir. Bilim insanları, uzun dilleri ve buna uygun şekilde gelişmiş burunları olmayan büyük etçillerin nektar tüketmesinin beklenmedik olduğunu söylüyor.

Ayrıca bitkilerin çok az nektar üretmesinden dolayı da kurtlara pek cazip gelecekleri düşünülmüyordu.

Diğer yandan Habeş kurtları, fener çiçeklerinin en çok nektar üreten kısımlarını yalayarak bu sorunun üstesinden geliyor gibi görünüyor.

Lai "Bildiğim kadarıyla başka hiçbir büyük etçil yırtıcı hayvan nektarla beslenme davranışı sergilemiyor ancak bazı hepçil ayılar nadiren de olsa fırsatçı bir şekilde nektar arayabilir" diyor. 

Nektarı yalayan kurtların ağzının polenle kaplandığını gören araştırmacılar, bunları bitkiden bitkiye taşıdıklarından şüpheleniyor.

Henüz kanıtlanmayan bu durum, Habeş kurtlarını polen taşıyıcı görevi gören ilk etçil hayvan yapabilir. 

Lai, "Bu davranış ilginç çünkü uçmayan memelilerde nektarla beslenme ve polen taşımanın şu anda bilinenden daha yaygın olabileceğini ve bu daha az bilinen taşıyıcıların ekolojik öneminin düşündüğümüzden daha yüksek olabileceğini gösteriyor" diyerek ekliyor: 

Bu çok heyecan verici.

Araştırmacılar kurtları incelemeye devam ederek hem nektarın beslenme alışkanlıklarındaki yerini hem de bitkilerin polenleşmesinde nasıl bir rol oynadıklarını daha iyi anlamayı umuyor.

Ayrıca bazı hayvanların yavrularını da çiçeklere götürdüğünü gören ekip, kültürel bir aktarım yapıldığından şüpheleniyor.

Independent Türkçe, New Scientist, Live Science, Ecology



Dünyada ilk: 35 bin yıllık kılıç dişli kedi incelendi

Kılıç dişli kedi mumyası donmuş toprakta binlerce yıldır korunmuş (Scientific Reports)
Kılıç dişli kedi mumyası donmuş toprakta binlerce yıldır korunmuş (Scientific Reports)
TT

Dünyada ilk: 35 bin yıllık kılıç dişli kedi incelendi

Kılıç dişli kedi mumyası donmuş toprakta binlerce yıldır korunmuş (Scientific Reports)
Kılıç dişli kedi mumyası donmuş toprakta binlerce yıldır korunmuş (Scientific Reports)

Bilim insanları donmuş bir kılıç dişli kediyi ilk defa inceledi. 35 bin yıl önce henüz üç haftalıkken ölen yavrunun vücudu, donmuş toprakta son derece iyi korunmuş.

Buzul Çağı'nda epey yaygın olan Homotherium cinsi hayvanların nesli yaklaşık 10 bin yıl önce tükenmişti. Kılıç dişli kedi denen bu hayvanların farklı türleri Avrasya, Afrika ve Amerika'da yaşıyordu.

Rusya'nın Yakutistan bölgesinde 2020'de yapılan çalışmalarda Homotherium latidens türüne ait bir örnek keşfedilmişti. 

Üç haftalıkken hayatını kaybeden hayvan, sıfırın altındaki sıcaklıklar sayesinde kürkü, başı, gövdesi ve uzuvları sağlam bir şekilde çok iyi korunmuştu.

Hakemli dergi Scientific Reports'ta 14 Kasım Perşembe günü yayımlanan çalışmada yavru kediye dair bulgularını paylaşan bilim insanları şöyle diyor:

Paleontoloji tarihinde ilk kez, modern faunada benzeri olmayan soyu tükenmiş bir memelinin görünümü incelendi.

Rusya Bilimler Akademisi'nden araştırmacılar yavru kedinin yaklaşık 35 bin yıl önce yaşadığını tahmin ediyor. 

Ölüm nedeni bilinmeyen hayvan, çok küçük yaşta hayatını kaybettiği için cinsin belirleyici özelliği olan dişlerini henüz çıkarmamıştı.

Ancak yine de vücudu, Buzul Çağı hayvanları hakkında kıymetli bilgiler sunarak bugünkü akrabalarından ne kadar farklı olduğunu gösteriyor.

Bilim insanları hayvanın, aynı yaştaki bir aslan yavrusuna kıyasla ağız açıklığının daha geniş, kulaklarının daha küçük ve ön ayaklarının daha uzun olduğunu söylüyor. Ayrıca boynu daha kalın ve uzun olan kılıç dişli kedinin koyu kahverengi kürkü kısa, kalın ve yumuşak tüylerden meydana geliyor.

Dondurucu soğuklarda yaşayan hayvan, bütün bu özellikleri hayatta kalmak için geliştirmiş görünüyor. 

H. latidens, bu dönemde Avrasya'da yaşadığı bilinen tek kılıç dişli kedi türü. Daha önce İspanya'dan alınan örnekler, bu türün çoğunlukla yaban öküzü ve geyik gibi büyük hayvanları avladığına işaret ediyor. 

Araştırmacılar makalede "Yakutistan'daki H. latidens mumyasının keşfi, cinsin dağılımına ilişkin anlayışı kökten genişletiyor ve Asya'nın Geç Pleistosen dönemindeki varlığını doğruluyor" diye yazıyor.

Yeni çalışmada kılıç dişli yavru kedinin en ilgi çekici özelliklerini aktaran ekip, halihazırda daha kapsamlı bir analiz yürütüyor.

Independent Türkçe, IFL Science, Science Alert, NBC News, Scientific Reports