Yapay zeka daha önce duyulmamış bir ses üretti

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Yapay zeka daha önce duyulmamış bir ses üretti

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Araştırmacılar, daha önce hiç duyulmamış sesler yaratabildiğini iddia ettikleri bir yapay zeka ses üreticisi geliştirdi.

Fugatto adlı yeni üretken yapay zeka modeli, bilgisayar çipi devi Nvidia'dan bir ekip tarafından "ses için İsviçre çakısı" yaratma amacıyla tasarlandı.

Bu araç, kullanıcıların bir şarkıdan belirli bir enstrümanı kaldırmak veya bir kişinin aksanını değiştirmek gibi basit metin komutlarıyla ses düzenlemesine veya üretmesine olanak tanıyor.

Fugatto'yla ilgili detayları paylaşan blog yazısında Nvidia'dan Richard Kerris, bu modelin diğer yapay zeka modellerine kıyasla daha fazla beceri sunduğunu ve tamamen yeni sesler üreterek müzikte devrim yaratma potansiyeline sahip olduğunu belirtti.

Kerris, "Fugatto, bir trompeti havlatabilir veya bir saksafonu miyavlatabilir" diye yazdı.

Bu model, kullanıcıların tarif edebildiği her şeyi oluşturabilir.

Aracı tanıtan bir videoda, Fugatto'nun şu metin komutundan benzersiz bir ses örneği oluşturduğu gösteriliyor:

Derin, gümbürtülü bas vuruşları ve kesintili, yüksek perdeli dijital cıvıltılar, devasa, bilinçli bir makinenin uyanırken çıkardığı sesler gibi.

Bir başka örnekteyse Fugatto, bir tren sesini yaylı çalgılar orkestrasına dönüştürüyor.

Nvidia'nın yeni girişimleri destekleme programı Inception bünyesindeki prodüktör ve söz yazarı Ido Zmishlany, "Bu araç gerçekten çılgınca" dedi.

Ses benim ilham kaynağım. Müzik yaratmamı sağlayan şey bu. Stüdyoda anında tamamen yeni sesler yaratabileceğim fikri inanılmaz.

Fugatto'nun geliştirilmesi bir yıldan fazla sürdü ve milyonlarca ses örneğiyle eğitilmesi gerekti.

Üretken yapay zekanın ses teknolojisine getirdiği hızlı ilerlemeler, yaratıcı endüstrilerde çalışanlarda yaratacağı etkiye dair endişelere yol açıyor.

Bu yıl Avustralya Seslendirme Sanatçıları Derneği, bir parlamento komitesine yaklaşık 5 bin yerel seslendirme sanatçısının şirketlerin yapay zeka destekli alternatifleri benimsemesi durumunda işlerini kaybedebileceği uyarısında bulunmuştu.

Müzik endüstrisi de üretken yapay zeka programlarının telif hakkıyla korunan materyalleri ihlal edebileceği endişelerini dile getiriyor. Amerika Kayıt Endüstrisi Birliği (RIAA) kısa süre önce sanatçılarının müziklerini kopyaladığı iddiasıyla yapay zeka araçlarına dava açmıştı.

Sert tepkilere rağmen, bazı sanatçılar yapay zekanın müziğin başka bir evrimi olduğuna ve beraberinde yeni yaratıcı olanaklar getireceğine inanıyor.

Zmishlany, "Müziğin tarihi aynı zamanda teknolojinin tarihidir. Elektronik gitar dünyaya Rock 'n Roll'u getirdi" dedi.

Sampler ortaya çıktığında, hip-hop doğdu. Yapay zekayla müziğin bir sonraki bölümünü yazıyoruz. Yeni bir enstrümanımız, yeni bir müzik yapma aracımız var ve bu gerçekten heyecan verici.

Independent Türkçe



Örümcekler okyanuslardan çıkmış olabilir

Arizona Üniversitesi araştırmacıları, daha önce at nalı yengeçlerinin atası olduğuna inanılan ve soyu tükenmiş bir Kambriyen türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini inceledi (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)
Arizona Üniversitesi araştırmacıları, daha önce at nalı yengeçlerinin atası olduğuna inanılan ve soyu tükenmiş bir Kambriyen türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini inceledi (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)
TT

Örümcekler okyanuslardan çıkmış olabilir

Arizona Üniversitesi araştırmacıları, daha önce at nalı yengeçlerinin atası olduğuna inanılan ve soyu tükenmiş bir Kambriyen türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini inceledi (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)
Arizona Üniversitesi araştırmacıları, daha önce at nalı yengeçlerinin atası olduğuna inanılan ve soyu tükenmiş bir Kambriyen türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini inceledi (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)

Erin Keller Son dakika haberleri ve gündem muhabiri 

Arizona Üniversitesi araştırmacıları, daha önce at nalı yengeçlerinin atası olduğuna inanılan ve soyu tükenmiş bir Kambriyen türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini inceledi (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)

500 milyon yıllık bir fosilin analizine dayanan yeni araştırma, örümcekler ve diğer araknidlerin denizden gelmiş olabileceğini öne sürüyor.

Bilim dergisi Current Biology'de salı günü yayımlanan araştırmaya göre, "mükemmel şekilde korunmuş" örnek, bu canlıların kara hayatına uyum sağlamadan önce yüzdüğü fikrini destekliyor.

Arizona Üniversitesi'ndeki araştırmacılar, bir zamanlar at nalı yengeçlerinin atası olduğu düşünülen ve nesli tükenmiş bir Kambriyen dönemi türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini analiz etti. Bununla birlikte çalışma, bu canlının sinir yapısının modern örümcekler ve akrabalarına daha çok benzediğini ortaya koydu ki bu da araknidlerle daha önce düşünülenden daha yakın bir evrimsel bağa sahip olduğunu işaret ediyor.

Mollisonia'nın vücudunun prosoma adı verilen ön kısmı, beş çift uzantıyı kontrol etmek üzere yayılan bir sinir demetleri örüntüsüne sahip. İlaveten örümceklerde ve diğer araknidlerde bulunan dişlere benzeyen bir çift kıskaç benzeri "pençelere", bölünmemiş beyninden kısa sinirler uzanır.

Araştırmacılar, fosilin bir ilk araknid olarak tanımlanmasını sağlayan en önemli özelliğin, beyninin benzersiz organizasyonu olduğunu söyledi: Modern kabuklular, böcekler, çıyanlar ve at nalı yengeçlerinde görülen önden arkaya düzenlemenin tersi, bu fosilin beyninde var.  

Arizona Üniversitesi'nde ders veren Nick Strausfeld başyazarı olduğu araştırma hakkında yaptığı açıklamada, fosilin beyninin modern örümceklere benzer şekilde "geriye doğru çevrilmiş" gibi göründüğünü söyledi.

Bu arkadan öne beyin düzenlemesi, hareket kontrolünü artıran sinir kısayolları sağlayan, çok önemli bir evrimsel adaptasyon olabilir.

Araştırmaya göre bu keşif, çeşitlenmenin yalnızca ortak bir atanın karaya geçişinden sonra gerçekleştiğine dair yaygın inancı sorgulanmasına neden oluyor. Daha önceki fosil kanıtları, araknidlerin yalnızca karada yaşayıp evrimleştiğini öne sürüyordu.

Görsel kaldırıldı.Mollisonia'nın vücudunun ön kısmı ya da prosoma, beş çift uzantıyı kontrol etmek üzere yayılan bir sinir demetleri düzenine sahip (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)


Strausfeld, "Araknidlerin ilk ne zaman ve nerede ortaya çıktığı, atalarının ne tür keliserliler olduğu ve bunların at nalı yengeçleri gibi deniz türü veya yarı sucul olup olmadığı hala şiddetle tartışılıyor" dedi.

Mollisonia benzeri araknidler karadaki yaşama adapte olurken, muhtemelen ilk böcekler ve kırkayaklarla beslendi. Bu ilk araknidler, önemli bir savunma mekanizması olan böcek kanatlarının evrimini de etkilemiş olabilir.

Araştırmacılar, Mollisonia'nın soyunun muhtemelen örümceklere, akreplere, böğlere, kırbaç akreplerine ve kamçılı akreplere yol açtığını söylüyor.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news