Yapay güneş tutulması yaratacak uydular için geri sayım başladı

"Güneş'in gizemlerini açığa çıkaracak"

Milimetrik bir hassasiyetle arka arkaya sıralanan uydular, normalde görülmeyen koronanın incelenmesini sağlayacak (ESA)
Milimetrik bir hassasiyetle arka arkaya sıralanan uydular, normalde görülmeyen koronanın incelenmesini sağlayacak (ESA)
TT

Yapay güneş tutulması yaratacak uydular için geri sayım başladı

Milimetrik bir hassasiyetle arka arkaya sıralanan uydular, normalde görülmeyen koronanın incelenmesini sağlayacak (ESA)
Milimetrik bir hassasiyetle arka arkaya sıralanan uydular, normalde görülmeyen koronanın incelenmesini sağlayacak (ESA)

Avrupa Uzay Ajansı (ESA), yapay güneş tutulması yaratacak iki uydusunu çarşamba günü fırlatmaya hazırlanıyor. 

ESA'nın Probe-3 görevi, Güneş atmosferinin en dış katmanı koronayı detaylıca inceleme imkanı sunmak için iki uyduyu uzaya fırlatacak.

Dünya etrafında eliptik bir yörüngeye yerleştirilecek araçlar, yapay güneş tutulmaları oluşturacak.

Araçlardan biri, güneş ışığını engellemek üzere tasarlanmış 1,4 metrelik bir disk taşıyor. 150 metre arkasında duran diğer uyduysa kamerayla donatılmış.

Öndeki uydunun tıpkı Ay'ın güneş tutulmasında yaptığı gibi yıldızın ışığını engellemesiyle, arkadaki araç koronayı net bir şekilde görünüleyecek. 

Bir aksilik yaşanamaması halinde iki uydu 4 Aralık Çarşamba günü Hindistan'ın Satish Dhawan Uzay Merkezi'nden yerel saatle 16.08'de (TSİ 13.08) fırlatılacak.

İlk başta Dünya'dan 600 kilometre uzakta konumlanacak ikilinin, tutulmayı yaratırken gezegene yaklaşık 60 bin kilometre mesafede yer alması bekleniyor. 

ESA, iki yıl sürecek görevde araçlar arasındaki mesafenin bir milimetreden daha fazla sapmayacağını ifade ediyor. 

Bu süre zarfında Dünya etrafında dönmeye devam edecek araçların toplam bin ayrı güneş tutulması yaratması bekleniyor. 
 

Görsel kaldırıldı.Ay'ın Dünya'yla Güneş'in arasına geçmesi sonucu görünen korona, sadece tam güneş tutulması sırasında yakalanabiliyor (AFP) 


Korona sadece tam güneş tutulmaları sırasında çok kısa süreliğine görüldüğü için incelenmesi epey zor. Bilim insanları yalnızca birkaç dakika görünen koronayı yakalamak için dünyanın farklı yerlerindeki tutulmaları takip ediyor. Eğer bulutlar görüntüyü kapatırsa bütün bu emek boşa gidiyor. 

Araştırmacılar özellikle koronanın neden Güneş'in yüzeyinden daha sıcak olduğunu çözmeye çalışıyor. 

Bu gizemin aydınlanması, güneş patlamalarının daha iyi anlaşılmasını ve öngörülmesini sağlayabilir. Yıldızın uzaya yüklü parçacıklar fırlattığı bu olaylar hem Dünya'da elektrik kesintilerine yol açıyor hem de uzay araçlarını etkiliyor. 

Probe-3 görevinin 6 saat sürecek yapay güneş tutulmaları, bilim insanlarına eşsiz bir fırsat verecek. İlk görüntülerin Mart 2025'te gelmesi bekleniyor.

Göreve liderlik eden Damien Galano, "Koronayı görünür ışıkta gözlemleyerek Güneş'e en yakın uçuşu gerçekleştireceğiz" diyerek ekliyor: 

Bu bize koronanın sıcaklığı, güneş rüzgarının oluşumu ve koronanın uzaya doğru nasıl genişlediği hakkında bazı özel bilgiler verebilir.

Proba-3 görevinden elde edilen deneyimin, gelecekeki uzay çalışmalarına da katkı sunması bekleniyor. Görevin baş mühendisi Steve Buckley, "Bugüne kadar sadece bir santimetre civarında hassasiyete ulaşabiliyorduk" diyor: 

Bu 10 kat daha iyi.

Independent Türkçe, Guardian, New Scientist



Dinozorlar Çağı'ndaki kuşların Arktika'da yuva yaptığı ortaya çıktı

Araştırmacılar 73 milyon yıl önceki Prince Creek ekosisteminin, yaz mevsiminde yaklaşık 6 ay boyunca kesintisiz gün ışığına maruz kaldığını düşünüyor (Gabriel Ugueto)
Araştırmacılar 73 milyon yıl önceki Prince Creek ekosisteminin, yaz mevsiminde yaklaşık 6 ay boyunca kesintisiz gün ışığına maruz kaldığını düşünüyor (Gabriel Ugueto)
TT

Dinozorlar Çağı'ndaki kuşların Arktika'da yuva yaptığı ortaya çıktı

Araştırmacılar 73 milyon yıl önceki Prince Creek ekosisteminin, yaz mevsiminde yaklaşık 6 ay boyunca kesintisiz gün ışığına maruz kaldığını düşünüyor (Gabriel Ugueto)
Araştırmacılar 73 milyon yıl önceki Prince Creek ekosisteminin, yaz mevsiminde yaklaşık 6 ay boyunca kesintisiz gün ışığına maruz kaldığını düşünüyor (Gabriel Ugueto)

Bilim insanları, kuşların kutup bölgelerine en azından 73 milyon yıldır yuva yaptığını keşfetti. 

Günümüzde Arktika'da yuva yapan 200'den fazla kuş türü var. Bilim insanları bu hayvanların ekosistemin önemli üyeleri olduğunu, polenleşme ve tohum dağılımı gibi temel görevlere katkı sağladığını söylüyor.

Daha önce yapılan araştırmalarda bu davranışın yeni olmadığı görülmüştü. Princeton Üniversitesi'nden Lauren Wilson "Kutup bölgelerinde yuva yapmaya dair en eski kanıt, Antarktika'nın Eosen dönemine ait yaklaşık 46,5 milyon yıl önce yaşamış bir penguen kolonisiydi" diyor.

Wilson liderliğindeki ekibin yeni araştırmasıysa bu tarihi yaklaşık 25 milyon yıl daha geriye çekti. 

Bilim insanları Alaska'nın kuzeyindeki Prince Creek formasyonunda yaptıkları kazılarda aralarında embriyo ve yavru kalıntıları da olan 50'den fazla kuş fosili ortaya çıkardı. Çoğunun boyu 2 milimetreden daha kısa olan bu fosiller, kuşların kutup bölgelerinde yuva yaptığına dair en eski kanıtı sunuyor. 

Bulguları hakemli dergi Science'ta yayımlanan çalışmanın ortak yazarı Patrick Druckenmiller, "Bu yeni fosiller, kuşların evrimi hakkındaki bilgilerimizde önemli bir boşluğu dolduruyor" diyerek ekliyor:

Bu çalışmadan önce, birkaç ayak izi dışında Alaska'da kuş fosilleri bulunmamıştı.

Araştırmacılar yaklaşık 73 milyon yıl önce Arktika'da yuva yapan bu kuşların en azından üç ayrı gruptan geldiğini saptadı. Fosillerin bir kısmı martıya benzeyen Ichthyornithes ve dalgıç kuşuna benzeyen Hesperornithes gruplarına aitti. Artık soyu tükenen bu gruplar dişli kuşları içeriyordu.

Ancak kalıntıların çoğu ördeklere benzeyen dişsiz kuşlara aitti. Araştırmacılar dişsizliğin, bugün yaşayan bütün kuşları içeren grubun belirleyici özelliği olduğunu ifade ediyor. Bu nedenle bulgular, milyonlarca yıl önce Arktika'da yuva yapan kuşların, modern kuşların yakın akrabaları olduğuna işaret ediyor.

Ekip, bölgenin o dönemde bugüne kıyasla daha sıcak olduğunu ve muhtemelen 6 ay boyunca kesintisiz gün ışığı aldığını söylüyor. Ancak bu durum kuşların dondurucu soğuklara maruz kalmadıkları anlamına gelmiyor.

Druckenmiller "Kışlar bugünkü kadar sert olmasa da yıl boyunca burada yaşayan hayvanlar dondurucu soğuklara, ara sıra yağan kara ve yaklaşık 4 ay süren kış karanlığına katlanmak zorundaydı" diye açıklıyor.

Ancak bölgede o zaman yuva yapan kuşların tek sorunu sıcaklıklar değildi. Araştırmacılar bazılarının uzunluğu 5 metreye ve ağırlığı 2 tona çıkan yaklaşık 12-13 dinozor türüyle beraber yaşadıklarını söylüyor. 

Druckenmiller, Troodon gibi etçil dinozorların, "bu sevimli küçük kuşları akşam yemeğinde seve seve yiyeceğini" söylüyor. 

Edinburgh Üniversitesi'nden paleontolog Steve Brusatte, yer almadığı çalışmanın bulgularını şöyle değerlendiriyor:

Bu fosiller, kuşların onlarca milyon yıl önce bu yüksek enlemlerdeki toplulukların ayrılmaz bir parçası olduğunu ve bu toplulukların modern zamanlardaki ekolojik bir yenilik değil, Dünya tarihinin uzun vadeli bir normu olduğunu gösteriyor.

Independent Türkçe, Guardian, Live Science, Science