Tesla, Cybertruck bataryalarını sessizce geri çağırıyor

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Tesla, Cybertruck bataryalarını sessizce geri çağırıyor

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Araç sahiplerinin forumlarındaki paylaşımlarına göre Tesla, önemli bir Cybertruck serisindeki batarya takımlarını geri çağırıyor gibi görünüyor.

Cybertruck sahipleri, elektrikli aracın rutin bakımı sırasında bataryalarının talep etmedikleri halde tamamen değiştirildiğini bildiriyor.

Cleantechnica'nın bildirdiğine göre bu durumdan şubatla temmuz arasında üretilen modeller etkilenmiş gibi görünüyor fakat Tesla henüz kamuya konuyla ilgili bir açıklama yapmadı. The Independent, cevap hakkı ve daha fazla bilgi için elektrikli otomobil üreticisiyle iletişime geçti.

Tesla sahibi Matt Albers, Tesla Cybertruck'ın Facebook sayfasında "Cybertruck'ı şubatta teslim aldıktan sonra (Şaşi numarası sub 2000) standart geri çağırmalar ve birkaç küçük sorun için ilk kez servise götürdüm ve listeye bunu (batarya değişimi) eklediler" yazdı.

Araç iki haftadan uzun süredir onlarda ve sadece bir gün süreceğini düşünmüştüm!

Başka bir araç sahibi de aracın yan aynasını değiştirmek üzere servise götürdüğünde benzer bir deneyim yaşadığını bildirdi.

Araç sahibi, 22 Aralık'ta Cybertruck Owners Club forumuna "(Aynanın) değiştirilmesi için bir servis talebi gönderdim. Tesla iki dakika içinde talebi onayladı ama fiyat teklifinde yüksek voltajlı bataryayı da değiştirecekleri yer alıyordu" diye yazdı.

Şaşırtıcı bir şekilde bataryayla ilgili herhangi bir sorunla karşılaşmadım ya da herhangi bir hata mesajı almadım... Bataryalarımda teknik açıdan hiçbir sorun olmadığını belirttiler. Ancak Tesla mühendisleri batarya takımının sökülüp incelenmesi için geri gönderilmesini talep etti. Görünen o ki benimkiyle aynı zamanda üretilen ünitelerde sorun yaşanıyormuş. Sonuç olarak batarya takımımı alıp yenisiyle değiştirecekler.

ABD Ulusal Otoyol Trafik Güvenliği İdaresi'ne (NHTSA) göre Tesla, Kasım 2023'le Kasım 2024 arasında güç kaybı sorunlarından hatalı geri görüş kameralarına kadar çeşitli sorunlar yüzünden Cybertruck'ı 6 kez geri çağırmıştı.

Geri çağırmalar genellikle uzaktan yazılım güncellemeleriyle yapılabiliyor ancak bazen araçların Tesla teknisyenleri tarafından fiziken onarılması gerekiyor.

Geçen yıl nisanda, gaz pedalının aracın döşemesine takılmasına yol açan bir sorun yüzünden binlerce Tesla Cybertruck'ın fiziksel olarak geri çağrılması gerekmişti.
Independent Türkçe

 



Dinozorlar Çağı'ndaki kuşların Arktika'da yuva yaptığı ortaya çıktı

Araştırmacılar 73 milyon yıl önceki Prince Creek ekosisteminin, yaz mevsiminde yaklaşık 6 ay boyunca kesintisiz gün ışığına maruz kaldığını düşünüyor (Gabriel Ugueto)
Araştırmacılar 73 milyon yıl önceki Prince Creek ekosisteminin, yaz mevsiminde yaklaşık 6 ay boyunca kesintisiz gün ışığına maruz kaldığını düşünüyor (Gabriel Ugueto)
TT

Dinozorlar Çağı'ndaki kuşların Arktika'da yuva yaptığı ortaya çıktı

Araştırmacılar 73 milyon yıl önceki Prince Creek ekosisteminin, yaz mevsiminde yaklaşık 6 ay boyunca kesintisiz gün ışığına maruz kaldığını düşünüyor (Gabriel Ugueto)
Araştırmacılar 73 milyon yıl önceki Prince Creek ekosisteminin, yaz mevsiminde yaklaşık 6 ay boyunca kesintisiz gün ışığına maruz kaldığını düşünüyor (Gabriel Ugueto)

Bilim insanları, kuşların kutup bölgelerine en azından 73 milyon yıldır yuva yaptığını keşfetti. 

Günümüzde Arktika'da yuva yapan 200'den fazla kuş türü var. Bilim insanları bu hayvanların ekosistemin önemli üyeleri olduğunu, polenleşme ve tohum dağılımı gibi temel görevlere katkı sağladığını söylüyor.

Daha önce yapılan araştırmalarda bu davranışın yeni olmadığı görülmüştü. Princeton Üniversitesi'nden Lauren Wilson "Kutup bölgelerinde yuva yapmaya dair en eski kanıt, Antarktika'nın Eosen dönemine ait yaklaşık 46,5 milyon yıl önce yaşamış bir penguen kolonisiydi" diyor.

Wilson liderliğindeki ekibin yeni araştırmasıysa bu tarihi yaklaşık 25 milyon yıl daha geriye çekti. 

Bilim insanları Alaska'nın kuzeyindeki Prince Creek formasyonunda yaptıkları kazılarda aralarında embriyo ve yavru kalıntıları da olan 50'den fazla kuş fosili ortaya çıkardı. Çoğunun boyu 2 milimetreden daha kısa olan bu fosiller, kuşların kutup bölgelerinde yuva yaptığına dair en eski kanıtı sunuyor. 

Bulguları hakemli dergi Science'ta yayımlanan çalışmanın ortak yazarı Patrick Druckenmiller, "Bu yeni fosiller, kuşların evrimi hakkındaki bilgilerimizde önemli bir boşluğu dolduruyor" diyerek ekliyor:

Bu çalışmadan önce, birkaç ayak izi dışında Alaska'da kuş fosilleri bulunmamıştı.

Araştırmacılar yaklaşık 73 milyon yıl önce Arktika'da yuva yapan bu kuşların en azından üç ayrı gruptan geldiğini saptadı. Fosillerin bir kısmı martıya benzeyen Ichthyornithes ve dalgıç kuşuna benzeyen Hesperornithes gruplarına aitti. Artık soyu tükenen bu gruplar dişli kuşları içeriyordu.

Ancak kalıntıların çoğu ördeklere benzeyen dişsiz kuşlara aitti. Araştırmacılar dişsizliğin, bugün yaşayan bütün kuşları içeren grubun belirleyici özelliği olduğunu ifade ediyor. Bu nedenle bulgular, milyonlarca yıl önce Arktika'da yuva yapan kuşların, modern kuşların yakın akrabaları olduğuna işaret ediyor.

Ekip, bölgenin o dönemde bugüne kıyasla daha sıcak olduğunu ve muhtemelen 6 ay boyunca kesintisiz gün ışığı aldığını söylüyor. Ancak bu durum kuşların dondurucu soğuklara maruz kalmadıkları anlamına gelmiyor.

Druckenmiller "Kışlar bugünkü kadar sert olmasa da yıl boyunca burada yaşayan hayvanlar dondurucu soğuklara, ara sıra yağan kara ve yaklaşık 4 ay süren kış karanlığına katlanmak zorundaydı" diye açıklıyor.

Ancak bölgede o zaman yuva yapan kuşların tek sorunu sıcaklıklar değildi. Araştırmacılar bazılarının uzunluğu 5 metreye ve ağırlığı 2 tona çıkan yaklaşık 12-13 dinozor türüyle beraber yaşadıklarını söylüyor. 

Druckenmiller, Troodon gibi etçil dinozorların, "bu sevimli küçük kuşları akşam yemeğinde seve seve yiyeceğini" söylüyor. 

Edinburgh Üniversitesi'nden paleontolog Steve Brusatte, yer almadığı çalışmanın bulgularını şöyle değerlendiriyor:

Bu fosiller, kuşların onlarca milyon yıl önce bu yüksek enlemlerdeki toplulukların ayrılmaz bir parçası olduğunu ve bu toplulukların modern zamanlardaki ekolojik bir yenilik değil, Dünya tarihinin uzun vadeli bir normu olduğunu gösteriyor.

Independent Türkçe, Guardian, Live Science, Science