Büyük Okyanus'un altında "kayıp dünyalar" keşfedildi

Bilim insanları gizemli yapılara açıklama getiremiyor

Araştırmacılar, mantoda bu tür bölgelerin sanılandan daha yaygın olduğunu düşünüyor (ETH Zürih)
Araştırmacılar, mantoda bu tür bölgelerin sanılandan daha yaygın olduğunu düşünüyor (ETH Zürih)
TT

Büyük Okyanus'un altında "kayıp dünyalar" keşfedildi

Araştırmacılar, mantoda bu tür bölgelerin sanılandan daha yaygın olduğunu düşünüyor (ETH Zürih)
Araştırmacılar, mantoda bu tür bölgelerin sanılandan daha yaygın olduğunu düşünüyor (ETH Zürih)

Bilim insanları Büyük Okyanus'un altında ve kıtaların içinde açıklayamadıkları yapılar tespit etti.

Tektonik levhalar çarpıştığı zaman biri, diğerinin altına girerek Dünya'nın mantosuna dalıyor. Mantodaki bu yapılar, yitim veya dalma-batma zonu diye adlandırılıyor.

Bilim insanları mantoyu açıp bakmak mümkün olmadığından, bu yapıların yerini ve bileşenlerini saptamak için sismik dalgaların hızından yararlanıyor. 

Genellikle sadece bir tür deprem dalgası incelenirken, ETH Zürih ve Caltech'ten araştırmacılar, yeni çalışmada bütün sarsıntı dalgalarını analiz etti. 

Bulguları hakemli dergi Scientific Reports'ta yayımlanan çalışmayı yürüten ekip, "kayıp dünyalar" dedikleri gizemli yapılarla karşılaştı. Tektonik levha hareketlerinin olmadığı yerlerde yitim zonları saptandı.

Ekibin modeline göre, okyanus tabanlarının altında ve kıtaların içinde yitim zonları var. 

ETH'den Andreas Fichtner, ortak yazarı olduğu çalışma hakkında 7 Ocak'ta yaptığı açıklamada "Bu, bir doktorun onlarca yıl ultrasonla kan dolaşımını inceleyip atardamarı tam olarak beklediği yerde bulmasına benziyor" diyerek ekliyor: 

Daha sonra yeni ve daha iyi bir muayene aracı kullanan doktor, aniden kalçada aslında oraya ait olmayan bir atardamar görüyor. Biz de yeni bulgular karşısında tam olarak böyle hissediyoruz.

Araştırmacılar özellikle Büyük Okyanus'un altındaki bir yitim zonunu ilginç buluyor. Jeolojik açıdan yakın bir dönemde bu bölgede yitim zonları oluşmasının imkansız olduğunu düşünüyorlar.

Makalenin başyazarı Thomas Schouten, "Yaşadığımız ikilem de bu" diyor: 

Yüksek çözünürlüklü yeni modelle, mantonun her yerinde bu tür anomalileri görebiliyoruz. Ancak bunların tam olarak ne olduğunu ya da ortaya çıkardığımız desenleri hangi maddelerin yarattığını bilmiyoruz.

Bu bölgelerde sismik dalgaların farklı şekillerde hareket etmesi, çevredeki kayalardan daha soğuk ve farklı bir bileşime sahip olduklarına işaret ediyor. Araştırmacılar bu gizemli yapıların içeriğini de henüz bilmiyor.

Diğer yandan farklı zamanlarda, farklı süreçler sonucu ortaya çıkmış olmaları muhtemel.

Schouten, "Alt mantodaki anomalilerin çeşitli kökenleri olduğunu düşünüyoruz" diye açıklıyor: 

Yaklaşık 4 milyar yıl önce mantonun oluşumundan beri orada bulunan ve mantodaki konvektif hareketlere rağmen hayatta kalan eski, silika bakımından zengin maddeler veya milyarlarca yıl boyunca manto hareketleri sonucu demir bakımından zengin kayaların biriktiği bölgeler olabilirler.

Araştırmacılar bundan sonraki çalışmalarda sismik dalgaları daha detaylı incelemeyi umuyor. Schouten ayrıca mevcut veriler sadece dalga hızına odaklandığı için gelecekteki çalışmaların kıymetli veriler sunmasını umuyor:

Farklı dalga türlerinde gözlemlenen hızı üretebilecek farklı malzeme parametrelerini hesaplamamız gerekiyor. Esasen, dalga hızının arkasındaki malzeme özelliklerine daha derinlemesine dalmak zorundayız.

Independent Türkçe, IFLScience, Debrief, Scientific Reports, ETH Zürih



Apple, "etrafındaki dünyayı algılayabilen" akıllı gözlük geliştiriyor

(Reuters)
(Reuters)
TT

Apple, "etrafındaki dünyayı algılayabilen" akıllı gözlük geliştiriyor

(Reuters)
(Reuters)

Andrew Griffin 

Apple'ın bu yıl içinde hazır olabilecek akıllı gözlükler üzerinde çalıştığı yeni bir haberde bildirildi.

Bloomberg'e göre gözlükler, etraflarındaki dünyadan haberdar olmalarını sağlayan bir dizi sensör taşıyacak.

Haberde şirketin gözlükleri 2026'da piyasaya sürmeyi planladığı iddia ediliyor.

Bu da onları, Meta'nın Ray-Ban'le işbirliği içinde geliştirdiği popüler gözlükleriyle doğrudan rekabete sokacak. Bu gözlüklerde kamera, mikrofon, kulağa ses veren hoparlörler ve Meta'nın yapay zeka asistanıyla konuşmayı sağlayan bir bağlantı özelliği var.

Apple'ın gözlükleri, muhtemelen şirketin mevcut AirPods'una benzer şekilde çalışacak. Bu cihazlar sanal asistan Siri'yle konuşmak için kullanılabilen bir mikrofon içeriyor.

Ancak gözlüklerde, cihazın dünyayı görebilmesini ve muhtemelen bu bağlamı cevaplara dahil etmesini sağlayan en az bir kamera yer alacak.

Apple'ın aynı zamanda kamera içeren olası bir AirPods üzerinde de çalıştığını öne süren bazı söylentiler dolaşıyor ancak bunların piyasaya sürülüp sürülmeyeceği ve kameranın ne için kullanılacağı belirsizliğini koruyor.

Apple, sahibinin gözlük gibi taktığı artırılmış gerçeklik başlığı Vision Pro'yu çoktan piyasaya sürdü. Ancak bu cihaz ağır ve kameralar kullanarak dış dünyayı dışarıdaki bir ekrana yansıtıyor.

Meta'nın kendi gözlüklerinin yanı sıra böyle bir başlığı da var ve bu ikisini entegre ederek gerçek dünyayı gösteren ama aynı zamanda üzerine sanal bilgi ve nesneler yerleştirme olanağı da sunan hafif bir başlık üretmek istediğini açıkça belirtiyor.

Apple uzun zamandır öncelikli ilgi alanının sanal gerçeklikten ziyade artırılmış gerçeklik olduğunu ve Vision Pro başlığının amacının kullanıcıları dış dünyayla buluşturmak olduğunu ifade ediyor.

Independent Türkçe, independent.co.uk/tech