Kullanıcılar, yapay zekâ modellerini eğitmek amacıyla bilgilerini ifşa ettiği iddiasıyla LinkedIn'e dava açtı

LinkedIn logosu (Reuters)
LinkedIn logosu (Reuters)
TT

Kullanıcılar, yapay zekâ modellerini eğitmek amacıyla bilgilerini ifşa ettiği iddiasıyla LinkedIn'e dava açtı

LinkedIn logosu (Reuters)
LinkedIn logosu (Reuters)

LinkedIn'in Premium hizmetinin kullanıcıları, iş ve meslek odaklı sosyal medya platformunun, üretken yapay zekâ modellerini eğitmek için özel mesajlarını izinleri olmadan üçüncü taraflara ifşa ettiğini söyleyerek, Microsoft'un sahip olduğu platforma karşı dava açtı.

Milyonlarca LinkedIn Premium kullanıcısı adına açılan toplu dava, platformun geçtiğimiz ağustos ayında kullanıcıların kişisel verilerini paylaşmayı tercih etmelerine veya tercih etmemelerine olanak tanıyan bir gizlilik ayarını sessizce kullanıma sunduğunu iddia ediyor.

Kullanıcılar, LinkedIn'in daha sonra 18 Eylül'de gizlilik politikasını gizlice güncelleyerek verilerin yapay zekâ modellerini eğitmek için kullanılabileceğini söylediğini ve bir SSS (Sıkça Sorulan Sorular) bağlantısında iptalin ‘zaten gerçekleşmiş olan eğitim süreçlerini etkilemediğini’ söylediğini belirtti.

Dava, LinkedIn'in örtbas etme girişiminin, kullanıcı gizliliğini ihlal ettiğinin tamamen farkında olduğu anlamına geldiğini ve kişisel verileri yalnızca platformunu desteklemek ve geliştirmek için kullanma sözünün, kamu incelemesini ve yasal sonuçları en aza indirmek için olduğunu söylüyor.

Dava, platformun mesajlaşma hizmeti aracılığıyla mesaj gönderen veya alan ve özel bilgileri 18 Eylül'den önce yapay zekâ modellerini eğitmek için üçüncü taraflara ifşa edilen LinkedIn Premium kullanıcıları adına San Jose, California'daki federal mahkemede açıldı.

Dava, sözleşmenin ihlali ve Kaliforniya'nın Haksız Rekabet Yasası'nın ihlali için belirtilmemiş tazminatlar ve federal Veri Saklama Yasası’nın ihlali için kişi başına bin dolar talep ediyor.

LinkedIn tarafından yapılan açıklamada, “Bunlar yanlış ve asılsız iddialardır” denildi.

Davacıların avukatları şu anda başka bir yorumda bulunmadı.



Bebeğin cinsiyetini belirleyen faktörler tespit edildi

Cuma günü yayınlanan bir araştırma, ailelerin kız ya da erkek çocuk sahibi olma konusunda "tekil bir olasılığa" sahip olduğunu buldu (Unsplash)
Cuma günü yayınlanan bir araştırma, ailelerin kız ya da erkek çocuk sahibi olma konusunda "tekil bir olasılığa" sahip olduğunu buldu (Unsplash)
TT

Bebeğin cinsiyetini belirleyen faktörler tespit edildi

Cuma günü yayınlanan bir araştırma, ailelerin kız ya da erkek çocuk sahibi olma konusunda "tekil bir olasılığa" sahip olduğunu buldu (Unsplash)
Cuma günü yayınlanan bir araştırma, ailelerin kız ya da erkek çocuk sahibi olma konusunda "tekil bir olasılığa" sahip olduğunu buldu (Unsplash)

Rachel Dobkin 

Cinsiyet açıklama partileri, yeni çocuklarının kız mı erkek mi olacağını merakla bekleyen aileler arasında giderek daha popüler hale geliyor. Ancak popüler inanışlara karşı çıkan yeni bir araştırmaya göre, bebeklerin cinsiyeti yazı tura sonucu gibi şansla belirlenmiyor.

Hakemli dergi Science Advances'ta cuma günü yayımlanan bir çalışma, ailelerin erkek ya da kız çocuk sahibi olma konusunda "tekil bir olasılığa" sahip olduğınu ve bazı faktörlerin bu ihtimali etkilediğini tespit etti.

1956-2015'te iki ya da daha fazla sefer birer bebek doğuran en az 58 bin kadını analiz eden araştırmacılar, aynı cinsiyetten en az üç çocuk yapan annelerin, sonraki bebeklerinin yine aynı cinsiyetten olma ihtimalinin daha yüksek olduğunu saptadı.

Kız ya da erkek çocuk sahibi olma ihtimali bu kişilerde yüzde 50-50 değil: Üç kız çocuk sahibi ailelerin başka bir kız çocuğu olma ihtimali yüzde 58, üç erkek çocuğu olan ailelerin bir erkek çocuk daha dünyaya getirme ihtimaliyse yüzde 61.

Peki neden böyle oluyor?

Araştırmacılar, annenin doğum yaptığı yaşa ve genetiğe işaret ediyor.

Çocuk doğurmaya 28 yaşından sonra başlayan kadınların aynı cinsiyetten çocuk sahibi olma ihtimali biraz daha yüksek çıktı. Çalışmada sadece erkek ya da sadece kız çocuk doğurmakla ilişkili iki gen de tespit edildi.

Harvard T.H. Chan Halk Sağlığı Okulu'nda beslenme ve epidemiyoloji alanında öğretim üyesi olan Jorge Chavarro, kıdemli yazarı olduğu çalışma hakında Washington Post'a "Bu genlerin neden doğumda cinsiyetle ilişkili olduğunu bilmiyoruz ancak öyleler ve bu da yeni sorular doğuruyor" dedi.

Çalışmanın, babalarla ilgili veri bulunmaması gibi bazı sınırlılıkları var.

Ayrıca çalışmada yer almayan bir uzman, araştırmanın genetik analizi hakkında uyarılarda bulunuyor.

Pennsylvania Üniversitesi Perelman Tıp Fakültesi'nde genetik alanında öğretim üyesi olan Iain Mathieson, Washington Post'a yaptığı açıklamada analizin nispeten küçük bir örnekleme dayandığını ve diğer faktörlerden etkilenebileceğini söyledi.

Çalışmadaki araştırmacılar sözkonusu faktörlerin, bazı ailelerin aynı cinsiyetten çocuk sahibi olma olasılığının neden daha yüksek olduğunu ne ölçüde açıkladığını incelemek üzere daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulduğu sonucuna vardı.

Yazarlar şu ifadeleri kullanıyor: 

O zamana kadar, aynı cinsiyetten iki ya da üç çocuğu olan ve farklı cinsiyetlerden çocuk sahibi olmak isteyen aileler, bir sonraki çocuklarını yaparken muhtemelen iki yüzü aynı bir madeni parayla yazı tura attıklarının farkında olmalı.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news