"Türünün ilk örneği" araştırma, kentlerdeki sıçan sayısının neden arttığını tespit etti

Washington'da yüzde 300 artış saptandı

Yaklaşık 10 yıllık bir dönemde New York'taki sıçan sayısı yüzde 162 artmış (Reuters)
Yaklaşık 10 yıllık bir dönemde New York'taki sıçan sayısı yüzde 162 artmış (Reuters)
TT

"Türünün ilk örneği" araştırma, kentlerdeki sıçan sayısının neden arttığını tespit etti

Yaklaşık 10 yıllık bir dönemde New York'taki sıçan sayısı yüzde 162 artmış (Reuters)
Yaklaşık 10 yıllık bir dönemde New York'taki sıçan sayısı yüzde 162 artmış (Reuters)

Şehirlerdeki sıçan sayısının artmasının nedeni nihayet bulundu: İklim değişikliği.

Dünya genelindeki kentlerde sıçan görmek gittikçe daha yaygın bir hal alıyor. Kemirgenler sağlık riski yaratmalarının yanı sıra altyapıya zarar veriyor, kabloları kemirerek yangına yol açabiliyor, gıdaları kirletebiliyor. ABD'de yılda yaklaşık 27 milyar dolar zarara neden oldukları tahmin ediliyor.

Ancak bilim insanları şehirlerdeki sıçan yoğunluğunun artmasına neyin yol açtığını tam olarak bilmiyordu.

Richmond Üniversitesi'nden Jonathan Richardson ve ekip arkadaşları bu soruyu yanıtlamak adına "türünün ilk örneği" niteliğinde bir çalışma yürüttü.

ABD'nin 13 şehri ve Toronto, Tokyo ve Amsterdam'dan, kentteki sıçan sayısının uzun vadeli seyrini gösteren veriler istediler. Halkın bildirimleri, tuzaklar ve inceleme raporlarından oluşan veriler ortalama 12 yıllık bir dönemi kapsıyor.

Bulguları hakemli dergi Science Advances'ta dün (31 Ocak) yayımlanan çalışmaya göre bu süre zarfında en büyük artış Washington, San Francisco, Toronto, New York ve Amsterdam'da yaşandı.

ABD'nin başkentinde yüzde 300, New York'taysa yüzde 162 civarında artış tespit edildi.

Araştırmacılar gözlemledikleri artışın nüfus yoğunluğu ve kentteki bitki örtüsünün azalması gibi birkaç nedeni olduğunu saptadı ancak içlerinden biri öne çıktı. Şehirlerdeki sıçan sayısındaki artışın yaklaşık yüzde 40'ının artan sıcaklıklarla bağlantılı olduğu saptandı. 

Bilim insanları sıçanlar gibi küçük memelilerin kış mevsiminde kapalı yerlere sığındığını ve yiyecek aramaya daha az vakit ayırdığını söylüyor.

Ancak sıcaklıkların artması etrafta dolaşabilecekleri ve üreyebilecekleri zaman aralığının genişlemesine neden oluyor. 

Kentsel ekolog Michael Parsons, daha sıcak bir iklimin büyüme mevsimlerini uzatarak sıçanlara daha fazla gıda ve saklanacak bitki örtüsü sağlayabileceğini ifade ediyor. Çalışmada yer almayan Parsons, "Yiyecek ve çöp kokuları bile sıcak havalarda daha uzağa gidebilir" diyor.

Richardson da çalışma hakkında "Evet, dünyanın dört bir yanındaki şehirlerde sıçan sayılarının genel olarak arttığını bulduk" ifadelerini kullanıyor: 

Ve daha hızlı ısınan şehirlerde zaman içinde sıçan sayısında daha büyük artış yaşanıyor.

Sıçan sayısı nasıl azaltılabilir?

Araştırmacılar inceledikleri 16 şehrin sadece üçünde (New Orleans, Louisville ve Tokyo) sıçan sayısının azaldığını gözlemledi. 

Richardson, New Orleans'taki azalmanın arkasında iklimden ziyade kentin sıçanlarla mücadele politikasının yattığını söylüyor:

Epey büyük bir kemirgen kontrol ekipleri var ve evlerin sıçan istilasına uğrama ihtimalini azaltmaya yönelik halka bilgi vermeye çalışan eğitim kampanyalarına odaklanıyorlar.

Tokyo'daki düşüşünse halkın temizliğe çok özen göstermesinden kaynaklandığı tahmin ediliyor.

Bu üç kentten ders alınması gerektiğini söyleyen Richardson, hayvanları öldürmenin sorunu çözmeyeceğini de ekliyor. Bunun yerine kemirgenlerin gıda atıkları ve çöplere erişimini kısıtlamak gerektiğini ifade ediyor.

Uzmanlar sıçan yoğunluğuna dair uzun vadeli veri toplamanın elzem olduğunu da belirtiyor. Yeni araştırmayı yürüten ekip temasa geçtikleri 200 ABD şehrinin sadece 13'ünde aradıkları bilgileri bulabildi. 

Ayrıca sorunun kaynağının tespiti de kritik bir adıma işaret ediyor. Kanada'daki Simon Fraser Üniversitesi'nde kentlerdeki sıçanlar üzerine çalışan Kaylee Byers, yer almadığı araştırmanın iklim değişikliğiyle fare popülasyonları arasındaki bağlantıyı saptayarak "türünün ilk örneği" olduğunu söylüyor.

Richardson "Havanın ısınmasının sıçanlarda genel bir artışa yol açabileceğini öğrenmek iyi bir haber değil" diyerek ekliyor: 

Ancak bu eğilimi yavaşlatma yolunda daha fazla kaynak ayırabilmek adına, karşılaştığımız zorlukları vaktinden önce bilmek gerçekten önemli.

Independent Türkçe, CNN, Washington Post, National Geographic, Science Advances



DeepSeek'in veri kullanımıyla ilgili Avrupa'dan ilk hamle geldi

DeepSeek, diğer yapay zeka araçları seviyesindeki modelleri çok daha ucuza mal etmesiyle dikkatleri üstüne çekti (Dado Ruvic/Reuters)
DeepSeek, diğer yapay zeka araçları seviyesindeki modelleri çok daha ucuza mal etmesiyle dikkatleri üstüne çekti (Dado Ruvic/Reuters)
TT

DeepSeek'in veri kullanımıyla ilgili Avrupa'dan ilk hamle geldi

DeepSeek, diğer yapay zeka araçları seviyesindeki modelleri çok daha ucuza mal etmesiyle dikkatleri üstüne çekti (Dado Ruvic/Reuters)
DeepSeek, diğer yapay zeka araçları seviyesindeki modelleri çok daha ucuza mal etmesiyle dikkatleri üstüne çekti (Dado Ruvic/Reuters)

İtalya'nın veri koruma kurumu, Çin merkezli yapay zeka şirketi DeepSeek'ten kişisel verilerin kullanımıyla ilgili bilgi talep etti.

DeepSeek modellerinin, ABD'deki muadillerinden ucuza ve az çiple üretilmesi son günlerde teknoloji sektöründe büyük yankı yarattı. 

Dev şirketlerin yüzlerce milyar dolar değer kaybetmesine yol açan DeepSeek'in Çin merkezli olması güvenlik endişelerine de neden oluyor.

Bu endişelerle ilgili Avrupa'dan bilinen ilk hamle dün (28 Ocak) İtalya'dan geldi. 

İtalyan Veri Koruma Kurumu (DPA), Avrupa'daki tüketici gruplarından oluşan koalisyon Euroconsumers'la birlikte DeepSeek'in Avrupa'daki veri koruma düzenlemeleri kapsamında kişisel verileri nasıl kullandığına ilişkin bir başvuru yaptı. 

DPA, hangi kişisel verilerin, hangi kaynaklardan, hangi amaçlarla, hangi yasal dayanakla toplandığını ve Çin'de depolanıp depolanmadığını öğrenmek istediğini belirtti.

Kurum, DeepSeek ve bağlı şirketlerinin yanıt vermek için 20 günü olduğunu söylediği açıklamada "İtalya'daki milyonlarca kişinin verileri risk altında" ifadelerini kullandı.

Kişisel verileri Çin'deki sunucularda depolayan DeepSeek, bunları kullanıcının yaşadığı ülke dışına aktarırken, "geçerli veri koruma yasalarının gerekliliklerine uygun olarak" yaptığını ifade ediyor.

Ancak DPA ve Euroconsumers daha fazla detay talep ediyor. 

TechCrunch'ın aktardığı üzere Euroconsumers çocukların verisinin nasıl kullanıldığına dair de daha fazla bilgi verilmesini istiyor.

DeepSeek, uygulamalarının 18 yaşından küçüklere uygun olmadığını belirtmesine rağmen üye olmalarını engelleyecek bir mekanizmaya sahip değil. Şirket, 14-18 yaş aralığındaki genç kullanıcıların gizlilik politikasını bir yetişkinle birlikte okumalarını öneriyor.

DPA ve Euroconsumers görünüşe göre bu türden ilk başvuruyu yapsa da muhtemelen son olmayacaklar. 

Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, dün yaptığı açıklamada DeepSeek'in ulusal güvenlik tehdidi yaratıp yaratmadığını araştırdıklarını söylemişti. 

DPA, yapay zekayla ilgili Avrupa'nın en aktif gözlemcileri arasında yer alıyor. 2023'te Avrupa Birliği gizlilik kurallarını ihlal ettiği şüphesiyle OpenAI'ın yapay zeka sohbet botu ChatGPT'nin ülkede kullanımını kısa süreliğine yasaklamıştı.

Independent Türkçe, TechCrunch, Reuters, DeepSeek