Birleşik Krallık, bomba imhasında "devrim yaratacak" robot köpeklerini tanıttı

Robot köpeklerin, askeri personelin yükünü hafifletmesi bekleniyor (BK Savunma Bakanlığı)
Robot köpeklerin, askeri personelin yükünü hafifletmesi bekleniyor (BK Savunma Bakanlığı)
TT

Birleşik Krallık, bomba imhasında "devrim yaratacak" robot köpeklerini tanıttı

Robot köpeklerin, askeri personelin yükünü hafifletmesi bekleniyor (BK Savunma Bakanlığı)
Robot köpeklerin, askeri personelin yükünü hafifletmesi bekleniyor (BK Savunma Bakanlığı)

Birleşik Krallık'ın (BK) yeni robot köpekleri, yapılan testlerde bombaları başarıyla etkisiz hale getirdi. 

Bomba imha operasyonlarında robotların kullanılması yeni bir uygulama değil. Ancak bilim insanları ve hükümetler, insanları tehlikeye atacak durumları en aza indirecek yöntemler arıyor.

Bu çalışmalar kapsamında BK Savunma Bakanlığı önemli bir adım attı. Yeni tanıtılan robot köpekler, testlerde bombaları saptayıp etkisiz hale getirmeyi başardı. 

Bakanlığın dün (5 Şubat) yaptığı açıklamada "Patlayıcıları etkisiz hale getirebilen robot köpekler, bomba imha operasyonlarında devrim yaratacak ve gerek BK'de gerekse yurtdışında faaliyet gösterirken askeri personel için riski önemli ölçüde azaltacak" ifadelerine yer verildi. 

Savunma Bilim ve Teknoloji Laboratuarı'nın (DSTL) yürüttüğü 4 günlük testlerde robotlar, kapıları kendi başına açıp kapattı, merdivenlerde gezindi ve sensörleriyle patlayıcıları saptayıp inceledi.

Ardından ya robotik kollarını kullanarak ya da daha küçük patlayıcılarda ateş ederek onları etkisiz hale getirdiler.

Testlerde insan bir operatör de yer aldı ancak yapay zekayla çalışan robot, görevlerin büyük bir kısmını kendi başına yerine getirebildi. 

Yetkililer, yeni robot kendi başına rahatlıkla dolaşırken personelin zarar görmeyeceği bir uzaklıkta süreci takip edebildiğini söylüyor.

Testlerde ayrıca drone'lar da bombaların bulunmasına ve halkın alandan uzak tutulmasına yardımcı oldu.

DSTL Bilim ve Teknoloji Direktörü Prof. Andy Bell, "Bu, halkımızı ve ülkemizi ölümcül tehditlere karşı güvende tutmak için askeri ve ticari sistemleri bir araya getiren Savunma Bakanlığı'nın teknolojiden yararlanarak nasıl avantaj sağlayabileceğinin harika bir örneği" diyerek ekliyor: 

Endüstri ve akademiyle ortaklaşa çalışan DSTL, bilim ve teknolojinin sağladığı avantajla görevini başarıyla yerine getiriyor.

Independent Türkçe, New Atlas, Interesting Engineering, BK Savunma Bakanlığı



Sadece 300 ışık yılı uzakta devasa gaz bulutu keşfedildi

Bilim insanları Orion gibi bulutsularda yıldız oluşumunu incelese de sürecin öncesi hakkında daha az gözlem yapılabiliyor (NASA)
Bilim insanları Orion gibi bulutsularda yıldız oluşumunu incelese de sürecin öncesi hakkında daha az gözlem yapılabiliyor (NASA)
TT

Sadece 300 ışık yılı uzakta devasa gaz bulutu keşfedildi

Bilim insanları Orion gibi bulutsularda yıldız oluşumunu incelese de sürecin öncesi hakkında daha az gözlem yapılabiliyor (NASA)
Bilim insanları Orion gibi bulutsularda yıldız oluşumunu incelese de sürecin öncesi hakkında daha az gözlem yapılabiliyor (NASA)

Dünya'ya beklenmedik kadar yakın bir mesafede devasa bir gaz bulutu keşfedildi. Moleküler gaz bulutu, bilim insanlarına yıldız oluşum sürecini incelemeleri için eşsiz bir fırsat sunuyor.

Moleküler bulutlar içindeki toz ve gaz kümeleri çökerek yıldızları meydana getiriyor. Hidrojen ve karbonmonoksit molekülleri içeren bu bulutları, yıldız oluşturmalarından önce görmek zorlu bir iş.

Bilim insanları moleküler hidrojen gazı neredeyse görünmez olduğu için bu bulutları ararken karbonmonoksite odaklanıyor. Ancak karbonmonoksit miktarı azsa bulut kolayca gözden kaçabiliyor.

Araştırmacılar yeni keşfedilen moleküler gaz bulutunun bugüne kadar saptanmamasını da buna bağlıyor.

Bulguları hakemli dergi Nature Astronomy'de dün (28 Nisan) yayımlanan çalışmayı yürüten ekip, bulutu daha önce hiç kullanılmamış bir yöntemle tespit etti. Araştırmacılar, buluttaki hidrojenin yaydığı ultraviyole ışık sayesinde keşfi yaptı.

Güney Kore'nin STSAT-1 uydusunun verilerini inceleyen araştırmacılar, hidrojenin doğal olarak yaydığı uzak ultraviyole ışığı fark etti. Normalde bu spektrumdaki ışığı yakalamak epey zor ancak uydunun spektrografı, bunu analiz edilebilecek dalga boylarına ayırmayı başardı. 

Rutgers Üniversitesi'nden çalışmaya liderlik eden Blakesley Burkhart, "Bu, moleküler hidrojenin uzak ultraviyole emisyonunu doğrudan bularak keşfedilen ilk moleküler bulut. Bu bulut, kelimenin tam anlamıyla karanlıkta parıldıyor" diyor.

Yunan mitolojisindeki şafak tanrıçası Eos'un adı verilen gaz bulutu Dünya'dan sadece 300 ışık yılı uzakta. Yaklaşık 3 katrilyon kilometrelik bu mesafe insan ölçeğinde muazzam bir büyüklüğe denk düşse de galaktik ölçekte çok yakın kabul ediliyor. Dünya'ya en yakın yıldız oluşum bölgesi olan Orion Bulutsusu yaklaşık 1300 ışık yılı uzakta. 

Hilale benzeyen bulutun kütlesi Güneş'in kütlesinin yaklaşık 3 bin 400 katı ve yaklaşık 40 Ay çapına (140 bin kilometre) sahip. 

Makalenin yazarlarından Thomas Haworth "Bu şey adeta kozmik arka bahçemizde ve biz onu kaçırdık" diyor.

Güneş Sistemi'nin yakın çevresini ifade eden Yerel Kabarcık'ta yer alan Eos, bugüne kadar bulunan en yakın moleküler bulut. 

Bilim insanları bu sayede yıldız ve yıldız sistemlerinin nasıl oluştuğunu çok daha iyi anlayabilecekleri bir imkana sahip. 

Burkhart, "Teleskoplarımızla baktığımızda, oluşum aşamasındaki tüm yıldız sistemlerini görebiliyoruz ancak bunun nasıl gerçekleştiğini ayrıntılı olarak bilmiyoruz" diyerek ekliyor: 

Eos'u keşfetmemiz heyecan verici çünkü artık moleküler bulutların nasıl oluştuğunu ve ayrıştığını, bir galaksinin yıldızlararası gaz ve tozu yıldızlara ve gezegenlere nasıl dönüştürdüğünü doğrudan ölçebiliyoruz.

Araştırmacılar ayrıca yeni yöntemi kullanarak yakınlarda gizlenen başka moleküler bulutları da keşfetmeyi umuyor.

Çalışmanın bir diğer yazarı Thavisha Dharmawardena "Bu teknik yıldızlararası ortam hakkında bildiklerimizi baştan yazabilir, galaksideki gizli bulutları ortaya çıkarabilir ve hatta kozmik şafağın algılanabilen en uzak sınırlarına kadar ulaşabilir" ifadelerini kullanıyor.

Independent Türkçe, Space.com, CNN, Nature Astronomy