OpenAI CEO'sundan korkutan yapay zeka uyarısı

Teknoloji CEO'suna göre yapay genel zeka, servet eşitsizliğini artırabilir ve "kitlesel gözetim ve özerklik kaybı yoluyla halkı kontrol etmek" için kullanılabilir

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

OpenAI CEO'sundan korkutan yapay zeka uyarısı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

ChatGPT'nin yaratıcısı OpenAI'ın başkanına göre, insan zekasına rakip veya onu aşan yapay zeka "görünmeye başlıyor" ancak faydaları eşit bir şekilde dağıtılmayacak.

Yapay genel zeka (YGZ) diye bilinen insan düzeyinde yapay zekanın yaratılması OpenAI'ın temel misyonu olsa da bunun geliştirilmesi, böyle bir teknolojinin insanlığa varoluşsal bir tehdit oluşturabileceği endişelerine yol açıyor.

OpenAI CEO'su Sam Altman uzun bir blog gönderisinde YGZ'nin gelecek 10 yıl içinde herkes tarafından kullanılabilir hale geleceğini ancak gelişinin muhtemelen toplum ve ekonomide büyük bir bozulmaya neden olacağını yazdı.

Altman "YGZ'ye işaret etmeye başlayan sistemler ortaya çıkıyor ve bu nedenle içinde bulunduğumuz anı anlamanın önemli olduğunu düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.

Gelecek, yok sayılması imkansız bir şekilde üzerimize geliyor ve toplumumuz ve ekonomimiz üzerindeki uzun vadeli değişiklikler devasa olacak.

Altman'a göre bu değişiklikler arasında "sermaye ve emek arasındaki güç dengesi" de yer alabilir ve bu durum servet eşitsizliğini daha fazla şiddetlendirebilir.

Gelişmiş yapay zekanın otoriter hükümetler tarafından "kitlesel gözetim ve özerklik kaybı yoluyla halklarını kontrol etmek için" giderek daha fazla kullanılabileceğine karşı da uyaran teknoloji patronu, YGZ'nin getireceği en büyük faydaların muhtemelen bilimsel alanda olacağını sözlerine ekledi.

Altman "YGZ'nin etkisinin dengesiz olmasını bekliyoruz" diye yazdı.

Bazı sektörler çok az değişecek fakat bilimsel ilerleme muhtemelen bugünden çok daha hızlı olacak; YGZ'nin bu etkisi diğer her şeyi geride bırakabilir.

Altman'ın blog yazısı, YGZ gelişiminin gidişatıyla ilgili endişeleri nedeniyle eski bir OpenAI güvenlik görevlisinin şirketten ayrıldığını açıklamasından neredeyse bir ay sonra geldi.

ChatGPT'nin piyasaya sürülmesinden 8 ay önce şirkete katılan Steven Adler, X'te paylaştığı bir dizi gönderide "Açıkçası yapay zekanın bugünlerdeki gelişme hızı beni oldukça korkutuyor" diye yazmıştı.

YGZ yarışı muazzam dezavantajlara sahip çok riskli bir kumar. Hiçbir laboratuvarın yapay zeka hizalaması [yapay zekanın hedeflerinin insanlarınkiyle eşleşmesini sağlamak] için bir çözümü yok. Ve ne kadar hızlı yarışırsak, birinin bunu zamanında bulma ihtimali o kadar azalır. Bugün, gerçekten kötü bir dengede sıkışmış gibi görünüyoruz. Bir laboratuvar YGZ'yi gerçekten sorumlu bir şekilde geliştirmek istese bile, diğerleri ona yetişmek için belki de felakete yol açacak şekilde işin kolayına kaçabiliyor. Bu da herkesi hızlanmaya itiyor. Umarım laboratuvarlar bunu durdurmak için gereken gerçek güvenlik düzenlemeleriyle ilgili samimi olabilirler.

YGZ'nin geliştirilmesi ve düzenlenmesi konusu bu hafta Paris'te gerçekleşecek ve Altman'ın da katılacağı Yapay Zeka Eylem Zirvesi'nde muhtemelen ele alınacak.

Independent Türkçe



Beynin korkuyu nasıl yendiği bulundu

Korkuyu yönetme becerisi, bu duyguyu hissetmek kadar önem taşıyor (Unsplash)
Korkuyu yönetme becerisi, bu duyguyu hissetmek kadar önem taşıyor (Unsplash)
TT

Beynin korkuyu nasıl yendiği bulundu

Korkuyu yönetme becerisi, bu duyguyu hissetmek kadar önem taşıyor (Unsplash)
Korkuyu yönetme becerisi, bu duyguyu hissetmek kadar önem taşıyor (Unsplash)

Bilim insanları beynin içgüdüsel korkuyu nasıl atlattığını tespit etti. Bulguların fobi ve anksiyete gibi korkuyla ilişkili ruh sağlığı sorunlarını çözmeye katkı sağlaması bekleniyor.

Korku, hayatta kalmak için kritik önem arz ediyor. Ancak ortada gerçek bir tehlike olmadığını fark edince bu duygunun ortadan kalkması da büyük önem taşıyor. 

Bilim insanları, bulguları hakemli dergi Science'ta dün (6 Şubat) yayımlanan çalışmada beynin bunu nasıl yaptığını buldu. 

Araştırmacılar yaklaşık 100 fareyi tek tek kapalı bir alana koyarak onları, yırtıcı bir kuşun üzerlerine doğru geldiği izlenimi yaratan, gittikçe genişleyen bir gölgeye maruz bıraktı.  

İçgüdüsel korkularının tetiklenmesiyle fareler ilk başta sığınacak bir yer bulmak için koşturmaya başladı. 

Ancak 30 ila 50 simülasyonun ardından hayvanlar normal davranışlarına geri döndü. 

Ekip, deneyler sırasında farelerin beyin aktivitesini izleyerek korkularını bastırmayı öğrendikçe hangi sinirsel mekanizmaların harekete geçtiğini kaydetti.

Bulgular, öğrenme sürecinin ilk aşamasında görsel korteksin kritik bir rol üstlendiğini gösteriyor. Ancak fare içgüdüsel korkusunu bastırmayı öğrendiğinde bu bilgi, beynin bugüne kadar pek incelenmeyen ventrolateral genikülat çekirdek (vLGN) adlı bölgesinde depolanıyor. 

Farelerin öğrenme ve hatırlama süreçlerini inceleyen daha önceki çalışmalarda bilim insanları büyük ölçüde görsel kortekse odaklanıyordu. 

Çalışmaya liderlik eden Sara Mederos, vLGN'nin öğrenilenleri unutma sürecine dahil olduğu bilinse de anıların burada depolandığının bugüne kadar netlik kazanmadığını söylüyor.

University College London'dan Mederos bulguları şöyle değerlendiriyor:

Beynin hangi potansiyel içgüdüsel tehlikelerin aslında tehlike teşkil etmediğini deneyim yoluyla anlamasını sağlayan mekanizmayı ortaya çıkardık.

Araştırmacılar bir beyin fonksiyonunun bu kadar detaylıca anlaşılmasının nadir gerçekleşen bir durum olduğunu ifade ediyor.

Ekip, benzer sinir yollarının insan beyninde de bulunması nedeniyle bulguların, fobi, anksiyete ve travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) gibi korkuyla ilişkili ruh sağlığı sorunlarının tedavisine katkı sağlayabileceğini söylüyor.

Korkunun beyinde nasıl bastırıldığının anlaşılmasıyla bu bölgeleri hedefleyen tedaviler geliştirilebilir. Ancak ekip bunun için daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulduğunu da belirtiyor.

Mederos "Beyindeki vLGN gibi bölgelere odaklanmak, bu rahatsızlıkların tedavisinde yeni yollar açabilir" diyerek ekliyor:

Özellikle vLGN'yi hedef alan özel ilaçlar, anksiyete veya TSSB tedavisine yardımcı olabilir.

Independent Türkçe, Washington Post, IFLScience, Science