Araştırma: Yapay zeka araçlarına güvenmek insanları tembel ve aptallaştırıyor

Ankete katılanların birçoğunun bilişsel becerilerinde önemli ölçüde azalma yaşanıyor.

Araştırma: Yapay zeka araçlarına güvenmek insanları tembel ve aptallaştırıyor
TT

Araştırma: Yapay zeka araçlarına güvenmek insanları tembel ve aptallaştırıyor

Araştırma: Yapay zeka araçlarına güvenmek insanları tembel ve aptallaştırıyor

İş yerinde yapay zekâ araçlarını kullanan kişilerin katıldığı yeni bir araştırmada, bu araçların kendileri yerine düşünmesini sağlayarak kolay yolu seçtikleri ve bunun karşılığında zihinsel kapasitelerini kaybettikleri ortaya çıktı.

“Copilot AI“ adlı yapay zeka sisteminin geliştiricisi Amerikan yazılım şirketi Microsoft tarafından yürütülen ve bilişsel işlerde çalışan 300'den fazla kişinin dahil edildiği çalışma, ‘ankete katılanların birçoğunun işlerini yaparken yapay zekayı nasıl kullandıklarına dair 900’den fazla örneği açıklamalarının ardından bilişsel çabalarında önemli bir düşüş olduğunu” ortaya koydu.

Şarku'l Avsat'ın Alman Haber Ajansı'nın DPA'dan aktardığı hbaere göre 26 Nisan - 1 Mayıs tarihleri arasında Japonya'nın Yokohama kentinde düzenlenecek olan “Bilgisayar Sistemlerinde İnsan Faktörleri” konulu Association for Computing Machinery konferansında açıklanacak olan çalışmaya göre, teknolojinin yanlış kullanımı, korunması gereken bilişsel yeteneklerin bozulmasına yol açabilir.

Başka bir deyişle, YZ kullanımı, insanların strateji oluşturma ve problem çözme gibi zorlu bilişsel görevleri terk etmelerine ve YZ araçlarının üretimini kontrol etmek gibi rutin görevlerle yetinmelerine yol açabilir.

Patronlarına e-posta yazmak veya iş arkadaşlarının performansını gözden geçirmek gibi görevler için ChatGPT gibi YZ araçlarını kullanan çalışanların yanıtlarını değerlendiren Microsoft ve Carnegie Mellon Üniversitesi'nden ortak çalışma ekibi, üretken YZ, eleştirel düşünmenin doğasını basitçe bilgileri kontrol etmeye, yanıtları entegre etmeye ve görevleri yönetmeye kaydırdığını belirtti.



"Esrarengiz" kehribarda 116 milyon yıllık tsunaminin izleri keşfedildi

Japonya'nın Minamisoma kıyılarına 2011'de tsunami dalgaları vurmuştu (AFP)
Japonya'nın Minamisoma kıyılarına 2011'de tsunami dalgaları vurmuştu (AFP)
TT

"Esrarengiz" kehribarda 116 milyon yıllık tsunaminin izleri keşfedildi

Japonya'nın Minamisoma kıyılarına 2011'de tsunami dalgaları vurmuştu (AFP)
Japonya'nın Minamisoma kıyılarına 2011'de tsunami dalgaları vurmuştu (AFP)

Rachel Clun 

Bilim insanları 116 milyon yıllık bir tsunaminin kanıtını bir kehribar içinde bulduklarını ve bunun muhtemelen bu doğa olayına dair en eski kayıt olduğunu düşünüyor.

Japonya'nın kuzeyindeki Hokkaido Adası'nda derin deniz tortularını inceleyen araştırmacılar Aya Kubota, Yusuke Takeda, Keewook Yi, Shin-ichi Sano ve Yasuhiro Iba, erken Kretase dönemine ait tortularda 114 ila 116 milyon yıl öncesine tarihlenen "olağanüstü zengin kehribar konsantrasyonları" keşfetti.

Nature'ın Scientific Reports'unda yayımlanan bulgulara ilişkin raporda araştırmacılar, kehribarın bir veya daha fazla tsunami tarafından okyanusa sürüklenerek havayla çok az temas etmiş olabileceğini öne sürüyor.

Fosilleşmiş ağaç reçinesi olan kehribar, nispeten hızlı kuruyan bir madde. Araştırmacılar, kehribarın havaya maruz kaldığında genellikle bir hafta gibi kısa bir sürede katılaştığını söylüyor.

Ancak araştırmacıların incelediği tortularda, "belirgin şekilde deforme olmuş" kehribar birikintileri bulundu. Bazıları reçinenin akan su tarafından değiştirildiğini gösteren, alev yapıları denen bir şekilde deforme olmuşken, diğerleri yumuşak reçinenin "akarak deniz tabanına kıvamlı bir şekilde yayıldığına" işaret eden düz kehribar şeritlere sahipti.
 

Araştırmacılar, eski okyanus tortularını inceleyerek tsunamiye dair olası kanıtlar buldu (Aya Kubota/Yusuke Takeda/Keewook Yi/Shin-ichi Sano/Yasuhiro Iba)Araştırmacılar, eski okyanus tortularını inceleyerek tsunamiye dair olası kanıtlar buldu (Aya Kubota/Yusuke Takeda/Keewook Yi/Shin-ichi Sano/Yasuhiro Iba)

Araştırmacılar, "Bu esrarengiz kehribarın derin deniz ortamında bulunmasının en muhtemel nedeni, büyük çaplı tsunamiler" diyor.

Bu reçine deformasyonlarının su altında meydana gelmesi, ormandan pelajik deniz tabanına doğrudan taşındıklarını ima ediyor. Karadan okyanusa bu kadar hızlı ve doğrudan bir taşıma, bir tsunamiyle tetiklenmiş olabilir.

Araştırmacılar, antik tortulardaki diğer kanıtların da bu teoriyi desteklediğini belirtiyor. Bunlar arasında, karadan gelen büyük miktarda bitki kalıntıları ve büyük dalgaların sürüklediği odun parçaları da vardı ve bunların çok az çürüme izi taşıması, açık okyanusa "hızla taşındıklarına" işaret ediyor.

Makalede, "Kiltaşındaki kütüklerin varlığı, çok sayıda odunun bulanık akıntılarla taşınmak yerine kopup sürüklenerek pelajik deniz tabanına battığını gösteriyor" ifadeleri kullanılıyor.

Bilim insanları açık okyanuslardaki diğer tortuların, büyük ölçekli eski tsunamiler veya benzer olaylar hakkında daha fazla kanıt sağlayabileceğini öne sürüyor.

Araştırmacılar, Holosen döneminden, yani yaklaşık 4 bin 200 yıl öncesinden daha eski bir tarihten kalma tsunami tortularının normalde tespit edilmediğini ve bunun da kısmen, yol açtıkları geniş çaplı yıkımdan geriye net belirtilerin kalmamasından kaynaklandığını söylüyor.

Independent Türkçe,independent.co.uk/news