Yanmalı motorlu arabaların satışları her yıl düşüyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Yanmalı motorlu arabaların satışları her yıl düşüyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yakın zamanda açıklanan rakamlara göre, yanmalı motorlu arabaların küresel satışları çoktan zirveye ulaşmış görünüyor.

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) ve OurWorldinData'dan alınan veriler, elektrikli olmayan araba satışlarının 2018'de 83,7 milyonla rekor seviyeye ulaştığını ve o zamandan beri düşüşte olduğunu gösteriyor.

Elektrikli arabalar, 2023'te dünya çapında satılan tüm yeni otomobillerin yüzde 18'ini oluşturdu. Bu rakam 2022'de yüzde 14'tü.

2018 ve 2023 arasında, yanmalı motorlu arabaların küresel satışları dörtte bir oranında düşerek 83,7 milyondan 62,8 milyona geriledi.

Veriler aynı zamanda toplam araba satışlarının da son yıllarda genel bir düşüş yaşadığını gösteriyor.
 

efrtg

En yüksek elektrikli araç oranına sahip ülke, sektörü büyük ölçüde sübvanse eden Norveç.

İskandinav ülkesinde satılan her 10 yeni araçtan 9'undan fazlası elektrikliyken, bu oran Birleşik Krallık'ta sadece yüzde 20.

Otomobil pazarı Auto Trader'ın aralık ayında yayımladığı raporda, elektrikli araçlara doğru "büyük değişim" sonucunda gelecek 10 yılda Britanya yollarındaki kirletici araç sayısının yüzde 40'tan fazla azalacağı öngörüldü.

frevg

En son IEA rakamları, Çin'in dünya çapında elektrikli otomobillerin benimsenmesinde en büyük itici güç olduğunu ve artık bataryayla çalışan 20 milyondan fazla otomobilin yollarda olduğunu gösteriyor.

Elektrikli araçlara geçiş trendi, nükleer ve yenilenebilir enerji kaynakları gibi daha temiz enerji kaynaklarına doğru daha büyük bir değişimi takip ediyor.

Geçen yıl yayımlanan bir araştırma, bataryaların ve diğer yenilenebilir teknolojilerin düşen maliyetlerinin son yıllarda fosil yakıtlardan uzaklaşmayı hızlandırdığını ortaya koydu.

Berlin merkezli Mercator Küresel Müşterekler ve İklim Değişikliği Araştırma Enstitüsü (MCC) tarafından yapılan hesaplamalar, fosil yakıtla üretilen enerjinin yakında ekonomik açıdan uygulanabilir olmaktan çıkacağını ortaya koydu.

Araştırmayı yöneten Felix Creutzig, "2050'de dünyanın tüm enerji tüketimi tamamen ve uygun maliyetle güneş teknolojisi ve diğer yenilenebilir enerji kaynakları tarafından karşılanabilir" dedi.

Enerji analiz firması Benchmark Mineral Intelligence'ın ayrı bir araştırması, elektrikli araç bataryalarının maliyetinin, bunları üretmeyi fosil yakıt yakan araçlardan daha ucuz hale getiren "kritik eşiği" geçtiğini ortaya koydu.

Independent Türkçe



Bilim insanları düzenli tüketimle ömrü uzatan besinleri açıkladı

TT

Bilim insanları düzenli tüketimle ömrü uzatan besinleri açıkladı

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Her gün çay, kırmızı orman meyveleri, elma, portakal veya üzümlere yer veren bir beslenme biçimi, erken ölüm riskini azaltabilir ve uzun yaşamı destekleyebilir.

Hakemli dergi Nature Food'da yayımlanan yeni bir araştırmada, flavonoid moleküller açısından zengin olan çeşitli gıdalar tüketen kişilerde kronik sağlık sorunları görülme riskinin daha düşük, uzun yaşama potansiyelininse daha yüksek olabileceği sonucuna varıldı.

Queen's Belfast Üniversitesi'nden isimlerin de aralarında olduğu bilim insanları çay, kırmızı orman meyveleri, bitter çikolata ve elma gibi flavonoid içeren gıdaları tüketmenin tip 2 diyabet, kanser, kalp ve nörolojik hastalıklar gibi rahatsızlıkların ortaya çıkmasını önleyebileceğini söylüyor.

Çalışmanın ortak yazarı Aedín Cassidy, "Birçok yiyecek ve içecekte doğal şekilde yer alan güçlü biyoaktif maddeler olan flavonoidlerin beslenme yoluyla alınmasının kalp hastalığı, tip 2 diyabet ve Parkinson gibi nörolojik hastalıkların görülme riskini azaltabileceğini uzun zamandır biliyoruz" diye açıklıyor.

Ayrıca laboratuvar verileri ve klinik çalışmalardan farklı flavonoidlerin farklı şekillerde etki ettiğini, bazılarının tansiyonu iyileştirdiğini, diğerlerinin kolesterol seviyelerini düşürdüğünü ve iltihaplanmayı azalttığını da biliyoruz.

Flavonoid molekülleri yaban mersini, çilek, portakal, elma, üzümün yanı sıra çay, kırmızı şarap ve bitter çikolatada dahi bol miktarda bulunuyor.

Çalışmanın bir diğer yazarı Benjamin Parmenter, "Günde yaklaşık 500 mg flavonoid alımı, herhangi bir nedenden ölüm riskinde yüzde 16, kardiyovasküler hastalık, tip 2 diyabet ve solunum yolu hastalıkları riskinde yüzde 10 azalmayla ilişkilendirildi" diyor.

Bu, aşağı yukarı iki fincan çay içerek tüketilen flavonoid miktarına eşit.

40 ila 70 yaşındaki en az 120 bin kişiyi 10 yıldan uzun süre boyunca izleyen bu çalışma, sadece yüksek miktarda flavonoid tüketmenin ötesinde, flavonoidlerin çeşitli kaynaklardan alınmasının faydalarını vurgulayan ilk çalışma.

Bulgular, daha fazla flavonoid içeren gıdaları bunları daha da çeşitlendirerek tüketmenin, tek bir kaynaktan tüketmeye kıyasla sağlık sorunlarını azaltmakta daha iyi olabileceğini gösteriyor.

Araştırma, renk çeşitliliğine sahip gıdalar tüketmenin sağlığı korumada paha biçilmez olduğu yönündeki yaygın inanışla da örtüşüyor.

Çalışmanın yazarı Tilman Kuhn, "Flavonoid açısından zengin olanlar da dahil çeşitli renklerde meyve ve sebze tüketmek, sağlıklı bir yaşam tarzını sürdürmek için ihtiyaç duyulan vitamin ve besinleri alma ihtimalini artırıyor" diyor.

Dr. Cassidy, "Sonuçlar, net bir halk sağlığı mesajı veriyor" ifadelerini kullanıyor. 

Örneğin daha fazla çay içmek ve daha fazla çilek ve elma yemek gibi basit ve uygulanabilir beslenme değişikliklerinin, flavonoid açısından zengin gıdaların çeşitliliğini ve tüketimini artırmaya katkı sağlayarak uzun vadede sağlığı iyileştirme potansiyeli taşıdığını gösteriyor.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news