Amerikan ordusu, uçak enkazlarından savaş jeti üretti

ABD Hava Kuvvetleri'nde 383 F-35A savaş jeti var (ABD Hava Kuvvetleri)
ABD Hava Kuvvetleri'nde 383 F-35A savaş jeti var (ABD Hava Kuvvetleri)
TT

Amerikan ordusu, uçak enkazlarından savaş jeti üretti

ABD Hava Kuvvetleri'nde 383 F-35A savaş jeti var (ABD Hava Kuvvetleri)
ABD Hava Kuvvetleri'nde 383 F-35A savaş jeti var (ABD Hava Kuvvetleri)

ABD ordusu, iki savaş jetinin enkazından parçalar kullanarak yeni bir uçak üretti.

Pentagon’a bağlı F-35 Ortak Program Ofisi’nden çarşamba günü yapılan açıklamada, Frankestein’a göndermeyle “Frankenjet” adı verilen savaş jetinin ABD Hava Kuvvetleri'ne katıldığı duyuruldu.

F-35A Lightning II model uçak, 2014 ve 2020’de kullanılmaz hale gelen iki savaş jetinin enkazından çıkarılan parçalarla üretildi.

2014’te yaşanan olayda Florida'daki Eglin Hava Kuvvetleri Üssü'nden havalanmaya hazırlanan F-35A model jetin motorunda yangın çıkmıştı.

AF-27 diye de bilinen uçağın arka kısmının üçte ikisi yangında kullanılmaz hale gelmişti.

2020'deyse başka bir F-35A'nın burnundaki iniş takımı, Utah'taki Hill Hava Kuvvetleri Üssü'ne doğru giderken arızalanmıştı. AF-211'in diye de bilinen jetin ön kısmının iniş sırasında ciddi hasar aldığı aktarılmıştı.  

ABD Hava Kuvvetleri, 75 milyon dolarlık yeni uçağı tasarlarken AF-27'nin burnunu ve AF-211'in arka kısmını kullandı.

Tasarım çalışmaları 2022’de başlayan jetin üretimi için mühendisler, AF-27’nin burun kısmını sökerek AF-211’e taktı.

Amerikan savunma devi Lockheed Martin'in ürettiği uçakla ilgili projede çalışan baş makine mühendisi Scott Taylor şunları söylüyor:

Uçağın tüm bölümleri teorik olarak sökülüp yeniden birleştirilebilir ancak bu daha önce hiç yapılmadı. Bu, şimdiye dek üretilen ilk F-35 'Frankenjet’. Tarih yazdık.

Deneme uçuşu tamamlanan jet, AF-211’in kullanılmaz hale gelmeden önce yer aldığı 338. Filo’ya katıldı.

Ordudan yapılan açıklamada, Frankenjet projesinin maliyetinin 11,7 milyon dolar olduğu belirtilirken, geri dönüşümle yeniden tasarlanan jet sayesinde 63 milyon dolar tasarruf sağlandığı ifade edildi.

Independent Türkçe, CNN, Interesting Engineering



"Asya tek boynuzlu atı"nın genom haritası ilk kez çıkarıldı: Yok olmalarını engelleyebilir mi?

Laos'ta 1999'da kameralara yakalanan saolanın en iyi tahminlere göre 100'den az üyesi kaldı (Ban Vangban Village/Wildlife Conservation Society)
Laos'ta 1999'da kameralara yakalanan saolanın en iyi tahminlere göre 100'den az üyesi kaldı (Ban Vangban Village/Wildlife Conservation Society)
TT

"Asya tek boynuzlu atı"nın genom haritası ilk kez çıkarıldı: Yok olmalarını engelleyebilir mi?

Laos'ta 1999'da kameralara yakalanan saolanın en iyi tahminlere göre 100'den az üyesi kaldı (Ban Vangban Village/Wildlife Conservation Society)
Laos'ta 1999'da kameralara yakalanan saolanın en iyi tahminlere göre 100'den az üyesi kaldı (Ban Vangban Village/Wildlife Conservation Society)

Son derece nadir rastlanan "Asya tek boynuzlu atı" saolanın ilk defa genom haritası çıkarıldı. Yeni çalışma nesli kritik tehlike altındaki türün yaşamasını sağlayabilir. 

İlk kez 1992'de tanımlanan saola (Pseudoryx nghetinhensis), en yakın zamanda keşfedilen büyük memeli türü. Vietnam ve Laos'un dağlık ormanlarında yaşayan bu sığır türü, boynuzlarının yanı sıra çok nadir görülmesi nedeniyle "Asya tek boynuzlu atı" diye biliniyor.

Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği'ne (IUCN) göre nesli kritik tehlike altındaki bu türün 100'den daha az üyesi kaldığı tahmin ediliyor. Üstelik en son 2013'te görülmesi, soyunun çoktan tükenmiş olabileceği ihtimalini de gündeme getiriyor. 

Uluslararası bir araştırma ekibi, avcıların evlerinden toplanan saola kalıntılarından alınan parçaları analiz ederek 26 saolanın tam genomunu çıkardı. Türünün ilk örneği olan bu çalışma, saolanın geçmişini anlama ve geleceğini güvence altına alma yolunda kritik bilgiler sundu. 

Bulguları hakemli dergi Cell'de 5 Mayıs Pazartesi günü yayımlanan çalışmaya göre saolalar 5 bin ila 20 bin yıl önce iki ayrı popülasyona ayrılmış. 

Makalenin başyazarı Genís Garcia Erill "Saolanın önemli genetik farklılıklara sahip iki popülasyona ayrıldığını görmek bizi epey şaşırttı" diyerek ekliyor: 

Bu daha önce hiç bilinmiyordu ve genetik veriler olmadan bilmemizin yolu yoktu. Bu önemli bir sonuç çünkü türün genetik varyasyonunun nasıl dağıldığını etkiliyor.

Bilim insanları ayrıca iki popülasyonun da Son Buzul Çağı'ndan itibaren azaldığını saptadı. Ekip, toplam saola nüfusunun 10 bin yıldır hiçbir zaman 5 binin üstüne çıkmadığını tahmin ediyor.

Bu durum, iki grubun da genetik çeşitliliğini kaybettiği anlamına geliyor. Ancak her biri genetik kodlarının farklı kısımlarını kaybetmiş. Araştırmacılara göre bu, nesillerinin tükenmesini önlemede kritik bir rol oynayabilir. 

Garcia Erill "Bir popülasyonda kaybolan genetik varyasyon diğerini tamamlıyor. Yani eğer bunları karıştırırsak, diğerindeki eksiklik giderilebilir" diye açıklıyor.

Bilim insanları saolaların hayatta kalması için esaret altında çiftleşmelerini sağlayacak bir program geliştirmeye çalışıyor. Yeni çalışmayı yürüten ekibin hesaplamalarına göre böyle bir program, tükenme riski karşısında en etkili çözümü sunuyor. 

Çalışmanın bir diğer yazarı Rasmus Heller şöyle diyor:

Gelecekteki bir popülasyonun temelini oluşturmak için en az bir düzine saolayı (ideal olarak her iki popülasyonun karışımı) bir araya getirebilirsek, modellerimiz türlerin uzun vadede hayatta kalma şansının yüksek olacağını gösteriyor.

En son 2013'te görülen bir türün 12 üyesini bulmak zorlu bir iş. Ancak araştırmacılar, yeni çalışmanın bu sorunu çözebileceğine inanıyor. Saolanın genetik haritasının çıkarılması, daha kapsamlı arama çalışmalarının önünü açabilir. 

Makalenin yazarlarından Minh Duc Le, "Birçok araştırmacı, suda ve hatta aynı habitatta yaşayan kan emiciler olan sülüklerde, saola DNA'sının izlerini bulmayı deneyip başaramadı" diyerek ekliyor:

Bu tekniklerin hepsi küçük DNA parçalarını tespit etmeye dayanıyor ama artık saola genomunun tamamını bildiğimize göre, bu parçaları bulmak için çok daha geniş bir el kitabımız var.

Independent Türkçe, Science Alert, Phys.org, Cell