Meta, yapay zekâ ihtiyaçları için nükleer enerjiye yöneliyor

Meta'nın Kaliforniya'daki şirket merkezinin yakınındaki logosu (DPA)
Meta'nın Kaliforniya'daki şirket merkezinin yakınındaki logosu (DPA)
TT

Meta, yapay zekâ ihtiyaçları için nükleer enerjiye yöneliyor

Meta'nın Kaliforniya'daki şirket merkezinin yakınındaki logosu (DPA)
Meta'nın Kaliforniya'daki şirket merkezinin yakınındaki logosu (DPA)

Meta, Constellation Energy'den nükleer enerji satın almak için 20 yıllık bir anlaşma imzalayarak, teknoloji devlerinin veri merkezlerinin artan enerji ihtiyaçlarını karşılamak için sektörle iş birliği yapma eğilimini sürdürdü.

Meta, Haziran 2027'den itibaren Constellation'ın Illinois'deki Clinton Temiz Enerji Merkezi'nden yaklaşık 1,1 gigavat güç satın alacak. Bu, tesisin tek nükleer reaktörünün toplam çıktısını temsil ediyor.

İki şirket, uzun vadeli anlaşmanın santralin devam eden işletimini ve yeniden lisanslanmasını destekleyeceğini doğruladı.

Şarku’l Avsat’ın CNBC'den aktardığına göre Meta'nın taahhüdü olmadan santral, 2017'den bu yana kullandığı emisyonsuz kredinin süresi dolduğunda kapanma riskiyle karşı karşıyaydı.

Constellation Başkanı ve CEO'su Joe Dominguez, “Meta ile ortaklık yapmaktan gurur duyuyoruz... Meta, mevcut santrallerin yeniden lisanslanmasını ve genişletilmesini desteklemenin yeni enerji kaynakları bulmak kadar etkili olduğunu fark etti” ifadelerini kullandı.

Clinton Centre'ın üretimini de 30 megawatt artıracak olan anlaşmanın şartları açıklanmadı. Santral doğrudan Meta'nın veri merkezlerini beslemeyecek; teknoloji devinin yüzde 100 temiz enerji üretme hedefine katkıda bulunurken bölgesel şebekeye güç sağlamaya devam edecek.

Bu duyuru, büyük teknoloji şirketleri ile nükleer endüstri arasında yapılan bir dizi anlaşmanın sonuncusu. Eylül ayında Constellation, Three Mile Island'ı yeniden çalıştıracağını ve 20 yıllık bir anlaşma kapsamında Microsoft'a enerji satacağını duyurmuştu.

Google geçtiğimiz yıl küçük modüler nükleer reaktörler (SMRs) geliştiren Kairos Power ile yaptığı iş birliğinin ardından üç yeni nükleer tesisin geliştirilmesini finanse etme sözü verdi. Amazon ise ekim ayında bu reaktörlerin geliştirilmesi için 500 milyon dolardan fazla yatırım yaptı ve Mart 2024'te Susquehanna Nükleer Santrali’nde faaliyet gösterecek bir veri merkezi kompleksi satın aldı. Amazon, Google ve Meta gibi teknoloji devleri mart ayında Dünya Nükleer Birliği öncülüğünde 2050 yılına kadar nükleer enerjinin küresel olarak üç katına çıkarılması çağrısında bulunan bir taahhüdü imzaladılar.

Ancak Constellation ile yapılan anlaşma, Meta'nın nükleer enerji sektörüne ilk resmi girişi anlamına geliyor. Şirket aralık ayında, ABD'de bir ila dört gigawatt arasında yeni nükleer kapasite ekleme arzusunu belirterek, ortak olacak nükleer enerji geliştiricileri bulmak için bir teklif talebinde bulundu. Gelişmiş nükleer enerjiye odaklanan bu teklif halen değerlendirme aşamasında ve şirketin Clinton tesisine verdiği destekten farklı.

Meta Küresel Enerji Başkanı Urvi Parekh şunları söyledi: “Yapay zekâ hedeflerimizi ilerletmeye devam etmek için temiz ve güvenilir enerjiyi güvence altına almak şart. Clinton tesisinin önümüzdeki yıllarda da faaliyet göstermesine katkıda bulunmaktan ve bu tesisin ABD'nin enerji liderliğini ilerletmenin önemli bir parçası olduğunu göstermekten gurur duyuyoruz.”

Başkan Donald Trump kısa bir süre önce, 2050 yılına kadar ABD'nin nükleer kapasitesini dört katına çıkarma hedefiyle nükleer enerjinin yaygınlaştırılmasını hızlandırmayı amaçlayan dört kararname imzaladı. Bu kararnameler, diğer hususların yanı sıra, Nükleer Düzenleme Komisyonu'nun elden geçirilmesini ve yerli bir nükleer yakıt tedarik zinciri kurulmasını öngörüyor.

Beyaz Saray ayrıca, küçük modüler reaktörler de dahil olmak üzere reaktörlerin düzenleyici onayının hızlandırılması çağrısında bulundu. Geçmişte nükleer projeler yüksek ön maliyetlerden ve uzun inşaat programlarından mustaripti. Sektör, küçük nükleer reaktörlerin nükleer enerjiyi genişletmek için daha uygun maliyetli bir yol olacağını umuyor. Şu anda ABD'de faaliyette olan küçük nükleer reaktör bulunmuyor.

Diğer yandan Constellation dün yaptığı açıklamada, Clinton sahasında küçük bir nükleer reaktör inşa etme olasılığı için Nükleer Düzenleme Komisyonu'ndan yeni bir lisans almayı değerlendirdiğini duyurdu.



Çin bağlantılı hackerlar, Tayvan’ın çip endüstrisini hedef alıyor

Çinli hackerların, Tayvan'daki çip sektörüne yönelik saldırıları artırdığı aktarılıyor (Reuters)
Çinli hackerların, Tayvan'daki çip sektörüne yönelik saldırıları artırdığı aktarılıyor (Reuters)
TT

Çin bağlantılı hackerlar, Tayvan’ın çip endüstrisini hedef alıyor

Çinli hackerların, Tayvan'daki çip sektörüne yönelik saldırıları artırdığı aktarılıyor (Reuters)
Çinli hackerların, Tayvan'daki çip sektörüne yönelik saldırıları artırdığı aktarılıyor (Reuters)

Çin bağlantılı bilgisayar korsanları, Tayvan’ın yarı iletken çip endüstrisini hedef alıyor.

Reuters’ın aktardığına göre, bu yıl mart ile haziran arasında Çin’le bağlantılı olduğu savunulan üç siber casusluk grubu, Tayvan’daki yarı iletken sanayisini hedef alan saldırılar gerçekleştirdi.

Sözkonusu grupların saldırılarda çip tasarımı, üretimi ve tedarik zincirine dair hassas verileri çalmayı amaçladığı yazılıyor.

Siber güvenlik firması Proofpoint’in paylaştığı verilerde, hangi şirketlerin hedef alındığına dair bilgi verilmiyor. Ancak analizde, küçük ölçekli şirketlerden küresel çapta faaliyet gösteren firmalara kadar 15 ila 20 kuruluşun saldırıya uğradığı belirtiliyor.

Proofpoint'ten Mark Kelly, “Geçmişte hiç hedef alınmamış kuruluşlara saldırı düzenlendiğini gördük” diyor.

Hackerların “yemleme” (phishing) diye de bilinen, kullanıcıların kimlik bilgilerini çalmaya yönelik saldırılar düzenlediği ifade ediliyor. Bilgisayar korsanları, Tayvan’daki üniversitelere ait e-posta adresleriyle sahte iş başvuruları gönderiyor. Gönderilen PDF dosyalarında virüslü bağlantılar bulunuyor.

Bir Amerikan bankasında çalışan ve Tayvan’daki çip sektörü üzerine yoğunlaşan yatırım analistlerine de saldırı düzenlendiği aktarılıyor. Hackerların sahte bir yatırım firması adına analistlere ulaşıp iş teklif ettiği belirtiliyor. 

Tayvanlı siber güvenlik firması TeamT5, Çinli hackerların çip altyapısına zarar vermek için saldırılarını artırdığını bildiriyor.

Çin’in Washington Büyükelçiliği’nden gönderilen açıklamada, siber saldırıların “Çin dahil tüm ülkelerin karşı karşıya kaldığı ortak bir tehdit” olduğu ifade ediliyor. Pekin yönetiminin “her türlü siber saldırı ve siber suça karşı kararlı mücadele ettiği” belirtiliyor. 

Independent Türkçe, Reuters, Straits Times