Pierce Brosnan: Ben sinirlenmem

James Bond yıldızı, meditasyonun zihnini dengede tuttuğunu söylüyor

AP
AP
TT

Pierce Brosnan: Ben sinirlenmem

AP
AP

Pierce Brosnan, "zihnini dinginleştirmek" için meditasyon yapmanın sakin kalmanın anahtarı olduğunu söyledi.

James Bond yıldızı meditasyonun zihnini dengede tuttuğunu açıkladı ve öfkenin kabarmasına izin vermenin "hiçbir anlamı olmayacağını" belirtti.

Closer dergisinin ABD edisyonunun son sayısına konuşan 69 yaşındaki aktör şunları söyledi:

Ben sinirlenmem. Sinirlenebilirdim ama bu öfke nereye varırdı? Bunun bir anlamı olmazdı.

Bang Showbiz'e göre Brosnan, meditasyonun "zihni dinginleştirmek" için önemli olduğunu söyledi.

Şu anda ikinci eşi Keely Shaye Smith'le Hawaii'nin Kauai adasına yaşayan Brosnan, suyun "her zaman neşesinin ve varlığının bir parçası olduğunu" da ifade etti.

The Independent'ın haberine göre, Brosnan "Deniz kenarıyla ilgili güzel anılarım var" dedi.

Yani, 1980'lerde Amerika'ya yolum düştüğünde gidilecek tek bir yer vardı, o da deniz kıyısıydı. Los Angeles benim için Malibu sahil şeridiyle aynı büyüye sahip değildi.

Derginin "Hakkımda bilmediğiniz 5 şey" bölümüne konuk olan Mamma Mia yıldızı, aslında oyuncu olmak yerine ressam olmak istediğini de açıkladı.

Brosnan okuldan "çizimler ve resimlerle dolu karton bir klasörden başka bir şeyle" ayrılmadığını söyledi.

Bir iş bulmayı başardım ve grafik tasarımcı olmak istiyordum. Ama çalışmaya başladıktan üç yıl sonra oyunculuğu keşfettim ve o kadar, işte o an her şey değişti.

Brosnan, ilk eşi Cassandra Harris yumurtalık kanserine yakalanınca yeniden resme dönmüş. Çift, 1980'den Harris'in 1991'deki ölümüne kadar evli kalmıştı.

Brosnan daha önce GQ'ya şunları söylemişti:

O hastalığın yükünü, acısını ve korkusunu sırtlanarak boyaları çıkardım. Ve resim yapmaya başladım. Parmaklarımla. Aslında ellerimle.

Geçen yıl Brosnan'ın resimleri Seasons LA galerisindeki bir sergide yer aldı.



Korku evleri sağlığa iyi geliyor olabilir

Araştırmacılar, eğlence amacıyla gidilen korku evlerinin, bağışıklık tepkilerini düzenleyebilceğini düşünüyor (Unsplash)
Araştırmacılar, eğlence amacıyla gidilen korku evlerinin, bağışıklık tepkilerini düzenleyebilceğini düşünüyor (Unsplash)
TT

Korku evleri sağlığa iyi geliyor olabilir

Araştırmacılar, eğlence amacıyla gidilen korku evlerinin, bağışıklık tepkilerini düzenleyebilceğini düşünüyor (Unsplash)
Araştırmacılar, eğlence amacıyla gidilen korku evlerinin, bağışıklık tepkilerini düzenleyebilceğini düşünüyor (Unsplash)

Bilim insanları korku evlerine gitmenin iltihaplanmayı azaltabileceğini öne sürdü.

Korku ve akut stres tepkilerinin, hayatta kalmak için temel görevler gördüğü biliniyor. Bu duygular adrenerjik sistemi harekete geçirerek tehlikeye karşı hazırlanmayı sağlayan "savaş ya da kaç" tepkisini tetikliyor. 

Adrenerjik sistemin aynı zamanda bağışıklık sistemini etkileyerek kronik hastalıklarla ilişkilendirilen düşük dereceli inflamasyonu azaltabildiği düşünülüyor.

Bilim insanları son yıllarda ekstrem sporlar yaparak veya film izleyerek eğlence amaçlı korku duyulmasının vücutta yarattığı etkileri inceliyor. 

Danimarka'daki Aarhus Üniversitesi'nden araştırmacılar yeni çalışmalarında korku evlerinin bağışıklık sistemi üzerindeki etkilerini analiz etti.

Ortalama yaşları 30 olan 113 gönüllü, Vejle kentindeki bir korku evinde yaklaşık 1 saat geçirdi. Bu süre boyunca kalp atış hızları takip edilen katılımcılar daha sonra ne kadar korktuklarını da bildirdi.

Katılımcılar korku evindeki deneyimlerinde katil palyaçolar, elektrikli testere kullanan saldırganlar ve zombilerle karşılaştı. 

Bulgularını Brain, Behavior, and Immunity adlı hakemli dergide yayımlayan ekip, etkinlikten önce, hemen sonra ve üç gün sonra katılımcıların inflamasyon belirteçlerini ve bağışıklık hücrelerini inceledi. 

Etkinlikten önce düşük dereceli inflamasyonu olan katılımcıların büyük bir kısmında, korku evinden çıktıktan üç gün sonra inflamasyon belirteçlerinde gerileme kaydedildi. 

Çalışma, eğlence amaçlı korkunun iltihaplanmayı azaltabileceğine işaret ediyor. Bulgular akut stresin, bağışıklık sistemini potansiyel travma veya enfeksiyona hazırlayabileceğini gösteren hayvan çalışmalarıyla da paralellik gösteriyor. 

Diğer yandan yeni araştırmanın küçük çaplı olması ve kontrol grubu içermemesi gibi sınırlılıkları var. 

Yine de eğlence amaçlı korkunun vücutta olumlu etkiler yaratıp yaratmadığına dair daha fazla çalışmaya ihtiyaç olabileceğini gösteriyor. 

Independent Türkçe, IFL Science, MedicalXpress, Brain, Behavior, and Immunity