Amerikan Akciğer Derneği raporu: Elektrikli arabalar 100 binden fazla kişinin hayatını kurtarabilir

2035'e gelindiğinde fosil yakıtlı araç satışlarını yasaklamaya yönelik hedefler de 3 milyon daha az astım atağı geçirilmesini sağlayabilir

22 Mayıs 2023'te bir Toyota RAV4, kablosuz şarj girişimi Electreon'un özel olarak tasarladığı elektrikli bir yolda ilerleyerek 1942 km yol kat etti (Electreon)
22 Mayıs 2023'te bir Toyota RAV4, kablosuz şarj girişimi Electreon'un özel olarak tasarladığı elektrikli bir yolda ilerleyerek 1942 km yol kat etti (Electreon)
TT

Amerikan Akciğer Derneği raporu: Elektrikli arabalar 100 binden fazla kişinin hayatını kurtarabilir

22 Mayıs 2023'te bir Toyota RAV4, kablosuz şarj girişimi Electreon'un özel olarak tasarladığı elektrikli bir yolda ilerleyerek 1942 km yol kat etti (Electreon)
22 Mayıs 2023'te bir Toyota RAV4, kablosuz şarj girişimi Electreon'un özel olarak tasarladığı elektrikli bir yolda ilerleyerek 1942 km yol kat etti (Electreon)

Elektrikli araçlara geçişin 2050'ye kadar ABD'de 100 binden fazla hayat kurtarabileceği yeni bir araştırmada belirtildi.

Ayrıca Amerikan Akciğer Derneği'nin çarşamba günü yayımladığı rapora göre 2035'te yollarda benzinle çalışan araba kalmaması durumunda, fosil yakıt kullanan araçlardan sıfır salımlı araçlara geçiş 3 milyon daha az astım atağının görülmesini sağlayacak.

Güneş ve rüzgar gibi yenilenebilir kaynaklarla daha temiz elektrik üretimiyle birlikte bu durum, gelecek çeyrek yüzyılda 1,2 trilyon doların üzerinde kamu sağlığı yardımı yaratabilir.

Raporda salımı azaltmanın, kabul edilemez dozlarda zehirli hava kirliliğine yol açacak şekilde elektrik üretilen yerlerin veya işlek yolların yakınında yaşayanların sağlığı üzerinde ne gibi etkiler yaratacağı hesaplanıyor.

Amerikan Akciğer Derneği'ni raporunda, "Daha temiz hava sayesinde, 110 bine kadar varan erken ölümün yanı sıra yaklaşık 3 milyon astım atağının ve 13 milyondan fazla iş günü kaybının önüne geçilmesi gibi faydalar görülecek" diye belirtildi.

Politika ve yatırımlarda, kirliliğin yükünü orantısız şekilde taşıyan düşük gelirli ve beyaz olmayan topluluklara öncelik verilmeli. Eyalet yönetimleri ve yerel yönetimler, politikaları mümkün olan en kısa sürede uygulamak üzere harekete geçmeli.

Raporda, böylesine hızlı bir geçişin küresel ölçekte "iklim değişikliğinin daha da vahim sonuçlarını" önleyeceği de belirtiliyor.

Birçok ülke iklim hedeflerine ulaşmak için gelecek yıllarda fosil yakıtlı araçların satışını yasaklama taahhüdünde bulunurken, bazı büyük otomotiv şirketleri de bu araçların üretimini durduracağını açıkladı.

En büyük iki otomobil pazarını temsil eden ABD ve Çin; Birleşik Krallık (BK) ve Avrupa'ya benzer şekilde 2040'a gelindiğinde yüzde 100 sıfır salımlı araç satışını hedefliyor.

Bu hedeflere rağmen ABD İşgücü İstatistikleri Bürosu'nun rakamlarına göre, 2021'de ABD'de satılan otomobillerin yalnızca yüzde 4,6'sı elektrikliydi.

BK'de ise elektrikli araba satışlarında son dönemde görülen sıçramayla bu araçlar geçen yıl ilk kez yeni dizel otomobil satışlarını geride bıraktı.

Independent Türkçe



Çin’de bunama vakaları neden daha hızlı artıyor?

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Çin’de bunama vakaları neden daha hızlı artıyor?

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Bilim insanları, Çin'de Alzheimer hastalığıyla diğer demans türlerinin orantısız bir sağlık yükü oluşturduğu ve vaka oranlarının küresel ortalamadan daha hızlı arttığı uyarısını yaptı.

Çarşamba günü PLOS One adlı akademik dergide yayımlanan yeni araştırma, ülkede demansı mümkün olduğunca erken önlemek için acil ve etkili müdahalelerin uygulanması çağrısında bulunuyor.

Alzheimer ve diğer demans türleri, (ADD; Alzheimer Dissease and Demantia / Alzheimer Hastalığı ve Demans), dünya çapında artan oranlarla giderek daha ciddi bir nörolojik sağlık sorunu haline geliyor.

Ancak bilim insanları, özellikle Çin'deki bunamaların gerçek hastalık yükü ve risk faktörlerinin yeterince anlaşılmadığını söylüyor.

Mevcut çalışmada araştırmacılar, Dünya Bankası ve Dünya Sağlık Örgütü gibi kurumlar tarafından başlatılan halka açık veri tabanı Küresel Hastalık Yükü'nden (GBD) alınan, 30 yıldan uzun süreye yayılan küresel sağlık verilerini analiz etti.

Veri tabanı, 204 ülke ve bölgede 370’in üzerinde hastalık ve sağlık sorunuyla bunlara karşılık gelen 88 risk faktörü hakkında veri içeriyor.

1990'la 2021 arasındaki son analizlere dayanarak bilim insanları, Çin'de demans vakalarının üç katına, küresel vakalarınsa iki katına çıktığını tespit etti.

"ADD, küresel hastalık yükü en ağır hastalıklardan biri. Çin'de ve küresel olarak ADD'nin hastalık yükü 1990'dan 2021'e kadar yıldan yıla arttı" diye yazdılar.

Çalışmada, "2021'e gelindiğinde, Çin'in hastalık yükü üç kat artarken, küresel hastalık yükü iki katına çıktı" dendi.

y6u78ı9
ADD'nin 1990-2021 küresel hastalık yükü haritası. İki cinsiyet ve tüm yaşlar için 100 bin kişi başına düşen ölümlerdeki yıllık değişim (Liu, Geng., 2025, PLOS One)

Kısmen daha uzun yaşam süreleri nedeniyle kadınların erkeklere kıyasla demansın genel yükünü daha fazla taşıdığı tespit edildi.

Ancak araştırmacılar, erkeklerin bu hastalıktan ölüm oranlarının biraz daha yüksek olduğunu söylüyor.

Gelecek 15 yıl için eğilimleri tahmin eden bilim insanları, daha etkili müdahaleler yapılmadığı takdirde demans oranlarının özellikle Çin'de artmaya devam edeceği uyarısını yapıyor.

Araştırmacılar, diyabet gibi hastalıklardan kaynaklanan yüksek kan şekerinin Çin de dahil dünya genelinde demans için önde gelen risk faktörü olduğunu, bunu sigara ve yüksek vücut ağırlığının izlediğini söylüyor.

"Sigara, yüksek açlık kan şekeri düzeyleri ve yüksek vücut kitle indeksi, aralarında yüksek açlık plazma glukozunun baskın konuma sahip olduğu üç ana risk faktörü" diye yazdılar.

Bilim insanları Çin'de demans vakalarındaki artışın büyük ölçüde nüfus artışı ve değişen yaş demografisine bağlı olabileceğinden şüpheleniyor.

"Gelişen bir ülke olarak Çin, ekonomik dönüşüm ve yaşam tarzındaki büyük değişiklikler nedeniyle diyabet hastalarının sayısında önemli bir artış yaşadı" diye yazdılar.

Araştırmacılar, demans vakalarındaki artışı yavaşlatmak adına özellikle yaşlı yetişkinler arasında yüksek kan şekeri ve sigara kullanımının azaltılması için çaba gösterilmesi çağrısında bulunuyor.

Erken müdahalenin klinik hedeflerine ulaşmak için cinsiyete özgü risk faktörlerini hedef alan müdahalelere ihtiyaç duyulacağını belirtiyorlar.

Independent Türkçe