Terminatör serisinin yıldızı Stranger Things kadrosuna katıldı

Son sezonuyla ekranlara gelecek dizide 80'lerin filmlerine göndermeler yapılıyor

James Cameron'ın yönettiği devam filmi Terminatör 2, 1991'de gösterime girmişti (TriStar Pictures)
James Cameron'ın yönettiği devam filmi Terminatör 2, 1991'de gösterime girmişti (TriStar Pictures)
TT

Terminatör serisinin yıldızı Stranger Things kadrosuna katıldı

James Cameron'ın yönettiği devam filmi Terminatör 2, 1991'de gösterime girmişti (TriStar Pictures)
James Cameron'ın yönettiği devam filmi Terminatör 2, 1991'de gösterime girmişti (TriStar Pictures)

Linda Hamilton, Stranger Things'in kadrosuna katıldı. Terminatör serisindeki Sarah Connor rolüyle tanınan 66 yaşındaki aktris, Netflix'in hit dizisinin beşinci ve son sezonunda yer alacak.

Yayın devi, haberi 17 Haziran Cumartesi günü Brezilya'nın Sao Paulo kentinde düzenlenen küresel hayran etkinliği Tudum sırasında verdi. Hamilton'ın kadroya katıldığı haberi, resmi Twitter sayfasında da yer aldı.

1980'lerde geçen dizi, Upside Down (Baş Aşağı) olarak bilinen düşmanca bir diyar tarafından rahatsız edilen kurgusal küçük Hawkins kasabası sakinlerinin etrafında dönüyor.

Stranger Things'in prömiyeri 2016'da yapıldı ve Millie Bobby Brown'ı bir süperstar haline getirdi.

Şu ana kadar Linda Hamilton'ın dizide hangi rolü oynayacağına dair resmi bir açıklama yok ancak Sarah Connor karakterine saygı duruşunda bulunacağı tahmin ediliyor.

Hollywood Reporter'ın haberine göre, Hamilton'ın dizide yer almasının sürpriz olması için ayrıntılar gizli tutuluyor.

Dizide Millie Bobby Brown'ın yanı sıra Finn Wolfhard, Gaten Matarazzo, Caleb McLaughlin, Natalia Dyer ve Noah Schnapp gibi genç oyuncular rol alıyor. 

Senarist ve yapımcılar hikayenin geçtiği dönem 1980'ler olduğu için dönemin yıldızlarının dizide yer almasına özen gösteriyor. Bu isimlerin başında Winona Ryder geliyor.

Hit dizide 80'lerin oyuncularının yanı sıra dönemin filmlerine de göndermeler yapılıyor. Bugüne dek, Hamilton'ın rol aldığı 1984 yapımı Terminatör'ün yanı sıra 1982 tarihli Kötü Ruh (Poltergeist), Şey (The Thing) ve E.T. gibi dönemin popüler filmleri dizide anıldı.

Independent Türkçe, Daily Mail, Hollywood Reporter



Örümcekler okyanuslardan çıkmış olabilir

Arizona Üniversitesi araştırmacıları, daha önce at nalı yengeçlerinin atası olduğuna inanılan ve soyu tükenmiş bir Kambriyen türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini inceledi (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)
Arizona Üniversitesi araştırmacıları, daha önce at nalı yengeçlerinin atası olduğuna inanılan ve soyu tükenmiş bir Kambriyen türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini inceledi (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)
TT

Örümcekler okyanuslardan çıkmış olabilir

Arizona Üniversitesi araştırmacıları, daha önce at nalı yengeçlerinin atası olduğuna inanılan ve soyu tükenmiş bir Kambriyen türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini inceledi (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)
Arizona Üniversitesi araştırmacıları, daha önce at nalı yengeçlerinin atası olduğuna inanılan ve soyu tükenmiş bir Kambriyen türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini inceledi (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)

500 milyon yıllık bir fosilin analizine dayanan yeni araştırma, örümcekler ve diğer araknidlerin denizden gelmiş olabileceğini öne sürüyor.

Bilim dergisi Current Biology'de salı günü yayımlanan araştırmaya göre, "mükemmel şekilde korunmuş" örnek, bu canlıların kara hayatına uyum sağlamadan önce yüzdüğü fikrini destekliyor.

Arizona Üniversitesi'ndeki araştırmacılar, bir zamanlar at nalı yengeçlerinin atası olduğu düşünülen ve nesli tükenmiş bir Kambriyen dönemi türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini analiz etti. Bununla birlikte çalışma, bu canlının sinir yapısının modern örümcekler ve akrabalarına daha çok benzediğini ortaya koydu ki bu da araknidlerle daha önce düşünülenden daha yakın bir evrimsel bağa sahip olduğunu işaret ediyor.

Mollisonia'nın vücudunun prosoma adı verilen ön kısmı, beş çift uzantıyı kontrol etmek üzere yayılan bir sinir demetleri örüntüsüne sahip. İlaveten örümceklerde ve diğer araknidlerde bulunan dişlere benzeyen bir çift kıskaç benzeri "pençelere", bölünmemiş beyninden kısa sinirler uzanır.

Araştırmacılar, fosilin bir ilk araknid olarak tanımlanmasını sağlayan en önemli özelliğin, beyninin benzersiz organizasyonu olduğunu söyledi: Modern kabuklular, böcekler, çıyanlar ve at nalı yengeçlerinde görülen önden arkaya düzenlemenin tersi, bu fosilin beyninde var.  

Arizona Üniversitesi'nde ders veren Nick Strausfeld başyazarı olduğu araştırma hakkında yaptığı açıklamada, fosilin beyninin modern örümceklere benzer şekilde "geriye doğru çevrilmiş" gibi göründüğünü söyledi.

Bu arkadan öne beyin düzenlemesi, hareket kontrolünü artıran sinir kısayolları sağlayan, çok önemli bir evrimsel adaptasyon olabilir.

Araştırmaya göre bu keşif, çeşitlenmenin yalnızca ortak bir atanın karaya geçişinden sonra gerçekleştiğine dair yaygın inancı sorgulanmasına neden oluyor. Daha önceki fosil kanıtları, araknidlerin yalnızca karada yaşayıp evrimleştiğini öne sürüyordu.

dfvgthy
Mollisonia'nın vücudunun ön kısmı ya da prosoma, beş çift uzantıyı kontrol etmek üzere yayılan bir sinir demetleri düzenine sahip (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)

Strausfeld, "Araknidlerin ilk ne zaman ve nerede ortaya çıktığı, atalarının ne tür keliserliler olduğu ve bunların at nalı yengeçleri gibi deniz türü veya yarı sucul olup olmadığı hala şiddetle tartışılıyor" dedi.

Mollisonia benzeri araknidler karadaki yaşama adapte olurken, muhtemelen ilk böcekler ve kırkayaklarla beslendi. Bu ilk araknidler, önemli bir savunma mekanizması olan böcek kanatlarının evrimini de etkilemiş olabilir.

Araştırmacılar, Mollisonia'nın soyunun muhtemelen örümceklere, akreplere, böğlere, kırbaç akreplerine ve kamçılı akreplere yol açtığını söylüyor.

Independent Türkçe