Roma İmparatoru Jül Sezar'ın öldürüldüğü meydan turizme açıldı

Meydana giriş ücreti 5 euro olarak belirlendi (Reuters)
Meydana giriş ücreti 5 euro olarak belirlendi (Reuters)
TT

Roma İmparatoru Jül Sezar'ın öldürüldüğü meydan turizme açıldı

Meydana giriş ücreti 5 euro olarak belirlendi (Reuters)
Meydana giriş ücreti 5 euro olarak belirlendi (Reuters)

Roma İmparatoru Jül Sezar'ın öldürüldüğü meydan, turistlere açıldı. İtalya'nın başkenti Roma'daki yetkililer, ziyaretçilerin bugün itibarıyla mekanı ziyaret edilebileceğini duyurdu.

İmparator Sezar, MÖ. 44'te aralarında en yakınlarından biri olduğu sanılan Marcus Junius Brutus'un da bulunduğu bir grup senatör tarafından öldürülmüştü. Sezar'a atfedilen "Sen de mi Brutus?" sözünün bu olay üzerine söylendiği tahmin ediliyor.

Meydanda MÖ. 3. yüzyıldan kalma 4 Roma tapınağı ve Jül Sezar öldürüldüğünde Roma Senatosu'na ev sahipliği yapan Pompey Tiyatrosu'na ait bir duvar var. Kentin alt kısmında kalan Largo di Torre Argentina'da (meydanın adı Strazburg kentinin Latince adı olan Argentoratum'dan geliyor) turistler şimdiye kadar, yukarıdan izlemek zorunda kalıyordu. Çünkü Roma zamanla Sezar'ın öldürüldüğü meydanın birkaç metre yukarısına inşa edildi.

İmparatorun, 4 tapınağın bulunduğu Largo di Torre Argentina meydanında öldürüldüğü varsayılıyor. 

Tapınaklar, 1920'lerin sonlarında faşizm akımının kurucusu diktatör Benito Mussolini'nin kenti yeniden inşa etme çabasıyla ortaya çıkarılmıştı.

Restorasyon çalışmalarını ünlü İtalyan moda evi Bulgari finanse etti.

 

Independent Türkçe, Reuters, AP



Düğmeye basıldı: Araştırmacılar hayvanlarla iletişim kurmanın yollarını arıyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Düğmeye basıldı: Araştırmacılar hayvanlarla iletişim kurmanın yollarını arıyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Hayvanların bilincini araştırmaya odaklanan ilk bilimsel kurum kurulurken, yapay zeka araştırmacıları insanların evcil hayvanlarıyla nasıl "konuşabileceğini" keşfetmeye hazırlanıyor.

Londra Ekonomi ve Siyaset Bilimi Okulu'ndaki (LSE) 4 milyon sterlinlik (yaklaşık 218 milyon TL) Jeremy Coller Hayvan Duyarlılığı Merkezi, insan dışı hayvanları çeşitli disiplinlerden uzmanlarla araştıran çalışmalarını 30 Eylül'de başlatacak.

Merkezin projeleri arasında, yapay zekanın insanların evcil hayvanlarıyla nasıl "konuşmasını" sağlayabileceğini incelemenin yanı sıra sürecin neresinde sorunlar çıkabileceğini ve potansiyel tehlikelerden nasıl kaçınılacağını araştıracak bir çalışma da yer alıyor.

Merkezin ilk direktörü Profesör Jonathan Birch, Guardian'a konuştu:

Evcil hayvanlarımızın insani özellikler göstermesini çok seviyoruz ve yapay zekanın ortaya çıkmasıyla, evcil hayvanınızın sizinle konuşabileceği yollar yepyeni bir seviyeye taşınacak. Ancak yapay zeka genellikle nesnel gerçekliğe dayanmak yerine kullanıcıyı memnun eden uydurma yanıtlar üretir. Bu, evcil hayvanların refahına uygulanırsa felaket olabilir. Hayvanlarla ilgili sorumlu ve etik yapay zeka kullanımını yöneten düzenlemelere acilen ihtiyacımız var. Bu alanda tam bir düzenleme eksikliği var. Merkez, dünya çapında kabul görecek etik kurallar geliştirmek istiyor.

Merkez, daha sonra küresel lobi faaliyetlerinde kullanılabilecek rehberlik ve araştırmalar geliştirmek amacıyla sivil toplum örgütleriyle çalışacak.

New York Üniversitesi Çevre ve Hayvanları Koruma Merkezi Direktörü Jeff Sebo gazeteye, hayvan sezgisi ve refahı, yapay zekanın hayvanlar üzerindeki etkisi ve kamuoyunun hayvanlara yönelik tutumu gibi konuların "toplumca karşı karşıya olduğumuz en önemli, zor ve ihmal edilmiş konular arasında yer aldığını" söyledi.

"İnsanlar dünyayı milyonlarca tür ve kentilyonlarca bireysel hayvanla paylaşıyor ve hoşumuza gitse de gitmese de dünyanın her yerindeki hayvanları etkiliyoruz" diye ekledi.

Yeni merkezin mütevelli heyeti üyelerinden Profesör Kristin Andrews, yeni projenin bilimdeki en büyük soru olarak gördüğü insan bilinci ve bunun ne olduğu sorusuna bile yanıt verebileceğine inandığını söyledi.

İnsanları bilinçli yapan şeyin ne olduğunu ya da birinin neden bilinç kazandığını veya bilincini neden kaybettiğini hâlâ anlayabilmiş değiliz. Ancak cevaplara ulaşmanın yolunun önce basit sistemleri incelemekten geçtiğini biliyoruz: Bilim, genomik ve tıp alanlarındaki büyük ilerlemeleri basit organizmaları inceleyerek elde etti.

Independent Türkçe