Veganları restoranına almayan şef, bu karardan sonra işlerinin coştuğunu söyledi

"Sen ve tüm vegan arkadaşların başka bir mekana gidip yemeklerinizin tadını çıkarabilirsiniz. Artık yasaklısınız"

55 yaşındaki John Mountain, "Çok teşekkür ederim, veganları seviyorum. Artık gidip yeni bir çiftlik alabilir ve hayvanlarıma güzelce bakabilirim" dedi (Fyre)
55 yaşındaki John Mountain, "Çok teşekkür ederim, veganları seviyorum. Artık gidip yeni bir çiftlik alabilir ve hayvanlarıma güzelce bakabilirim" dedi (Fyre)
TT

Veganları restoranına almayan şef, bu karardan sonra işlerinin coştuğunu söyledi

55 yaşındaki John Mountain, "Çok teşekkür ederim, veganları seviyorum. Artık gidip yeni bir çiftlik alabilir ve hayvanlarıma güzelce bakabilirim" dedi (Fyre)
55 yaşındaki John Mountain, "Çok teşekkür ederim, veganları seviyorum. Artık gidip yeni bir çiftlik alabilir ve hayvanlarıma güzelce bakabilirim" dedi (Fyre)

Restoranına veganların gelmesini yasaklayan ünlü şef, işlerinin hiç olmadığı kadar iyi gittiğini söyledi.

Avustralya'daki Fyre adlı restoranın sahibi olan John Mountain, 19 Haziran'da mekanında veganların girişinin yasaklandığını duyurmuştu. 

Insider'ın aktardığına göre Britanyalı şef, vegan bir müşteriyle yaşadığı tartışmanın ardından bu kararı aldı.

Mountain, vegan bir genç kadının birkaç hafta önce kendisiyle temasa geçip vegan yemek seçenekleri olup olmadığını sorduğunu bildirdi.

"Tek eksiğim buydu" diyen şef, müşterisine İtalyan mutfağından gnocchi'nin vegan versiyonunu yapacağını söylediğini ancak rezervasyon günü mekanda büyük bir parti olduğu için bu sözünü unuttuğunu açıkladı. Mountain, kendi yardımcısının bu durum yüzünden kendisine kızdığını ifade etti. 

Adı açıklanmayan müşteri bunun ardından Facebook'ta attığı yorumla restoranı eleştirdi, tek vegan seçeneğinin 32 dolarlık bir sebze yemeği olduğunu söyledi:

Günümüzde restoranların herkesi ağırlayabilmesinin son derece önemli olduğunu düşünüyorum. Vegan yemekler sunamamak bir şef olarak eksikliklerinizi gösteriyor.

Bu yorumun ardından restorana düşük puan ve olumsuz yorumlar yapılmaya başlandı. 

Mountain ise restoranın Facebook sayfasından bu yorumlara karşılık şunu yazdı:

Olumsuz yorumun için teşekkürler... Lütfen bo**** deneyimini paylaşmaktan çekinme. Seni bir daha görmemeyi dört gözle bekliyorum. Ne kadar çocukça. Sen ve tüm vegan arkadaşların başka bir mekana gidip yemeklerinizin tadını çıkarabilirsiniz. Artık yasaklısınız.

Veganların girişinin "akıl sağlığı sebeplerinden" yasaklandığını söyleyen şef, bir yerel haber sitesindeki röportajında küfrederek yanıt verdi.

Mountain, çarşamba yaptığı başka bir açıklamada randevu taleplerinde patlama yaşandığını açıkladı:

İşler tuhaf bir şekilde iyi gitti. Bu güzel restoranda genellikle 5 kişiye yemek yapardım. Bu akşama 35 rezervasyon var. 

"İşime zarar vermek isteyenler dışında kimseye karşı bir garezim yok" diyen Mountain, başka şeflerden büyük destek aldığını söyledi:

Size garanti ederim ki dünyadaki şeflerin yüzde 99'u veganlardan nefret ediyor. Onları asla memnun edemiyorsunuz. Biz veganlardan her zaman nefret ettik. Veganlar adına üzgünüm ama bu şimdiye kadar başıma gelen en iyi reklam oldu. Çok teşekkür ederim, veganları seviyorum. Artık gidip yeni bir çiftlik alabilir ve hayvanlarıma güzelce bakabilirim.

Vegan aktivist Tash Peterson ise şu ifadeleri kullandı:

Vegan seçeneklere yönelik talep artıyor. Et, süt, yumurta, deri, yün vb. endüstrilerindeki vahşetin farkına varan insan sayısı giderek artıyor. Söz konusu restoranın bununla sorunu varmış gibi duruyor. Bu restoran veganların girişine yasak getirerek geriye gidiyor. Tarihin yanlış tarafında olmayı seçiyorlar.

 

Independent Türkçe, Insider, Daily Mail



Ölüme yakın deneyimlerde zaman neden yavaşlıyor?

Ölüme yakın deneyim yaşayan bazı kişiler, sanki zaman ortadan kalkmış gibi hissettiğini söylüyor (Unsplash)
Ölüme yakın deneyim yaşayan bazı kişiler, sanki zaman ortadan kalkmış gibi hissettiğini söylüyor (Unsplash)
TT

Ölüme yakın deneyimlerde zaman neden yavaşlıyor?

Ölüme yakın deneyim yaşayan bazı kişiler, sanki zaman ortadan kalkmış gibi hissettiğini söylüyor (Unsplash)
Ölüme yakın deneyim yaşayan bazı kişiler, sanki zaman ortadan kalkmış gibi hissettiğini söylüyor (Unsplash)

Ölümle burun buruna gelen kişiler, yaşadıkları deneyim sırasında zamanın durmuş veya yavaşlamış gibi geldiğini sıkça bildiriyor. 

Başından böyle bir olay geçmeyen kişilerin aklına film sahneleri gelecektir. Örneğin bir trafik kazasında hayatını kaybetmekten kıl payı kurtulan bir karakter etrafına bakarken, sahne daha yavaş akıyor. 

Ölüme yakın deneyimler üzerine çalışan psikiyatr Bruce Greyson'ın 1980-1990'larda yaptığı çalışmalarda, bu türden deneyimler yaşayan kişilerin yaklaşık yüzde 70'i "zamanın durduğunu veya anlamını yitirdiğini" bildirmişti. 

Peki bu travmatik olaylar neden böyle bir etki yaratıyor ve zamanın nasıl algılandığı hakkında neler söylüyor? 

İnsanlar zamanı nasıl algılıyor?

Liverpool John Moores Üniversitesi'nde zaman psikolojisi üzerine çalışan Dr. Ruth Ogden, yıllar önce geçirdiği bir trafik kazasından sonra bu alana ilgi duymaya başlamış. 

Psikoloji hocası, Conversation için kaleme aldığı yazıda, başka bir araçla çarpıştıktan sonra adeta zaman durmuş gibi hissettiğini anlatıyor.  

15 yıl boyunca ölüme yakın deneyimlerde neden zamanın yavaşladığı ve zamanın nasıl algılandığı üzerine araştırmalar yürüten Dr. Ruth Ogden ulaştığı sonuçları şöyle açıklıyor:

Biz saniyeleri ve dakikaları mükemmel bir doğrulukla kaydeden saatler gibi değiliz. Bundan ziyade beynimiz, zamanı çevremizdeki dünyaya duyarlı bir şekilde algılamaya ayarlanmış gibi görünüyor.

Dr. Ogden, beynin duygusal ve fizyolojik uyarılmayı düzenleyen bazı bölgelerinin, aynı zamanda zamanın işlenmesinde de rol oynadığını ekliyor. 

Bu nedenle duygular yoğunlaştığı sırada beynin zaman algısı da etkileniyor. Örneğin keyifli vakit geçirirken zaman uçup gidiyor ve sıkıcı ortamlarda geçmek bilmiyor. 

Ölüme yaklaşınca zaman neden yavaşlıyor?

Ölüme yakın deneyimlerde zamanın neden yavaşladığı kesin olarak bilinmiyor. Bilim insanları bunun altında savaş ya da kaç tepkisinin yattığını düşünüyor. Evrimsel süreçte hayatta kalma içgüdüsü olarak gelişen bu tepki, tehdit anında ortaya çıkıyor.

Tehlike karşısında beyin daha hızlı çalıştığı için ölüme yakın deneyim yaşayan kişiler çevrelerinin daha yavaş hareket ettiğini görüyor. 

Psikoloji ve Ruh Sağlığı Sınır Alanları Enstitüsü'nden araştırmacı Marc Wittmann bu durumu şöyle açıklıyor:

Organizma çevresel uyaranları normalden daha hızlı işleyerek kişinin daha kolay tepki vermesini sağlıyor. Daha hızlı algılamak, düşünmek ve hareket etmek hayatta kalmak için avantaj demek.

Yaşlandıkça zaman daha mı hızlı akıyor?

Herkes ölüme yakın bir deneyim yaşamayabilir fakat birçok kişi yaşı ilerledikçe zamanın akıp gittiğinden yakınıyor. 

Geçmişe bakınca çocukken vakit daha yavaş akıyormuş gibi gelirken, yetişkinlikle beraber sanki göz açıp kapayıncaya kadar yıllar geçiyor.

Bilim insanları bu durumun birkaç nedeni olduğunu söylüyor. Örneğin çocukken bir yıl, yaşanan sürenin daha büyük bir kısmına tekabül ediyor. Nörolog Santosh Kesari "10 yaşındaki bir çocuk için bir yıl, hayatının yüzde 10'u. 60 yaşındaki biri için ise hayatının yüzde ikisinden daha azı" diyor. 

Ayrıca çocukken sürekli yeni şeylerle karşılaşmak, hafızada daha kalıcı etkiler bırakıyor. Kesari şu ifadeleri kullanıyor:

Zamanı unutulmaz olaylarla ölçüyoruz ve yaşlandıkça hatırlanmaya değecek daha az yeni şey yaşanıyor. Bu da çocukluğun daha uzun sürmüş gibi görünmesine yol açıyor.

Bilim insanın burada bahsettiği, zamanın o an içinde nasıl algılandığından ziyade, nasıl hatırlandığı. 

Yine de bazı çalışmalarda çocukken zamanın akışının daha yavaş algılandığı bulunmuştu. Nörobilimci Patricia Costello, çocukların gelişim aşamasında olduğunu belirterek "Sinirsel iletimleri yetişkinlere kıyasla fiziksel olarak daha yavaş. Bu da zamanın geçişini algılama biçimlerini etkiliyor" diyor:

Yetişkinliğe ulaşınca zaman devrelerimiz kablolamayı tamamlıyor ve zamanın geçişini doğru bir şekilde nasıl kodlayacağımızı deneyimlerimizle öğreniyoruz.

Yaşlanınca zamanın daha hızlı akıyormuş gibi gelmesi, büyük ölçüde yeni deneyimlerin azlığıyla ilişkilendiriliyor. Costello bu histen kurtulmak isteyenlere hayatlarına yenilik katmasını öneriyor.

Bilim insanı "Her şeyin çok hızlı geçip gittiği, kendi hayatımızı kaçırdığımız hissini nasıl durdurabiliriz? İş dönüp dolaşıp yeni şeyler öğrenmeye geliyor" diyerek ekliyor: 

Yeni bir beceri öğreniyor musunuz? Farklı bir şeyler pişiriyor musunuz? Mümkün olduğunca hayatınıza yenilik katmak, anıların öne çıkmasını sağlayacak ve bir bakıma zamanı uzatacaktır.

Independent Türkçe, Conversation, Psychology Today, NBC News