Jennifer Lawrence: Metot oyuncularıyla çalışmaktan korkuyorum

Açlık Oyunları'yla tanınan aktris, "Onlarla nasıl konuşacağıma dair hiçbir fikrim olmazdı" diyor

(Jordan Strauss/AP)
(Jordan Strauss/AP)
TT

Jennifer Lawrence: Metot oyuncularıyla çalışmaktan korkuyorum

(Jordan Strauss/AP)
(Jordan Strauss/AP)

Jennifer Lawrence, metot oyuncularıyla çalışmaktan "korktuğunu" ileri sürdü.

Metot oyunculuğu, oyuncuların performanslarını güçlendirmek için kendilerini rollerine kaptırdıkları bir teknik. Genellikle metot oyuncularının, aktif performans sergilemedikleri zamanlarda bile "karakterden çıkmadığı" söylenir.

Lawrence, erotik komedi türündeki yeni filmi Büyü de Gel'in (No Hard Feelings) tanıtımı için katıldığı YouTube sohbet programı Hot Ones'ta bu konuya değindi.

Oyuncu, sunucu Sean Evans'a, "Metot oyunculuğu yapan biriyle çalışmaktan korkardım çünkü onlarla nasıl konuşacağım hakkında hiçbir fikrim olmazdı. Yani benim de mi karaktere bürünmem gerekiyor?" dedi.

Bu beni germekten başka bir şey yapmazdı. Ama merak ettiğim başka bir yöntem olmadı çünkü bunları her zaman gerçekten bilemiyorsunuz.

Açlık Oyunları (Hunger Games) yıldızı daha önce 2013 yapımı suç draması Düzenbaz'da (American Hustle) Christian Bale'la birlikte rol almıştı. Bale, kariyerinin çeşitli dönemlerinde metot oyuncusu diye tanımlandı.

Lawrence'a göre, Bale'ın karaktere girme tekniklerini görmek ona bunları denemek için ilham vermiş.

Ünlü oyuncu, "Düzenbaz'da Chrisitan Bale'la çalışana kadar hep bir roldeydim bir değildim ve fark ettim ki kamera çekime başladığında ve sahneye 10 saniye falan kala ekip hazırlanmaya falan başladığında o da kendisini hazırlamaya başlıyordu" dedi.

Sonra bunu görüp 'Bu gerçekten iyi bir fikre benziyor' dedim. Ve sonra ben de öyle yapmaya başladım.

Diğer kayda değer metot oyuncuları arasında Dustin Hoffman, Daniel Day-Lewis ve Succession'ın yıldızı Jeremy Strong yer alıyor.

Önceki aylarda, Strong'un Succession'daki rol arkadaşı Brian Cox, oyuncunun metot sürecini eleştirmişti.

Cox, "Bu aslında kültürel bir çatışma" demişti.

Bütün bu Amerikan saçmalıklarına tahammül edemiyorum. Üzgünüm. Bütün bu 'Düşünüyorum öyleyse hissediyorum'lara katlanamıyorum.

Oyuncu, "Sadece işinizi yapın" diye eklemişti.

Özdeşleşmeyin.

Öte yandan Mads Mikkelsen da metot oyunculuğunu "saçmalık" ve "gösteriş" diye nitelendiriyor.

Geçen yıl Tam Gaz'ın (Baby Driver) yıldızı Jon Bernthal ise sektördeki bazı isimlerin "metot oyunculuğu" terimini suiistimal ettiğini belirtmişti.

Bernthal, "Her oyuncunun bir yöntemi vardır" demişti.

Moskova'daki Moskova Sanat Tiyatrosu'nda eğitim görmüş biri olarak Stanislavski'nin Metot'tan kastının, herkesin size karakterinizin adıyla hitap etmesini sağlamak ve 8 ay boyunca duş almamak olmadığını garanti ederim.

Metot oyunculuğu esasen Rus oyuncu ve yönetmen Konstantin Stanislavski'nin tasarladığı tekniklerden geliştirildi.

Independent Türkçe



Uranüs ve Neptün'ün manyetik alanlarındaki bozulmaya devasa okyanuslar yol açmış olabilir

Neptün'ün (sağda) boyutu Uranüs'ten daha küçük ama kütlesi ondan daha fazla (NASA)
Neptün'ün (sağda) boyutu Uranüs'ten daha küçük ama kütlesi ondan daha fazla (NASA)
TT

Uranüs ve Neptün'ün manyetik alanlarındaki bozulmaya devasa okyanuslar yol açmış olabilir

Neptün'ün (sağda) boyutu Uranüs'ten daha küçük ama kütlesi ondan daha fazla (NASA)
Neptün'ün (sağda) boyutu Uranüs'ten daha küçük ama kütlesi ondan daha fazla (NASA)

Bilim insanları, Uranüs ve Neptün'ün devasa su okyanusları barındırabileceğini öne sürdü. 

NASA'nın uzay aracı Voyager 2, 1986'da Uranüs'ün yakınından geçtiğinde manyetik alanının gezegenin merkezinden uzak bir şekilde, büyük ölçüde çarpık olduğunu bulmuştu. 

Bundan üç yıl sonra Neptün'ün manyetik alanında da benzer bir tuhaflık kaydedilmişti. 

Dünya'nın dış çekirdeğinde üretilen manyetik alanı, gezegenin ekseniyle neredeyse aynı hizada kutuplar yaratıyor. 

Gökbilimci Heidi Hammel, "Gezegenin içinde büyük, dev bir çubuk mıknatıs var gibi" diye açıklıyor:

Dünya, Satürn, Jüpiter ve Jüpiter'in bazı uyduları için bu durum geçerli.

Bu nedenle bilim insanları, Güneş Sistemi'nin buz devleri Uranüs ve Neptün'ün manyetik alanının neden eğik olduğunu yıllardır anlamaya çalışıyor. 

Bu ay yayımlanan bir çalışmada Voyager 2, gezegeni ziyaret ettiğinde güneş fırtınası yaşandığı için Uranüs'ün manyetik alanında bozulma yaşandığı öne sürülmüştü.

Bilim insanları bu ihtimale dayanarak gezegende okyanus olabileceğini de iddia etmişti. 

PNAS adlı hakemli dergide 25 Kasım Pazartesi günü yayımlanan yeni bir çalışmadaysa iki gezegendeki farazi okyanusların, manyetik alandaki alışmadık duruma yol açmış olabileceği savunuluyor. 

ABD'deki Kaliforniya Üniversitesi Berkeley kampüsünden gezegen bilimci Dr. Burkhard Militzer, bu tuhaflığı anlamak için bir bilgisayar modeli oluşturdu. 

Modele göre gezegenlerin atmosferinin altında yaklaşık 8 bin kilometre kalınlığında su kütlesi var. Bunun altında da hidrokarbon açısından zengin bir katman, su kütlesiyle gezegenlerin çekirdeğini ayırıyor olabilir. 

Dr. Militzer, basıncın Dünya yüzeyinin 60 bin katı kadar olduğu için iki katmanın birbirine karışmadığını düşünüyor. 

Araştırmaya göre Uranüs'ün Merkür büyüklüğünde, Neptün'ün de bundan biraz daha büyük, Mars kadar bir çekirdeği var. 

Yeni çalışma, hidrokarbon tabakası konveksiyona izin vermediği için manyetik alanda bozulma yaşandığını öne sürüyor. 

Bilim insanları daha önce iki gezegenin daha homojen yapıda olduğunu düşünüyordu. Dr. Militzer, normalde hidrojen yığını altındaki su tabakasının dağılacağını söylüyor. Ancak Güneş'ten daha uzak olan buz devleri, daha az hidrojenle oluşmuş olabilir.

Bu da Jüpiter ve Satürn'le iki buz devi arasındaki farklılığa bir açıklama getiriyor. Dr. Militzer "Artık Uranüs ve Neptün'ün neden gerçekten farklı alanlara sahip olduğuna ve bunun Dünya, Jüpiter ve Satürn'den çok farklı olduğuna dair iyi bir teorimiz olduğunu söyleyebilirim" diyerek ekliyor: 

Bunu daha önce bilmiyorduk. Yağ ve suya benziyor; tek fark hidrojen kaybolduğu için yağ aşağıya iniyor.

Independent Türkçe, IFL Science, New York Times, PNAS