Bugüne kadar duyduklarınızı unutun: En arıza korku filmi

"Bir şekilde gözden kaçmışsa, her korku hayranının izleme listesinin başında yer alması gerekiyor"

Kôji Shiraishi'nin yönetmen koltuğunda oturduğu filmde, Jin Muraki, Rio Kanno ve Tomono Kuga başrollerde yer alıyor (Xanadeux Company)
Kôji Shiraishi'nin yönetmen koltuğunda oturduğu filmde, Jin Muraki, Rio Kanno ve Tomono Kuga başrollerde yer alıyor (Xanadeux Company)
TT

Bugüne kadar duyduklarınızı unutun: En arıza korku filmi

Kôji Shiraishi'nin yönetmen koltuğunda oturduğu filmde, Jin Muraki, Rio Kanno ve Tomono Kuga başrollerde yer alıyor (Xanadeux Company)
Kôji Shiraishi'nin yönetmen koltuğunda oturduğu filmde, Jin Muraki, Rio Kanno ve Tomono Kuga başrollerde yer alıyor (Xanadeux Company)

Yasaklı film Cannibal Holocaust, gösterime girdiğinde olay yaratan Blair Cadısı (The Blair Witch Project) ve uzun bir serinin başlamasına önayak olan Paranormal Activity gibi buluntu görüntü temalı filmler, korku sinemasının sevilen alt türünün önde gelen örnekleri arasında yer alıyor. Ancak bir film var ki, çok fazla bilinmemesine rağmen neredeyse türü yeniden tanımlıyor.

Bu filmler, olayları gerçekten yaşanmış gibi sunarak daha gerçekçi hissettirmeyi amaçlıyor. Bir dizi olayı gerçekmiş gibi "belgeleyen" buluntu filmler, izleyicisinde bir bakıma sahte belgesel izlenimi uyandırıyor.

Pek çok sinema yazarı ve türün meraklıları için en korkunç filmler listesinin üst sıralarını kimseciklere kaptırmayan bu Japon filmi, buluntu görüntü tarzındaki filmlerin ne kadar ürkütücü olabileceğinin adeta bir kanıtı gibi.

2005 Japonya yapımı Noroi Laneti (Noroi: The Curse), izleyicisini rahatsız edecek kadar inandırıcı olmasıyla öne çıkıyor.

Collider, filmle ilgili şu ifadeleri kullanıyor:

Buluntu film tekniklerinin ustaca kullanımı, baştan sona gerilim düzeyi ve unutulmaz derecede üzücü sonuyla Noroi Laneti, son 18 yıldır bir şekilde gözden kaçmışsa, her korku hayranının izleme listesinin başında yer alması gereken harika bir film.

İzleyicisini ilk dakikasından itibaren zorlayan film, Masafumi Kobayashi adında bir film yapımcısını konu alıyor. 

İzleyiciye gizemli koşullar altında kaybolduğu söylense de Kobayashi, filmin ana karakteri olarak öne çıkıyor. Filmde, Kobayashi'nin kaybolmadan hemen önce çektiği Lanet adlı bir belgesel olduğu söyleniyor ve Noroi Laneti'ni izleyenler, görmemeleri gereken bir şey gördüklerine dair kötü ve tekinsiz bir hisse kapılıyor.

GQ'nun "dehşet verici gizli bir cevher" olarak nitelendirdiği film tarzı, ürpertici atmosferi, yavaş ilerleyen hikayesi ve hafızalara kazınan finaliyle türün en iyilerinden biri olarak öne çıkıyor. 

Buluntu görüntü türünün klasikleri arasına adını yazdıran film, izleyenler tarafından "tedirgin edici", "inanılmaz ürpertici" ve "en ürkütücü buluntu filmlerden biri" olarak nitelendiriliyor.

Independent Türkçe, Collider, GQ 



Eşi görülmemiş büyüklükte kara delik jeti bulundu: Samanyolu'nun 140 katı

Bugüne kadar gözlemlenen en uzun kara delik jet sisteminin bir sanatçının gözünden tasviri. Mitolojik bir Yunan devine ithafen Porphyrion adı verilen bu jetler kabaca 7 megaparsek veya 23 milyon ışık yılı boyunca uzanıyor (E. Wernquist / D. Nelson (IllustrisTNG İşbirliği) / M. Oei)
Bugüne kadar gözlemlenen en uzun kara delik jet sisteminin bir sanatçının gözünden tasviri. Mitolojik bir Yunan devine ithafen Porphyrion adı verilen bu jetler kabaca 7 megaparsek veya 23 milyon ışık yılı boyunca uzanıyor (E. Wernquist / D. Nelson (IllustrisTNG İşbirliği) / M. Oei)
TT

Eşi görülmemiş büyüklükte kara delik jeti bulundu: Samanyolu'nun 140 katı

Bugüne kadar gözlemlenen en uzun kara delik jet sisteminin bir sanatçının gözünden tasviri. Mitolojik bir Yunan devine ithafen Porphyrion adı verilen bu jetler kabaca 7 megaparsek veya 23 milyon ışık yılı boyunca uzanıyor (E. Wernquist / D. Nelson (IllustrisTNG İşbirliği) / M. Oei)
Bugüne kadar gözlemlenen en uzun kara delik jet sisteminin bir sanatçının gözünden tasviri. Mitolojik bir Yunan devine ithafen Porphyrion adı verilen bu jetler kabaca 7 megaparsek veya 23 milyon ışık yılı boyunca uzanıyor (E. Wernquist / D. Nelson (IllustrisTNG İşbirliği) / M. Oei)

Bilim insanları bugüne kadar görülen en büyük kara delik jeti çiftini buldu.

İkili, evrende 23 milyon ışık yılı boyunca uzanıyor. Bu da üst üste yığılmış yaklaşık 140 tane Samanyolu Galaksisi'nin uzunluğuna denk geliyor.

Bu tür jetler, süper kütleli kara deliklerden püsküren muazzam miktarda radyasyon ve parçacık patlamalarını ifade ediyor. Milyonlarca yıl sürebilen bu jetler, maddenin uzaydaki akışını değiştirirken kozmosu yeniden şekillendiriyor ve toplam çıktısı trilyonlarca Güneş'e eş değer patlamalar yaşıyor.

Samanyolu jetleri, evrende bir galaksi tarafından üretilen en büyük oluşumlardır. Ancak yeni bulunan ikili, daha önce gördüklerimizden bile daha büyük; önceki gözlemler sadece 16 milyon ışık yılı kadar bir boyuta ulaşabileceklerini gösteriyordu.

Önceki rekor sahibi Alcyoneus adlı bir jet sistemiydi. Aynı ekip tarafından 2022'de bulunmuştu fakat uzunluğu sadece 100 Samanyolu kadardı.

Gökbilimciler jetlere Yunan mitolojisindeki bir deve ithafen Porphyrion (Porfirion) adını verdi. Evrenin sadece 6,3 milyar yaşında, yani bugünkü yaşının yarısından daha genç olduğu bir mesafede tespit edildiler.

Aynı araştırma, bu türden keşfedilmeyi bekleyen daha birçok mega yapının olabileceğini de öne sürüyor. Bilim insanları halihazırda toplam 10 binden fazlasını buldu.

Yeni makalenin başyazarı Martijn Oei, "Dev jetleri ilk bulduğumuzda epey şaşırdık" diyor. 

Bu kadar çok oldukları hakkında hiçbir fikrimiz yoktu.

Ayrıca jet sistemleri, galaksilerin oluşumuna fark etmediğimiz şekillerde katkı sunuyor gibi görünüyor. Evrenin daha erken bir döneminde, galaksiler arasındaki bağlantıların bugünkünden daha yakın olduğu bir zamanda var olan Porphyrion, "kozmik ağın" daha da geniş bir alanına ulaşıyordu.

Caltech'te astronomi ve veri bilimi profesörü olan, çalışmanın ortak yazarı George Djorgovski, "Gökbilimciler, galaksilerle onların merkezindeki kara deliklerin birlikte evrimleştiğini düşünüyor ve bunun kilit önemdeki bir yönü, jetlerin yaydığı muazzam miktarda enerjinin, ev sahibi galaksilerin ve yakınlardaki diğer galaksilerin büyümesini etkileyebilmesi" ifadelerini kullanıyor.

Bu keşif, etkilerinin düşündüğümüzden çok daha öteye uzanabileceğini gösteriyor.

Bulgular, hakemli dergi Nature'da yayımlanan "Black hole jets on the scale of the cosmic web" (Kozmik ağ ölçeğinde kara delik jetleri) başlıklı yeni bir makalede aktarılıyor.

Independent Türkçe