James Cameron patlayan denizaltının filmiyle ilgili "rahatsız edici söylentileri" yalanladı

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP
TT

James Cameron patlayan denizaltının filmiyle ilgili "rahatsız edici söylentileri" yalanladı

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP

James Cameron, kendisini OceanGate'in Titanik'e giden deniz gözlem aracının ölümcül şekilde içe doğru patlayarak 5 kişinin hayatını kaybetmesine yol açtığı olayla ilgili bir filmle ilişkilendiren "rahatsız edici söylentileri" yalanladı.

Oscar ödüllü Titanik'i (Titanic) 1997'de çeken ünlü Hollywood yönetmeni, dünyanın dört bir yanından kişileri sarsan felaketle ilgili bir filmle ilgisi olduğunu kesinlikle reddetti.

Cumartesi günü attığı tweet'te Cameron "Medyadaki rahatsız edici söylentilere genellikle yanıt vermem ama bu sefer gerekli" dedi.

Bir OceanGate filmiyle ilgili görüşmeler YAPMIYORUM ve hiçbir zaman da yapmayacağım.

Kuzey Atlantik'teki Titanik enkazını 33 kez ziyaret eden 68 yaşındaki Cameron, OceanGate'e ait deniz gözlem aracının kaybolmasına dair düşüncelerini açıkça dile getiriyor.

Okyanus tabanına iki saatlik bir iniş yapacak aracın, 1 saat 45 dakika sonra ana gemisiyle irtibatını kaybetmesi üzerine çok geniş kapsamlı bir arama kurtarma operasyonu başlatılmıştı.

4 gün süren arama çalışmalarının ardından ABD Sahil Güvenlik Teşkilatı, uzaktan kumandalı bir aracın Titan'a ait enkaz parçalarını Titanik enkazının pruvasından yaklaşık 500 metre uzakta, deniz tabanında tespit ettiğini açıklamıştı.

Britanyalı maceracı Hamish Harding ve baba-oğul Şehzade ve Süleyman Davud, OceanGate Expeditions'ın CEO'su Stockton Rush ve Fransız dalgıç Paul-Henri Nargeolet'yle birlikte derin deniz aracında hayatını kaybetmişti.

Cameron daha önce Titan'ın trajik kaderini, aracın yolcularının ulaşmaya çalıştığı okyanus gemisine benzetmişti.

ABC News'a konuşan Cameron şöyle demişti: 

Kaptanın, geminin önündeki buz hakkında defalarca uyarılmasına rağmen aysız bir gecede tam sürat buz alanına doğru yol aldığı Titanik faciasıyla bu olay arasındaki benzerlik beni çok etkiledi.

Titanik, Nisan 1912'de battığında yaklaşık 1500 kişi hayatını kaybetmişti. 1985'te Kaşif Robert Ballard, Kanada'nın Newfoundland kıyılarından yaklaşık 640 km açıkta ve 4 bin metre derinlikte geminin kalıntılarını bulana kadar enkazın yeri gizemini korumuştu.

Cameron daha sonra Titan adlı denizaltının akıbeti hakkındaki hassas bilgileri, aracın kalıntıları bulunmadan birkaç gün önce bildiğini açıklamıştı.

ABD Donanması'na ait çok gizli dinleme cihazlarının pazartesi günü olayın meydana gelmesinden sonraki bir saat içinde, Titanik enkazının yakınında bir patlama tespit ettiğinden haberdar olduğunu söyleyen yönetmen daha sonra, araçtaki 5 kişiyi arama çalışmalarını "korkunç bir maskaralık" diye tanımlamıştı.

Yönetmen, Titan yolcularının deniz gözlem aracının gövdesinin çatlamaya başladığını fark edeceğini ve araç "yıkıcı şekilde içe doğru patladığı" sırada yüzeye çıkmaya çalıştıklarını da iddia etmişti.

68 yaşındaki yönetmen, ABC News'a "camia" içindeki bağlantılarının görevle ilgili ayrıntıları kendisiyle paylaştığını söylerken, küçük ve birbirine sıkı sıkıya bağlı deniz gözlem aracı ve İnsanlı Sualtı Aracı (Manned Underwater Vehicle/MUV) sektöründen bahsediyordu.



Meditasyon ağrıyı plasebo etkisinden farklı bir yolla dindiriyor

Araştırmacılar, farkındalık meditasyonunun beynin ağrı algısıyla ilgili farklı yolları harekete geçirdiğini söylüyor (Pexels)
Araştırmacılar, farkındalık meditasyonunun beynin ağrı algısıyla ilgili farklı yolları harekete geçirdiğini söylüyor (Pexels)
TT

Meditasyon ağrıyı plasebo etkisinden farklı bir yolla dindiriyor

Araştırmacılar, farkındalık meditasyonunun beynin ağrı algısıyla ilgili farklı yolları harekete geçirdiğini söylüyor (Pexels)
Araştırmacılar, farkındalık meditasyonunun beynin ağrı algısıyla ilgili farklı yolları harekete geçirdiğini söylüyor (Pexels)

Farkındalık meditasyonunun ağrıyı dindirebildiği ve bunu plasebo etkisinden farklı bir şekilde yaptığı tespit edildi. 

Uzun yıllardır çeşitli kültürlerde ağrıyı azaltma yöntemi olarak kullanılan farkındalık meditasyonu, kişinin kendini yargılamadan bulunduğu ana odaklanmasını amaçlıyor. 

Kişinin kendi duygu ve düşüncelerine nesnel bir gözle yaklaşması ilkesine dayanan bu pratiğin stres ve kaygıyı da azalttığı belirtiliyor.

Öte yandan bazı bilim insanları, farkındalık meditasyonunun ağrıyı dindirmesinin plasebo etkisi olduğunu düşünüyordu.

Plasebo etkisi, hastaya tamamen etksiz bir tedavi uygulandığında bile görülebilen iyileşme belirtilerini ifade ediyor. 

Biological Psychiatry adlı hakemli dergide 29 Ağustos'ta yayımlanan bir çalışmada bu olgu ve farkındalık meditasyonunun etkileri karşılaştırıldı. 

Araştırmacılar, sağlıklı 115 katılımcıyı 4 gruba ayırdı: rehberli farkındalık meditasyonu, sahte farkındalık meditasyonu (sadece derin nefes alıp verme), ağrıyı azalttığı söylenen plasebo krem (vazelin) ve sesli kitap dinleyen kontrol grubu.

Ardından katılımcıların baldırına, izinleri dahilinde ağrılı ancak zararsız bir ısı uyaranı verilerek hissettikleri ağrının derecesi soruldu. Ayrıca katılımcıların beyni, ağrı verilmesinden önce ve sonra fonksiyonel MR'la izlendi. 

Plasebo krem ve sahte farkındalık meditasyonu ağrıyı azaltsa da asıl farkındalık meditasyonu, diğer tüm müdahalelere kıyasla kişinin ağrısını kayda değer derecede daha fazla düşürdü.

Kaliforniya Üniversitesi San Diego kampüsünden anesteziyoloji hocası ve çalışmanın sorumlu yazarı Fadel Zeidan "Zihin son derece güçlü ve onu, ağrı yönetiminde nasıl kullanabileceğimizi hâlâ anlamaya çalışıyoruz" diyerek ekliyor:

Farkındalık meditasyonu, ağrıyı benlikten ayırarak ve eleştirel yargılardan vazgeçerek hiçbir ilaç kullanmadan, hiçbir maliyeti olmadan ve her yerde uygulanabilecek bir şekilde ağrıyı nasıl deneyimlediğimizi doğrudan değiştirebilir.

Araştırmacılar ayrıca beyin taramalarında farkındalık meditasyonu ve plasebonun ağrıyı farklı yollarla düşürdüğünü kaydetti. 

Yeni çalışma, farkındalık meditasyonunun kronik ağrılardan muzdarip kişilere yardım etme potansiyeli taşıdığına işaret ediyor.

Ancak bulguların, kronik ağrıyı tamamen giderip gidermediğini anlamak için daha fazla çalışmaya ihtiyaç var. 

Zeidan, "Milyonlarca kişi her gün kronik ağrıyla yaşıyor ve daha önce anladıklarımızın ötesindeki şeyler bu insanların ağrılarını azaltıp yaşam kalitelerini artırabilir" ifadelerini kullanıyor:

Farkındalığın nörobiyolojisini ve klinik ortamda bu kadim uygulamadan nasıl yararlanabileceğimizi araştırmaya devam etmekten heyecan duyuyoruz.

Independent Türkçe, New Atlas, Live Science, Biological Psychiatry