Usta sinemacıdan büyük övgü: "Oppenheimer bu yüzyılın en iyi filmi"

Yönetmen Nolan, duygusal açıdan yıpratıcı projeyi "bitirdiği için rahatladığını" söylemişti (Universal)
Yönetmen Nolan, duygusal açıdan yıpratıcı projeyi "bitirdiği için rahatladığını" söylemişti (Universal)
TT

Usta sinemacıdan büyük övgü: "Oppenheimer bu yüzyılın en iyi filmi"

Yönetmen Nolan, duygusal açıdan yıpratıcı projeyi "bitirdiği için rahatladığını" söylemişti (Universal)
Yönetmen Nolan, duygusal açıdan yıpratıcı projeyi "bitirdiği için rahatladığını" söylemişti (Universal)

Christopher Nolan'ın gösterimine sayılı gün kalan Oppenheimer'ı, Londra ve Paris'teki galaları sonrasında pek çok olumlu yorum almıştı. Sinema eleştirmenleri, üç saatlik biyografik filmden övgüyle bahsetmişti. 

Kedi Kız (Cat People), Usta Bahçıvan (Master Gardener) ve Kumarbaz (Card Counter) filmlerinin yönetmeni, Taksi Şoförü'nün (Taxi Driver) yazarı Paul Schrader, düzenli olarak güncel sinema ve siyaset üzerine paylaşımlarda bulunduğu kişisel Facebook hesabında, Nolan'ın Oppenheimer filmine yönelik övgü dolu sözler paylaştı.

Oscar adayı sinemacı, Nolan'ın atom bombası destanının New York'taki galasına katıldı ve ardından sosyal medyada Oppenheimer'ı "bu yüzyılın en iyi filmi" olarak adlandırdı.

OPPENHEIMER. Bu yüzyılın en iyi, en önemli filmi. Eğer bu yıl sinemalarda bir film izleyecekseniz bu Oppenheimer olmalı. Nolan'ın coşkulu bir hayranı değilim ama bu film her şeyi solda sıfır bırakıyor.

Schrader, Nolan'la birlikte çekilmiş bir fotoğrafını da paylaştı.

Bir takipçisinin, Oppenheimer'ı Nolan'ın tercih ettiği IMAX 70mm formatında görmek için uzun bir yolculuk yapmaya değip değmeyeceği sorusuna Schrader, şu yanıtı verdi: 

Yolculuğa değer.

76 yaşındaki yönetmenin tepkisi, filmin Paris ve Londra'daki son prömiyerlerinden gelen tepkilerle örtüşüyor. Eleştirmenler filmi her anlamda "inanılmaz" ve "epik" olarak nitelendirmişti. 

Film eleştirmeni Bilge Ebiri, filmin Londra'daki galasından sonra tweet atarak şöyle yazmıştı: 

Durmaksızın ilerleyen, delicesine ayrıntılı, karmaşık bir tarihi dram. Nolan en şaşırtıcı, sarsıcı şekilde çekici indirene kadar inşa ediyor, inşa ediyor ve inşa ediliyor.

Independent Türkçe, Indiewire, Variety



Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
TT

Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)

Yeni bir çalışma, özellikle günlük kalorinin yüzde 22'sinden fazlasının proteinden geldiği yüksek proteinli beslenme biçimlerinin, ateroskleroz gelişimine yani atardamarların sertleşmesine katkıda bulunarak kalp sağlığı sorunlarına yol açabileceği uyarısında bulunuyor.

Pittsburgh Üniversitesi'nden araştırmacılar hem hayvan hem de küçük ölçekli insan deneylerini kullanarak fazla proteinin, özellikle de et ve yumurta gibi hayvansal kaynaklarda bulunan lösin adlı amino asidin, arteriyel plak oluşumunda rol oynayan temel bağışıklık hücreleri makrofajlarda mTOR sinyalini tetiklediğini keşfetti.

Hakemli dergi Nature Metabolism'de çarşamba günü yayımlanan çalışmanın başyazarı Dr. Babak Razani, "Yaklaşık yüzde 22 kilokalori protein içeren yemekler yemek, protein ve lösinin riski artırdığı eşik noktasına denk geliyor" diyor.

Ancak tüm uzmanlar aynı fikirde değil. Razani'nin ekibinin 2020'de yaptığı bir çalışma, yüksek proteinli beslenme biçimlerini kardiyovasküler hastalık riskinin artmasıyla ilişkilendirmişti.

2023'te insanlar üzerinde yapılan daha büyük bir çalışmada, yüksek ve standart seviyede protein içeren diyetler arasında kardiyovasküler çıktılar açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştı.

Araştırmada yer almayan kardiyolog Dr. Stephen Tang, çalışmanın herhangi bir sonuca varılamayacak kadar küçük ölçekli olduğunu iddia ediyor. Yine de bu çalışmanın, kalp uzmanlarının bitki ağırlıklı beslenme biçimlerine giderek daha fazla yöneldiğine dair artan kanıtlara işaret ettiğine değiniyor.

Medical News Today'e konuşan Tang, "Ben olsam farklı bir şey yapmazdım" diyor. 

Ancak bu çalışma, yüksek proteinin doğru yol olmadığına dair daha fazla kanıt sunuyor. Kardiyologlar genellikle proteine değil, kolesterol ve yüksek tansiyona odaklanır. Bu çalışma, bitki temelli beslenmenin kalp sağlığına iyi geldiğini doğruluyor.

1984'te yapılan bir çalışmada ekmek, sebze, meyve, kuruyemiş, fasulye ve makarna gibi gıdalardan elde edilenler bitkisel protein diye tanımlanmıştı. Bunlardan daha fazla tüketen kadınların sağlıklı yaşlanma olasılığı yüzde 46 daha fazlayken, hayvansal proteinlere bel bağlayanların yaşlandıkça sağlıklı kalma ihtimali yüzde 6 daha azdı.

Mevcut beslenme kılavuzları genel olarak proteinin günlük kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını tavsiye ederken, alt sınırı vücut ağırlığının bir kilogramı başına yaklaşık 0,8 gram (enerjinin yaklaşık yüzde 11'i) olarak belirlemek çoğu yetişkin için yeterli.

Amerikan Kalp Derneği de protein niteliğinin kritik olduğunu belirtiyor. Fasulye, mercimek, kuruyemiş, tohumlar ve omega-3 bakımından zengin yağlı balıklar gibi bitki bazlı proteinleri tercih edip kırmızı ve işlenmiş etlerle doymuş yağ tüketimini sınırlandırmayı öneriyor.

Harvard araştırmacıları da aşırı proteinin doğası gereği zararlı olmadığını ancak hayvansal proteine fazla bel bağlamanın bitkisel proteine kıyasla kolesterolü ve ölüm riskini artırabileceğini ifade ediyor.

Independent Türkçe