Barbie'nin puanı bir anda çakıldı: Eleştiri bombardımanına tuttular

Hem eleştirmenler ve hem de sinemaseverler çok beğense de Greta Gerwig imzalı filmin puanı düşmeye başladı

39 yaşındaki Greta Gerwig, Barbie'nin senaryosunu Noah Baumbach'la beraber kaleme aldı (ScreenRant)
39 yaşındaki Greta Gerwig, Barbie'nin senaryosunu Noah Baumbach'la beraber kaleme aldı (ScreenRant)
TT

Barbie'nin puanı bir anda çakıldı: Eleştiri bombardımanına tuttular

39 yaşındaki Greta Gerwig, Barbie'nin senaryosunu Noah Baumbach'la beraber kaleme aldı (ScreenRant)
39 yaşındaki Greta Gerwig, Barbie'nin senaryosunu Noah Baumbach'la beraber kaleme aldı (ScreenRant)

Gişe rekorları kıran Barbie'nin Rotten Tomatoes'daki izleyici puanı, eleştiri bombardımanının ardından düşmeye başladı. 

Greta Gerwig'in Barbie'si, Margot Robbie'nin canlandırdığı Barbie karakterinin, aniden ölümlülük endişesine kapılarak gerçek dünyada kendini keşfetme arayışıyla "Barbie Diyarı"nın anaerkil ütopyasını terk etmesini konu alıyor. 

Hem eleştirmenler hem de seyirciler Barbie'yi çok sevdi. 145 milyon dolarlık bütçesiyle film, göz kamaştırıcı görselliği, mizah anlayışı ve feminist teması sayesinde son derece olumlu eleştiriler aldı.

Ancak, çok sayıda kişinin yorum yazması nedeniyle, filmin Rotten Tomatoes'daki izleyici puanı düştü.

Barbie'nin Rotten Tomatoes puanı, yalnızca bilet satın alan doğrulanmış kullanıcılardan oluşan izleyiciler için halen 100 üzerinden 88 ancak genel izleyici puanı yüzde 73'e kadar düştü.

İki puan arasındaki tutarsızlık eleştiri bombardımanından kaynaklanıyor çünkü bazı kullanıcıların filmi izlediği ve dürüst değerlendirme yaptığı doğrulanmadı (Rotten Tomatoes)
İki puan arasındaki tutarsızlık eleştiri bombardımanından kaynaklanıyor çünkü bazı kullanıcıların filmi izlediği ve dürüst değerlendirme yaptığı doğrulanmadı (Rotten Tomatoes)

Barbie'nin Rotten Tomatoes'ta eleştiri bombardımanına tutulması, kadın başrollü filmlerin işledikleri feminist temalar nedeniyle tepki çekmesi yönündeki eğilimi sürdürüyor.
 
2019'da Captain Marvel'ın puanlarında da benzer düşüş görülmüştü. Bu durum, Marvel Sinematik Evreni'ndeki kadın başrollerin liderliğindeki diğer film ve dizilerle devam etmişti. 

Gerwig'in feminist fikirleri destekleyen ve ataerkillikle dalga geçen Barbie'si, eleştiri bombardımanının son kurbanı olacak gibi görünse de bunun filmin başarısı üzerinde önemli bir etkisi olması beklenmiyor.

Rotten Tomatoes'daki bazı hoşnutsuz kullanıcılara rağmen, Barbie birbiri ardına rekora koşmaya devam edecek gibi görünüyor.

Independent Türkçe, ScreenRant, Rotten Tomatoes



Yeni bulgular Ortaçağ Avrupası'ndaki at eti tüketimine dair ezberi bozdu

Avrupa'da Hıristiyanlığın kabulüyle birlikte at eti tüketiminin azaldığı düşünülse de resmi bir yasağa dair bir kanıt yok (AFP)
Avrupa'da Hıristiyanlığın kabulüyle birlikte at eti tüketiminin azaldığı düşünülse de resmi bir yasağa dair bir kanıt yok (AFP)
TT

Yeni bulgular Ortaçağ Avrupası'ndaki at eti tüketimine dair ezberi bozdu

Avrupa'da Hıristiyanlığın kabulüyle birlikte at eti tüketiminin azaldığı düşünülse de resmi bir yasağa dair bir kanıt yok (AFP)
Avrupa'da Hıristiyanlığın kabulüyle birlikte at eti tüketiminin azaldığı düşünülse de resmi bir yasağa dair bir kanıt yok (AFP)

Avrupa'nın bazı bölgelerinde Hıristiyanlığa geçildikten sonra bile at eti yenmeye devam edildiği ortaya çıktı. 

Hıristiyanlık öncesi Avrupa'da at eti tüketimi epey yaygındı. Bu alışkanlık Ortaçağ'da azalırken yazılı kaynaklar bunun başlıca nedeninin Hıristiyanlığın kabulü olduğunu öne sürüyor. Metinlere göre bu dönemde at eti yemenin "barbarlık" veya "kafirlik" olduğuna inanılıyordu.

Ancak İsveç'teki Stockholm Üniversitesi'nden László Bartosiewicz ve Macaristan'daki HUN-REN Beşeri Bilimler Araştırma Merkezi'nden Erika Gál'in araştırmasına göre daha farklı bir durum sözkonusu olabilir. 

Bulguları hakemli dergi Antiquity'de yayımlanan çalışmayı yürüten arkeologlar, Macaristan'da Ortaçağ'a ait 198 çöp çukurundaki kalıntıları inceledi. Bu çukurlar Macaristan'ın yanı sıra bugünkü Avusturya, Hırvatistan, Romanya, Sırbistan ve Slovakya'da yer alıyordu. 

Araştırmacılar hayvan kemiklerinin oranına göre atların besin olarak tüketilip tüketilmediğini anlamaya çalıştı. 

Nispeten yüksek sayıda kemik bulan ekip, bölge halkının Macaristan'ın MS 1000'de Hıristiyanlığı kabul etmesinden en az 200 yıl sonra bile muhtemelen at yemeye devam ettiğini düşünüyor. Özellikle kırsal bölgelerdeki at kemikleri, çukurlardaki çiftlik hayvanı kalıntılarının üçte birini oluşturuyordu. 

Ancak çöplüklerdeki kalıntılara göre at tüketimi, 1241-42 Moğol istilasının ardından düşüşe geçti. Araştırmacılar Macaristan'da at tüketiminin, 16. yüzyıldaki Osmanlı işgaliyle birlikte pratikte sona erdiğini öne sürüyor.

Arkeologlar 13. yüzyılda başlayan düşüşün, atların sayısının azalması ve besin yerine savaşlarda kullanılmasına öncelik verilmesinden kaynaklandığını tahmin ediyor. Ekip makalede şöyle yazıyor:

Atlar değerli savaş ganimetleriydi ve hayatta kalan atlar muhtemelen yiyecek dışındaki amaçlar için yüksek talep görüyordu.

Ayrıca Moğol istilasında, Macaristan halkının kayda değer bir bölümünün ölmesi sonucu bölgeye batıdan göçler teşvik edilmişti. Bu grupların at yerine domuz eti tercih etmesinin de gözlemlenen düşüşte rol oynaması muhtemel.

Araştırmacılar bulgulara dayanarak at eti tüketiminin dini sebeplerden değil, hayvanların sayısının azalması ve demografik değişimlerden kaynaklandığını savunuyor. Yeni çalışmada Macaristan'daki at eti tüketimi analiz edilse de Avrupa'nın farklı bölgelerinde de din dışındaki etkenler sözkonusu olabilir.

Ekip makalede "Belgelere dayanarak at eti tüketiminin terk edilmesi, genellikle Ortaçağ Avrupası'nda Hıristiyanlığın ortaya çıkışıyla ilişkilendiriliyor" diye yazıyor: 

Öte yandan açık bir yasağın yokluğunda (Yahudilik/İslam'daki domuz eti yasağı gibi), Avrupa genelinde at etinin bırakılmasında büyük ölçüde bölgesel çeşitlilikler görülüyor.

Independent Türkçe, Washington Post, Popular Science, Antiquity