Emily Blunt, Oppenheimer'daki set ortamını anlattı: "Düşündüğünüz gibi değil"

40 yaşındaki Blunt, Cillian Murphy'nin yanı sıra Florence Pugh, Matt Damon ve Josh Hartnett gibi kalabalık bir oyuncu kadrosunun parçasıydı (Universal)
40 yaşındaki Blunt, Cillian Murphy'nin yanı sıra Florence Pugh, Matt Damon ve Josh Hartnett gibi kalabalık bir oyuncu kadrosunun parçasıydı (Universal)
TT

Emily Blunt, Oppenheimer'daki set ortamını anlattı: "Düşündüğünüz gibi değil"

40 yaşındaki Blunt, Cillian Murphy'nin yanı sıra Florence Pugh, Matt Damon ve Josh Hartnett gibi kalabalık bir oyuncu kadrosunun parçasıydı (Universal)
40 yaşındaki Blunt, Cillian Murphy'nin yanı sıra Florence Pugh, Matt Damon ve Josh Hartnett gibi kalabalık bir oyuncu kadrosunun parçasıydı (Universal)

Christopher Nolan'ın film setlerinde cep telefonu yasağı olabilir ama Emily Blunt yönetmenin son filmi Oppenheimer'da çalışma deneyiminin tahmin edilenden çok daha hafif olduğunu söylüyor.

Josh Horowitz'in Happy, Sad, Confused adlı podcast'ine konuk olan Blunt, "Sanırım insanlar çekimlerin çok yoğun olduğunu ve hepimizin önemli bir film yaptığımızı söyleyerek etrafta dolaştığımızı düşünüyor ama aslında öyle hissettirmedi" diye konuştu.

Chris Nolan'la çalışmak gözünüzü korkuttuğu için üzerinizdeki baskıyı artırıyor ama set ortamı çok sıcak, eğlenceli ve neşeliydi.

Britanyalı oyuncu, Nolan'ın en büyük sahneleri çekerken bile sette "son derece rahat bir tutum" takındığını söyledi.

"Her şey sakin. Kaos yok" diyen Blunt, sette kahkahaların sıklıkla duyulduğunu da sözlerine ekledi.

Dünya çapında 419 milyon doların üzerinde hasılat elde eden Oppenheimer, Cillian Murphy'nin canlandırdığı filme adını veren fizikçinin İkinci Dünya Savaşı sırasında atom bombasının yaratılmasındaki rolüne odaklanıyor. 

Blunt, Oppenheimer'ın bir yandan madde bağımlılığıyla mücadele ederken bir yandan da iki çocuk yetiştirmeye çalışan eşi Kitty'yi canlandırıyor.

40 yaşındaki aktris, "Kendisiyle gerçekten savaş halinde olan ve 1950'lerin ev kadını idealine uymayan birini oynamak çok havalı" diye konuştu.

Independent Türkçe, Insider, Happy, Sad, Confused



Dinozorlar asteroit çarpmasa da yok olmaya mahkum muydu?

Dinozorlar asteroit çarpmasa da yok olmaya mahkum muydu?
TT

Dinozorlar asteroit çarpmasa da yok olmaya mahkum muydu?

Dinozorlar asteroit çarpmasa da yok olmaya mahkum muydu?

Dinozorların asteroit çarpmasından önce çöküşe geçtiği teorisinin doğru olmadığı öne sürüldü.

Milyonlarca yıl boyunca yeryüzüne hükmeden dinozorların soyu, 66 milyon yıl önce Dünya'ya çarpan bir göktaşının etkisiyle tükenmişti. 

Bugüne kadar bulunan bazı fosiller, dinozorların bu olaydan önce sayı ve çeşitlilik açısından gerilediğine işaret ediyordu. Özellikle göktaşından önceki yıllarda fosil sayısının azalması bu teoriyi destekliyordu. Bazı bilim insanları, asteroit gezegene çarpmasa bile bu sürüngelerin yok olma sürecine girdiğine inanıyordu. 

University College London'dan paleontolog Chris Dean "Dinozorların asteroit çarpmadan önce de yok olmaya mahkum olup olmadığı 30 yılı aşkın süredir tartışılan bir konu" diyor.

Dean ve ekip arkadaşları bu soruya yanıt bulmak için 66 milyon ila 84 milyon yıl önce Kuzey Amerika'da yaşamış 4 dinozor türüne ait 8 binden fazla fosili inceledi. 

Bulguları hakemli dergi Current Biology'de dün (8 Nisan) yayımlanan çalışmada dinozor çeşitliliğinin yaklaşık 76 milyon yıl önce zirveye ulaştığı ve ardından kitlesel yok oluşa kadar azaldığı bulundu. Bu eğilim, dinozorların soyu tükenmeden önceki 6 milyon yılda daha belirgindi. 

Ancak araştırmacılar, paleontologların asteroit çarpmasından önceki yıllarda ne kadar araziye erişebildiğini ve bu bölgelerde kaç kazı çalışması yapıldığını hesaplayınca, bilim insanlarının elinde pek örnek olmadığını tespit etti. Ekip, bu döneme ait jeolojik kayıtların açığa çıkmadığını veya üstünün bitki örtüsüyle kaplı olduğunu buldu.

Ayrıca çevresel koşullar veya diğer faktörlerin bu düşüşü açıklayamadığını söylüyorlar. Geliştirdikleri modellere göre dinozorların sayısı, göktaşı çarpmasına kadar stabildi. 

Bilim insanlarına göre dinozorlar kitlesel yok oluştan önce muhtemelen çökmeye başlamamıştı. Bu izlenimin, döneme ait fosillerin iyi korunmamış ya da bulunmasının zor olmasından kaynaklandığını düşünüyorlar. 

Makalenin bir diğer yazarı Alfio Alessandro Chiarenza, "Dinozorlar muhtemelen kaçınılmaz bir yok oluşa mahkum değildi" diyerek ekliyor: 

Eğer o asteroit olmasaydı, hâlâ bu gezegeni memeliler, kertenkeleler ve hayatta kalan torunları olan kuşlarla paylaşıyor olabilirlerdi.

Diğer yandan bazı bilim insanları yeni çalışmanın, dinozorların türlerinin azalmaya başladığı teorisini çürütmediğini savunuyor.

Reading Üniversitesi'nden Manabu Sakamoto'nun araştırmasına göre dinozorların yaşadığı 175 milyon yıl boyunca, yeni dinozor türlerinin ortaya çıkma hızı genel olarak yavaşlamıştı ve yeni türlerinin gelişmesinden çok daha fazla sayıda türün nesli tükeniyordu. 

Sakamoto, yeni araştırma mevcut fosillerde sapma olduğunu öne sürmesine karşın dinozor çeşitliliğindeki bu uzun vadeli düşüşün geçerliliğini koruduğunu söylüyor: 

Bu iki durum aynı anda geçerli olabilir.

Independent Türkçe, Live Science, New Scientist, Current Biology