Sandra Bullock onun için "hayatımın aşkı" demişti: 57 yaşında hayatını kaybetti

Sandra Bullock ve sevgilisi Bryan Randall, en son Temmuz 2020'de iki evlatlık çocuklarıyla birlikte görülmüştü (AP/Instagram)
Sandra Bullock ve sevgilisi Bryan Randall, en son Temmuz 2020'de iki evlatlık çocuklarıyla birlikte görülmüştü (AP/Instagram)
TT

Sandra Bullock onun için "hayatımın aşkı" demişti: 57 yaşında hayatını kaybetti

Sandra Bullock ve sevgilisi Bryan Randall, en son Temmuz 2020'de iki evlatlık çocuklarıyla birlikte görülmüştü (AP/Instagram)
Sandra Bullock ve sevgilisi Bryan Randall, en son Temmuz 2020'de iki evlatlık çocuklarıyla birlikte görülmüştü (AP/Instagram)

Sandra Bullock'un uzun süredir birlikte olduğu Bryan Randall, ALS hastalığıyla üç yıl süren mücadelesinin ardından 57 yaşında hayatını kaybetti.

Ünlü oyuncu, 2015'te oğlu Louis'in doğum gününün fotoğraflarını çektirdiği sırada Randall'la tanışmıştı. Bullock, eski eşi Jesse James'ten boşandıktan 5 yıl sonra Randall'la tanışmıştı. Randall, fotoğrafçılık kariyerine başlamadan önce modellik yapıyordu.

Ailesinden açıklama

Fotoğrafçının ailesi, People'a yaptığı açıklamada, "Bryan Randall'ın ALS hastalığıyla üç yıl süren mücadelesinin ardından 5 Ağustos'ta huzur içinde hayata veda ettiğini büyük bir üzüntüyle paylaşıyoruz" ifadelerini kullandı.

Açıklama şöyle devam etti:

Bryan, ALS ile yolculuğunu gizli tutmayı seçti ve ona değer veren bizler de bu isteğini yerine getirmek için elimizden geleni yaptık.

Bryan Randall'ın ailesi, paylaştıkları açıklamada doktor ve hemşirelere teşekkür etmeyi ihmal etmedi:

Bu hastalıkta bizimle birlikte yol alan yorulmak bilmez doktorlarımıza ve çoğu zaman kendi ailelerinden feragat ederek bizimkilerle birlikte olmak için oda arkadaşımız olan muhteşem hemşirelerimize son derece minnettarız.

Açıklama, "Şu anda yas tutmak ve Bryan'a veda etmenin imkansızlığını kabullenmek için mahremiyet talep ediyoruz" sözleriyle sona erdi.

People'a göre Randall'ın ailesi, çiçek yerine ALS Derneği ve Massachusetts Hastanesi'ne bağış yapılmasını istedi.

Amiyotrofik lateral skleroz yani ALS'nin tedavisi bulunmuyor. Ölümcül olan hastalık, farklı hızlarda ilerliyor.

İstemli kas hareketinin kontrolünden sorumlu sinir hücrelerinin hasarından kaynaklanan ve nadir bir nörolojik hastalık olan ALS'ye yakalananların, semptomlar ilk ortaya çıktıktan sonra iki ila 5 yıl yaşaması bekleniyor. Hastaların yüzde 10'uysa en az 10 yıl yaşayabiliyor.

Sandra Bullock ve Bryan Randall'ın birlikte çocukları yok. Ancak aktrisin 13 yaşındaki oğlu Louis ve 11 yaşındaki kızı Laila olmak üzere iki evlatlık çocuğu ve Bryan'ın önceki ilişkisinden Skylar adında yetişkin bir kızı var.

Bullock, aşkını böyle ilan etmşiti 

People'a göre 59 yaşındaki Bullock ve Randall, tanışmalarından birkaç ay sonra çıkmaya başlamış ve hatta aynı yıl Jennifer Aniston'la Justin Theroux'nun düğününe katılmıştı.

Çift, ilişkilerini çok gizli tutmasına rağmen Hollywood yıldızı 2021'de Jada Pinkett Smith'in Red Table Talk adlı programına konuk olduğunda sevgilisinden övgüyle bahsetmişti.

"Ben boşanma sürecinden geçmiş biriyim" diyerek sözlerine başlayan Amerikalı oyuncu, sözlerini şöyle sürdürmüştü:

Hayatımın aşkını buldum. İki güzel çocuğu paylaşıyoruz. Aslında üç çocuk, onun büyük kızı da var. Bu şimdiye kadarki en güzel şey.

Oscar ödüllü yıldız, üç yıl boyunca hastalıkla mücadele ettikten sonra hayatını kaybeden Randall için "O, çocuklarımın sahip olmasını isteyeceğim bir örnek" demişti.

"Kız kardeşim onunla ilgilendi"

Sandra Bullock'un kız kardeşi Gesine Bullock-Prado, Randall'ın gülümseyen bir fotoğrafını Instagram hesabından paylaşarak ona veda etti.

Bullock'un kardeşi, paylaşımında şu sözlere yer verdi: 

Bry'nin cennetteki en iyi balık tutma yerini bulduğuna ve çoktan somonlarla dolu akan nehirlere oltasını attığına inanıyorum.

Kız kardeşinin, ölümünden önce Randall'ın yanında olduğunu ve onun ilgilendiğini ifade eden Gesine Bullock-Prado, sözlerini şöyle sürdürdü:

ALS acımasız bir hastalık ama muhteşem kız kardeşim ve evlerinde ona bakmasına yardımcı olan hemşireler topluluğuna ve en iyi bakıcılara sahip olduğunu bilmek biraz rahatlatıcı. Huzur içinde yat, Bryan.

Independent Türkçe, Daily Mail, Page Six



Zayıflamak için Akdeniz diyetinden daha etkili bir beslenme biçimi bulundu

Tayland'ın kuzeyinden gelen fasulyeler, vegan yiyecekler yapmak için kullanılan diğer malzemelerle birlikte sergileniyor (AFP)
Tayland'ın kuzeyinden gelen fasulyeler, vegan yiyecekler yapmak için kullanılan diğer malzemelerle birlikte sergileniyor (AFP)
TT

Zayıflamak için Akdeniz diyetinden daha etkili bir beslenme biçimi bulundu

Tayland'ın kuzeyinden gelen fasulyeler, vegan yiyecekler yapmak için kullanılan diğer malzemelerle birlikte sergileniyor (AFP)
Tayland'ın kuzeyinden gelen fasulyeler, vegan yiyecekler yapmak için kullanılan diğer malzemelerle birlikte sergileniyor (AFP)

Yeni bir çalışmaya göre vegan beslenmeye geçmek, iltihaplanmayı azaltarak zayıflamaya katkı sağlayabilir.

Bilim insanları bitkisel beslenmeyle, "Akdeniz diyeti" adı verilen ve orta düzeyde balık, kümes hayvanları, süt ürünleri ve yumurta içeren bir beslenmeyi karşılaştırarak bunları tüketmeyi tamamen bırakmanın vücudun asit üretiminde net bir azalmaya yol açtığını tespit etti.

Hakemli dergi Frontiers in Nutrition'da yayımlanan 4 aylık çalışmadaki araştırmacılar, az yağlı vegan diyete geçmenin vücudun genel asit seviyesini düşürebileceğini saptadı. Bu değişiklik kilo kaybıyla ilişkilendiriliyor. 

Araştırmanın yazarlarından Hana Kahleova, "Et, yumurta ve süt ürünleri gibi asit üreten gıdalar tüketmek, diyet asit yükünü ya da tüketilen asit miktarını artırarak kilo alımıyla bağlantılı iltihaplanmaya neden olabilir" diyor.

Dr. Kahleova "Ancak hayvansal ürünleri yeşil yapraklı sebzeler, kırmızı orman meyveleri ve baklagiller gibi bitkisel gıdalarla değiştirmek kilo kaybını desteklemeye ve sağlıklı bir bağırsak mikrobiyomu oluşturmaya katkı sağlayabilir" diye açıklıyor.

Çalışmada aşırı kilolu 62 yetişkin 16 hafta boyunca Akdeniz diyeti veya düşük yağlı vegan diyet yapmak üzere rasgele bir şekilde iki gruba ayrıldı. Daha sonra 4 haftalık arınma süresinin ardından her grup 16 hafta boyunca diğer diyeti uyguladı.

Araştırmacılar katılımcıların beslenme kayıtlarını yakından izleyerek yediğimiz gıdalardan vücutta oluşan net asit üretiminin ölçüsü olan asit yükünü hesapladı.

Örneğin bilim insanları et, balık, yumurta ve peynir gibi gıdaların vücudun daha fazla asit üretmesine neden olduğunu, bunun da kronik enflamasyonla bağlantılı bir değişiklik olduğunu ve vücut ağırlığının artmasına yol açabileceğini söylüyor.

Buna karşılık bitkisel beslenme biçimlerinin daha alkali olduğunu ve kilo kaybı, gelişmiş insülin duyarlılığı ve daha düşük kan basıncıyla ilişkili olduğunu söylüyorlar.

Araştırmacılar asit yükü vegan beslenme biçiminde önemli ölçüde azalırken, Akdeniz diyetinde kayda değer bir değişiklik yaşanmadığını tespit etti.

Bilim insanları bu azalmanın, önemli derecede kilo kaybıyla ilişkili olduğunu ve kalori alımındaki değişiklikler hesaba katıldıktan sonra bile devam ettiğini belirtiyor.

Çalışmaya katılanlar vegan beslenmede 5 kilograma kadar kilo kaybı yaşarken, Akdeniz diyetinde herhangi bir değişiklik olmadı.

Bilim insanları yeşil yapraklı sebzeler, brokoli, pancar, kuşkonmaz, sarımsak, havuç ve lahana gibi alkalileştirici gıdaların yanı sıra kırmızı orman meyveleri, elma, kiraz, kayısı veya kavun gibi meyvelerin daha fazla tüketilmesini öneriyor.

Mercimek, nohut, bezelye, fasulye veya soya gibi baklagillerin ve kinoa veya darı gibi tahılların da alkalize edici bir etki yaratabileceğini söylüyorlar.

Araştırmacılar şu sonuca varıyor: 

Vegan beslenmenin alkalileştirici etkisi, vegan beslenmenin kilo kaybını teşvik ettiği bağımsız bir mekanizma olabilir.

Independent Türkçe