CNN, Türkiye'de tekne tatili yapılacak üç körfezi yazdı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

CNN, Türkiye'de tekne tatili yapılacak üç körfezi yazdı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

ABD'nin önde gelen medya kuruluşlarından CNN, Türkiye'de tekne tatili yapılacak yerleri yazdı.

Haberde, Ege'nin güneyindeki körfezlerin "tekne tatili için dünyadaki en güzel yerler arasında yer aldığı" belirtildi. 

CNN, Türk Rivierası'nda dikkat çeken şu üç körfezi okurlarıyla paylaştı. 

Gökova Körfezi

Haberde, Gökova Körfezi'nin meze ve kebap çeşitlerinin yanı sıra zengin deniz ürünleri sunan restoranlara ev sahipliği yaptığı belirtildi. 

"Türkiye'nin Saint-Tropez'i" diye nitelenen Bodrum'daki lüks lokantalara ve konaklama tesislerine de dikkat çekildi. 

Bölgenin, Yunanistan'a ait Kos ve Kelemez adalarına yakın olduğuna işaret edilirken, körfez açıklarındaki Orak Adası'nın özellikle dalış için uygun olduğu belirtildi.

Ayrıca MÖ 6 yüzyıldan kalma Kedrai Antik Kenti'nin kalıntılarının atmosferiyle zenginleşen Sedir Adası'ndaki Klepoatra plajının da kesinlikle ziyaret edilmesi gerektiği yazıldı. 

Hisarönü Körfezi

CNN, Gökova Körfezi'nin güneyinde kalan Hisarönü Körfezi'ne de haberinde yer verdi. 

Knidos Antik Kenti'nin kalıntılarına ev sahipliği yapan Datça'nın büyüleyici güzelliği vurgulanırken, Bozburun'daki balık restoranlarından da övgüyle bahsedildi. Bu bölgede özellikle Palamut Bükü ve Kargı Koyu'nun yüzme için ideal olduğu ifade edildi.

Yazıda, Marmaris'e bağlı Loryma Antik Kenti'nin yanı sıra Çiftlik'in de tekne turlarının rotasında yer aldığı belirtildi. Çiftlik'in güneyinde kalan ve sadece deniz yoluyla ulaşılabilen Gebe Kilise Koyu'nun da saklı bir cennet niteliğinde olduğuna dikkat çekildi.

Dalyan'daki çamur banyosuna ve caretta caretta'larıyla ünlü İztuzu plajına da uğranması gerektiği yazıldı.

Fethiye Körfezi

Haberde, yaklaşık 500 kilometrelik tarihi Likya Yolu'nun başladığı Fethiye'nin 12 adaya ev sahipliği yaptığı belirtildi.

Körfezde özellikle tekne turlarında uğranan Soğuk Su Koyu ve Osmanlı donanmasının gemilerinin bakımının yapıldığı Tersane Adası, ziyaret edilmesi gereken noktalar arasında gösterildi. 

Göbük Koyu'nun da masmavi denizi, yemyeşil doğası ve zeytin ağaçlarıyla hayranlık uyandırdığı yazıldı.

Independent Türkçe, CNN



Rekor kıran enerji patlamasının sırrı çözüldü mü?

Düşük kütleye ve parlaklığa sahip kırmızı cüceler, galaksideki en yaygın yıldız türü (NASA)
Düşük kütleye ve parlaklığa sahip kırmızı cüceler, galaksideki en yaygın yıldız türü (NASA)
TT

Rekor kıran enerji patlamasının sırrı çözüldü mü?

Düşük kütleye ve parlaklığa sahip kırmızı cüceler, galaksideki en yaygın yıldız türü (NASA)
Düşük kütleye ve parlaklığa sahip kırmızı cüceler, galaksideki en yaygın yıldız türü (NASA)

Bilim insanları gizemli bir enerji patlamasının, kırmızı cüce bir yıldızdan ve ölü bir yıldızın kalıntısından geliyor olabileceğini buldu.

Gökbilimciler radyo dalgası yayan bir patlama türünü uzun zamandır anlamaya çalışıyor. Normalde bir bölgeden gelen art arda patlamalar arasında birkaç saniye hatta daha kısa süre olur.

Ancak 2006'dan beri, patlamalar arasındaki sürenin birkaç dakikadan birkaç saate kadar değişebildiği olaylar saptanmaya başladı.

Uzun periyotlu radyo geçişi denen bu olaylar neredeyse 20 yıldır bilim insanlarının kafasını karıştırıyor ve bu aralıklı patlamalarda nasıl radyo dalgası üretildiğini anlamaya çalışıyorlar.

Bunlar genellikle galaksinin kalabalık bölgelerinde görüldüğü için hangi cisimden geldiklerini anlamak da zorlu bir iş.

Bulguları hakemli dergi Astrophysical Journal Letters'ta 26 Kasım'da yayımlanan yeni çalışmadaysa Samanyolu'nun daha az gökcismi içeren eteklerinden gelen bir uzun periyotlu radyo geçişi incelendi.

GLEAM-X J0704-37 adı verilen bu olayda her üç saatte bir 30 ila 60 saniye süren patlamalar gerçekleşiyor. Uzun periyotlu radyo geçişi olayları arasında, art arda patlamaları arasında en çok süre olan GLEAM-X J0704-37 bu anlamda rekoru elinde tutuyor.

Güney Afrika'daki MeerKAT ve Şili'deki Güney Astrofizik Araştırma teleskoplarını kullanan bilim insanları, GLEAM-X J0704-37'nin M-tipi yıldız diye de bilinen bir kırmızı cüceden geldiğini gözlemledi.

Curtin Üniversitesi'nden çalışmanın ortak yazarı Natasha Hurley-Walker "M-tipi yıldızlar, Güneş'in kütlesinin ve parlaklığının çok azına sahip olan düşük kütleli yıldızlardır. Samanyolu'ndaki yıldızların yüzde 70'ini oluştursalar da hiçbiri çıplak gözle görülemez" diyerek ekliyor: 

M-tipi yıldız tek başına bizim gördüğümüz miktarda enerji üretemez.

Verileri tekrar inceleyen ekip kırmızı cücenin muhtemelen ikili bir sistem içinde yer aldığını buldu. Araştırmacılar diğer cismin, beyaz cüce yıldız olduğunu tahmin ediyor. 

Güneş gibi yıldızlar, süpernova patlaması geçirecek kütleye sahip olmadığı için yaşam döngülerinin sonuna geldiğinde dış katmanlarını atmaya başlıyor. Geriye kalan çekirdekse muazzam bir yoğunluğa sahip beyaz cüceye dönüşüyor. 

Bilim insanları sistemdeki güçlü manyetik alanların, hızla dönen nötron yıldızları (pulsar) gibi düzenli enerji patlamalarına yol açtığını öne sürüyor. 

Ekip halihazırda çalışmalarına devam ederek bu sistemi doğrulamaya ve radyo dalgalarını tam olarak nasıl ürettiğini anlamaya çalışıyor. 

Ayrıca teleskopların eski gözlemlerinde, GLEAM-X J0704-37'ye benzer patlamalar da bulmayı umuyorlar.

Independent Türkçe, Space.com, Science Daily, Astrophysical Journal Letters