25 yaşındaki Sydney Sweeney: "Şimdiye kadar anne olacağımı düşünürdüm"

AP
AP
TT

25 yaşındaki Sydney Sweeney: "Şimdiye kadar anne olacağımı düşünürdüm"

AP
AP

Sydney Sweeney bugünlere geldiğinde aile kurmuş olmayı beklediğini içtenlikle açıkladı.

Echo Valley'deki rol arkadaşı Julianne Moore'la beraber yakın zamanda Variety'ye konuşan 25 yaşındaki oyuncu, hayatından ve neler yapmayı planladığından bahsetti.

Moore röportajda, sözkonusu işleri olduğunda ikisinin de benzer bir düşünce yapısına sahip olduğunu belirtti. Moore, The White Lotus'un yıldızı hakkında "Onun yaşındayken işimle ilgili çok hırslıydım, Sydney de öyle" dedi.

Sydney çok özgün ve sahici bir his veriyor, birlikte çalışması ve yakın olması kolay biri.

Sweeney'e övgü yağdırmaya devam eden Moore "Bence muhtemelen Sydney'nin rahatlık seviyesi, benim o yaştaki rahatlığımdan çok daha fazla. O sadece yıldız olmakla değil, oyuncu olmakla da ilgilenen biri" diye ekledi.

Sweeney, eğer kariyeri Moore'unkiyle aynı boyutlara ulaşırsa, "gerçekten sağlıklı bir denge kurmak" isteyeceğini söyledi.

Euphoria'nın yıldızı, Variety'ye "Her zaman, şimdiye kadar çocuğum olacağımı düşünürdüm" dedi.

Hep genç bir anne olmak istedim. Oyunculuğu seviyorum, iş dünyasını seviyorum, yapımcılığı seviyorum, hepsini seviyorum. Ama bunları bir aileyle paylaşamayacaksam ne anlamı var ki?

Oyuncunun, aile kurmaya hazır olduğunda istediği çocuk sayısıyla ilgili aklında şimdiden bir plan var. Sweeney, "Zamanı geldiğinde 4 çocuğum olacak" dedi.

Her yere benimle gelip en iyi arkadaşlarım olacaklar.

Aktris halihazırda erkek arkadaşı Jonathan Davino'yla nişanlı. Nişan söylentileri ilk Şubat 2022'de oyuncunun parmağında yüzük görüldüğünde yayılmııştı. People aynı yılın martında çiftin nişanlandığını resmen doğrulamıştı.

Sweeney, bir partnerde aradığı nitelikler sorulduğunda şöyle dedi:

En iyi arkadaşımı arıyorum. Kelimenin tam anlamıyla 7/24 takılabileceğim, asla bıkmayacağım ve her gün beraber gülebileceğim biriyle birlikte olabilmem lazım.

Sweeney ve Davino, InStyle için bir akşam yemeğine katılırken ilk kez birlikte fotoğraflandıkları Ekim 2018'den bu yana duygusal bir ilişki yaşıyor. Çift verdikleri ilk görüntüden sonra beraber görülmeye devam etti. Bunların arasında 2020'de Hawaii'de plajda geçirdikleri bir gün de var.

People'a göre Şikago merkezli bir restoranı işleten Davino'nun ailesi popüler pizza şirketi Pompei'nin sahibi.

Sweeney ilişkisiden ilk kez Ocak 2022'de Cosmopolitan'a bahsetmişti. Oyuncu, "Göz önünde olan kişilerle çıkmam" demişti. 

Oyuncularla, müzisyenlerle veya eğlence sektöründen kimseyle çıkmıyorum çünkü böylece normal Syd olabiliyorum ve bu en kolayı. Harika bir destek mekanizmam var.

Ardından bu destek mekanizmasını bu kadar harika yapan şeyin ne olduğunu açıklayan Sweeney şöyle eklemişti:

Benim için savaşacak, beni başının tacı yapan ve bana 'Ah, hayır, çok parlıyorum, geri çekilmem lazım' diye hissettirmeden parlamama izin veren kişiler var.

Independent Türkçe



Uranüs ve Neptün'ün manyetik alanlarındaki bozulmaya devasa okyanuslar yol açmış olabilir

Neptün'ün (sağda) boyutu Uranüs'ten daha küçük ama kütlesi ondan daha fazla (NASA)
Neptün'ün (sağda) boyutu Uranüs'ten daha küçük ama kütlesi ondan daha fazla (NASA)
TT

Uranüs ve Neptün'ün manyetik alanlarındaki bozulmaya devasa okyanuslar yol açmış olabilir

Neptün'ün (sağda) boyutu Uranüs'ten daha küçük ama kütlesi ondan daha fazla (NASA)
Neptün'ün (sağda) boyutu Uranüs'ten daha küçük ama kütlesi ondan daha fazla (NASA)

Bilim insanları, Uranüs ve Neptün'ün devasa su okyanusları barındırabileceğini öne sürdü. 

NASA'nın uzay aracı Voyager 2, 1986'da Uranüs'ün yakınından geçtiğinde manyetik alanının gezegenin merkezinden uzak bir şekilde, büyük ölçüde çarpık olduğunu bulmuştu. 

Bundan üç yıl sonra Neptün'ün manyetik alanında da benzer bir tuhaflık kaydedilmişti. 

Dünya'nın dış çekirdeğinde üretilen manyetik alanı, gezegenin ekseniyle neredeyse aynı hizada kutuplar yaratıyor. 

Gökbilimci Heidi Hammel, "Gezegenin içinde büyük, dev bir çubuk mıknatıs var gibi" diye açıklıyor:

Dünya, Satürn, Jüpiter ve Jüpiter'in bazı uyduları için bu durum geçerli.

Bu nedenle bilim insanları, Güneş Sistemi'nin buz devleri Uranüs ve Neptün'ün manyetik alanının neden eğik olduğunu yıllardır anlamaya çalışıyor. 

Bu ay yayımlanan bir çalışmada Voyager 2, gezegeni ziyaret ettiğinde güneş fırtınası yaşandığı için Uranüs'ün manyetik alanında bozulma yaşandığı öne sürülmüştü.

Bilim insanları bu ihtimale dayanarak gezegende okyanus olabileceğini de iddia etmişti. 

PNAS adlı hakemli dergide 25 Kasım Pazartesi günü yayımlanan yeni bir çalışmadaysa iki gezegendeki farazi okyanusların, manyetik alandaki alışmadık duruma yol açmış olabileceği savunuluyor. 

ABD'deki Kaliforniya Üniversitesi Berkeley kampüsünden gezegen bilimci Dr. Burkhard Militzer, bu tuhaflığı anlamak için bir bilgisayar modeli oluşturdu. 

Modele göre gezegenlerin atmosferinin altında yaklaşık 8 bin kilometre kalınlığında su kütlesi var. Bunun altında da hidrokarbon açısından zengin bir katman, su kütlesiyle gezegenlerin çekirdeğini ayırıyor olabilir. 

Dr. Militzer, basıncın Dünya yüzeyinin 60 bin katı kadar olduğu için iki katmanın birbirine karışmadığını düşünüyor. 

Araştırmaya göre Uranüs'ün Merkür büyüklüğünde, Neptün'ün de bundan biraz daha büyük, Mars kadar bir çekirdeği var. 

Yeni çalışma, hidrokarbon tabakası konveksiyona izin vermediği için manyetik alanda bozulma yaşandığını öne sürüyor. 

Bilim insanları daha önce iki gezegenin daha homojen yapıda olduğunu düşünüyordu. Dr. Militzer, normalde hidrojen yığını altındaki su tabakasının dağılacağını söylüyor. Ancak Güneş'ten daha uzak olan buz devleri, daha az hidrojenle oluşmuş olabilir.

Bu da Jüpiter ve Satürn'le iki buz devi arasındaki farklılığa bir açıklama getiriyor. Dr. Militzer "Artık Uranüs ve Neptün'ün neden gerçekten farklı alanlara sahip olduğuna ve bunun Dünya, Jüpiter ve Satürn'den çok farklı olduğuna dair iyi bir teorimiz olduğunu söyleyebilirim" diyerek ekliyor: 

Bunu daha önce bilmiyorduk. Yağ ve suya benziyor; tek fark hidrojen kaybolduğu için yağ aşağıya iniyor.

Independent Türkçe, IFL Science, New York Times, PNAS