Başarıya ulaşmak için iş hayatına erken atılmak mı önemli, üniversite diploması mı?

Görsel: Independent Arabia
Görsel: Independent Arabia
TT

Başarıya ulaşmak için iş hayatına erken atılmak mı önemli, üniversite diploması mı?

Görsel: Independent Arabia
Görsel: Independent Arabia

Lise mezunları belgelerini alır almaz istedikleri mesleklerde ilerlemek için kafa yoruyor.

Diğer yandan meslek yüksekokulları, üniversite veya askeri kolejlere girmek isteyenler de oluyor.

Diğerleri ise kendilerini geliştirmek, pratik deneyimler kazanmak, mali bağımsızlıklarını elde etmek için erken yaşta bir iş fırsatı elde etmek istiyor.

Peki üniversite diploması işgücü piyasası için önemli mi? 

Erken başlangıç

Kimileri, liseden sonra bir işe girmenin gençleri olgunlaştırdığına, bilhassa dünyada son dönemde kaydedilen ekonomik koşullar nedeniyle üniversite kariyerine nazaran daha hızlı bir şekilde özgüven kazandırdığına inanıyor. 

Independent Arabia, ortaokuldan sonra işgücü piyasasına katılım deneyimi olan birkaç öğrenciyle röportaj yaptı.

Satış sektöründe çalışan Leyan Mahir, son zamanlardaki gelişmeler göz önüne alındığında lise sonrası hemen bir işe girmenin çok önemli olduğunu, pratik ve mesleki deneyim kazandırdığını, özgüveni artırdığını düşünüyor.

Zira üniversite diplomasının uygun iş bulmaya ne derece yardımcı olduğunu sorguluyor. 

Liseden sonra çalışmayı, aynı zamanda üniversite eğitimini tamamlamayı tercih ettiğini belirten Cumana Ismail de kendini geliştirdiğini, gelecekte çeşitli pozisyonlara ulaşmayı kolaylaştıracak beceriler kazandığını, ayrıca maddi açıdan ailesine yük olmamaya çalıştığını dile getiriyor. 

Diğer yandan işe girmenin üniversite okumaktan daha iyi olmadığını düşünen Nuf Falata, ancak öğrencilerin maddi koşullar ve ihtiyaçları dolayısıyla çalışmak zorunda kalabildiğini ifade ediyor.

Bir enstitü veya üniversitede uzaktan eğitim alma fikrinin de ihmal edilmemesi gerektiğini söylüyor. 

Lise sonrası işe girmenin çeşitli eğitim alanlarına girmek için bir pencere olduğunu düşünen Ali Muhammed, maaşıyla katıldığı eğitim kurslarının yanı sıra üniversite eğitimi sırasında çalışmanın kendisine birçok gelişimsel beceri kazandırdığına dikkat çekiyor. 

Başarı faktörleri

Başarının bilimsel beceri ve deneyime bağlı olduğuna işaret eden ekonomi analisti Ali Al-Hazmi, "Günümüzde bireylerin yaşadığı değişimlere ve küresel değişimlere göre, üniversite diploması profesyonel yaşamda başarının kaynağı değildir. Başarı, bilimsel beceri ve deneyime bağlıdır. Sadece üniversite diploması yeterli olsaydı, bugün tüm mezunlar istihdam edilebilirdi. Ancak, deneyimler ve profesyonel sertifikalar da bir rol oynar. Üniversite diploması olmadan kariyerlerinde başarılı olan birçok örnek insan var. Diplomaları olmasa da özel becerilere, benzersiz yeteneklere ve pratik deneyimlere sahipler. Bunlar kariyerlerinde oldukça önemli bir rol oynuyor" diyor. 

Bu yönde Suudi Arabistan'daki yöneltmelere değinen Hazmi, eğitim çıktılarının işgücü piyasasıyla uyumlu olduğunu söylüyor.

Hazmi, aynı zamanda, "Üniversite düzeyi için filtreleme üzerinde çalışırken öğrencinin üniversite, mesleki veya teknik, ortaöğretim düzeyindeki eğilimlerini bilmek, mesleki farklılıklar ve başarılar yaratan tek belgenin sertifika olmadığını teyit ediyor. Bugün iş hayatı sadece bir üniversite diploması değil, sıkı çalışma, özveri, yetenek, iletişim, problem çözme ve liderlik gerektiriyor. Bu niteliklerin tümü önemli. Eğitimini tamamlamamış olup günümüzde şirket sahibi olan veya büyük ölçüde özel sektörde çalışan birçok örnek var" ifadelerini kullanıyor. 

İşgücü piyasası

Üniversite derecesini işgücü piyasasının birçok kapısının anahtarı olarak gören işadamı Muhammed el-Salim ise gençlerin bu kapıların ardında ne olduğunu öğrenmeleri için akademik aşamalarını tamamlamaları gerektiğini, bunun pratik ve sosyal konumlarını yükseltmelerine katkıda bulunabileceğini vurguladı.

Yine de liseden sonra çalışma fikrini desteklediğini dile getiren Salim, "Artık bir şeyler geçmişte olduğu gibi değil. Uzmanlığı kurslar, eğitimler ve çalıştaylar aracılığıyla özel becerilerle geliştirmek gerekiyor" ifadelerini kullandı. 

Kişisel tarzlar

İş hayatının çalışana kapsamlı bir yaşam ufku ve sorumluluk duygusu kazandırdığını belirten psikolog Nida Abdulvahid ise "Bu tür kişilikleri bulmayı başarırsak doğru eğitim mesajını almış oluruz. İş ve üniversite eğitimi eşit derecede önemli. Zirâ iş hayatı, sorumluluk duygusunu besliyor. Böylece eğitim ise hayatın çeşitli yönleriyle başa çıkılabilmesi için gerekli desteği sağlıyor" ifadelerine başvuruyor. 

Dünyada bireylerin üniversite eğitimini tamamlamalarını gerektiren gelişmeler ışığında üniversite diplomasının önemini vurgulayan gayrimenkul uzmanı İzdihar Batubara ise "Dünyanın şuan yaşadığı gelişme ve Suudi Vizyonu 2030 ile siber güvenlik ve yapay zeka gibi daha önce bilinmeyen birçok alan açıldı. Üniversiteler aracılığıyla bu yeni bilim ve disiplinlerden bol miktarda bilgi edinmenin önemini bize gösterdi" vurgusunda bulunuyor. 

Independent Arabia, Independent Türkçe



Netflix'e eklenen gerilim klasiği 30. yılında yeniden gündemde

Kopya Cinayetler'de Sigourney Weaver'ın (sağda) Dr. Helen Hudson ve Holly Hunter'ın (solda) dedektif MJ Monahan rolündeki performansları övgü dolu yorumlar almıştı (Warner Bros)
Kopya Cinayetler'de Sigourney Weaver'ın (sağda) Dr. Helen Hudson ve Holly Hunter'ın (solda) dedektif MJ Monahan rolündeki performansları övgü dolu yorumlar almıştı (Warner Bros)
TT

Netflix'e eklenen gerilim klasiği 30. yılında yeniden gündemde

Kopya Cinayetler'de Sigourney Weaver'ın (sağda) Dr. Helen Hudson ve Holly Hunter'ın (solda) dedektif MJ Monahan rolündeki performansları övgü dolu yorumlar almıştı (Warner Bros)
Kopya Cinayetler'de Sigourney Weaver'ın (sağda) Dr. Helen Hudson ve Holly Hunter'ın (solda) dedektif MJ Monahan rolündeki performansları övgü dolu yorumlar almıştı (Warner Bros)

Başrolünde Sigourney Weaver, Holly Hunter ve Dermot Mulroney gibi usta isimlerin yer aldığı "olağanüstü" bir psikolojik gerilim filmi, 30. yılı şerefine Netflix'e eklendi.

1995 yapımı Kopya Cinayetler (Copycat), Sigourney Weaver'ın canlandırdığı psikolog Dr. Helen Hudson'ın yaşadığı travmatik bir saldırının ardından agorafobi (açık alan korkusu) geliştirmesiyle başlıyor. Ona saldıran ise Daryll Lee Cullum adındaki son derece tehlikeli, psikopat bir seri katil.

Ancak Hudson, iki dedektifin bir soruşturma için onu göreve çağırmasının ardından korkularıyla tekrar yüzleşmek zorunda kalıyor. Dedektifler, şehirde "taklitçi" bir katilin dolaştığını düşünüyor. Ve bu katilin yakalanmasındaki en büyük umutları Dr. Hudson...

Kopya Cinayetler vizyona girdiğinde gişede orta seviyede bir başarı elde etmiş ancak asıl çıkışını video kaset pazarında yapmıştı. 1996'da ABD'de en çok kiralanan 11. film olmuştu.

Yönetmen koltuğunda Jon Amiel'ın oturduğu film, 1990'lı yılların "en iyi" psikolojik gerilimlerinden biri olarak anılmaya devam ediyor. Eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da sinema yazarlarının ortak görüşü şu şekilde:

Kopya Cinayetler, zaman zaman rahatsız edici yanları olan sıradan bir hikayeyi, olağanüstü oyuncu kadrosu sayesinde daha derin ve izlenmeye değer bir yapıya dönüştürüyor.

Newsweek dergisi filmi şöyle övüyor:

Kaygıyla birlikte adrenalin seviyorsanız, Kopya Cinayetler tam size göre.

Variety ise şu yorumu yapıyor: 

Dünyanın şu sıralar yeni bir seri katil filmine ihtiyacı olduğunu sanmıyoruz ama Kopya Cinayetler, zekası ve gerilimiyle bu çokça işlenmiş türe güçlü bir katkı sağlıyor.

FlixPatrol verilerine göre Kopya Cinayetler, 16 Haziran itibarıyla Netflix ABD'nin en çok izlenenler listesinde 10. sırada yer alıyor. Film, Kanada'da ise 4. sıraya kadar yükselmiş durumda. Kopya Cinayetler, Türkiye'de ise kendine 9. sırada yer buluyor. Aynı zamanda 20'den fazla ülkede listelere girmeyi başardı. 

Kopya Cinayetler, 27 milyon dolarlık bütçesiyle dünya çapında 79 milyon dolar hasılat elde ederek yapım ve dağıtım şirketi Warner Bros için mütevazı ama kârlı bir yapım olmuştu. 

Independent Türkçe, Metro, CBR.com, Newsweek, Variety