Kate Middleton, Prens Harry'yi "gece geç saatlerde gizlice arıyor"

Kimliği gizli tutulan kaynağın iddiasına göre Kate, kayınbiraderi için çok üzülüyor

Prens Harry, 2020'de Kaliforniya'ya taşındığından beri Birleşik Krallık'a sadece birkaç kez geri döndü (AP)
Prens Harry, 2020'de Kaliforniya'ya taşındığından beri Birleşik Krallık'a sadece birkaç kez geri döndü (AP)
TT

Kate Middleton, Prens Harry'yi "gece geç saatlerde gizlice arıyor"

Prens Harry, 2020'de Kaliforniya'ya taşındığından beri Birleşik Krallık'a sadece birkaç kez geri döndü (AP)
Prens Harry, 2020'de Kaliforniya'ya taşındığından beri Birleşik Krallık'a sadece birkaç kez geri döndü (AP)

Birleşik Krallık'ta yayımlanan Closer Weekly'nin haberine göre, 41 yaşındaki Kate Middleton, kayınbiraderi Prens Harry'yi gece geç saatlerde arayarak kraliyet ailesiyle bozulan ilişkisini düzeltmek için "nazik bir jest" yapıyor.

Kimliği açıklanmayan bir kaynak geçen hafta gazeteye yaptığı açıklamada, "Kate, Harry'yle temasa geçerek ona moralini yüksek tutmasını ve bu geçici anlaşmazlıklarla ilgili fazla endişelenmemesini söyledi" dedi.

Kaynak ayrıca, ailevi çalkantılar boyunca Middleton'ın Harry'yle ilişkisinin "sağlam kaldığını" da iddia etti.

Kaynak sözlerine şöyle devam etti: 

Şu anda onun için çok üzülüyor. Onun tüm bu tatsızlıkları yaşadığını görmek çok zor ve özellikle de Harry'nin duruşmasının evlerine bu kadar yakın bir yerde gerçekleşmesi yüreğini burkuyor.

38 yaşındaki Harry, yıllar önce gazetecilerinin telefonunu hack'lediği iddiasıyla ilgili Britanya'nın Daily Mirror gazetesine karşı ifade vermek için haziranda Londra'yı ziyaret etmişti.

People'ın aktardığına göre, kendisine karşı bilgi toplamak için "yasadışı yöntemler" kullandığı iddiasıyla tabloid gazetelerinin yargılamasına geçen ay izin verildi.

Yargıç, Harry'nin iddiasının kapsamını daraltsa da duruşmanın ocakta görülmesine karar verildi.

Harry ve 42 yaşındaki eşi Meghan Markle son aylarda, yaklaşık 20 milyon dolarlık anlaşma imzaladıkları Spotify'la işbirliklerini noktalamak da dahil olmak üzere bazı hayal kırıklıkları yaşamıştı.

Harry'nin ailesiyle zaten bir süredir sıkıntılı olan ilişkisi, ağabeyi Prens William'ı "baş düşmanı" olarak lanse ettiği anı kitabı Yedek'in (Spare) ocakta yayımlanmasının ardından daha da gerilmişti.

Harry ve Meghan, geçen yıl kraliyet görevlerinden neden geri çekilmeye karar verdiklerini anlatan bir Netflix belgeseli yayımlamıştı.

Closer Weekly'nin kaynağına göre, Middleton'ın kayınbiraderine zeytin dalı uzattığı iddia edilse de bu, Prens William'ın henüz bunu yapmaya hazır olduğu anlamına gelmiyor.

Kaynak, "Açıkçası bu, diğer üst düzey kraliyet mensuplarının birçoğu ve özellikle de henüz Harry'yle barışmak için hazır olmadığını net bir şekilde ifade eden William arasında son derece hassas bir durum" dedi.

Middleton'ın Harry'nin kendisini hâlâ önemseyen insanlar olduğunu bilmesini istediğini belirten kaynak, sözlerini şöyle noktaladı:

Ancak Kate iletişim hatlarını açık tutmak ve William da dahil, tüm aileyle uzun vadeli barışın yolunu açmak istiyor.

Independent Türkçe, New York Post, Closer Weekly



Küçük kertenkeleler, doğal "dalış tüpü" sayesinde yem olmaktan kurtuluyor

Dr. Swierk, çok fazla hayvan tarafından avlanan su anollerine "ormanın nuggetları" diyor (Lindsey Swierk)
Dr. Swierk, çok fazla hayvan tarafından avlanan su anollerine "ormanın nuggetları" diyor (Lindsey Swierk)
TT

Küçük kertenkeleler, doğal "dalış tüpü" sayesinde yem olmaktan kurtuluyor

Dr. Swierk, çok fazla hayvan tarafından avlanan su anollerine "ormanın nuggetları" diyor (Lindsey Swierk)
Dr. Swierk, çok fazla hayvan tarafından avlanan su anollerine "ormanın nuggetları" diyor (Lindsey Swierk)

Su anolü denen bir kertenkele türünün, burun deliklerinde oluşturduğu bir baloncuk sayesinde hayatta kalabildiği ortaya kondu. Su altında en az 20 dakika kalmalarını sağlayan baloncuk sayesinde avcılardan kaçarak yem olmaktan kurtuluyorlar. 

Kalem uzunluğundaki su anolleri akarsu ve şelalelerin yakınlarındaki kaya ve bitkilerin etrafında yaşıyor. Kuşlardan yılanlara kadar çeşitli hayvanlara yem olan bu kertenkeleler, hayatta kalabilmek için kamuflaj gibi beceriler geliştirmiş.

Ayrıca tehlike durumunda suya atlayan bu hayvanlar, burun deliklerinin üstünde bir baloncuk oluşturarak gizleniyor. Bilim insanları bu özelliğin farkında olsa da baloncukların su altında daha uzun süre kalmalarını sağlayıp sağlamadığı net değildi.

New York'taki Binghamton Üniversitesi'nde anoller üzerine çalışan Dr. Lindsey Swierk, "Suyun altında çok uzun süre kalabildiklerini biliyoruz" diyerek ekliyor: 

Bu baloncuğun solunumda gerçekten işlevsel bir rolü olup olmadığını bilmiyorduk.

Bu belirsizliği gidermek isteyen Dr. Swierk, 30 su anolü yakalayarak bir deney yürüttü. 

Su anolleri suya girdikten sonra nefes vererek küçük bir baloncuk üretiyor. Kertenkelenin derisinin hidrofobik olması yani sudan kaçınması sayesinde baloncuk büyüyerek muhtemelen hayvanın nefes almasını sağlıyor. 

Biology Letters adlı hakemli dergide dün (18 Eylül) yayımlanan çalışmayı yürüten Dr. Swierk, yakaladığı su anollerinin yarısının burnuna nemlendirici sürerek baloncuk oluşturmalarını engelledi. 

Daha sonra hayvanları akvaryuma bırakan bilim insanı, baloncuk üretebilenlerin su altında yüzde 32 daha uzun süre kaldığını gözlemledi. 

Bulgular, bu kertenkele türünün baloncukları hayatta kalmak için kullandığına işaret ediyor.

Dr. Swierk makalede, "Yarı suda yaşayan anollerin içinde ve hidrofobik vücut yüzeyinde taşınan fazla hava, insanların dalış tüpü gibi çalışıp ekstradan hava sağlayarak dalış süresini uzatıyor" diye yazıyor.

Çalışmadaki anoller suda birkaç dakika kaldı ancak doğadakilerin en az 20 dakika kalabildiği biliniyor. 

Avcılarla karşılaşan su anolleri ilk başta olduğu yerde kalarak kamuflajının kendisini gizlemesini umuyor. Eğer bunda başarılı olmazsa kayalardaki çatlaklara saklanmayı deniyor.

Dr. Swierk suya dalmanın son seçenek olduğunu ama diğerlerinden çok daha etkili bir strateji olduğunu belirtiyor:

Suyun altına girmelerinden sonra, akıntının hareketli yüzeyinde tespit edilmeleri çok zor oluyor.

Independent Türkçe, Science Alert, Guardian, Biology Letters