Başkalarının ne dediğini fazla önemsediğinizi gösteren 7 belirti

ABD'li psikoterapist, sosyal kaygıyı yönetmenin yollarını da anlattı

Başkalarının düşünceleri hususunda fazla kaygılanmak, uykusuzluğa, depresyona ve sosyal fobiye yol açabilir (Pixabay)
Başkalarının düşünceleri hususunda fazla kaygılanmak, uykusuzluğa, depresyona ve sosyal fobiye yol açabilir (Pixabay)
TT

Başkalarının ne dediğini fazla önemsediğinizi gösteren 7 belirti

Başkalarının düşünceleri hususunda fazla kaygılanmak, uykusuzluğa, depresyona ve sosyal fobiye yol açabilir (Pixabay)
Başkalarının düşünceleri hususunda fazla kaygılanmak, uykusuzluğa, depresyona ve sosyal fobiye yol açabilir (Pixabay)

İnsanların çoğu başkalarının kendileri hakkında ne düşündüğünü çok önemsiyor.

Ancak psikoterapist Jenny Maenpaa, başkalarının düşüncelerini fazla önemsemenin sosyal fobiye ve kaygı bozukluğuna neden olabileceğini söylüyor.

Uzman, "Bu gibi durumlarda kendinizi değiştirmeniz gerekmediğini, yalnızca bakış açınızı değiştirmeniz gerektiğini unutmayın" ifadelerini kullandı.

Diğer yandan bu durumdaki birçok kişi, sosyal fobi geliştirdiğinin ve çevresindekilerin düşüncelerini fazla önemsediğinin farkında olmayabilir.

ABD'nin New York kentinde feminist grup terapileri veren Maenpaa, CNBC'de kaleme aldığı yazıda bu durumun 7 belirtisini sıraladı:

1. Geçmişteki sosyal etkileşimlerinizi kafanızda tekrar tekrar canlandırmanız.

2. Devamlı, insanların sizi sevmediğini varsaymanız.

3. Konuşma sırasında ne söyleyeceğinizi uzun süre düşünmeniz.

4. Kendinize bir imaj yaratmak için gerçek benliğinizi gizlemeniz.

5. Geceleri sosyal etkileşimleri nasıl idare edeceğinizi düşünmekten uyuyamıyorsanız.

6. Vücudunuzun her yerinde gerginlik hissediyorsanız.

7. Sosyal etkileşimler sırasında kalp çarpıntısı, konsantrasyon eksikliği, baş dönmesi veya karın ağrısı yaşamanız.

Sosyal kaygı nasıl yönetilir?

Maenpaa, sosyal kaygının üstesinden gelmek isteyen bireylerin, gündelik konuşmalarını düşündüğünde olayları farklı bakış açısıyla yorumlaması gerektiğini söylüyor.

Örneğin psikoterapiste göre, "Dün geceki etkinlikte patronumun eşiyle tanışmayı beklemiyordum ve sesim çok aptalca çıktı" diye düşünmek yerine şöyle de denebilir:

Hazırlıksız yakalandım. Ancak konuşma yalnızca 5 dakika sürdüğü için muhtemelen kötü bir şey söylemedim. Üstelik daha önce de zor duruma düşmüştüm ve her şey yolunda gitmişti.

Bu durumun üstesinden gelmenin bir diğer önemli yöntemi de kanıt aramak. Maenpaa, başkalarının düşüncelerini değerlendirirken kanıtlardan yola çıkmak gerektiğini vurguluyor:

Kanıtınız olmadığı sürece, birinin sizden nefret ettiğine dair hiçbir sonuca varılamayacağını kendinize hatırlatın ve bu inançla hareket etmeye çalışın.

 

Independent Türkçe, CNBC



Homo sapiens güneş kremi sayesinde mi hayatta kalmayı başardı?

Mağara sanatında aşıboyasının kullanımı, güneş kremi olarak kullanılmasıyla aynı zamana denk gelmiş olabilir (Wikimedia Commons)
Mağara sanatında aşıboyasının kullanımı, güneş kremi olarak kullanılmasıyla aynı zamana denk gelmiş olabilir (Wikimedia Commons)
TT

Homo sapiens güneş kremi sayesinde mi hayatta kalmayı başardı?

Mağara sanatında aşıboyasının kullanımı, güneş kremi olarak kullanılmasıyla aynı zamana denk gelmiş olabilir (Wikimedia Commons)
Mağara sanatında aşıboyasının kullanımı, güneş kremi olarak kullanılmasıyla aynı zamana denk gelmiş olabilir (Wikimedia Commons)

Neandertallerin soyu tükenirken modern insanların hayatta kalmasının arkasında güneş kremi yatıyor olabilir. 

Modern insanların (Homo sapiens) en yakın akrabalarından Neandertaller, onbinlerce yıl Avrupa'da yaşadıktan sonra yaklaşık 40 bin yıl önce yok olmuştu. 

Bilim insanları türün sonunu neyin getirdiğini saptamaya çalışırken, yeni bir araştırma Dünya'nın manyetik alanındaki değişimlere işaret etti.

Gezegeni Güneş'in zararlı ışınlarından koruyan manyetik alanın kutupları genellikle kuzey ve güney kutuplarıyla aynı hizada ancak çekirdekteki değişiklikler sonucu zaman zaman yer değiştiriyor.

Yaklaşık 41 bin yıl önce de böyle bir olay yaşandı ve manyetik alan zayıflayarak daha yüksek seviyede radyasyonun yeryüzüne ulaşmasına izin verdi.

Michigan Üniversitesi liderliğindeki bir araştırma ekibi, volkanik kayaç ve tortularda korunan manyetik imzaları inceleyerek Laschamps olayı diye bilinen bu dönemde manyetik alanının detaylı bir modelini oluşturdu. 

Bulguları hakemli dergi Science Advances'ta dün (16 Nisan) yayımlanan çalışmaya göre 41 bin yıl önce manyetik kutuplar ekvatora doğru kaydı ve alanın gücü, bugünkü seviyelerin yüzde 10'una kadar düştü.

Bilim insanları bu dönemde, normalde kutuplarda görülen kuzey ışıklarının ekvatora çok daha yakın yerlere yaklaştığını tahmin ediyor.

Bunun yanı sıra artan ultraviyole ışın oranı, insanları cilt kanseri gibi hastalıklara karşı epey savunmasız bırakmış olmalı.

Araştırmacılar bu dönemde modern insanlar arasında kişinin ölçülerine göre hazırlanmış kıyafetlerin yaygınlaştığını söylüyor. Ayrıca ultraviyole ışınlara karşı koruma sağlayan aşıboyasına da sanat eserlerinde sıkça rastlanırken, Homo sapiens bunu vücuduna da sürmüş olabilir. 

Ekip bu nedenle Homo sapiens'in, Neandertallere karşı daha avantajlı bir konumda olabileceğini düşünüyor. Kişiye özel kıyafetler de vücudu daha iyi örtebildiğinden güneş ışınlarına karşı korumada etki sağlıyor. 

Makalenin başyazarı Dr. Agnit Mukhopadhyay "Çalışmada, manyetik alanın bağlı olmadığı ve kozmik radyasyonun veya Güneş'ten gelen her türlü enerjik parçacığın toprağa kadar sızmasına izin veren tüm bölgeleri birleştirdik" diyerek ekliyor:

Bu bölgelerin birçoğunun aslında 41 bin yıl önceki erken insan faaliyetleriyle, özellikle de mağara kullanımı ve tarih öncesi güneş kremi kullanımındaki artışla epey yakından eşleştiğini gördük.

Diğer yandan bazı uzmanlar, modern insanların aşıboyasını güneş kremi olarak kullanıp kullanmadığının bilinmediğini ve tek başına onları kurtarmış olmayabileceğini söylüyor.

Çek Cumhuriyeti'ndeki JCMM'den (Güney Moravya Uluslararası Hareketlilik Merkezi) Ladislav Nejman, aynı dönemde çok soğuk koşullar olduğuna dikkat çekerek ekliyor:

Homo sapiens'in Neandertallere kıyasla sahip olduğu en büyük avantaj, Afrika'da ve başka yerlerde yaşayan başka büyük popülasyonların olmasıydı. Bu nedenle yeni Homo sapiensler bu olaylardan sonra Avrupa'ya taşınabilirdi. 

Independent Türkçe, IFLScience, New Scientist, Science Advances